Hemen yazımın en başında belirtmek isterim ki ne Pegasus Havayolları militanlığı ne de SHGM tetikçiliği bizim işimiz değil. Biz elimize gelen bilgi ve belgeler ışığında yazarız ve sizlerle buradan paylaşırız. Geçen haftanın en çok tartışılan konusu Pegasus Havayolları’na kesilen astronomik para cezası idi şüphesiz. Airport TV’de yapmış olduğumuz Fikir Fırtınası Programı’ndan da bunu anlayabilirsiniz. Bugüne kadar Fikir Fırtınası’nda çok sayıda haberi tartışırken bu kez sadece Pegasus Havayolları’nın cezasını tartışarak bitirdik programı. Aslında taraflardan biri olan Pegasus Havayolları’nın form 4’ü iptal edilmiş Teknik Başkanı Ercihan Bayır’ın cevap hakkını kullanması gibi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de cevap hakkını kullanmış olsa idi çok daha uzayabilirdi Fikir Fırtınası.
Cezanın teknik analizini yapmak benim işimiz değil. Bu analizi elbet havacılığın teknik uzmanları değerlendirecek.
Şimdi gelelim yaşanan olayın perde arkasına…
5 Eylül 2009 tarihinde yapılan bir uçuş sırasında Pegasus Havayolları uçağının kaptan pilotu, egzoz çıkış sıcaklığının limit üstünde olduğunu yazıyor log book’a. Pegasus Havayolları’nı 13–14 Ocak 2010 tarihinde denetleyen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü denetçileri pilotun bu raporunu baz alarak şirkete ceza yazıyor.
Sadece şirkete ceza kesilmekle yetinilmedi, şirketin teknik başkanının da form 4’ü iptal edildi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yazdığı ceza doğru ya da yanlış demek bizim haddimiz değil. Pegasus Havayolları hatasızdır demek de bizim haddimiz değil. Ancak Fikir Fırtınası Programı’na telefonla katılan Pegasus Havayolları Teknik Başkanı Ercihan Bayır’ın söyledikleri kafama takıldı. Türk Havayolları’nda Kaliteden Sorumlu Başkan olduğu dönemde hiçbir aksaklık yaşanmadığını, kendisi görevden ayrıldıktan sonra kaza kırım yaşandığını söylemesi “Benim olduğum yerde teknik aksaklık olmaz” anlamı taşıyordu. Kendini savunurken Türk Havayolları’na laf sokmasını ya da hedef şaşırtmasını doğrusu hoş bulmadım.
Elbette insan olan yerde hata olabilir. Pegasus Havayolları’nda da hata yapan olabilir. Velev ki Ercihan Bayır’ın kendisi de itiraf etti. Pilotun bu raporunu kendilerinin görmediğini, Sivil Havacılık denetçilerinin gördüğünü ifade etti. Bu ne demek? Ercihan Bayır’ın olduğu yerde de hata olabilir.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bu cezayı yanlış yazmış olabilir. Elbet şirket ile SHGM arasında yapılacak olan görüşmeler sonrasında ya cezada ısrar edilecek ya uzlaşı sağlanacak ya da mahkeme süreci başlayacak. Peki, o raporu yazan pilotun hiç mi suçu yok. Pilot o rakamları yazarken eli işte gözü oynaşta mıydı?
Bir başka konu…
Pegasus Havayolları’nın başta sahibi Ali Sabancı olmak üzere her sorumlusu iletişim kurmayı bilecek.
Hiçbir şirketin ceza almasını istemeyiz. Ancak hiçbir şirket de “Yanlış yazdık kusura bakmayın” deme lüksüne sahip değildir.
İzAir’e kesilen cezanın ve şimdi de Pegasus Havayolları’na kesilen cezanın, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile bir husumete dönüşmesi en tehlikeli durumdur. Devletin yani SHGM’nin böyle bir tavır içine gireceğini düşünemiyorum. Ancak SHGM’nin etkin denetimlerini kendi yandaşı medyayı silah olarak kullanıp SHGM’nin en küçük hatasını manşetlere çıkarttırmak da Pegasus Havayolları’nın işi olmamalı. Fakat bunun işaretlerini görüyoruz, duyuyoruz, hissediyoruz. Olan biten yazılsın ancak bu işler husumet çerçevesinde yapılmasın. Herkes kendi işini yapsın…
Biz havacılık yayını yapan kuruluş olarak her türlü olumlu ya da olumsuz konuyu gerek AirportHaber olarak ve gerekse Airport TV olarak olabildiğince objektif olarak yayınlıyoruz. Bu durum Pegasus Havayolları için de geçerli. İstedikleri her an gerek televizyonumuz gerekse sitemiz kendilerine açıktır.
Ortada bir kargaşa var. Airport TV Yönetim Kurulu Başkanı Sefa İnan’ın iddialarını yabana atmıyorum. Sonuçta hayatını havacılığa adamış bir kişi. Dolayısıyla teknik verilerle konuşmasından dolayı Pegasus Havayolları’na verilmiş ceza yanlış olabilir. Ama SHGM’nin elindeki belgeleri de görmek gerek. Körü körüne de, bu doğru bu yanlış demek de doğru olmaz.
Haftaya görüşmek dileğiyle…
Yorumlar