İstanbul’un yoğun iş atmosferinden uzaklaşmanın yollarını ararken SKY Havayolları’ndan nazik bir davet aldım. SKY Havayolları filosuna katılacak olan Boeing 737-900ER tipi uçakların ilki için düzenlenen törende hazır bulunmak için Antalya’dan gelen bu daveti memnuniyetle kabul ettim. Antalya’daki karşılama töreninin coşkusunu anlatmak çok fazla şey ifade etmez. Ancak bu törenin ev sahiplerine bir teşekkür borcum olduğunu da belirtmek isterim. Başta Antalya Havalimanı Vali
Son bir ay içinde sevdiğimiz insanları kaybetmenin hüznünü en fazla hissedenlerden biriyim. Kendi ailemden kaybettiklerimin yanında, sektörümüzün içinden çok sevdiğim insanları kaybetmenin anlatılmaz duygularını yaşamak oldukça zor. Bilal Başar kaptanı kaybettik ve çok geçmeden sevgili Süha Hiçyorulmaz'ı kaybettik. Bu iki değerli abimi kaybetmenin yanında geçtiğimiz hafta Türkiye adına ONURLU bir davranış gösterilmesi göğsümü kabarttı.Bilal Başar kaptanla 1996 yılında tanışmıştım. Görsel medyanı
Bilinçsiz yatırım planları ve yeteneksiz yöneticiler sayesinde havacılık sektöründe milyon dolarların nasıl batırıldığını, nasıl toprağa gömüldüğünü uzun süredir havacılık sektörünü takip eden biri olarak biliyorum. Son dönemin başarısız yatırımlarını irdelemek istiyorum bu hafta köşe yazımda. Birçok fiyasko yaşandı ama bu fiyaskolardan en büyüğü ve en balon olanı bana göre 120 uçaklık bir filo kuracağını açıklayan Atasay Kuyumculuğun grup şirketlerinden biri olan MyJet’e ait. Hatırlayacağ
Havayolu şirketlerimize başta Türk Hava Yolları olmak üzere Onur Air, AtlasJet, Pegasus, Sunexpress, SKY, Corendon, İzAir ve diğer tüm şirketlerimize önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu yazıyı neden yazma gereği hissettim. İsterseniz önce onu açıklayayım. Hatırlayacağınız gibi Güneydoğu’da yaşanan terör saldırıları sonucu Türkiye tek yürek olmuş bazı televizyonlarda da Mehmetçiğe yardım kampanyası başlatılmıştı. Bu kampanyaya havayolu şirketlerinin de katılması gerektiğini AirportHab
Havacılık sektöründe kriz mi var ? Hayır hayır öyle bir durum söz konusu değil. Aksine işler tıkırında. “Kriz var” diyenin diline biber sürerim. “Aman Ali Bey siz ne diyorsunuz ne zırvalıyorsunuz” diyenlerin sesini duyar gibi oluyorum. O halde bende cevabını reel donelerle vereyim. “Kriz var” diyenlere de kapak olsun.Son zamanlarda medyada görüyorsunuzdur şu şirket bunu yaptı, bu şirket bunu yaptı şeklinde haberler var. Hangi şirket ne yaptı bir göz gezdirelim
Yaşamın bir planı olmadığını çok uzun bir süre önce yazmıştım. Bu yazımın ne kadar doğru olduğunu geçtiğimiz hafta yaşadığım üzüntü ile bir kez daha anlamış oldum. Fazla uzatıp kendi üzüntümü size yansıtmak istemem ama dayımı ani bir kalp krizi sonrasında kaybetmek üzüntülerin en yoğununu yaşamama sebep oldu. Üzüntümü gerek yazılı ve gerekse telefonlar arayıp paylaşan dostlarıma teşekkür etmek istedim. Allah ani ölümleri kimseye yaşatmasın.Şimdi gelelim konumuza.Geçen hafta Başbakan Recep Tayyip
Her yıl 26 Nisan pilotlar günü olarak kutlanıyor. TALPA eksi başkanlarından Necmi Ekici ve ekibinin büyük gayretleri ile başlatılan bu önemli günün onuncu yılı geride bırakıldı. Pilotlar Günü güzel görüntülerle başladı ancak beklenmeyen tepkiler de vardı. Birazdan bu tepkilere değineceğim ama önce gözlemlerimi aktarmak isterim.Önce akrobasi pilotumuz Ali İsmet Öztürk’ü bir kez daha kutlamak gerek. O muhteşem şovunu tadından yenilmeyecek bir lezzetle izlettirdi bizlere. Pilotlar Günü’
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü geçen hafta tarihinin en büyük sektör toplantısını gerçekleştirdi. Böyle kapsamlı bir toplantıya ben bugüne kadar şahit olmadım. Havayolu şirketlerinin genel müdürleri ile sorumlu müdürlerinin davet edildiği ve katılımın zorunlu olduğu toplantı sivil havacılık açısından son derece önemli. Toplantıya yüzün üzerinde yönetici katılmıştı. Basına açık olmayan bu toplantı kapalı kapılar ardında gerçekleşti. Toplantı ile ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bir açıklam
Sivil Havacılık tarihinde böyle skandal görülmedi. En azından ben duymadım, okumadım. Bilen varsa bana da söylesin lütfen. Aşağıda yazacağım şeylerden Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkililerinin de memnun olduğunu sanmıyorum.25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen helikopter kazasında Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve yanında bulunanlar hayatlarını kaybettiler. Tüm Türkiye’yi üzüntüye boğan bu kazadan sonra çok şeyler yazıldı ve söylendi. Kazada
MedAir’e ait bir helikopter, Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu Kahramanmaraş’tan Yozgat’a götürürken kaza yaptı. Kaza ile ilgili araştırmalar devam ederken medya şimşekleri Pegasus Havayollarına çevirdi. Bilindiği gibi MedAir tıpkı Pegasus Havayolları gibi Ali Sabancı’ya ait ESAS Holding bünyesinde bir şirket.Ali Sabancı, Pegasus Havayolları’nı satın aldıktan sonra farklı uygulamaları ile dikkat çekti. Uçak içinde su gibi en tem
Amsterdam’da yaşanan elim uçak kazasının ardından tam bir ay geçmişti ki, bir kara haber de Kahramanmaraş’tan geldi. 25 Şubat’ta kaybettiklerimizin acısı hala yüreğimizde iken bu kez 25 Mart’ta dayanılmaz hüznü yaşamak zorunda kaldık. Biri meslektaşımız, biri havacılık camiamızın diğerleri ise siyasetin çilekeşleri olmak üzere toplam altı kişiyi taşıyan helikopterin düştüğü haberi ile sarsıldık.Beş kişiye mezar olan Kahramanmaraş’ın Keş Dağı, meslektaşımız İsmail Gü
Kaptan Bahadır Altan. Hava-İş Sendikası’nın ünlü sendika temsilcisi. Türk Havayolları pilotlarını sendikal şemsiye altında kışkırtıp THY’nin özellikle yaz aylarında kâbusu oluyordu. Bahadır Altan’la ilgili bu yazıyı yazmayı çok önceden planlamıştım. Ancak havacılık sektörünün her gün değişen gündemi yazının gecikmesine neden oldu. Bahadır Altan, bu köşenin konuğu olmasına yol açan gündemi de geçen hafta kendisi yaratmış oldu. Öyle bir tesadüf ki, Kaptan Pilot Bahadır Altan bera
Türk Havayolları personelinin gözü bu yıl yapılacak olan Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine çevrilmişken, geçen hafta ne THY’nin ne de Hava-İş Sendikası’nın haberi olmadan AirportHaber bombayı patlattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan gelen belge dengeleri birden alt üst ediverdi. Hem THY hem de THY Teknik A.Ş personelinin sendikası olan Hava-İş, AirportHaber’in yayınladığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş kollarını ayıran kararının ardından Hava
Türk Havayolları’nın Amsterdam’da düşen uçağının ardından gözler bir kez daha Seattle’a çevrildi. Boeing’in ister tasarım hatası deyin isterseniz mühendislik hatası deyin bundan önce ki yıllarda düşen çok sayıda uçakla ilgili değişik iddialar gündeme gelmişti.Boeing’in özellikle 737-400 serileri ile ilgili 90’lı yıllarda ateşli tartışmalar yaşanmıştı. THY’nin 7 Nisan 1999 yılında Adana’da düşen ve içinde 2 pilot ile 4 kabin memurunu kaybettiğimiz k
Acılar taze, gözyaşları henüz kurumadı. Bu hafta bu köşede benden beklenen yazıyı yazmayacağım. Yaşanmaz olsaydı o kara gün diyorum sadece. Hatalar elbette var. Ama bu hataların yazılma günü değil. Zamanı geldiğinde yazacağım. Avrupa temsilcimiz ile hızlı haberleşmenin nimetlerinden biri olan MSN ile görüşüyoruz. 25 Şubat 2009 sabahı temsilcimiz giriyor MSN’ye “Günaydın” dedikten sonra “Var mı herhangi bir durum” diyorum. “Var Ali Bey” diyor ve ekliyor
Temel Kotil THY’nin Genel Müdürü… Atilay Ayçin THY çalışanlarının bağlı olduğu Hava-İş Sendikası’nın Genel Başkanı. Normal şartlarda ikisi de zıt kutuplarda. Onların ortak bir noktaları var. Bu ortak noktada Atilay Ayçin’i anlayabilirim. Zira başarısızlığını bağlayacağı bir hedef olmalı. O hedef de belli. Ancak Temel Kotil’i asla anlayamam.Şimdi sizlere Atilay Ayçin ve Temel Kotil’in ortak düşmanları olan AirportHaber ve Airport TV’den bahsedeceğim.Geçen
“Kendinizi star gibi hissedeceksiniz” uçağı kaç paraya kiralandı dersiniz? Türk Hava Yolları'nın milyon dolarlar harcayarak reklam kampanyasını sürdürdüğü Boeing 777 uçakları ile ilgili müthiş bir rakam fısıldandı kulağıma. Bu rakamı az sonra sizlerle paylaşacağım.Dünyayı saran ekonomik krizi geçtiğimiz hafta EMITT Fuarı’nda kendini hissettirdi. Fuarda kurulan standlar deyim yerinde ise sinek avladı. EMITT organizatörleri açısından kiralanan standlara bakıldığında fuarın başarı
Bu köşede AirportHaber’i kurduğum günden beri hep havacılığa dair yorumlar yapmaya çalıştım. Ama bunu yaparken asla kendimi bir uzman olarak görmedim ve bundan sonra da asla görmeyeceğim. Zira biz gazeteciyiz ve gördüklerimizi yorumlamak zorundayız. Uzmanlık bir deneyimdir ve uzmanım dediğin dalda yıllarını vermiş olman gerek. Kısacası o işi en ince ayrıntısına kadar bilip ve bu işi yaşam biçimi olarak hissetmeniz lazım. AirportHaber’de bizim uzman olarak gördüğümüz ancak uzman olmas
Gelin görün neler oluyor şu First Class denen hizmetin pazarlanması sırasında. Önce Kevin amca getirildi İstanbul’a. Milyonlarca TL harcandı kendisi için. Ekibi için ne kadar harcandığı konusunda kimsenin bilgisi yok. Reklâm filminin çekilmesine ne kadar harcandı orası da meçhul. Büyüme başarısını bütün dünyanın gıpta ile izlediği Türk Hava Yolları’nın yanlışları devam ediyor. Şimdi önce THY’nin Kevin Costner ve yapılan diğer masraflarla meçhul rakamlara ulaşan reklâm filminin
Bir genel müdür rüşvet suçlaması ile karşı karşıya. Bürokraside alnınıza sürülecek en büyük leke. Suçlu yada suçsuz ne olursanız olun kamuoyu nezdinde adınız “Rüşvetçi Genel Müdür” olarak lanse edildiği anda o leke her zaman sizinle beraber olacaktır. Kaybettiğiniz onurunuz, gururunuz suçsuzluğunuz hukuki olarak iade edilmiş olsa bile kamu vicdanında siz hala rüşvet alan birisi olarak hafızalardan silinmeyeceksiniz.Yıl 2000, tarih 3 Ocak ve soğuk bir kış günü. Televizyonlar alt yazı
Hatırlar mısınız Türk Havayolları pilotu Nijerya’ya giderken yolunu kaybetmişti. Bu haberi ilk kez AirportHaber duyurmuş ve ertesi gün tüm gazeteler olayı manşetten duyurmuşlardı. Ama nasıl duyurdukları önemli tabi. Bütün medya THY’nin pilotunu kahraman ilan etmişti. Oysa Türk Havayolları pilotunun yaptığı normal bir işti. Çünkü pilot uçağı sağ salim uçurmak ve yere indirmekle görevli idi. Her ne kadar biz aksini yazmış olsak bile konuyu kavrayamayan medya kendi istediği gibi yönlend
AirportHaber’in ve Airport TV’nin sektörel yayıncılık açısından ne kadar önemli olduğunu artık herkesin kavradığını söyleyebilirim. Bu haftaki yazımı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Genel Havacılık ve Türk Hava Kurumu olarak üç konuya ayırdım. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü her olumsuz durumda hedef tahtası haline geliyor. “Hırsızın hiç mi suçu yok” şeklinde bir deyim var. Havacılık güven ve emniyet işidir. Geçtiğimiz hafta Ankara Esenboğa Havalimanı’nda aletli in
Gönül isterdi ki hava taşımacılılığının yanında, genel havacılık, sportif havacılık ve endüstriyel havacılık birlikte gelişsin. Ancak ülkemizde havacılık denildiği anda akla gelen sadece yolcu taşımacılığı. Geçen hafta Airport TV’de sunuculuğunu yaptığım Sorun Cevaplasın Programı’nda genel havacıları ağırladım. İstanbul Havacılık Kulübü Başkanı Turgut Kulaçoğlu ile hayatını genel havacılığa vermiş olan Öğretmen Pilot Oben Oğultarhan’ı konuk ettiğim programda genel havacılığın s
Zaman zaman kendi kendinize “Gel de söyleme, gel de yazma” diye içten içe konuşursunuz. Bazen söylemek istediğinizi söyleyemezsiniz. “Her doğru her zaman her yerde konuşulmamalı” dersiniz. Bir başka deyişle “Dilimin ucuna kadar geldi ama söyleyemedim” dersiniz kendi kendinize. Ama dayanılacak gibi değil. Söylemem lazım, konuşmam lazım. Aksi taktirde beni ben yapan anlayışımı kaybetmiş olurum. Kendime saygım biter. Benim arkadaşlarımla paylaştığım bir husus var
Geçen hafta yoğun işlerimin arasında bir günlük Antalya ziyareti yaptım. Bu ziyaretin amacı Antalya Havalimanları işletmecisi ICF’in 9 milyonuncu yolcusunu karşılama töreni idi. Antalya’ya ayak basar basmaz karşımızda Antalya Havalimanı Mülki İdare Amiri Antalya Vali Yardımcısı Hayrettin Balcıoğlu ile karşılaştık.Hiç mübalağasız söylemek gerekirse Hayrettin Balcıoğlu, bir vali gibi değil bir nefer gibi çalışıyor. Antalya Havalimanı’nın 2008 yılında ağırladığı 9 milyonuncu yolcu