Suudi Arabistan Krallığı tarafından Türkiye’ye eğitilmek üzere gönderilen 20 köpek bürokrasinin kurbanı oldu. Konu ile ilgili olarak K9 Güvenlik firması Genel Müdürü K9 Polis ve Askeri Köpekler Eğitmeni Göktan Eker bir basın açıklaması yaptı.
K9 Güvenlik Genel Müdürü Göktan Eker yaptığı yazılı açıklamada: “Suudi Arabistan Krallığı’ndan eğitilmek üzere anlaşmasını sağladığımız Labrador Retriewer, Golden Retriewer, Belçika Malinois, Macar Vijzla, cinslerinden oluşan toplam 20 köpeğimizin eğitimi ile ilgili Suudi firma yetkilileri ile anlaştık. Gümrük Müşaviri firma aracılığı ile ülkemize gelmesi gereken köpekler için gerekli belgeleri Tarım İl Müdürlüğü’nden talep ederek, çevirisini yaptık ve ilgili firmaya gönderdik. Ancak karşı firmanın köpeklerimizin belgelerini tamamlamadan, eksik evrakla, Riyad’tan THY ile İstanbul’a gönderiklerini ne yazık ki köpekler geldikten 3 gün sonra öğrendik. Konu ile ilgili bizim müşavirimize de herhangi bir bilgi verilmedi. Karşı tarafın broker firmasının nüfuzunu kullanarak yaptığı yüklemeden, gümrükte görevli bir arkadaşımızın şahsen bana ulaşması sonucunda haberdar olduk.” dedi.
Köpeklerimize “eşya” muamelesi yapıldı
Göktan Eker, uluslararası hayvan taşımacılığı konusunda IATA kuralları çerçevesinde hareket edildiğini, köpeklerin havayolu ile taşınmasında kafesleri içerisinde ayakta durabilecekleri bir büyüklükteki kafesin taşıma için yeterli olduğu ancak kafeslerin geçici bir taşıma aracı olduğunu, eğitim sürecinde de iş köpekleri için dinlenme yeri olduğunu belirtti.
Nitekim yetkililerden izin alınamadığı için Suudi Arabistan’dan ülkemize gönderilen köpeklerin 12 gün boyunca gümrükte 80x90x110 metre ebatlarında bir kafes içerisinde yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldığını ifade eden Göktan Eker sözlerine şöyle devam etti. “Köpeklerimiz maalesef eksik evrakla Türkiye’ye gönderildiği için gümrük işlemleri sırasında problem yaşadık. Gümrük işlemleri devam ederken köpeklerimize canlı hayvan muamelesi değil, eşya muamelesi yapıldı.
İlk bir kaç gün Köpeklerimizin kafesten çıkarılmalarına müsaade edilmedi, yeme-içme ve gezme ihtiyaçlarının karşılanması için köpeklerimizi dışarı çıkaramadık. Yemek ve sularını kafesten çıkarmadan giderdik. Gümrük memuru ve antrepoda görevli hayvansever arkadaşlar, bizim personelimiz, Atatürk Havalimanı’nda görevli Köpek Eğitmeni öğrencilerimizin de desteğiyle köpeklerimiz aç/susuz kalmadılar. Ancak canlı ve sosyal bir varlığın sıcak hava koşullarında ve küçücük bir kafesin içerisinde adeta hücre hapsi yaşaması köpeklerin gerek psikolojilerini, gerekse bağışıklık sistemlerini altüst etti. Zira köpeklerimiz birer iş köpeği, günlük uzun egzersiz yapması gereken, oyun oynaması koşması gereken karakterde oldukça aktif yapıda köpeklerdi.”
Gümrüklü sahada karantina uygulaması gerekiyor
Göktan Eker: “Normal şartlarda gümrük işlemlerinin bu kadar uzamaması, uzadığı takdirde ise bu hayvanların barınabilecekleri uygun bir alanın tahsis edilmesi ve veteriner hekim tarafından köpeklerimizin sağlık durumlarının takip edilmesi gerekirdi. Ancak havaalınında köpeklerimize ne böyle bir yaşam alanı sunuldu, ne de görevli tarım bakanlığı veteriner hekimi tarafından köpeklerimizin sağlık durumu kontrol edildi. Köpeklerimizin sağlığının bozulması ve Türk Hava Yolları yetkililerinin araya girmesi ile özel bir veteriner kliniğinden getirilen veteriner hekim tarafından köpeklerimiz muayene edildi ve rahatsız olanlara gerekli ilaç tedavisi uygulandı.
Üzülerek söylüyorum ki bu süreçte köpeklerin, yani canlıların dışarı çıkarılarak, gerekli özende bakımlarını sağlama taleplerimiz, Tarım İl Müdürlüğü’nce reddedildi. Köpekleri ithal etmek istemediğimizi sadece gidene kadar sağlıklı bir ortamda kalmalarını talep ettik.Köpeklerimizin bulundukları yerin güneş almayan, hava almayan, gezecek ve tuvaletlerini yapmadıkları bir yer olmasını beyan ederek, köpeklerin havadar bir yere alınmasını istediğimiz; depo yetkililerinin kargo operasyonlarının yoğunluğu gerekçe göstererek geri çevrildi. Ve sonuçta maalesef iki köpeğimizi veteriner hekimin beyanı ile Parvo Virüsü adlı ölümcül bir virüs nedeniyle kaybettik.
Eksik evrakla uçağa alınan köpeklerimizin bu durumda hastalık riski barındırması ihtimali varken, ne yazık ki onları gerek kendi sağlıkları gerekse kaldıkları bölgede çalışanların sağlıkları açısından uygun bir yere aldıramadık. “ dedi.
İmdadımıza hayvanseverler yetişti
Köpeklerin sağlığı ve hayatta kalmaları için ellerinden gelen herşeyi yaptıklarını vurgulayan Göktan Eker: “Köpeklerimizi bulundukları yerden alabilmek için elimizden gelen herşeyi yaptık. Tarım Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı gibi bakanlıkla iletişime geçtik. Ancak bürokrasiyi aşamadık ve köpeklerimizi tek tek kaybetmeye başladık. kalan köpeklerimizi i Suudi Arabistan’a geri göndermeye çalıştık. THY kargo yetkilileri köpekleri geri gönderme konusunda yaklaşık 7 bin Euro civarı ödeme istedi. Zaten büyük bir kayıba uğradığımız için bu rakamı kendilerine ödeyemeyeceğimizi ifade ettik. Bu arada alanda çalışan bir hayvanseverin ölen köpeklerin belediyece götürüldüğünü görmesi ve bununla ilgili sosyal paylaşım sitelerinde paylaşımlarda bulunması ile hayvansever arkadaşlarım adeta yağmur olup, havaalanına koştular.
Hayvan Hakları için Birleşim Hareketi aktivistleri Sayın Mehtap Özer ve Sayın Zeynep Akova gerekli izinleri alarak köpeklerin yerlerinin değiştirilmesini ve şartlarının iyileştirilmesini sağladılar. Köpeklerimizin bakımını yaptığımız esanda bizlere eşlik ederek tüm süreci gerek yazılı gerek görsel basına aktardılar. Anlık tüm gelişmeleri https://www.facebook.com/hayihak.org sayfasından duyurdular. Sayın Özer ve Sayın Akova nın üstün gayretleri sayesinde köpeklerimiz daha fazla kayba uğramadan Riyad’a gönderilmeleri ile ilgili işlemler başlatıldı. ” dedi
Bomba köpeğine süs köpeği muamelesi
Göktan Eker, bir daha böyle üzücü bir olayın yaşanmaması için gerekli mevzuatlarda değişiklik yapılması gerektiğini kaydetti ve şöyle konuştu: “Yaklaşık 20 yıldır köpekleri ve onların insanlarını dünyanın dört bir yanında eğitmeye çalışıyorum. Artık neredeyse K9 dendiğinde ülkemizde ilk akla gelen isim oldum. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’ndan tutun da ülkemizdeki ve dünyadaki pek çok kuruma askeri ve polis köpekleri eğitimi konusunda hizmet veriyorum. Bütün meslek yaşantım boyunca köpek eğitmenliği mesleğinin Türkiye’de bir standartının oluşturulması konusunda çaba gösterdim. Ancak bütün çabalarıma rağmen bakanlık düzeyinde gerekli yasal düzenlemeler yapılmadı. Bomba, mayın, narkotik, arama kurtarma , iz takibi ve özel operasyon köpekleri halen “Ev ve Süs Hayanları yönetmeliği” ne tabi tutulmaya çalışılıyor. Halbuki bu köpekler ile ilgili yasal mevzuatın hazırlanması gerekiyor. halen ülkemizde Köpek Eğitmeni yetiştiren bir sistem yok. tarım bakanlığı merkez ve taşra teşkilatları köpek eğitimi konusunda son derece yetersizler.
Aynı zamanda gümrük mevzuatında da değişiklikler yapılması gerekiyor. Ülkemize giriş yapmak üzere gümrük işlemlerine tabii olan kedi, köpek, kuş gibi canlı hayvanların fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarına uygun bir barınma alanı oluşturulması ve bu hayvanların “mal” muamelesine değil, canlı hayvan muamelesine tabi tutulmasını ve gerektiğinde bakımlarının yapılacağı bir veterinerin havaalanında hazır bulunmasını öneriyorum.
Yorumlar