7 Aralık tarihi 2000 yılına kadar bir çok kişi için herhangi bir anlam ifade etmiyordu. Her hafta bu köşede yazdığım yazı ne tesadüf ki bu sefer 7 Aralık gününe denk geldi. Havacılığımızın günü olan bu günü düşünürken yıllar bir film gibi geçiyor gözümün önünden. Neler yapmışım ama neler...
Evet 7 Aralık tarihi havacılığımızın günü. Yani dünyada 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü olarak kutlanır. Böyle bir gün olduğunu Türkiye'ye öğreten kişi olarak geçmişten bu güne havacılığımız adına neler yaptığımı hasbel kader sizlerle paylaşmak isterim. Bu yazımı bir megolamanlık olarak addetmemenizi istirham ediyorum. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.
Havacılık sektörü ile tanıştığım 1991 yılından itibaren bu hareketli dünyanın akışı içinde bulmuştum kendimi...
Gazetecilikten televizyonculuğa adım attığım 1993 yılında TGRT Televizyonu'nda Yankı adından bir program yapmaya başlamıştık. Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden değerli hocam Ömer Lütfi Mete önderliğinde televizyon denen sihirli aynanın perde arkasında olmak ve insanlara yaptığınız haberlerle ulaşmak inanılmaz bir haz veriyordu. Kadromuz o kadar genişti ki, haber müdürümüz Cengiz Kahraman, Yönetmenimiz İsmail Güneş ve bugün Hürriyet Gazetesi'nde köşe yazarı olan Ahmet Hakan Coşkun ve daha bir çok kişi ile güzel programlar yapıyorduk.
Ancak benim aklımın bir köşesinde hep havacılık vardı. Çok fazla dayanamadım ve 1996 yılında "Kendi işimi yapacağım" deyip istifa ettiğim günün ertesinde kendi şirketimi kurup havacılık adına bir program yapmak üzere yola koyuldum. O günlerde havacılık sektörünün medyada yer alması sadece önemli havacılık haberlerinden ibaretti. Birde Hürriyet Gazetesi'nde benim daha önce Günaydın Gazetesi'nde mesai arkadaşım olan Uğur Cebeci'nin köşesi bulunuyordu. Cebeci'nin havacılık hayranlığı da hostes eşinden kaynaklanıyordu.
Televizyon ekranlarında havacılık programı yoktu. Böyle bir düşüncesi olan da yoktu. Bir format hazırlayıp televizyonların kapısını çaldığımda inanılmaz defanslarla karşılaştım. Sonunda projeyi Kanal 6 Televizyonu Genel Yayın Koordinatörü Ardan Zentürk'e kabul ettirmeyi başardık. Bunu yaparken havacılığımız adına emek veren havalimanı muhabiri arkadaşlarıma danışıp daha güzel bir program çıkarma hevesiyle bu fikrimi paylaşma cehaletinde bulundum.
Sonuç: Benim projem o güne kadar böyle bir fikri olmayan Uğur Cebeci tarafından aynen uygulanmaya başladı. Yani eş zamanlı programa başladık Uğur Cebeci ile.
VIP adını verdiğimiz havacılık programımız daha sonra SHOW TV'de, BRT Televizyonu'nda ve TGRT Televizyonlarında uzun süre yayınlandı. Amacımız bu işin kaymağını yemek değil havacılığı ülkemize sevdirmek ve geliştirmekti. Bir nevi havacılığı sevdirme misyonunu üstlenmiştik. Taklitlerimiz çoğalmaya başlamıştı. VIP Programını yaparken kameramanlığımı yapan Ünal Has'ı bir şekilde kandırıp kendi yanına çeken Güntay Şimşek'de Airport adında bir programa başlamıştı. Ne yazık ki kandırarak yanımdan kopardığı Ünal Has yıllar sonra Kazakistan'da trafik kazası geçirip hayatını kaybettiğinde Güntay Şimşek "Ben Ünal Has'ı tanımıyorum" deme cüretinde bulunmuştu merhumun ailesine. Rahmetle anıyorum Ünal Has'ı.
Biraz önce de söylediğim gibi biz bu işin tanıtım misyonunu üstlenmiştik. Bugün olduğu gibi. Kaymak yemek değil emek vermekti tek gayemiz. Kısacası havacılık programlarının fikir babası benim.
Bununla bitmedi...
1998 yılında Türkiye'de ilk kez yapılan havacılık şurasının belgesel filmini ben yaptım. Hemde bila bedel. Tuncay Doğaner ile gecelerce çalıştık üzerinde. Canlı şahittir kendisi. O zamanlar Ulaştırma Bakanı Ahmet Denizolgun idi. DHMİ Genel Müdürü ise Taner Küçükünsal'dı.
Bununla da bitirmedik havacılık hizmetimizı. Yazımın başında da belirttim. 2000 yılında Dünya Sivil Havacılık Gününü ilk kez ben organize ettim. Kulakları çınlasın o tarihlerde Sivil Havacılık Genel Müdürü olan Topa Bilgetin Toker'e söyledim "7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü beraber bu günü kutlayalım" dedim. Saolsun manevi destek verdi ve Holiday Inn Otel'de gerçekleştirdik Dünya Sivil Havacılık Günü'nün ilk kutlamasını. Hiç kimseden de bir kuruş yardım almadık. Sadece şirketlerden birer hostes istedik bu özel günde güzel bir ortam oluşturmak için. O günlerde Mehmet Hasançebi'nin şirketi olan Anatolia Havayolları'nın basın işlerini yürüten Musa Alioğlu karşı çıkmıştı hostes verilmesine. Sebebi de bizim bu organizasyondan para kazandığımızı düşünmesiydi.
Sakın yaptıklarımızın bundan ibaret olduğunu sanmayın. Daha yazacak çok şeyimiz var. 2001 yılında Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne Civil Aviation Outhority adında bir dergi çıkardık. O kadar güzeldi ki, sektörün tamamından inanılmaz bir taktir toplamıştı. Ama ne var ki, gerek siyasi çekememezlik ve gerekse bürokratların birbirine olan husumetleri bu derginin yaşamasına olana sağlamadı. Havacılıktan kum tanesi kadar anlamayan Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ceylan'ın hasmane tutumları yüzünden dergiyi çıkarmama kararı verip kapatmıştım. Yazık küçük düşünen insanlara, yazık bu ülkenin havacılığının gelişmesini engelleyenlere.
Ama bu durum bizi yıldırmadı. Dergi serüveninden sonra AirportHaber ile çıktım sektörün karşısına. Ben her zaman şunu söylerim. Allah bize iki göz vermiştir. Bu gözlerimiz kafamızın ön kısmında bulunmaktadır. Dolayısıyla yaradan hep iler bakmamız için gözlerimizi önden vermiştir. Eğer arkamıza bakmamızı istese bir gözde arkamızdan verirdi. Biz arkamıza bakmadan ileriyi düşünüp AirportHaber ile havacılığımıza hizmet etmeye başladık. AirportHaber'in başarısını Türkiye değil tüm dünya kabul etmiş durumda. Bu yüzden şöyle başarılıyız böyle başarılıyız demenin yanında şunları da bunları da yaptık demeyi arzu ederim. Öyle de söylüyorum. Havacıların buluşma noktası www.ucuyorum.com yine bizim ürünümüz, www.airportkariyer.com, www.havayolusikayetleri.com'da bizim öz fikrimiz.
Peki bunlarla yetindik mi? Hayır yetinmedik. 2000 yılında kutladığımız Dünya Havacılık Günü yine unutulmuştu. Unutulan günü tozlu raflardan çıkardık ve 2006-2007 yıllarında muhteşem organizasyonlarla sektörümüzü bir araya getirdik.
Ve son olarak sizleri havacılığın televizyonu ile buluşturduk. Bazılarının aklına bile getiremediğini biz başardık.Airport TV'yi kurduk. Bugün havacılık sektörünün bir televizyonu var. Bir yılı aşkın süredir sizlerin gözü kulağı ve sesi oldu. Olmaya da devam edecek.
Ama fikirlerimiz bitmedi, bitmeyecek. Yaşadığımız sürece sizlere hizmet etme aşkımız bitmeyecek.
Bugün geldiğimiz noktada Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün Dünya Sivil Havacılık Günü için organizasyon yaptığını görmek beni sadece mutlu ediyor. Çorbada tuzumuzun olduğunu bilmek yeter de artar bile. Gönlümüzde gözümüzde tok.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Yorumlar