Türk Havayolları çalışanlarını yakından ilgilendiren ve aylardır bu camianın gündemini meşgul eden Hava-İş Sendikası seçimleri nihayet sona erdi. Kazanana da kaybedene de hayırlı olsun diyorum. Umarım temsil ettikleri bu camianın haklarını layıkıyla savunurlar, sorunlara çözüm üretirler, yıkıcı değil yapıcı önerilerle işçinin hakkını savunurlar.
Yazıma iyi dileklerle başladım ama Hava-İş Sendikası seçimlerinde gerek başkan adaylarının ve gerekse söz alan üyelerin konuşmalarını İzledim.Yönetime
7 Aralık tarihi 2000 yılına kadar bir çok kişi için herhangi bir anlam ifade etmiyordu. Her hafta bu köşede yazdığım yazı ne tesadüf ki bu sefer 7 Aralık gününe denk geldi. Havacılığımızın günü olan bu günü düşünürken yıllar bir film gibi geçiyor gözümün önünden. Neler yapmışım ama neler...Evet 7 Aralık tarihi havacılığımızın günü. Yani dünyada 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü olarak kutlanır. Böyle bir gün olduğunu Türkiye'ye öğreten kişi olarak geçmişten bu güne havacılığımız adına neler ya
Ağalara, paşalara, siyasilere, şovmenlere, müsteşarlara, valilere, genel müdürlere, belediye başkanlarına hizmet için kurulan havalimanı VIP salonları geçen hafta olaylı bir gün yaşadı. Eski Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan'ın eşi Ahsen hanımın Lefkoşe yerine Ankara uçağına binmesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler hayli düşündürücü.
Eski filmlerde gördüğümüz bu sahneyi canlandırdım gözümde. Ahbe Ahsen hanım hiç mi sormazsın, hiç mi bakmazsın, hiç anons dinlemezsin hiç mi sağına soluna bakmazsın
Şaşmıyorum artık böyle konuşmalara. Umursamıyorum artık söylenenleri. Okumuyorum yazılanları, izlemiyorum gösterilenleri. Türk milletinin bir özelliğinin daha olduğunu farkediyorum son zamanlarda. Ne kadar sabırlı bir milletmişiz biz. Yoksa uyuştuk mu? Uyuştuysak "bizi neyle uyşturdular" diyorum kendi kendime. Bu sorunun cevabını bulmak zor değil. Televizyonla, internetle uyuşturdular bizi. Yoksa genetiği değiştirilmiş ürünler gibi genimiz mi değişti. Her şey mümkün mü dersiniz? En azından kendi
Öyle bir sektörün içinde bulunuyoruz ki, zaman zaman insanı hayretler içerisinde bırakacak olayları duyuyorsunuz. Şimdi yazacağım konu bir senaryo yada bir hayal ürünü değil. Tamamen gerçekleri yansıtacak bu olaylar zincirini bende yeni öğrendim.
Bir yönetici düşünün. Bu yönetici bir havayolu şirketimizin başında bulunuyor. Sonra bir başka şirkette yönetici oluyor. İlk çalıştığı şirkette kurduğu ilişkiler sayesinde son çalıştığı şirkete katma değer sağlayacak diye düşünülerek göreve getirili
Türkiye'de low cost sistemini en iyi uygulayan şirket şüphesiz Pegasus Havayolları.Hatta daha kışa girmeden yaz sezonu için fiyat tarifesi açıklamaları da bunun bir göstergesidir. Her ne kadar bizim misafir kültürümüze uymasa bile yolculara "Misafirimizsiniz" diyen Pegasus Havayolları bir damla suyu bile paraya çevirerek low cost mantığını en ağır bir şekilde gerçekleştirerek bu konuda acımasız ve tavizsiz tutumuyla yoluna devam ediyor. Görünen o ki, Pegasus'un misafirleri ikramsız uçuşa alışmış
Yine gözden kaçırdık ve yine işin sadece medyatik kısmına baktık. İlgililer, yetkililer de öyle yaptı. Oysa yapmamız gereken önemli şeyler vardı. Kimsenin aklına bile gelmedi. DHMİ yöneticileri uyuya kaldı, onları uykusundan da uyaran olmadı.
Domuz Gribi denilen illet Türkiye'nin başına bela oldu. Tıpkı deli dana gibi, tıpkı kuş gribi gibi.. Meksika'da türeyen domuz gribi Türkiye'de üremeye başladı. Domuz Gribi illeti Meksika'dan Hollanda'ya geldi oradan da Türkiye'ye transfer oldu.
2009 yılın
Değerli Okurlar,Her cuma akşamı benimle birlikte Sefa İnan, Murat Herdem ve Oktay Erdağı'nın hazırlayıp sunduğu Fikir Fırtınası Programı hararetli tartışmalara neden oluyor. Havacılık sektörüne önemli katkıda bulunduğunu düşündüğüm bu programın geçtiğimiz Cuma günü yayınlanan bölümüne Best Havayolları'nda çalıştığı sırada işten atılan Kaptan Pilot Fevzi Altunbulak'ın işten çıkartılma konusu damgasını vurdu.
Fevzi Kaptan'ın iddiasına göre işten çıkartılmasını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü iste
Türk Havayolları, Onur Air, Pegasus, AtlasJet, Saga, SKY, Sunexpress, Corendon, İzAir, MNG, Tailwind, Best Air ve diğerleri sizce hain midir? Bu kuruluşlarımız binlerce insanı istihdam ederler, ekonomiye oluk oluk dolar akıtırlar sizce bu şirketler hain midir? Bu haftaki yazıma bu cümlelerle başladım ama ne demek istediğimi birazdan açıklayacağım.
Önce havacılık sektörümüzdeki yeni gelişmeleri değerlendirmek istiyorum. Geçen hafta AirportHaber’de okumuşsunuzdur. Kaptan Pilot Kani Kurtuluş
Ağırlıklı olarak Türk Havayolları çalışanlarının sendikası olan Hava-İş’te seçim heyecanı başladı. Oklar yaydan çıktı ve nereye isabet ederse oraya saplanmaya başladı. Delege seçimleri devam ediyor. Hava-İş Sendikası’nın yönetimine 3 ayrı aday talip. Birisi yirmi yıllık iktidarına bir 4 yıl daha eklemek için çalışmalarını sürdürüyor. Diğeri THY’de işten çıkartılan Kaptan Bahadır Altan. Atilay Ayçin’in ekibindendi şimdi muhalefet bayrağı açtı. Bir diğeri ise THY Teknikte B
Nereden çıktı bu düşünce demeyin sakın. Birazdan açıklayacağım nereden çıktığını ve gerekçelerini. Geçen hafta Türkiye iki önemli organizasyona ev sahipliği yaptı. 10. Ulaştırma Şurası ve ICAN2009’un İstanbul’da yapılması havacılığımız adına olumlu sonuçlar doğurmuştur.
Ulaştırma Şurası’nın en heyecanlandıran kararı “kendi uçağımızı kendimiz yapalım” kararı idi. İşte beni de en çok heyecanlandıran bu açıklamalar idi.
Yıllardır hayalini kurduğum zaman zaman bazı bü
Pegasus Havayolları’nın THY’ye rakip olma yolunda attığı adımlardan haberiniz var mı? Şu anda kimsenin haberi olduğunu sanmıyorum. Ama Pegasus Havayolları sessiz sedasız bir adım attı. Şimdilik fazla dillenmesin diye yapılan çalışmanın el altından yürütüldüğünü düşünüyorum. Pegasus Havayolları bombayı patlatmadan biz patlatalım istedim.
Ali Sabancı Pegasus Havayolları’nın aldığı zamanlarda uzun süre sessiz bir plan çalışması yapmıştı. Hatta bende o zamanlarda “Pegasus Su
Havacılık sektörü, turizm sektörü ve onların aktörleri yada söz sahipleri AirportHaber veya Airport TV’de yayınlanan haberler, yorumlar veya köşe yazılarına dair “söyleyecek sözüm” var diyene bu imkanı sağlayacak yepyeni bir platform oluşturuyor.
Airport TV 8 Ekim tarihinde resmen yayına başlamasının birinci yılını dolduruyor. Bu dönemde sektörel yayıncılığın başarılı bir örneğini sunduk. Biliyorsunuz bu alanda dünyada tekiz. Öyle de olacağız.
Yaptığımız çalışmalar ve hedefle
Felaket tellallığı yapmak, bir şirketin zarar görmesini istemek, müneccim olmak her babayiğidin harcı değildir. Allah bana böyle bir beceri vermiş. Şirketleri batırabiliyorum, zarar görmelerini sağlayabiliyorum, müneccim olmam nedeniyle geleceklerini görebiliyorum. Yeni hedefim Pegasus Havayolları. Bu şirketi batırmak en büyük idealim…Geçen hafta son yolların en moda hastalığı bel fıtığı sebebiyle Doğan Hastanesi’nde yatmak zorunda kaldım. Ben hastanede yatarken İstanbul’da doğ
Değerli okurlarım öncelikle bu başlığı kullandığım için sizlerden özür diliyorum. Ama eminim ki, yazıyı okuduktan sonra bana hak vereceksiniz. Tabi, yazımın başlığına uyanları kastetmiyorum. Onlar densizliklerine devam edecekler.Halk dilinde hosteslik, hosteslerin dilinde ise kabin memurluğu belki de en anlaşılmayan saygın bir hizmet dalı olduğunu vurgulamak isterim. Toplumda, uçak garsonu bir başka ifade ile uçak muavini olarak görülen kabin memurluğunun ne denli saygı duyulması gereken bir iş
Bir süredir sessizliğe gömülen Hava-İş Sendikası Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ortaya çıktı. Taktiğin belli olduğu söyleniyor. Türk Havayolları’nda kan kaybeden hatta varlığı ile yokluğu belli bile olmayan Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin’in seçim kaybetme korkusu ile sendikaya yeni üye kazandırma peşinde olduğu ifade ediliyor.
Önce Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki sendikanın çalışmalarından bahsedeyim. Son zamanlarda Hava-İş yöneticileri Sabiha Gökçen’i mesk
Bahtışen Tunca’nın aklına kim girdi havayolu şirketi kurmak için bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki hiç de iç açıcı değil. Bahtışen Tunca’nın Best Air’i ile ilgili son bilgiler şirketin kötü bir sona doğru gittiği yönünde. Üç uçaklık filonun birisinin motoru yandı. Biri İran’da biri ise Almanya’ya seferler yapıyor.Aslında Best Air imajı henüz yıpranmış değil. Bu marka aklı başında bir yatırımcı tarafından aklı başında yatırımlarla canlanabilir. Bahtışen Tunca
Türk Hava Yolları tarihinin en büyük atılımını ve gelişimini yaşıyor. Bir yandan filosunu büyütürken diğer yandan alt yapı çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Geçen hafta öncelikle Antalya merkezli Anadolujet’e hizmet vermek üzere Ankara’da teknik merkezin açılışını gerçekleştirdi. Bildiğiniz gibi Anadolujet Türk Hava Yolları’nın alt markası olarak Ankara’dan Türkiye’nin çeşitli bölgelerine seferler yapıyor.
Aslında bu hafta yazımın konusunu THY’ye ayırmadım
Yaklaşık beş yıl önce Antalya ikinci dış hatlar terminaline kavuşmuştu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın terminal açılışlarındaki ilk icraatı idi. Bol gösterişli bir törenle hizmete girmişti. Hatta o dönemde Antalya Havalimanı birinci dış hatlar terminali için hoş olmayan sözler sarf etmişti Başbakan Tayip Erdoğan. Çelebi Holding ile Çeçen Holding ortaklığında açılan Antalya ikinci dış hatlar terminali için sona yaklaşıldı. Çelebi’nin ortakları ile arası açılınca Çeçenler de Antal
Uzun zamandır Ege’deki iki adamızdan biri olan Gökçeada sakinlerinden mail ve telefon alıyorum. Telefonlar ve mailler “Bizim havaalanımız ne zaman açılacak. Türkiye’nin her yerine uçak gidiyor ama Gökçeada’ya neden havaalanı yapılmıyor” şeklinde idi.
Bu telefonlardan ve maillerden sonra yaptığım araştırmalar sonrasında Lozan Anlaşması gereği Gökçeada veya Bozcaada’ya havalimanı yapma olanağımızın olmadığını öğrendim. Öğrendim öğrenmesine ama resmi makamlar
Geçen hafta Zonguldak’ta şölen havasında tarihi bir gösteriye şahitlik ettik. Şahitlik ettik etmesine ama maalesef bu güzel günü zehir etmek isteyenlere de şahit olduk. Birazdan bu konuya değineceğim ama öncelikle Zonguldak’tan bahsedelim.Zonguldak Havalimanı bir rüyanın eseri. Tüm Zonguldaklıların ve havalimanı açılması için bu yola baş koyan Hasan Özşahin’in eseri. Kendisi orda olmasa bile eski Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen’in eseri. Tüm ticaret odası ve belediye başkan
Hani insan hakları dedikleri şey var ya aslında öyle bir şey yok. O sadece “İnsan hakları” diyen ülkelerin uydurduğu yalan düzenin bir parçasıdır. İran’da düşen ve 168 kişiye mezar olan o uçağın düşüş sebebi insan hakları diyenlerin eseridir. Neden böyle bir yargıya vardığımı geçtiğimiz hafta AirportHaber’de yayınlanan bir haberden esinlendiğimi itiraf edeyim. AirportHaber’de, Çin’de Uygur Türklerine uygulanan işkence ve katliamlara tepki olarak THY’nin
Geçen hafta Kaptan Pilot Kani Kurtuluş’un ortağı ve yönetici arkadaşı hakkında yazdığı yazıyı AirportHaber’den okumuşsunuzdur. On yılı aşkın bir süredir tanıdığım Kani Kurtuluş ile ilgili geçmişten bugüne yaşananları aktarmak istiyorum.
Benim bildiğim Kani Kurtuluş, MNG Havayolları’nı kurdu ve MNG Havayolları onun sayesinde adını duyurdu. MNG Havayolları’nda başlayan dostane tanışıklığımız bugüne kadar da devam etti. Bugünden sonra da devam edeceğine eminim. Ancak
Türk Havayolları tarihinin hatasını mı yapıyor yoksa tarihi başarıyı mı yakaladı? Geçtiğimiz haftalarda AirportHaber’de THY’nin yapılanması ile ilgili 1998 yılında Özelleştirme İdaresi uzmanlarından Hamdi Boyacı’nın raporunu yayınlamıştık. O raporda THY’nin olması gereken yer bugün yapılanla birebir örtüşüyordu.
THY’nin son hamlesini yine AirportHaber açıkladı. İMKB’ye gönderilen kısa yazıda OPET ile ortak yakıt işine girileceği ifade edilen bu açıklama me
Hayat boyu takiyyecilerden ve taklitçilerden hep nefret ettim. Her devirde bu tip insanlara rastlamak mümkün. İktidar değişir dönemsel insanların hal ve hareketleri değişir. Yaranmak için iktidarın dümen suyuna girmenin en temel tavrı iktidar gibi düşündüğünü göstermek olarak algılanır.
Bu söylediğime en temel örnek olarak ismini asla söylemeyeceğim bir kişiyi gösterebilirim. Ak Parti iktidara geldiğinde yeşil elbise siparişi vererek sanki onların safında olduğunu ima etmeye çalışmıştı. Ama