İstanbul boğazına yapılacak olan 3. köprünün adı Yavuz Sultan Selim ilan edilince kıyamet koptu. 5-6 asır önce yaşanmış bir hadiseyi bugüne özdeşleştirmek ve asırlar önce yaşanmışlığın bugün hesabının verilmesini istemek kadar gereksiz bir durum olmadığını belirtmek isterim.
Geçmişle uğraşmaktan geleceğe bakamadığımız sürece, iki gözümüzün de kafamızın arka kısmında olmadığını anlamadığımız sürece biz daha çok geriye bakmaya devam ederiz.
Önce Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki isim değişikliği isteklerine değinmek isterim. Bu ülkede demokratik gelişimi algılama yetisi olmayanlar isimler üzerinden nemalanmaya çalışıyor. Sabiha Gökçen bu ülke için gurur abidesidir. Havacılığın kadınlarımız, kızlarımız açısından önderidir, yol göstericisidir.
Sabiha Gökçen, Dersim denilen yere bomba atmış. Sormak isterim Sabiha Gökçen, Erzurum'a, Erzincan'a, Trabzon'a, Edirne'ye, Aydın'a, Adana'ya, Antep'e neden bomba atmadı da Dersim'e attı? Devletine asi olmayacaksın. Asi olursan sopayı yersin. Bizim oralarda meşhur bir söz vardır "Ağzı hımbıldamayanın sırtı gümbüldemez". Anlayacağınız ağzınızdan çıkana dikkat edeceksin. Haksız yere hayatını kaybedenler olmuş olabilir. Ama geçmişe takılıp kalmak kimseye fayda sağlamaz. Ve bunun müsebbibi de Sabiha Gökçen olamaz. Hırsızın hiç mi suçu yok sözünü de hatırlatmak isterim.
Sabiha Gökçen ismi silinirse bu ülkede istekler bitmez. Belli ki amaç demokrasi falan değil. Devleti idare edenlerin bu durumu iyi analiz edeceklerine inanmak istiyorum.
Geçen hafta bir başka istek de Türk Hava Yolları uçaklarındaki anons sitemi konusunda geldi. Neymiş uçakta Kürtçe anons olacakmış. Hay Allahım.
Açıkçası hiç şaşırmadım. O kadar anlamsız, gereksiz, laf olsun akiller torbaya doldursun hesabı yapılmış ki benimde "burası Türkiye her türlü istek kabul edilir" diyesim geliyor içimden.
Bu ülkede çok değişik millet bir arada yaşıyor. Devlete karşı hainlik olmadığı sürece de bu birlikteliğin olumsuzluğa mahkum olmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum. Yani devlet babalığını, vatandaş da devlete karşı yükümlülüğünü yerine getirdiği sürece problem yok.
Türk Hava Yolları uçaklarında Kürtçe anons istenmesinin getireceği diğer istekler; Lazca, Zazaca, Ermenice, Rumca, Boşnakça, Çerkezce, Pomakça, İbranice say sayabildiğin kadar. Dünyanın neresinde görülmüş bu tür istek.
Ben de diyorum ki havacılığın evrensel dili İngilizce. Bundan sonra uçaklarda sadece İngilizce anons yapılsın. Bu Kürtçe anons yapılsın diyenlere sormak isterim. Hiç yurtdışına çıktığınızda İngilizce ve gittiğiniz o ülkenin dilinden başka bir anons gördünüz mü? Duyamazsınız. O yüzden anlamsız isteklerde bulunmaktansa akillere! aklı selim isteklerde bulunun daha ciddi olursunuz.
Oldu olacak Türk Hava Yolları'nın başında bulunan "TÜRK" kelimesini de kaldırın. Türk Hava Kurumu'nu da Tayyare Cemiyeti oalrak değiştirelim. Nasıl olsa alıştık değiştirmeye, ödün vermeye.
Yorumlar Tüm Yorumlar (47)