Süper Havayolu İçin Güç Birliğine Gittiler.
Bilinir ki, haftalık ve aylık yazı yazanların gündemi yakalaması zordur. Bu sabah okuduğum bir yazı, beni 31 Temmuz seslenişimin konusunu değiştirmeye itti. Yazı aşağıda.
“Dört büyük havayolu şirketinin sanal bir süper havayolu yaratma konusunda anlaştıkları belirtiliyor. Avrupa ve ABD’li şirketlerin aldıkları bu kararın ardında, Ortadoğu ve Asyalı Şirketlerin yükselişlerinin yer aldığı kaydedildi. Delta Airlines, Şangay merkezli China Easter,Air France, KLM Group ile ünlü milyarder R.Bronson’un Virgin Atlantic Airways’ i bu işbirliğinin içinde.
1 MİLYAR DOLAR HARCAYACAKLAR: Şirketler bunun için 1 Milyar Doların üzerinde harcama yapmayı planlıyorlar. Rekabete engel olmayan bir yapı kurmak için birleşmeye gitmeyen şirketlerin hedefinde ise Türk Hava Yolları, Qatar Airways, ve Emirates gibi yükselen şirketlerin olduğu belirtiliyor. Air France, KLM CEO’ su Jean Marc Janaillac “ kuzey Atlantik’te bir ağ kurup, fiyatlama ve verimlilik gibi konularda ortak karar almayı hedefliyoruz dedi. 2017 yılı sonunda anlaşmaya imza atılması ve planlamanın 2019 yılı başında sonuçlandırılması hedefleniyor.” İşte haber böyle.
Evet; haberde adı geçen havayollarının kurmayları Türk Hava Yollarının için de hatta başında olduğu bu grubu şirketlerinin ticari yaşamı açısından potansiyel tehlike olarak görüyorsa, bu benim açımdan memnuniyet verici bir gelişme olup Türk Hava Yollarının ticari açıdan doğru yolda olduğunun bir göstergesini teşkil eder diye düşünüyorum. Yanılıyor muyum?.
Bize düşen tabii ki Türk Hava Yollarımızın eleştirilecek konularını şimdiye kadar olduğundan daha ciddi olarak ele almaktır. Kim bilir? Zaman gelir minicik bir mum ışığı bile yolu bulmaya yardımcı olur. Türk Hava Yolları yönetimine düşen ise, çok ivedi bir komisyon kurarak bir birliğin önlerine ne tür engeller koyabileceğini öngörmek ve de bunlara nasıl engel olacağına ilişkin ciddi bir planlama yaparken bazı tutkularından vazgeçerek bu ticari savaşa top yekün hazırlanırken şirketi daha iyi yönetmektir.
Dövizle Verilen Hizmete Türkiye Enflasyon Oranında Zam.
Biz çok akıllı bir milletiz vesselam. ( ? ) Hem Turizm bizi kurtaracak deriz, hem de turistlere ve onları ülkemize getirenlere bin bir dalavere çeviririz. İşte bunlardan bir örnek. Yer Hizmeti Şirketleri ile ilgili. Öncelikle belirtmek isterim ki, konu kanuna aykırı değil. Borçlar kanununda bunu engelleyen bir madde yok. Ancak söz konusu kanunun ilgili maddesi ( Madde ) döviz bazlı ev kiralamalarında ev sahibinin kiraya her sene zam yapılamayacağı ancak 5 senede bir azlı kira bedelinin yeniden gözden geçirilebileceği / belirlenebileceği yazılı.
Tabii ki Yer Hizmetleri ile ilgili Evet, tekrar söylemek gerekirse konu ve uygulama mevzuata aykırı değil. Ancak iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı da açık.
Farz edelim ki 2014 yılı başında 1500 EURO yer hizmeti bedeli ile ( x ) firma ile anlaştınız. Sözleşmeyi imzaladığınız sene Türkiye’de enflasyon % 8.17, 2015’ de enflasyonumuz % 8,81, 2016’ da ise % 8.53. Hesaplarsanız bu şirkete 2017 yılı başında verdiğiniz birim hizmet 1916.10 EURO oluyor. Bu uygulama yabancı şirket yöneticilerine nasıl anlatılabilir, merak ederim.. Bu tabloyu düzeltmek mümkün mü? Tabii ki. Diğer bir şirketten teklif alarak, hizmet alınan şirketin değiştirilmesi ile mümkün olabilir. İyi de diğer 2 Yer Hizmeti şirketi aynı uygulamayı yapma konusunda anlaşmışlarsa. İşte o zaman doğruya dönmek mümkün değil demektir.
Bu arada 2014 yılı 30 Aralık tarihinde 1 EURO = 2.825.80 TL iken, 2016 yılı sonu günü 3.700.60 TL olmasını hiç dikkate almıyoruz. Bunun giderinin % 20 veya 30’u döviz cinsinden olan şirketler için ne ifade ettiğini benden iyi bilirsiniz. Malum Türk Lirası değer kaybettikçe sistem karlı çıkardı. Öyle veya böyle 2014’ deki TL değeri üzerinden hesaplanırsa 2016 yılı sonunda 2014’ün 4239.TL’ lik hizmeti 5550 TL’ ye yükselmiş oluyor. Buda TL bazında % 30,4’lük bir artışa tekabül eder. Yer Hizmeti Şirketleri herhangi bir yerli havayoluna 3 senede ( aynı tip uçak ve aynı hizmetler için ) % 30,4 tutarında bir artım uygulayabilmiş midir dersiniz( ? ) Sanmıyorum.
Evet; kanaatimce yabancılara yönelik olarak yapılan bu uygulama doğru değil.
Konuya bir de değişik açıdan bakmak gerektiği de ayrı bir husus. THY’nin (x ) tip bir uçağı Paris Charles De Gaulle havalimanında Yer Hizmeti ücreti olarak ne ödüyor? Bir buna bakın. Fransızların Air France’ı İstanbul’da aynı tip uçak için aldığı aynı hizmet karşılığında Türk Yer Hizmeti Şirketine ne kadar ödeme yapıyor? İşte buna bakınca, insan bizimkilerin ( yapılanı doğru bulmamama rağmen ) yabancı havayollarına dövizle sunulan yer Hizmeti ücretine her sene Türkiye’deki enflasyon oranında artım uygulamasına ister istemez acımtırak bir gülümseyerek bakıyor.
ŞİMDİ HAVAYOLU ŞİRKETLERİ NEYİ BEKLİYOR? Geçenlerde bir haber okumuştum APH’ de. 3 Hava limanı yönetiminin Yer hizmetlerinde de yolcu deneyimini ( deneyim kelimesi aynen haberden alınmıştır ) ön planda tutarak hizmet vermeyi amaçladığı belirtiliyordu. Bu kapsamda gerek yolcu terminallerinde gerekse aprondaki tüm hizmetler, teknolojinin yoğun kullanılacağı en gelişmiş tekniklerin hayata geçirildiği ve yolcuların kendilerini ayrıcalıklı hissetmesini sağlayacak uygulamalar yapılacağı ifade ediliyordu. Sözler güzel. Yine de neyin nasıl yapılacağını kurgulayamıyorum.
Bu konuda uygulanması mümkün olmayanlarda dâhil olmak üzere 3.ncü Havalimanında Yer Hizmeti sunumu için 4 alternatif olduğu ortada. .
Birincisi 3 Havalimanı yönetiminin ( İGA- İstanbul Grand Airport ) ) ayrı bir Yer Hizmeti Şirketi kurması. 2 nci şık İGA’nın, Havaş ile birleşerek işi üstlenmesi, 3 ncü şık İGA + Çelebi İşbirliği ve de 4 ncü şık IGA + TGS işbirliği ile oluşacak olan bir şirketin İGA pazarına girmesi. Tabii bu şıkkı düşünürken TGS’de THY ve TAV hisselerinin de bulunduğunu göz önüne almak gerek. Aslına bakarsanız bu şıklar potansiyel müşteri havayollarının şu anda yaşadıkları sıkıntılara son verebileceğini düşünmek hafiften bir iyimserlik bana göre. Şu veya bu şekilde muhtemel bir işbirliği dışında, yalnız kalan Yer Hizmeti Şirketi için de ufuk pek aydınlık görülmüyor. 4 firmanın her hangi bir konuda ( ? ) anlaşmaları da zor gibi. Hele birde IGA ayrı bir Yer Hizmeti Şirketi kurup bir de müşterilere Terminal Hizmetleri ile Yer Hizmetini birleştirerek paket fiyat uygulaması yaparsa (?) İnşallah yanlış düşünüyorumdur.
Yine de bu konu ile ilgili bütün olasılıkları konuyu benden çok daha iyi bilen ve yaşayan bir iki uzmanlarla görüşüp Eylül ayında işleyeceğim. Hangi şık müşteri havayolları açısından iyi olur(?) Hangi şık hangi Yer Hizmeti Şirketini sarsar (?) O zamana kadar 3 ncü Havalimanı Yönetimi tarafından konu ile ilgili bir açıklama yapıldığı takdirde, “ bir senede köprünün altından daha çok su akar” sözünü de dikkate alarak bilgilenmiş olacağız
Yorumlar Tüm Yorumlar (16)