THY teknisyeninin nasıl öldüğü halen karşılığını bulamamış sorularla dolu iken şimdi de hayatının baharını bile yaşayamamış bir hostesin ihmaller zincirinde hayata veda edişi. Bu acılara yürek dayanır mı? Yüreği olanlar bilir lakin yüreksizlere laf edilemez.
"Ne Afrika,
Ne Avrupa,
Ne de Amerika,
Etmez ki bir Selda..."
Afrika için "Hayatımın projesi" diyor Temel Kotil. Peki; senin hayatının projesi "Afrika" uğruna hayatını kaybeden Selda Durmaz için ne diyeceksin Temel Bey!
Siz, Ebola virüsü için de "Göründüğü kadar kötü bir şey değil. Ama bulaşınca öldürür" gafına imza atan genel müdür değil misiniz?
Hastanede bile ziyaret etme zahmetine giremedin Temel Bey. Çünkü o, bir siyasetçinin yakını değil idi. O Bartın gibi bir güzide şehrin yetiştirdiği saf bir Anadolu kızı idi.
Günah çıkartmanı isterdim Temel Bey. O cenazeye gelip yüreği yanan babanın elini sıkmanı, Selda’nın tabutuna da el vermeni isterdim Temel Bey.
Personel sizin gözünüzde bu kadar değersiz mi Temel Bey?
Selda; hem THY'nin tedbir almamasının kurbanıdır hem de Acıbadem Hastanesi'nin ihmalkarlığının kurbanıdır. Bu sorumsuzlukların hesabını kim verecek? İhmalkarlık ve tedbirsizliklerin sorumluları hesap verecek m,i yoksa "Selda canı ile ödedi" deyip hesap kapatılacak mı?
Özellikle Acıbadem Hastanesi, "Gripsin" diyerek önemsemediği bu ölümcül virüsün Selda'nın bedenini ele geçirmesinin tek sorumlusudur. Bu durumlarda ailenin yapacağı şey bellidir.
Ailenin bu işin peşini bırakmayacağına dair bilgim var. Acıdabem Hastanesi ağır bir tazminat davası ile karşı karşıya kalacak. Şimdiden savunma hazırlamaya başlasınlar.
Ya siz sendikacılar?
Afrika uçuşları için özel önlem istemeyecek misiniz? Binlerce çalışanın haklarını savunmak için o koltuğa oturmadınız mı? Afrika'daki meydanlara uçmanın riskini biliyorsunuz değil mi? Bu riskler için ne gibi önerileriniz var?
Sendikanın yaptığı sadece şu mudur;
"Nijerya’nın başkenti Lagos’a yaptığı uçuş sırasında sinek ısırması sonucu sıtma hastalığına yakalanan Türk Havayollarında kabin amiri olarak görev yapan üyemiz Selda Durmaz hayatını kaybetmiş ve hepimizi yasa boğmuştur.
Değerli üyemize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, çalışma arkadaşlarına ve tüm yakınlarına başsağlığı ve sabır dileriz."
Aa, bir de Çelenk gönderdiler cenazeye haklarını yememek lazım. Ben de hatırlatayım. O çelengin parası da yine Selda'dan kesilen aidatlardan ödendi.
Bak unutmadan hatırlatayım. Eğer aile es kaza THY aleyhinde dava açarsa sendikanızın başındaki başkan(!) Selda aleyhinde tanıklık yapabilir. Mahkemede "Selda iyi korunmadı o yüzden sivrisinek ısırdı" diyebilir. Durup dururken nereden çıktı demeyin. Balık hafızalı değiliz. 305 kişi işten çıkartıldığında çalışma arkadaşları aleyhine tanıklık yapan başkanınızın ta kendisi idi.
Twitter'dan sendika yönetenlerden başka ne beklenir ki?
Bak bak. Yine unutacaktım. Bir de kabadayılık bekleyin. Twitter üzerinden racon kesme bekleyin. 305 kişi aleyhine tanıklık edecek delikanlılık bekleyin.
Ali Kıdık ya; en can alıcı noktayı unuttun. Sendikacılık tarihinin en başarılı yönetimini nasıl da böyle eleştirirsin. Adamlar teknik personeli Hava-İş'ten ayırdırlar, e daha ne yapsınlar? Böyle başarı tarihe altın harflerle yazılır.
Başkanın hakkını yememek lazım. Başarısını da alkışlamak lazım. Hezimete uğradığı mahkeme sürecini, on binlerce çalışanı olan THY'nin sendika üyelerine üç-beş takipçisi olduğu Twitter’dan yaptığı açıklamayı başarı hanesine yazmazsak vallahi ahirette hesap sorar bize.
"E ne yapsın adam, yüz mü kaldı teknisyenin karşısına çıkacak" diyebilirsiniz? Siz de haklısınız. THY'de 2009 yılında bütün sınavları üstün başarı (!) ile geçip işe başlayan 30 yaşındaki bir adamın 4 sene sonra Hava İş'e başkan olması en büyük başarıdır.
Başkana sesleniyorum. Senden önceki başkan da beni tehdit etti. Ben gazeteciyim yalaka değil. Ben insanım, insan müsveddesi değil.
Şunu kafana iyi kazı;
Gazeteciliğim haber yazar, insanlığım seni bozar.
Kabadayı tabirlerle bana gelme. Seni oturttukları koltuğun kıymetini bil. Belki bir daha oturmaya koltuk değil tabure bile bulamazsın. Seni seçenler veya seçtirenler bir daha aynı hataya düşmez.
Yanına yardakçılar da bulabilirsin. Ama adam bulamazsın emin ol.
Ve senin şakşakçılığını yapanlar aşağıda yazdıklarımı iyi okusunlar ki ders alsınlar.
"Siz düğünde göbek atarken, biz cenazede gözyaşı dökeriz,
Siz ayağınızı denize sallayarak kurduğunuz rakı, viski, şarap masalarında havacılığı meze yaparken, biz ayranımızı milletle paylaşırız.
Siz sahradaymış gibi görünüp sarayda keyif çatarken, biz kızgın çölde susuz kalırız.
Siz makam uğruna şekilden şekile girip birilerinin ayakaltında takla atarken, biz bütün makamların Allah'ın olduğunu bilir şükrederiz.
Siz insanların kuyusunu kazıp yalan dolu sözlerle kendi çalışma arkadaşlarınız aleyhine tanıklık yaparken, biz doğruların peşinde koşarız"
Siz var ya siz…
Dahası.... çok var. Lakin biz duygularımıza değil mantığımızla hareket ederiz. Zamanı gelince de her şeyi açık ederiz.
Havacılık sahipsiz değil.
Biz olduğumuz sürece işini yapmayan hiç kimse rahat edemeyecek.
Yorumlar Tüm Yorumlar (72)