Sn. Topçu, Kotil ve Aycı beylerin, bu üçlünün arkasından yeni bir yönetici atandı tepeye. Şirketin yabancısı da değildi. Ahmet Bolat THY'ye 2005 yılında Strateji Geliştirme, Filo Planlama, Yatırım Yönetimi ve AR-GE' den sorumlu Başkan olarak katılmış ve 2012 yılından bu yana da Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmıştı. Şirketi tanıyordu? Bu deneyim kendisi ve çalışanlar için faydalı oldu mu? Buna sizler, çalışanlar karar versin.
Çalışanlarla görüşüyor, gülümsüyordu konuşurken. Eski yöneticilerden sonra bir başka gelmişti herkese. Bu sütunlarda kendisine bir sual yöneltmiş ve. “16 seneyi aşkın THY geçmişinde yaşanan bu kadar olumsuzluğa rağmen üstelik Genel Müdür Yardımcılığı gibi bir unvana sahipken nasıl sessiz kalabildiğini” sormuştum. Cevap alamadığımı hatırlıyorum. Bu suale sessiz kalmaları bana bir şeyler anlatmalıydı. Anlayamadım. Aslında gönüller inanacak, güvenilecek bir tepe yöneticiye hasretti ve Bay Bolat’ da onu bulmuş olduğumuza ilişkin duygu hepimizi etkilemişti
Yukarıdaki görselde yer alan beş yöneticimizden dördünün müşterek bir tarafları var. (O dönemlerde etliye ve sütlüye karışmadığı için bir yöneticinin bu konudaki tutum ve düşüncelerini bilmiyorum.) O da mevzuata uymamak hukukun, mahkemelerin, yargıtayın vermiş olduğu kararları dikkate almamak, uygulamamak. Gerçekten de Anayasamızın 138 / son maddesinde: “yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmü düzenlenmiştir. TCK kanununun 257 maddesinde de konu ile ilgili suçun nevi ve müeyyidesi belirtilmiştir. (Bazı hukukçular aynı görüşte değil)
AHMET BOLAT BEY DÖNEMİNİN GENEL MÜDÜRÜ SN. BİLAL EKŞİ. Bilal Ekşi beyi tanımam. Epeyce bir sene önce Yer İşletmeden sorumlu Genel Müdür Yardımcısıyken bir kez görüşmüştüm. Ben Bay Bolat’ın Genel Müdür Bilal Bey’i nasıl gördüğünü bilmem. Çalışmalarını beğeniyordur veya beğenmiyordur onu da bilmem. EVET KİŞİSEL GÖRÜŞÜME GÖRE AŞAĞIDAKİ SATIRLAR BİLAL BEY’İN, ÇALIŞMASI VE LİYAKATİ İLE İLGİLİ OLMAYIP PROF. DR. BOLAT BEYİN YÖNETİM VE YÖNETİCİLİK ANLAYIŞI İLE İLGİLİ.
Hatırlardadır. Yönetim Kurulu eski Başkanı İlker Aycı tarafından Sn. Ekşi’nin pasifize edildiği hususunu daha önceleri okumuştuk. Ve de Bay Ekşi THY İcra Kurulundaki görevinden de alınmıştı.
Ve de bugün Prof. Dr. Ahmet Bolat yönetimindeki THY İcra Kurulunda Genel Müdür Ekşi bulunmuyor ama, kendisinin ve şirketin iki Genel Müdür Yardımcısı İcra Kurulunun üyesi. Ve de şirketin organizasyon şemasına bakınca İcra Kurulu Genel Müdüre talimat verebilecek çizgide.
Genel Müdür kimdir? Şirketin yasal temsilcisidir ve şirket işletmelerinin yönlendirilmesi ve yönetiminden sorumlu ve şirketin emanet edildiği en yetkili kişidir. Yönetim Kurulu Başkanı takdir yetkisini kullanıp Genel Müdürü görevden alır / aldırır. İstifasını ister bunlar başka. Ancak Genel Müdür Yardımcılarını bir üst konuma yerleştirerek Genel Müdüre talimat verebilecek konuma getirmek / getirebilmek konusunda takdir yetkisi yoktur. Yaparsa ne olur mu diyeceksiniz? Bir şey olmadığını gördük ve halen de görüyoruz. Ancak, komik olur. Ayıp olur ve şirketi küçük düşürür. Evet, İlker Aycı bunu yaptı. Ya Ahmet Bey. O ne yaptı? Aynı durumun, bu çirkin tablonun devamını sağlıyor. Bu çarpıklık düzeltilmeden Genel Müdürlük makamının saygınlığından bahsedebilmek mümkün değil.
Bu tablo THY’ nin tepesindekilerin yönetim prensiplerinden ve yöneticilik mefhumundan ne denli uzak olduklarının ve bu durumu yaratan bir önceki Yönetim Kurulu Başkanının görevden ayrılmasından sonra bile bu çirkin resmin halen duvarda kalmasını sağlayan etkili yan faktörler (?) karşısında ne denli zayıf ve çaresiz olduklarının bir göstergesi olarak yorumlamam hatalı mı olur dersiniz. Görevden istifaen ayrılmaya çok yabancı olanların, bu çirkinliği uygulamaya koyması ve sürdürmesi için bir yerlerden talimat almış olması gerek. Yanlış mı düşünüyorum?
Ban Türk Hava Yollarında şu anda İcra Kurulu üyesi olan iki Genel Müdür Yardımcınızla aynı unvanı taşıyarak görev yaptım. Yer İşletmeden sorumlu Genel Müdür Yardımcısıyken şirketten atıldım. Şayet THY’ deki asıl görevime devam etseydim ve İcra Kurulunda yer almam bana teklif edilseydi, beni iyi tanıyanların teyit edecekleri üzere bu görevi kabul edip başta kendimi bilahare Genel Müdürü böyle çirkin bir duruma kesinlikle düşürmezdim. Bu bir prensip meselesi olup görev ahlakı bunu gerektirmez mi?
Bilal Ekşi beyin kendisini nasıl hissettiğini düşünmek beni aşar. Eğer Profesör Doktor unvanlı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Bolat bu kadar yaşanmıştan sonra, bu tabloyu da karartan Yönetim Kurulu eski Başkanı ile kendisinin aynı çizgi ve seviyede bir tepe yönetici olduğunu kabul ediyorsa, yapılacak bir şey yok. Bu durumda kendisini kötü hissetmesi gereken Sn. Bilal Eksi değil, Ahmet Bolat Bey’in bizatihi kendisidir.
BAY BOLAT GÖREVE BAŞLAYINCA HEPİMİZİ ÜZEN BİR NOKTAYA PARMAK BASTI: Evet, Bay Bolat göreve başladığı günlerde bizi en zayıf yerimizden vurdu. THY’ den mahkemelerce de sabit olan geçerli bir sebebe dayanmayan iş akdi fesihlerini yeniden gözden geçirteceğini, bunun sonuçlarını almasını takiben bizzat konu üzerinde çalışacağını söyledi. Bu arkadaşları geri alacağım demedi. Konu üzerinde çalışacağını söyledi. İnsanları ümitlendirmişti. Herkes beklemeye geçti. Bu arada 211’lerden iki kişiyi hemen işe başlattı. Bu işlem bir kısım eski personelin ümitlerini artırırken bir kısmı ise bunun yorumunu başka türlü yaptı. (Ben ikinci gruptanım) Ancak uzun süre bu konudan bahsedilmedi. İnsanlar sesiz beklemeye geçti. Uzun sayılacak bir süre ses çıkmaması üzerine gerilmiş olan insanlar buldukları mecralardan genele seslenmeye başladılar. Çok konuşan çok hata yaparmış ya. O hatalar bu konunun sonuçlanmaması için neden teşkil etti. İlker bey bundan faydalandı. Veya bahane oluşturdu. En son ortaya çıkan tablo komikti. Bu gruptan olup arzu eden personel THY’ nin yan Kuruluşlarında veya iştiraklerinde görev almak üzere müracaat edebilecekler ve de yapılacak olan yeni bir değerlendirmenin sonucuna göre bahis konusu kuruluşlarda görev alabileceklerdi. Bu personeli araştıracak olanlar bir önceki değerlendirmeyi yapanlar hatta 2016’ da bu listelerin hazırlanmasına ön ayak oldukları söylenen üst yöneticiler olacağına göre sonuçta ne değişecekti dersiniz? Şu anda Ahmet Bolat beyin önerdiği bu çözümü kaç kişi benimsedi, kaç kişi müracaat etti ve kaç kişi görev aldı bilmiyorum. Merakta etmiyorum. Neticeten 211’lerden şirkete yeniden kabul edilen yalnız iki kişi çıkmıştı. Onlar da daha önce Bolat beye yakın olan ancak 2016’ da işten çıkartılmaları esnasında yardım etmediği / edemediği iki kişiydi. O dönemde de sessiz kalmıştı Bay Bolat tıpkı daha öncelerde ve sonralarda yaptığı gibi. Bu tutumu insanlara kendilerini kötü hissettirmemiş midir? Kalan 209 kışı bizim personelimiz değil, dolayısı ile önemli de değil denilebiliyorsa, o da başka. Hani sizden, bizden ayırımı yoktu Ahmet Bey. 211 kişi içinde elle tutulur kimse yoktu, yalnız iki kişi vardı mı diyeceksiniz veya onlara da yan şirketlerimizin birinde çalışma fırsatı sunduk mu diyeceksiniz? Söylediklerinizin uygulamalarınıza aksetmediğini görmek diğer çalışanlarınızın kendilerini daha fazla kötü hissetmelerine neden teşkil etmiş midir acaba?
BAŞKANA YALAN SÖYLENEBİLİR. YANLIŞ BİLGİDE VERİLEBİLİR. YETER Kİ BUNLARI YAPAN BİZDEN OLSUN. Bu arkadaşlardan çok önce bir baş müfettiş münferit olarak işten çıkartılmıştı. Şirketi mahkemeye verdi. Kazandı, En son Yargıtay kararı bu çalışanın geçerli olmayan bir nedenden dolayı işten çıkartıldığını ve de mahkeme kararlarına göre bu çalışanın kendi arzusu ile emekli olan bir personel ile aynı sosyal haklara sahip olacağını onayladı. THY hukukçularının bu kararı Yönetim Kurulu Başkanından bir şekilde gizleyecekleri düşüncesi ile karar bu sayfalarda yayımlandı ve Sn. Başkana da gönderildi. Başmüfettiş şirketten pass biletlerini talep etti. Cevap yok. Şirketi icraya verdi. Yine ses yok. Konu ve Yargıtay kararının uygulanmaması hususu Genel Kurul toplantısında gündeme geldi. Mahkemelerde Türk Hava Yollarını temsil eden Hukuk Müşavirliğinin tepesinde oturan genç zat-ı muhterem mikrofonu aldı. Ve davacının Türk Hava Yollarından emekli olmadığını THY sonrası çalıştığı başka bir kurumdan emeklilik hakkı kazandığını söyledi. Ve Genel Kurul toplantısında bulunan davacı ve diğer bir katılımcı tarafından konuyu bilmemekle ve dosyaya hâkim olmamakla itham edildi. Bu bir hata değil düpedüz yalandı. Tabii bu sözler toplantı tutanağında yer almadı. Tutanağı düzenlemek ve imzalamakla yetkili olan bizzat Bolat Beydi. Tam bilmiyorum ama 3-5 senelik tecrübesi ile THY gibi devasa bir kuruluşta hukuk Baş Müşaviri olan zat Genel Kurul katılımcılarına ve Bolat Beye yanlış bilgi vermesine rağmen herhalde halen aynı noktada görev yapıyordur ve de Bay Bolat bu kaynaktan edindiği bilgilere güveniyordur. (?) THY disiplin yönetmeliğine göre üstlere yanlış bilgi vermek suçtur. Hele hele o makamdaki bir kişinin bunu yapmasını bir tepe yönetici tarafından kabul edemez. Bu zat kimin yakınıdır Ahmet Bey diye sorsam sizce hatamı ederim? Hani sizden bizden yoktu? Bu durumu yaşayanlar THY’ de hukuk kimlerin elinde diye düşünerek kendilerini kötü hissetmemişler midir sizce? Evet, geride kendileri için de aynı konunun çözümlenmesi bekleyen çok insan var. Yanılmıyorsam onları çözümleyeceğine söz vermişti Yönetim Kurulu Başkanı.
YURT DIŞI ATAMALARIN BAŞKA BİR NEDENİ: Türk Hava Yolları ticari bir kuruluştur. Bu tamam. Ancak dış tayinin önde gelen amaçlarından biri çalışanların yurt dışı görevlerde kazandıkları tecrübe ve deneyimleri ülkemize taşımalarıdır. Bizim çalıştığımız dönemlerde yurt dışı görev süresi (başarısızlık, disiplin suçu vb. durumlar dışında) minimum 3 maksimum 5 sene ile sınırlıydı. Tabii ki bunun parmakla gösterilebilecek kadar istisnaları mevcuttu. Geçenlerde bir yurt dışı tayin listesi açıkladı THY. Yapılan ilk yurt dışı tayinlerdi yanılmıyorsam. X yurt dışı noktada görev süresi dolan (?) bay Çetinin yine yurt dışında Y noktaya atandığını söylüyordu. Liste çoğunlukla böyleydi. Neden bu değerli arkadaşlarımız engin tecrübelerinden istifade edilmek üzere Türkiye’ye çekilmediler dersiniz? Temel ve Kotil beyin kulakları çınlasın. “Bizim Çocuklar” onların sözüydü. Evet, hatırlatayım istedim. Göreve başlarken sizden, bizden ayırımı yok diyen Sn. Bay Bolat’tı. Oturup atama listelerine bu pencereden bir bakın. Kendinizin hakkının yendiğini hissedecek misiniz acaba? Buda diğer çalışanlara, özellikle yurt dışı görev beklentisi olanlara kendilerini kötü hissettirmiş midir acaba? Ben kendimi kötü hissettim / hissediyorum zira Bolat beyden çok şey beklemişim.
THY’ DEKİ YÖNETİCİ SAYISI FAZLA DEĞİL MİYDİ? Bay Bolat göreve başladığı günlerde THY’ deki yönetici fazlalığından bir yakınına bahsetmiş miydi acaba? Kamuoyu da Ahmet Bey gibi düşünüyordu. Evet ilk aylarınızda bu konu ile ilgili birkaç gösteri yapıldı. İnsanlar Yönetim Kurulu Başkanı söylediklerini yapıyor, tespitleri doğru diye düşündüler. Peki acaba Bay Bolat’ın atandığı günlerde THY’ de Müdür unvanlı kaç çalışan vardı? Ya şimdiki durum nedir? Azaldı da ne kadar? Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Atama duyurularında Müdür sayısını indirecek hususlar yok denecek kadar azaldı, unvan tadilleri çoğaldı. Yapılan birkaç hareket bir anlamda göz boyama mıydı? Şayet belirtilen rakamlara ulaşılabilirse bu tablo ve Bay Bolat’ın bu konu ile ilgili samimiyeti (?) daha iyi anlaşılacak. Bu arada ifade etmeliyim ki bu dönemde insanları görevden almak hayli zor. Nedense aklıma hep Bay Topçu ile Temel Beyin sözü geliyor. “Bizim çocuklar”
(OKUYUNUZ:https://www.linkedin.com/pulse/neden-iyi-y%C3%B6neticilerin-say%C4%B1s%C4%B1-%C3%A7ok-az-e%C4%9Fitim-i%CC%87%C5%9Fleri?originalSubdomain=tr)
THY: YÖNETİM KURULU BAŞKANI KÂR PAYI KONUSU İLE İLGİLİ OLARAK BOL- AT YAKIŞTIRMASINI HAK ETTİ Mİ?
Hatırlar mısınız bilmem. Rahmetli Selahattin Babüroğlu Genel Müdürümüzdü. O dönemde THY’nin bayağı sıkıntıları vardı. Rahmetli bu sıkıntıların hiçbirini çalışanlara yansıtmadan ileri adımlar attı. Toplu İş sözleşmesini o güne kadar görülmemiş bir şekilde personelin lehine bağıtladı. Eski çalışanlarımız onu yaptığı işlerle ilgili değil, sonlandırdığı TIS ile hatırladı. Evet İnsan yapısı böyle. Ahmet Bolat Bey de ne yaparsa yapsın isterse aşağıda belirtilen uygulama dışında hiçbir şey yapmasın bazı çalışanlarca şirkete gelen unutulması zor olan tepe yöneticilerinden biri olarak anılacak. Zira personele hiç hesapta ve düşüncelerde olmayan kâr payı ve prim ödemesi yapabilmek için çalışacağını ifade ettiler. İçinde bulunulan ekonomik şartlar da bunun çalışanları etkilememesi düşünülemezdi. Her ne kadar bu bir süre havada kalan bir konu olarak göründü ve tepe yöneticiye BOL-AT lakabı yakıştırıldı ise vadedilen konu uygulamaya konuldu ve ödeme takvimi ve miktarı çalışanlara geç de olsa duyuruldu. Bir zümre bu meblağı yetersiz buldu. Tabii ki itirazlar, neden bize falanla eşit ödeme yapılıyor, vb. insan yapısına yabancı olamayan kıstasları da ortaya koyuyordu. Hani eski bir söz vardı ya. “İnsana özgü olan hiçbir şey bana yabancı değil “55, 60 bin kişilik şirketin % 90’a yakın, çok büyük bir çoğunluğunun bu uygulamadan ötürü tekrar ediyorum bu uygulamadan ötürü Bay Bolat’a müteşekkir olduğunu düşünüyorum. Bu da çoğunluğun bu konudan ötürü mutlu olduğunu gösterir.
PARA BÖLÜŞÜMÜ İLE İLGİLİ BİR DENEY
Hele bir de THY’ nin senelerdir bankalardan tahsil ettiği promosyon gelirinin personel maaşlarına tekabül eden miktarının çalışanlara ödenmesi ile bu uygulamanın sürekliliği sağlandığı takdirde kim ne derse desin geçmiş yirmi sene içinde esasen bu konuda rakibi de olmayan (Sn. Topçu, Sn. Kotil ve Sn. Aycı) Bay Bolat’ın bazı çalışanlar açısından geçerli olacak unutulmayacak tepe yönetici unvanı perçinlenecektir. Yukarıda da ifade ettiğim üzere paylaşımdan ötürü mutlu olmayan bir zümre mevcut olup bu zümre dışında yapılan uygulamadan ötürü kendini kötü hissedecek kimse yok. Diğer konularda hissedilen mutsuzluklarla bunu karıştırmamak gerek.
Yine de ifade etmek isterim ki, tepe yöneticiler çalışanlar nezdinde uyguladıkları maddi teşviklerle güvenmemeli, şirkette çalışan personeli neyin motive ettiğini ve onları neyin olumsuz olarak etkilediğini ortaya çıkarmak üzere kendi içinde anketler yapmalıdır. Evet, ankette yer alacak soruların, yabancısı olmadığımız insana özgü bir ilkellikle cevaplanmaması ve yöneticiye ışık tutması için anketin isimsiz olarak düzenlenmesi / cevaplanması şarttır. Haydi Sn. Bolat. Top sizde.
Yorumlar Tüm Yorumlar (129)