TÜRK HAVAYOLLARI VE ISTANBUL HAVALİMANI YÖNETİMLERİNE VE ÇALIŞANLARINA TEŞEKKÜR:
Geçenlerde bir yakınım 9 gün için Köln’e uçtu THY’ ile. Dönüşünde bizlere İstanbul Havalimanında ve Türk Hava Yolları uçaklarında Corona ile ilgili alınan tedbirleri anlattı. Söylediği şeylerden mutlu olmamak mümkün değildi. “ Almanya’ da havalimanlarında da tedbirler alınmış ama inanın ki bizimkiler kadar değil ” diyor. Evet, anlatıldığı ve anladığım kadarı ile bizimkiler bu işi düzgün yapıyor. Hiç olmaz ise bu konuda rahat olabiliriz. Teşekkürler THY, Teşekkürler IGA.
THY: RİCA ETTİĞİMİZE BAKMAYIN. HAYIR, DERSENİZ KULAĞINIZDAN TUTUP ATARIZ.
BU İLK DEĞİL. YAKIN GEÇMİŞTEN BİR ÖRNEK:
Bir zamanlar THY ile Sendika arasında bir görüşme yürütülüyordu. Sendika personelin görüşüne müracaat etmek ihtiyacını hissetmişti. Bu konu ile ilgili yazdığım yazıyı bulamadım. Ancak yanılmıyorsam konu toplu iş sözleşmesinde belirlenmiş olan maaş artımlarının uygulanıp uygulanmaması ile ilgili bir iç kamuoyu yoklamasıydı. Anket bir link üzerinden yapılıyor ve linkin açılmasını takiben programa V. kimlik numarası veya THY sicil numarasını yazarak girebiliyordu. Tam hatırlayamıyorum. Anlayacağınız kimin ne yönde oy kullandığının sistemden açık seçik görülmesi mümkündü. Çalışanlar bunu çözümlemişlerdi ama yapacakları bir şey yoktu. O Dönemde THY yönetimi ile arası çok çok iyi olan Hava-İş’e güvenemediler ve anket sonucunda TIS ile belirlenmiş olan ücretlerin alınmamasının uygun olacağı hususundaki demokratik karar oy birliği ile ( ? ) verilmiş oldu. Ortada tehdit vb. bir unsur yoktu ama çalışanlar anketi hayır diye cevaplamanın başka bir deyişle TIS’ in aynen uygulanmasını istemenin başlarına ne getireceğini düşünmüşlerdi mutlak. Sizce bunun başka bir izahı var mıydı?
İLKER AYCI’ NIN PERSONELİ RAHATLATAN YAKLAŞIMI:
Mart ayı sonlarından bu yana Sn. İlker Aycı’nın tüm söylemlerinde THY çalışanlarına yönelik olarak sergilediği müspet yaklaşım, THY çalışanlarını değerlendiriş şekli yolcu, çalışan, şirket sıralaması çok dikkatimizi çekmişti.
23 MAYIS 2020 tarihli beyanatında “ tepeden şahsımdan ve yönetim kurulumuzdan başlamak üzere Genel Müdür’ünden en alttaki arkadaşa kadar hep beraber bu yükü omuzlayacağız ve taşın altına gireceğiz. Ve gelirlerimizden fedakârlık edeceğiz. Azdan az, çoktan çok fedakârlık olacak. Herkese eşit oranda kesinti de yapamazsınız. Bununda belli bir mantığı, ölçütleri, akla yatkınlığını ilgili sendikamızla ve onların yönetimleriyle görüşeceğiz. Personelimizin de bu konuda vicdanlı davranacaklarına, aidiyet duyguları yüksek bir şekilde davranacaklarına itimadım çok kuvvetli. Tüm krizleri beraber göğüsledik, geçtik, aştık. Ve birlikte rekorlar kırıp bu şirketi büyüttük. Bu şirketi o günlerde omuzlayıp taşıdıklarını bugünlerde kimse unutamaz. Dolayısıyla arkadaşlarımızla makul yöntemler bularak bu şirketi idame ettirip yönetecek, devam ettirecek pozisyona ortaklaşa getirebileceğimize inanıyorum.” Diyordu Sn. Aycı. Daha sonraki tarihlerde gerek yazılı ve gerekse sözlü medya’ ya verdiği beyanatlarda da her seviyedeki THY çalışanlarını onurlandıracak güzel sözler söylemişti. Temmuz ayı başındaki sessizlik aynı düşüncelerin devam ettiği intibaını yaratmıştı.
VE DE ÜCRET GÜNCELLEME İLE İLGİLİ DUYURU:
Şirketlerde işverene yakın olan çalışanlar genelde kapsam dışı statüdeki personeldir. Bu hafta Türk Hava Yollarının kapsam dışı personele yayınladığı bir duyuru gördük. Söz konusu duyuru Pandemi nedeni ile yapılacak tasarruf tedbirleri paralelinde Sendikalı olmayan çalışanlara uygulanacak ücret güncelleme bilgilerini kapsıyor. ( Sendikalı olmayan personelin iş ve uçuş tazminatlarında, kıdem ücretlerinde, sosyal yardım ödemeleri ve makam tazminatlarında - kapsam dışı personel için - yapılacak olan indirimleri ve 2020 -2021 yılı ikramiye ödemelerinin ve de 2021 yılı bir ve ikinci altı ay ücret zamlarının yapılmayacağına ilişkin hususlar )
GÜZELLİKLER BURAYA KADAR:
Buraya kadar ki davranışlar hakikaten güzeldi. Gel gelelim bu güzellik 30 Temmuz 2020 tarihli duyuruya kadar sürdü. İnsan bu denli güvendiği, aidiyet duygularından emin olduğunu ifade ettiği çalışanlarının, hele hele kapsam dışı olup kendileri tarafından seçilmiş olan orta ve üst seviyeli güvenilir yöneticilerine bir öneri sunarken metnin içine bir tehdit unsuru koymaya neden gerek görür, Anlamak mümkün değil.
KEŞKE THY YÖNETİMİ DAHA NAZİK BİR YAKLAŞIM İZLESEYDİ.
Evet; THY’nin sendikalı personeline de uygulanacağı üzere, kapsam dışı çalışanların da içinde bulunulan kriz ortamını dikkate alarak bir fedakârlıkta bulunmaları bu günkü ortamda kaçınılmaz. Benim konum ücret güncelleme yüzdeleri ile ilgili değil. Esasen bu tarafların ( Kapsam dışı çalışanlar ve Karar mercii olan Tepe Yönetim ) birlikte karar vermeleri gereken bu konu. Bunun nasıl yapılmasının gerektiğinin detaylarını tabii ki herkes gibi bende düşünebilirim, ancak bunu ifade etmek beni aşar. Bir şeyden eminim ki insanlara kanunun ilgili maddesini hatırlatmanın daha nazik gerginlik yaratmayacak bir şekli mutlak olmalı. Sendikalı çalışanlar için kararın nasıl verileceği ise zaten malum. Onda da zorlanılıyor gibi.
GEÇİCİ FEDAKÂRLIK OLARAK ÜSTLENDİĞİNİZ HERŞEYİ ÜZERİNDE SÜREKLİ OLARAK BIRAKABİLİRLER.
Evet, bu olabilir mi? Belli olmaz. THY Yönetimi Nisan – Ağustos arasında geçen beş aylık dönemde çalışanlara yapılacak ödemeler ( maaş ) ve çalışma koşullarını şekillendiremedi ve bu günlere bu anlaşmazlıklarla gelindi. Gazete haberine bakarsanız THY maaşlarda Kokpit için % 50,Kabin personeli için % 35,Yer personeli için ise % 30 indirim teklif etmiş. Hava-İş 2021 senesi için normale dönüş talebinde bulunarak bunun için Türk Hava Yollarından garanti istemiş ise de Yönetim Sendikanın talebini garanti veremeyiz diye geri çevirmiş. Bu da ara başlıktaki sözün ihtimal dahlinde olduğunun göstergesi olabilir mi? Zannetmem ama olur mu olur.
İLGİLİ KANUN VE YK’ NIN ÜCRET GÜNCELLENME YÜZDELERİ?
Bilinen ve görünen odur ki duyuru kapsamına giren çalışanların % 99’u işverenin teklifini kabul edecektir. Belki daha fazlası. Bu dönemde ülkemizde hüküm süren işsizliğin bu duyurudan kaynaklanacak olan muhtemel isyan duygularına galebe çalacağı mutlak. Keşke duyunun ekine. 4857 sayılı kanunun ilgili maddeleri yorumsuz olarak konulsaydı ve de duyuruda (Zorunlu sebebe dayanan esaslı değişikliğin çalışan tarafından kabul edilmemesi, işveren açısından iş akdinin feshi için geçerli sebep teşkil etmektedir) ibaresi yer almasaydı. En azından daha kibar ve yakışır bir sesleniş olurdu. Keşke bu duyuru ekine Yönetim ve İcra Kurulu üyelerinin imzalarını havi azdan az, çoktan çok kesinti ilkesine uygun olarak belirlenmiş yüzdelere göre hesaplanmış ücret güncelleme formunu da koysaydınız. Bu çalışanların aklına gelebilecek birçok hususu engelleyebilirdi. Örneğin fedakârlığın kalıcı olmayacağı vb.
HANİ AYCI’ NIN ÖNEM SIRASI: MÜŞTERİ, ÇALIŞANLAR VE ŞİRKET ŞEKLİNDEYDİ?
Bu suali THY’ nin saygın yöneticileri cevaplamayacaktır. Bu malum. Ama yine de soralım. Suali yöneltmeden önce Türk Hava Yolları yönetiminin kabul etmediği bir hususu ifade etmekte fayda var. Unvanlara bakılmaksızın Türk Hava Yollarında fazla personel ve yönetici bulunduğu genel de kabul gören bir husus. Özellikle kriz dönemlerinde bu hususun ön plana çıktığı da malum. Gelelim suale. Malum akıldan sorular gitmeden kalbe güven yerleşmez.
THY çalışanı Bay ( x ) yönetimin sunduğu ücret güncelleme teklifini kabul etmiş ve imzalayarak yönetime teslim etmiş olsun. Altı ay veya bir sene sonra ( için de ) Türk Hava Yolları yönetimince Bay ( x )’ in iş akdinin feshedildiğini düşünün. Ve de Bay ( x ) ‘e ödenecek olan tazminat miktarını hesaplayın. Acaba Türk Hava Yolları bu hesaplamayı güncellenen ve Bay ( x ) tarafından da imzalanarak zorunlu olarak kabul edilmiş olan değerler üzerinden mi yapılacak, yoksa bu imzayı atmadan önce geçerli olan ücretler üzerinden mi hesaplanacaktır. Tabii ki kabulünüzü imzanız ile bildirdiğiniz ücretler üzerinden ödeme alacağınız mutlak.
4721 sayılı Medeni Kanunumuzun 2 maddesi: Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz demektedir.
Eğer Türk Hava Yollarının 30.7.2020 tarihinde yaptığı ücret güncellemesinin çalışanlarca zorunlu olarak kabulünü takip eden dönem de daha fazla tasarruf yapmak için bir tenkisat yapmaya kalkışması olasıdır. Bu durumda her ne kadar yapılan ücret güncellemesi hukuka uygun olsa da, THY’ bu işlemi yaparken dürüstlük kurallarına uymayarak bir sonraki tensikat adımını planlamış duruma düşmesi, asgari insanların böyle düşünmesi kaçınılmazdır. Bu durumda Türk Hava Yollarının kanundan kaynaklanan hakkını kötüye kullanarak dürüstlük ilkesini istismar etmiş olacağı kuşkusuzdur. Temenni ederim ki böyle bir şey olmaz. Kanunun kötü niyeti koruyup korumadığını da görmez ve Türkiye’mizde kanunlarımız dürüstlük ilkesini istismar edenler kol kanat germez ( ? ) diye düşünmeyi sürdürebiliriz.
30 TEMMUZ 2020 THY ÇALIŞANLARIN İYİ NİYETLERİNİN SON KULLANMA TARİHİYDİ.
Farz edelim ki duyuru kapsamındaki personelin % 99 ’ü iş bulamama korkusuna yenilmiş ve işverenin önerisini gönülden veya kerhen, öyle veya böyle (?) kabul etti. Acaba Sn. Aycı bu kapsam dışı personelin kendisine ve şirkete olan bağlılıklarından emin olarak onlarla mesaisini bu güne kadar olduğu üzere sürdürebilecek mi? Veya bu çalışanlar kendilerine ücret güncellemesini tehditle kabul ettiren Sn. Aycı’ ya bundan sonra ne derece ( https://www.acarbaltas.com/yoneticinin-sorumlulugu-guven-olusturmak/ ) güveneceklerdir?
Yorumlar Tüm Yorumlar (30)