Geçen gün “ Türkiye’nin Dünyada İlk Sırada Olduğu 7 Konu” isimli bir dosyayı incelerken 5 nci sırada İstanbul Grand Airport’ un bulunduğunu gördüm. Havalimanı ile ilgili başka dosyalardaki resimlerine ve havalimanının diğer özelliklerine tekrar baktım. Kapasitesi, 165 yolcu köprüsü, terminaller arasındaki ulaşımın raylı sistemle sağlanan 4 ayrı terminal binası ve havalimanının üzerine kurulduğu arazinin 11 futbol sahası büyüklüğünde olması bir tarafa, üzerinde çok konuşulan maliyet unsuru dikkate alınmadığı takdirde bu özgün sistemin bütünü ile gurur duymamak mümkün değil dedim kendi kendime. Her ne ise benim kişisel derecelendirmem için beğenmem ve bunun da ötesinde hayran olmam yeterli.
ATA Havalimanı açıldığı zaman THY adına orada görevliydim. Yeni Havalimanı muhteşemdi. Bu terminal “ Türk Yolculara ve ülkeye gelen yabancı misafirlere verilen önemin göstergesi” diye düşünmüştüm. Aradan uzun seneler geçti. IGA’ nın terminallerinin görselleri de bunu hatırlattı bana. Çok güzeller.
Bu arada IGA’nın bu gün TAV’ da olduğu üzere ulusal ekonomimize küçümsenmeyecek bir katkı sağlayacağı mutlak.
Tabii ki, havalimanının yolcusu arttıkça, hali ile uçuşlarda artacak ve bu paralelde doğal olarak ülkeye sağlayacağı istihdam da daha üst seviyelere çıkacaktır..
DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVALİMANI BİZİMKİ Mİ?
Bir raporda okumuştum. IGA’’un ilk fazı tamamlandığında 90 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. Daha sonra, daha da büyüyecek. Örneğin 2025 yılında 120 milyon yolcu kapasitesinde olacağı da aynı raporda yazılı. Değişti mi, değişmedi mi?
Hangisi doğru bilmiyorum. Daha önceki bir yazımda değindiğim üzere; Havalimanları sistemin kurulduğu arazinin ve üzerine konulan terminal, pist ve diğer yapı ve sistemlerin devasalığı ile “dünyanın en büyüğü “. Unvanını kazanmaz. Ülkemizin havalimanının kapasitesini tam olarak kullanması ile havalimanı büyüyecek ve de ülkeyi onurlandıracaktır. Tabii ki bu konuda İGA yöneticilerinin sorumluluğu işletmeyi Havalimanının 5x5 görünümüne uygun bir seviyede yapmak. Eğer bu hususta herkes hemfikir olur ve de ülke turizminin gelişmesi için el birliği ile çalışırsa ve de devlet ülke turizmini baltalayan faktörlerin menfi etkilerini müspete çevirme gayreti için de olur ve bunu sağlarsa, ülkemize gelen yabancı misafir sayısı ve Turizm gelirimiz Havalimanımızı dünyanın en büyüğü yapacak düzeye çıkacaktır. Ve de en önemlisi bu sonuç tüm ülkemizi mutlu edecektir. Evet, bu günkü durumda, çok büyük ve çok çok lüks bir apartmanı inşa edip, daireleri satamaz veya kiraya veremezsek finansal zararı tüm ağırlığı ile omuzlarımızda taşırken, boş binanın önüne geçip kameralara buranın en büyük konutunu ben inşa ettim diye övünemeyiz. Bilmem yanlış mı düşünüyorum? Bu konuda realist olmamız gerekir.
TURİZM FAALİYETLERİNİN SONUÇLARI DHMI KANALI İLE BİZE NASIL YANSIYACAK?
Bu yazıda Havalimanının diğer konularına değinmeyeceğim. Geçtiğimiz yazımda o hususlara fazlası ile dokundum. Konumuz, ülkemiz Turizm’i ve bunun sonuçlarının İstanbul Grand Airport’ a daha doğrusu DHMI kanalı ile bize nasıl yansıyacağı. Öyle ya, gelir garanti edilenin altında kalırsa bunu kim ödeyecek. Tabii ki bizler. Halk. Havalimanının 29 Ekim 2018’ de açılacağını basından okuyoruz. Kişisel inancım o dur ki IGA’ da operasyon tümü ile bu tarihte başlamayacak ve havalimanının tam randıman ile çalışması 2019 yılına sarkacaktır. En büyük kullanıcı olan Türk Hava Yollarının taşınması düşünemeyeceğimiz kadar büyük bir sorundur. Bundan ötürü de memnunum zira 2018-2019 yılında ülkemiz turizm faaliyetlerine ilişkin sonuçların ne ülkemiz ne de yeni havalimanı açısından yeterli denilebilecek bir seviye çizgisini yakalayamayacağına inanıyorum.
TÜRKİYE’MİZ AÇISINDAN KONUYA KISA BİR BAKIŞ.
Konuya ülkemiz açısından yaklaşırsak, gelen yabancı misafirlerin ortalama harcamalarının 2014 yılında 828 USD olduğu görülüyor. Bu ortalama harcama miktarı 2015’ de 756, 2016 yılında 705 ve de 2017 yılında ise 664 dolara ( 10 aylık ) düştüğü görülecektir. Turizm sektöründe yurdumuza gelen yabancı misafir sayısı kadar nitelikli misafirlerin gelmesi de büyük önem taşıyor. Sektörde gelişmiş ülkeleri ziyaret eden yabancı misafirler 1500 USD ortalama harcama yaparken ülkemize gelen yabancı misafirlerin ortalama harcamalarının düşüklüğü ve bu harcamalardaki sistematik azalma şu anda yarışın bir adımdan da fazla gerisinde kaldığımızı gösteriyor. Resmi yayınlara göre Turizm gelirlerinde dünyada 17 sırada olduğumuz bildiriliyor. Sonuçta ne gelirde ne de turist sayısında ilk 10’ girmemiz mümkün olmadı.
TURİZM FAALİYETLERİMİZİ MENFİ ETKİLEYEN UNSURLAR.
Rusya ve Almanya ile yaşadığımız krizin ülkemiz turizmini ne denli sarstığı malum. Evet, Ülkemiz Turizmi 2018 ve 2019’ da nasıl bir gelişme gösterir? Hepimiz tarafından bilindiği üzere ülkemiz turizmini menfi etkileyen belli başlı faktörler aşağıdaki gibi özetlenebilir. Tabii ki bu konuda tarafınızca yapılacak ilaveler de bulunacaktır.
1.Terör tehlikesi tek başına aleyhte önemli bir faktör teşkil etmekte olup Turizm faaliyetlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler içinde ilk sırayı almaktadır.
2) Ülkemizin bazı bölgelerinde güvenlik ile ilgili sorunların devam etmesi nedeni ile ülke imajının zedelenmesi ve dış ülkelerin bu konuyu abartarak istismar etmeleri
3) Ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklanan dış tehditler.
4) Özellikle 1 ve 2 nci maddeden ötürü Uluslararası medyada ülkemizle ilgili abartılı olarak yayınlanan olumsuz haberler,
5) Devletlerin her politik anlaşmazlık durumunda Turizmi ülkemize karşı silah olarak kullanması ve vatandaşlarının ülkemizi ziyaretleri konusunda bir anlamda kısıtlama koymaları.
6) Avrupa Birliği’ne katılım konusunda sürecin duraksaması. Süregelen belirsizlik.
7) Uluslararası seyahat organizatörlerinin fiyat ve koşulları tek taraflı belirleyerek turizm sektörünün verimliliğini olumsuz yönde etkilemeleri,
8) Turizm konusundaki rakip ülkelerin rekabet gücünün artması.
Evet; ülkemiz turizmininin gelişmesi yukarıda belirtilen tehditlerin ortadan kaldırmamıza bağlı olduğu kabulü zorunlu olan bir gerçek. Önümüzdeki bir, iki senede bunların nasıl halledilebileceğini düşünemiyorum. İnşallah ötesi bir şey söylemem zor.
EVET; ŞU ANDA YENİ VE ÖNEMLİ BİR KRİZ YAŞANIYOR. ALLAHTAN YAZ AYLARINDA DEĞİLİZ.
Bu konudaki sıkıntılarımız yetmezmiş gibi, şu an için yakınlarımızda yaşanan yeni bir kriz var. Hem de oturaklı bir kriz. Amerika Kudüs’ün İsrail’in başşehri olmasını kabul etti. Bu günkü görünüm, buna karşı çıkanlar yalnız Müslüman ülkeler değil. Her ne kadar bu günkü görünüm bu merkezde ise de yarın ne olacağını kestirebilmek mümkün değil. Amerikalılar bu yaptırımı kabul eden ülke sayısının artacağını söylüyor. Çek’ler bunu kabul ettiklerine ilişkin açıklamayı yapmış bile. Zaman için de Müslüman ülkelerin dışında kalanların görüşlerini değiştirmesi halinde bunun da ülkemiz turizminini menfi bir şekilde etkileyeceği mutlak gibi. Arap ülkelerinin 100 sene önce olduğu gibi Kudüs konusunda bizi yine yarı yolda, yalnız bırakması da mümkün. Orta doğunun bir ucunda olan bir şeyin bizim turizmi neden yıpratsın diye düşünenler olabilir. Geçen senelerdeki Ortadoğu krizini hatırlayın. Yabancı misafirlerin ülkemize gelişleri bıçak gibi kesilmişti. Bunun için bahane arayan birçok devlet var. Türkçesi bu kriz aklı selimin gösterdiği yolda sonuçlanmaz ise Turizmi sıfırlayabilecek şekilde sonuçlanabilir.
Yukarıdaki tablodan 2014-2015 ve 2016 yılları Turizm gelirlerimizi, yabancı misafir sayısını ve gerek yabancı misafirlerimizin ve gerekse Türk vatandaşlarımızın yaptıkları ortalama harcama tutarlarını bulabilmeniz mümkün. Kaynak TUIK, Merkez Bankası ve Turizm Bakanlığı kayıtlarıdır. Bildiğiniz üzere DHMI, İstanbul Grand Airport’a verdiği garanti yolcu sayısı üzerinden değil gelir üzerinden hesaplanacak. Konuya çok yakın olmayanlar bazı kimselere Türk Hava Yollarının taşıdığı transit yolcu miktarının IGA gelirine nasıl yansıyacağı konusunda küçük bir not vermek isterim. Yapılan anlaşmaya göre Dış hat giden yolcu hizmet ücreti 20 EURO, dış hatlardan gelip, dış hatlara giden yolcular için yolcu hizmet ücreti ise 5 EURO’ dur. Gerek tablo ve gerekse yolcu hizmet ücretleri konunun geneli ile fikir verecektir. Tabloda yer alan 2017 bilgileri senenin 10 ayını kapsamaktadır. Kasım 2017 ‘ de THY’ nin 79,9 doluluk oranı ile uçtu. Aralık 2017’ de aranın kapanıp 2016 yılı sonuçlarını, belki de biraz üstünü yakalayacağı kuvvetle muhtemeldir. Kendimizi ne kadar yırtarsak yırtalım 2018 ve 2019 yıllarında IGA’ ya garanti edilen miktardaki ( 1 Yıl için 316.361, 370 Euro, 2 yıl için 333.847.140 Euro ) gelirin sağlanması uzak ihtimal gibi görünmektedir..
OLACAKLARI KESTİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİ.
Ülkemize 2014, 2015, 2016 ve 2017 senelerinde gelen yabancı misafir sayıları, yaptıkları ortalama harcamalar ve de yolcu sayılarındaki artış tahminlerden bizleri mutlu etmese de 2018 ve 2019 yılları için maalesef böyle bir sonuç çıkıyor.. Turizmimizi baltalayan faktörlerin tamamı ile ortadan kaldırılmasının zorluğu malum. Ancak takdir edersiniz ki en son yaşanan Amerika-İsrail krizinde olduğu gibi ileride nelerle karşılaşacağımızı bilmiyorsak yazıda saydığımız diğer tatsızlıkların da oluşacağının, IGA ihalesi öncesinde tahmin edilmesi mümkün değildi. Ne Almanya ile ters duruma düşeceğimiz, ne Rusya ile darılıp, barışacağımız vb. Dolayısı ile bunun kabahatlisi yok. Milletçe durumu sineye çekip, naçar şartların düzelmesini bekleyeceğiz.
İÇERİ GİRMEYİ BECEREBİLİRSEK ÖNÜMÜZDE YENİ BİR KAPI AÇILIYOR: ÇİN
Hani bir söz var ya, bir kapı kapanırsa, başka bir kapı açılır. Evet; bu sene için Çinli yabancı misafirlerden ümit varız. 2015 yılında yurt dışına çıkan Çinli sayısı 117 milyon. 2016’da bu rakam 122 milyona yükseldi. 2015 yılında Türkiye’mize gelen Çinli sayısı is yalnız 313 bin. Chına Today neşriyatı Çinin bu konudaki yeni gözdesinin Türkiye olduğunu ve Çinin 2018 yılını Türkiye Turizm Yılı “ olarak ilan ettiğini duyuruyor. Her ay 10 büyük turist kafilesinin Türkiye’ye geleceğini vurgulayan yayın Çinlilerin nelerden hoşlandığı, ne yedikleri ve ne aldıkları konusunda da ipuçları veriyor. Çinli misafirlerin ortalama harcamaları ise 1000 USD / şahıs civarında. Bu pastadan daha fazla pay almak için uğraş vermek gerek. Şimdi top, Turizm Bakanlığımız ve Türk Hava Yollarında. Turizm Bakanlığımız Çin’ e Ocak sonuna kadar uzmanlar düzeyinde çıkartma yaparak ilgililere ülkemizin tarihi ve kültürel açıdan tanıtımını yapmalıdır. Bir tarihçimizin Çin ile Türkiye’nin 19 yüzyılda başlayan geçmiş ilişkilerini güncel gözle değerlendirmesinde fayda olacağı da açıktır. Bu arada tanıtımda Safranbolu, Kapadokya ve Bodruma ağırlık verilmesinin gerektiğini Turizm yetkililerimiz biliyorlardır. THY tanıtımını Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Timur Bayındır “Biz turizmciler açısından daha önemlisi ulaşım, yani uçak sorunudur. THY'nin Pekin, Şanghay ve Guangzhou gibi temel noktalara uçması önemli bir fırsat, ancak yeterli değil. Koltuk sayısı ve sefer sayıları ile kısıtlı bu rakamın tamamının direkt ülkemiz hedefli uçmadığı düşünüldüğünde, Çin'den 1 milyon turist beklemek, gerçeğe yakın bir hedef olmayacaktır. Dolayısıyla THY'nin yanında, Çinli havayolu şirketlerinin de İstanbul uçuşları yapması için hızlı girişimlerde bulunmamız gerek.”diyor.
SATIR ARASINDA İYİ BİR HABER.
Hürriyet Gazetesinde 09 Aralık Cumartesi günü bir haber yayınlandı. Travel Turkey fuarına otel katılımının az olduğunu söylüyordu. Yazıda bir sitem vardı. Ancak ben sevinecek bir taraf buldum. Seyahat Acenteleri otelcilerin artan yabancı talebinden ötürü yerli turistleri unuttuğunu söylüyorlardı. Seyahat Acentelerinin bir üst düzey temsilcisi de “ Fuara katılımın az olduğunu, otel sahiplerince eskisi gibi aranmadıklarını söylerken, tabii ki fuara katılım da çok az bunun nedeni yurt dışından gelen taleplerin çok iyi olmasından öte değil diyordu. Başka bir büyük acentenin temsilcisi ise özellikle Rusya’dan gelen büyük talepler otelcilerin yine kafasını karıştırdı diyordu. Ve Rusya dışında Avrupa’ da ki kıpırdama ümit verici diye ilave ediyordu.
Tabii ki bu insanlar konunun içinde olmalarından ötürü değerlendirmeyi bizden iyi yapar.
Tabii ki gönlüm onların ifadelerinin doğru olduğuna inanıyor.
Hem ülkemiz turizmi büyük adımlar atsın, hem de IGA büyüklüğüne yakışır miktarda yolcu ile dolsun ve bizlerde dünyanın en büyük havalimanı Türkiye’mizde diyelim. İnşallah.
Yorumlar Tüm Yorumlar (17)