Şaşmıyorum artık böyle konuşmalara. Umursamıyorum artık söylenenleri. Okumuyorum yazılanları, izlemiyorum gösterilenleri. Türk milletinin bir özelliğinin daha olduğunu farkediyorum son zamanlarda. Ne kadar sabırlı bir milletmişiz biz. Yoksa uyuştuk mu? Uyuştuysak "bizi neyle uyşturdular" diyorum kendi kendime. Bu sorunun cevabını bulmak zor değil. Televizyonla, internetle uyuşturdular bizi. Yoksa genetiği değiştirilmiş ürünler gibi genimiz mi değişti. Her şey mümkün mü dersiniz? En azından kendime güvenim sonsuz.
Geçen hafta iki saçma sapan konu meşgul etti havacılık gündemini. Birisi uçaklarda kürtçe anons diğeri ise "Sabiha Gökçen Havalimanı'nın adı değişsin" istekleri idi. Hadi bakalım Türkiye'nin gündemine bir de bunlar oturuverdi. Bakalım yarın öbürgün neler gelecek. Bir milletvekilinin sadece gündem yaratmak için içi boş önerilerle meclisi meşgul etmesine anlam veremiyorum. Bu konunun üzerinde durulması bile bana göre abesle iştigaldir.
Saçma sapan önerilerden birisi ise Sabiha Gökçen Havalimanı'nın adının değiştirilmesi ile ilgili isteklerdi. Neymiş efendim Sabiha Gökçen Dersim denen vilayeti bombalamış. Neden bombalamış, bombalamaya götüren olaylar neydi diye düşünen yok. Sabiha Gökçen Havalimanı'nın adının değiştirilmesini isteyenlerin önce dersine iyi çalışması lazım. Sabiha Gökçen önce Türkiye için sonra havacılığımız için önemli değerlerdin biridir. Bırakın değerlerimiz üzerinden tartışma yapmayı. Önce adam olacaksınız devlete karşı isyan çıkartmayacaksınız, önce adam olacaksınız bu ülke için canınızı vereceksiniz.
Sabiha Gökçen bu ülkenin ilk savaş pilotudur. Dünyanın ilk savaş pilotudur. Oldu olacak Sabiha Gökçen'i mezarından çıkartın yargılayın.
Zaman zaman eleştirilerimiz "Bırakın bu milliyetçilik naralarını" diyenler tarafından acımasızca eleştiriliyor. Bu ülke de değerlere sahip çıkmak Miliyetçilik ise evet milliyetçiyim. Bu ülkeye sahip çıkmak milliyetçilik ise evet milliyetçiyim.
Bugün "Sabiha Gökçen'in adını değiştirin" diyenler yarın "Ferit Melen'i değiştirin ertesi gün Süleyman Demirel'in adını değiştirin" şeklinde karşınıza çıkacaklar. Sonra sırasıyla üniversitelerin adını değiştirin ve en sonunda da "sınırları değiştirin" istekleri ile içlerindeki asıl canavarı çıkartacaklar.
Avrupa'ya gıpta edenlere sesleniyorum. Türkiye kadar özgür bir ülke var mı? İsteyen istediği şeyi konuşuyor. Kanunlar, kararlar, yönetmelikler, gelenekler, görenekler hiçbirinin anlamı yok.
Ben uçakta kürtçe anons yapılmalı diyen milletvekiline "Git Siirt'e bir fabirka aç insanlara istihdam sağla" önerisini sunuyorum. Her şeyi devletten bekleyerek yöre insanımızı boş laflarla kandırmayın, çözüm iş ise işi aşı önce kendiniz sağlayın.
Sabiha Gökçen'in havalimanındaki adının değişmesini isteyenlere de "Sabiha Gökçen kadar kafanıza taş düşsün" diyorum. "O havalimanında o ismi görmek istemiyorum" diyorsan gitme ordan, yaya git, otobüsle git kardeşim. Senin keyfine göre iş yapacak bir ülke varsa oraya git diyorum.
Son olarak bu ülkeyi gerçek anlamda sevenlere sesleniyorum.
"ÜLKENE VE DEĞERLERİNE SAHİP ÇIK"
Yorumlar Tüm Yorumlar (13)