2019 yılının zor geçeceğini söylüyor herkes. Bakınca tüm sektörler için durumun farklı olmadığı söyleniyor. Çoğu sektör şirketleri aynı durumda. Gel gelelim durum bizim sektörün ası Türk Hava Yollarımız için aynı değil gibi görünüyor. En azından göstergelere hafiften pembe camdan bakıldığı takdirde Türk Hava Yollarının şirket dışı etkenlerde temenni edilmeyen bir terslik olmaması halinde 2019’u da başarılı bir şekilde yaşaması olası görülüyor. Tabii ki bu hepimizi sevindirecek.
Göstergeler bizi neden ümitlendiriyor? Örneğin OAG Aviation Wordwide’ın yaptığı araştırma sonuçları. Adı geçen kuruluşun ne denli ciddi çalışmalar içinde olduğunu anlayabilmek için https://www.oag.com adresli sitesine girip kurumu tanımak yeterli. Şirket dünyanın en büyük uçuş takvimi ve de uçuş durumu veri tabanına sahip. Ve de OAG geçtiğimiz hafta 2018 için zamanında dünyadaki kalkış oranı en iyi havayolu şirketleri ve en iyi havaalanlarını açıkladı. Türk Hava Yolları bu sıralamada “ Mega Hava Yolları” kategorisinde en dakik havayolları içerisinde Air France ve Lufthansa’ nın önünde 12 sırada yer aldı. Aynı şekilde İstanbul Atatürk Havalimanı da Mega Havaalanları dakiklik lisesinde 11 sırada Sabiha Gökçen Havalimanımız ise 18 sırada yer aldı. Bu açıdan 2019’un bizi daha yukarılara taşımasını ümit edelim? Allah kaza, bela ve kırım vermesin.
Bir de bakıyoruz THY 2018 sonu kar hedefine senenin 9 ayında ulaşmış. Rekor diyorlar. Dünyada en fazla noktaya uçuş yapan şirket Türk Hava Yolları. Onu en yakından takip eden havayolu Air France. 30 noktadan fazlaya uçuyoruz onlardan. 2019’ da bu ara daha da açılacak mutlak.2018’in ilk dokuz ayında % 82^ye ulaşan doluluk oranının 2019’ da artacağını düşünebilmek güzel.
Kargo taşımasında 2018 yılı 9 ayında bir önceki yıla göre % 24 oranında artan Kargo taşımacılığı filoya katılacak olan kargo uçaklarının teslim alınmasını takiben 2019 yılı için içimizde daha büyük umutlar yeşertmeli.
2018 yılı Eylül ayı sonu itibarı ile 8,2 ortalama yaşı olan 330 uçaklı THY filosuna katılacak olan içerisinde uçuş maliyetleri çok daha az olan uçaklara ilaveten yeni nesil geniş gövdeli uçaklarında bulunduğu 41 uçağın gücünün resmi değiştireceği mutlak. Bu hususun yukarıdaki cesaret veren beklentilerle birleşmesinden ortaya daha güzel bir tablo çıkacağını iyi niyetle düşünmek gerek. Düşünmek ötesi inanmak gerek.
Filoya yeni katılacak olan uçakların THY için yeni istihdam gereksinimini de beraberinde getirmesi kaçınılmaz. Ülkemizin buna da ihtiyacının bulunduğu bir gerçek. Küçümsenmeyecek miktarda yeni kokpit, kabin, teknisyen ve Yer personeli istihdamının ülkemiz açısından önemini belirtmeğe gerek var mı? Bilemiyorum.
Şu anda maalesef dünyanın en güvenli havayolları araştırması listesinde ilk 20’ ye girebilmiş değiliz. Ancak bu sıralamanın nasıl yapıldığı hepimiz biliyoruz. Son senelerdeki güvenli uçuşların devamı Türk Hava Yollarını da bu listeye de sokabilecektir.
THY Genel Müdürü Sn. Ekşinin THY'nin kaderi, Türkiye'nin kaderiyle ilişkili. Türkiye ne kadar iyiyse, THY de o kadar iyi olur sözü ile devam edelim yazıya. Söz doğru. Zira bir havayolunun yalnız yeni havalimanı yapımı, filonun takviyesi vb.. faktörlerle ayakta duracağını düşünmek bana pek doğru gelmiyor. Hatırlarsınız Rusya ile Türkiye arasında 2015’de yaşanan “Uçak krizi” sonrası gerilen diplomatik ilişkiler ardından, Türkiye turizmi için hayati rolü olan Rus turistin Türkiye’ye ziyaretinin azalacağı söyleniyordu. Özellikle yabancı ziyaretçilerinin çoğunluğu Ruslardan oluşan Antalya o sezonda en kötü dönemini yaşamıştı. Daha gerilere gidersek menfi örneği çoğaltılabilecek diplomasi kadar tabii afetlerinde Turizmi etkilemesini 1999 yılında yaşamıştık. Allah tekrar göstermesin. Her ne ise geçmişi irdelersek ülkenin durumu ile ülke Turizminin durumunun ve de ülkenin Bayrak taşıyıcı havayollarının bundan nasıl etkilendiğini gösteren birçok örnek mevcut. Kısacası Türkiye öksürse Türk Turizmi nezle oluyor. Bu nezlenin uzamasını takiben Türk Hava Yollarının da ciğerlerine kadar inen zatürre görünümlü bir üşütmeden muzdarip olacağı açık. Evet: Türkiye’miz ne kadar iyi olursa Türk Hava Yolları da o kadar iyi olur. Dileyelim ki Türkiye’miz her zaman iyi olsun. Türk Hava Yolları onu aynı çizgide takip edecektir.
Bu arada, Sn. Genel Müdürün 2018 yılı sonuçlarını açıklayan konuşmasını okudum. Aynı söylevde 2019 yılı ile ilgili düşünceleri de yer alıyordu. 2018’ de şirketin bulunduğu nokta 2019 ile ilgili ümidin alt yapısını oluşturuyor hali ile. Bu konuşmanın bir yerine takıldım. Onu da belirtmeden geçemeyeceğim. Sn Ekşi bu başarılı sonuçları Sn. Cumhurbaşkanımızın 2016 yılında Türk Hava Yolları heyetini kabulüne ve de onun ileri görüşlülüğüne bağlıyor gibi. Öyle düşünülmemiş olsa bile konuşmanın akışı okuru bu noktaya getiriyor. Ben Türk Hava yollarının eski bir mensubu olarak Genel Müdürün “ Bu başarıyı Sn. Cumhurbaşkanımızın desteğine ve ileri görüşlü yönlendirmeleri ile Türk Hava Yollarının çalışanlarının üstün görev anlayışına borçluyuz “ demesini tercih ederdim. Bir Genel Müdüre bir tepe yöneticiye de bu yakışırdı. Tabii ki bu sözün inanarak, içten gelerek söylemesi gerek. Ben içimden geleni söylüyorum. Hepsi bu. Şunu da hatırlatmakta fayda var.“ YÖNETİCİ ÇALIŞANLARINA OLDUKLARINDAN DAHA İYİ OLDUKLARINI DÜŞÜNDÜRME MARİFETİNE SAHİP KİŞİDİR”. Bu konuya dikkat çekerken Türk Hava Yollarına 2019 için büyük başarılar diliyorum.
Sektörde Yönetici mi Olmak İstiyorsunuz? Önce Cesaretlenin Biraz.
Göreve başladığınız unvanla emekli olacak değilsiniz ya? Tabii ki yükselmek isteyeceksiniz. Bizde torpil geçerli vb sözleri duymayın. Yöneticilerinize bakın. Neyiniz eksik? Fazlanız olacak. İhtiyaten belli etmeyin. Başka tehlikeler çıkmasın önünüze? Sizi gören farkı anlayacaktır. Önce yöneticilikle ilgili genel becerileri düşünün. Sonra, Allah Kerim
Zannedersem 2008 yılında görmüştüm bu kitabı. “ Managing for Dummıes – Meraklısına Yöneticilik.” Sayısını hatırlamıyorum ama küçümsenmeyecek bir miktarda alıp mevcut yöneticilere okumaları ricası ile sunmuştuk. Patron bu tür konulara açık biriydi. Kim okudu, kim masasına süs diye koydu bilemiyorum. Bildiğim bir şey vardı. Memur pozisyonunda çalışanları yöneticiliğe hazırlayacak, yöneticilerin ise eksikliklerini giderecek bir kitap olarak görmüştüm bu kitabı. Çok sonra öğrendim ki, Amerika’da bir 5 yıldızlı otel beyaz yakalıları işe alacağı zaman mülakattan başarılı olanlara “ Managing For Dummıes” kitabını verip, 17 gün sonra adayları bu kitaptaki bilgilerle ilgili olarak 5 saatlik cevaplama süreli yazılı imtihana sokuyormuş. Neden 17 gün sonra anlayamadım. Ama 5 saat cevaplama süreli imtihanda bu kitabın 24 bölümünden ikişer sual çıkartılabileceğini düşünmüştüm. Öyle ya bu sürede ancak konuyu tam olarak özümsemiş olanların sualleri eksiksiz cevaplamaları mümkün. Konu için bu bir basamak mı diye soracak olursanız kişisel cevabım EVET. Ben 20 senelik yönetici olmama rağmen çok faydalanmıştım.
Yazıyı biraz uzatarak bu kitabı sizlere daha geniş bir çerçevede anlatmam mümkün. Ancak telif kısıtlaması nedeni ile bunu yapamıyorum. Yayınevinin kitap ile ilgili anlatımlarını sizlerle paylaşmam eminim ki telif kısıtlamaları konusunda bana bir sıkıntı yaşamayacaktır.
"Yöneticilik For Dummies, Meraklısına" kitabında, günümüzün ışık hızındaki iş dünyasında en son yenilikleri ve doğruluğu kanıtlanmış yönetim tekniklerini bulacaksınız. Etik sorunlardan performans değerlendirmeye, ekip oluşturmaktan işbirliğine kadar karşınıza çıkabilecek tüm sorunları geliştirilmiş yeni stratejilerle karşılamanın yollarını öğreneceksiniz.
Yönetici kimdir, ne yapar? Başlıca yöneticilik becerileri nelerdir? İnsanlarla çalışmak, Örgütün bünyesinde ve örgütün dışında çalışanlar ile yöneticiler arasında köprü kurmanın önemi, Yönetim araç ve teknikler, Muhasebe ve bütçeleme ilkeleri, günümüz teknolojilerinden yararlanma, öğrenen bir örgüt yaratma, gibi suallerin cevabını bu kitapta bulacaksınız. Ayrıca, yöneticiliğin özünü kavramak, insanları çalıştırmak, Kriz yönetimi, liderlik, performans değerlendirme sanatı, en gelişmiş yönetim stratejileri,en doğru ekibi kurmak, çalışanları geliştirmek ve önderlik etmek ve bunlar gibi konularda yöneticiliğin tüm inceliklerini bulabilmeniz mümkün olacaktır.”
Evet, tırnak içindeki bu satırları yayınevi tanıtım amacı ile yazmış. Kişisel görüşüm kitapta çok daha fazlası var.
Genelde okumaktan hoşlanmadığımız ortada. Son üç yazımın sonunda sizlerle TEDX^’in üç konuşmasının linklerini paylaştım. Hiç bir yorumcu dinlediğini bildirmedi ve bu konuşmalarla ilgili bir yorum yapmadı. İşinize geçici gözle bakmıyorsanız, bu kitabı okuyunuz. .Eminim ki çok faydalanacaksınız.
Kitabı edindiğim tarihten, çalışma yaşamımın sonuna kadar bu kitap benim başucu kitaplarımdan biri oldu. Her konuda bu kitaba göz gezdirme ihtiyacı hissettim. Öğrenmek veya bildiklerimi kontrol etmek için. Evet; bu kitabı okuyun. Ve de emin olun.
Yönetimi ve yönetmenin mantığını hasbelkader yükselen veya paraşütle inerek yönetici olan üstlerinizden çok daha fazla biliyor olacaksınız. Tecrübelerde 20 yılda öğreneceklerimizi okuyarak bir yıldan az bir sürede kavrayabiliriz. Gün gelir bu size gerekli olur.
Yorumlar Tüm Yorumlar (37)