Zehir, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddeye verilen genel bir isimdir. Asırlardır kullanılır. Eski çağlardan beri savaşlarda, suikastlarda, avcılıkta kullanılır. Ancak günümüzde bazen insan oğlu da diliyle zehir saçabiliyor. Hatta dilini söylemleri için kullanarak zehir operasyonları bile düzenleyebiliyor.
Hayatları boyunca şirketlerin sırtından geçinmiş, ücretsiz biletlerle dünyayı gezmiş kişiler bile, bana söz söyleme cüretinde bulunmuşlar. Neymiş THY’den para alıyormuşum. Neymiş pas biletlerle geziyormuşum. Yahu ben daha şirketten almadığım hizmetin, ücret iadesini bile alamamış birisiyim. Aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? Kaldı ki beni gerçekten tanıyanlar, ihtiyacım olmadığını bildiği gibi böyle şeylere de yeltenmeyeceğimi iyi bilir.
Gelelim Türk Hava Yolları’na… Ne görüyorsam onu yazıyorum. Ama araya fitne sokmak isteyenlerden türlü türlü söylemler. Şirket iyiye gidiyor. Her geçen gün de büyüyor. Arada yapılan yanlışlıklar oluyor, yine yazıyorum. Bazen bazı kişiler kayrılıyor bunu da dile getiriyoruz. Basın mensupları için bile ayrım yapılıyor. Buna en çok da sektördekiler şahit oluyor.
THY Basın Müşavirliği’nin herkese eşit mesafede olması gerekir. Orası sizlerin tekelinde veya babanızdan kalma bir şirket değil! İstediğinize bilgi aktarıp istediğinize kapıları kapatamazsınız. Kaldı ki zamanında bu şekilde davrandığınız kişilerin bugün farklı mecralardan kuyunuzu nasıl kazdığı da size ders olmalı… En ufak bir durumda hemen nasıl yalan haberlerle karşınıza çıkıyorlar! Aynı hataları yapıp farklı sonuçlar beklemeyin!
Neyse Türk Hava Yolları her ne olursa olsun bu milletin en büyük değerlerinden biri. Ne görüyorsak yazmaya devam edeceğiz.
Türk Hava Yolları’nda yıllardır hoşuma gitmeyen en büyük olaylardan biri de zehir operasyonları… Bir makama gelmek isteyenler, makam sahiplerini alaşağı etmek için türlü senaryolarla, türlü söylemlerle zehir operasyonlarına kalkışır dururlar. Buna da hepimiz şahit oluruz. Bizleri bile kullanmaya kalkarlar zaman zaman. Halbuki söylemlerinin %99’u bile doğru çıkmaz.
Ama bugün size başka birini anlatacağım. Çünkü olay daha da büyük. Türk Hava Yolları’nda zirveye oynamaya çalışan biri elindeki varı yoğu ortaya koyarak zirvedeki makam sahibini karalama operasyonuna başlamış. Hatta bazı kişileri de bu amaçla karşıt görüşlü kişilere bile şikâyette bulunmaları için yönlendirmiş. Yani bir zehir operasyonu başlatmış. Arkadaş ava giderken avlanmayasın?
Mevcutta yine havacılık sektörü içinde olan bu kişi daha asli görevlerini tam yapamadığı gibi üstüne bir de birilerinden medet umup, başkasının koltuğuna göz dikmiş… Nerede kaldı liyakat? Sizler bir şekilde asansörle bir yerlere gelmeye çalışırken bir de merdivenle çıkanları eleştiriyorsunuz ya… Hakikaten komedi…
İnsan, ulaşamadıklarının delisi, ulaştıklarının ise nankörü olurmuş!
MAAŞ ZAMLARI
TUİK verileri açıklanır açıklanmaz gözler maaş zamlarına döndü. Yüzbinlerce kişi gibi ben de TUİK verilerine anlam veremiyorum. Fişlerimi saklarım. Geçtiğimiz yıllara göre karşılaştırmalar yaparım. Aldığımız ne olacak aynı peynir, aynı zeytin, aynı un, süt vs… Buradan yola çıktığımda enflasyonun %140’lara çıktığını görebiliyorum.
Yeniden değerleme oranı %58,46, otoyol ve köprülere %76 zam, benzine zam, MTV’ye zam, nereye dönsek zam. Peki ya maaşlara ne kadar zam? Birazcık vicdanlı olmak lazım. Her insan şu hayata bir kere geliyor ve insanca yaşamak herkesin hakkı. Gün geçtikçe fakirleşiyoruz. İşte tam da bu sebeple tüm sektör yöneticilerine çağrıda bulunmak istiyorum. Havacılık sektöründeki başarılarımıza personel memnuniyetsizliği ile gölge düşürmeyin. Maaşları vicdanınızdaki enflasyona göre belirleyin.
DHMİ’DEKİ HARCIRAHLAR NE OLACAK?
Geçici görevlerle farklı bölgelere gönderilenler var. Ancak verilen harcırahlar günümüz şartlarında komik bir rakama tekabül ediyor. Ve bu harcırah ile personelin üç öğün yemesi bekleniyor. Şaka mı bu?
Zaten aldıkları maaşın %75’i kiralara gidiyor. Üstüne bir de geçici görevle gittikleri yerlerde kendilerine ekstra para harcattırıyorsunuz. Birçok şehirde lojman yok, misafirhane yok. (Gerçi olsa da başkalarının kullanımına veriliyor). Oturup dinlenebilecekleri bir alan yok. Personelin lehine atılmış bir adım yok ve yıllardır bu durum böyle. Ne zaman neyi değiştireceksiniz? Bugün bir şeyler yapmaya başlanılsa en az iki yıl sürer.
Ne havalimanı işletmeciliğinde çalışanlar ne de seyrüsefer hizmetlerinde çalışanlar memnun değil bilesiniz. Haa emin olun memnun olsalardı, gelinmek istenilen noktaya sizi omuzlarında taşırlardı.
Kimsenin artık boş vaatlere ve boş sözlere tahammülü yok!
EĞİTİM ŞART
Japonya’da yaşanan talihsiz kazayı hepimiz takip ettik. Kabin ekibinin ve güvenlik videosunun başarısı ortada. Ancak bir başka başarı da pek tabi yolcularda. Talimatlara harfiyen uymaları korkunç bir tablonun oluşmasına engel oldu. Aynı durum Türkiye’de yaşansaydı ne olurdu diye hayıflanıp duruyorum. Çünkü o kadar acayip yolcular var ki, uçak daha durmadan baş üstü dolabını açıp en öne kadar geliyorlar. Sanırım her şey eğitimle alakalı. Öyle olmasa şuurunu kaybetmiş ahlaksızın teki yer personelimize kalkıp “Senin sülaleni Bitireceğim” der miydi? Hava yolları ve havalimanı işletmelerinin yerinde olsam bu tür adamları ne meydana ne de uçağa almazdım!
PEGASUS
Pegasus Hava Yolları ABD’de Silikon Vadisi’nde hava yolu taşımacılığında uygulanabilir teknoloji, yazılım, çözüm ve iş birliği fırsatları için yeni bir şirket açtı. Son dönemlerde yapılmış en güzel yatırımlardan biri. Teknolojik gelişmelere ne kadar yakın olunursa başarıda bir o kadar yanı başınızda durur. Başarılarınız daim olsun Pegasus.
SORUMLU KAPTAN PİLOTLUK
Türk Hava Kuvvetleri’nde F-5, F-140G ve F-16 uçaklarında jet pilotu, kol lideri, tecrübe pilotu, öğretmen ve standardize pilotu olarak görev yapan ve sonrasında emekliye ayrılarak Türk Hava Yolları’nda A319-320-321 ve A330-340 filolarında görev alan Kaptan Pilot Cihan Gülbiten, “Nasıl Pilot Olurum” adlı kitabından sonra “Sorumlu Kaptan Pilotluk” adlı kitabıyla kasım ayında okurlarla buluştu. Kitabı hemen sipariş etmeme rağmen ancak bitirebildim. Her havacının ve özellikle her pilotun şiddetle okumasını tavsiye ederim.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (34)