Ben 16 yaşında bilardo ile tanıştım. O güne kadar okuluna giden, derslerini çalışan bir adamdım ki, işte talihsiz bir kaza ile anne ve babamı 14 yaşında kaybedene kadar. Sonra okul hayatım biraz dağıldı, fakat derken, bilardo benim kurtarıcım oldu. Neden derseniz, bizim ülkemizde cimri olduğumuz bir konudan dolayı. Takdir etmeyi ve sevgi göstermeyi biz pek bilmiyoruz.
İşim gereği her gün, Türkiye’ye dair elimden yüzlerce veri geçiyor. Eğitimden istihdama, ekonomiden iş güvenliğine, Türkiye’nin bir fotoğrafını çektiğimiz zaman genel olarak benim söyleyeceğim yorum şu;
Her beş senede bir ICAO, uygulayacağı ve vurgulayacağı bir tema seçer. 2015-2018 arasında Konsey bu temayı seçti: "Hiçbir Ülkenin Geride Kalmamasını Sağlamak İçin Birlikte Çalışmak”
Amerika ufak bir değişiklik yaparak hepimizin bildiği dengeleri değiştiriyor, hepsi Dünya Ekonomisinde yeni bir düzenleme. Trump'ın açıkladığı planına göre, faizleri arttırarak, US Doların 1913 yılından beri süren değer kaybına son verip, US Doları 2017 itibari ile değerlendirmeye başlayacak. İlk yapacağı faizleri arttırmak ve doların değerini yükseltmeye başlamak.
Uzun yüzyıllar boyunca bizim coğrafyamızdaki insanlar ya şarkı söylediler, ya uyudular, ya da büyük bir rehavet içinde yaşadılar. Bu rehavet içinde, gelişen ve büyüyen dünyayı anlayamadık, çevremizde neler oluyor, doğrusu bizi çok da ilgilendirmedi.
1979’da sigara ve tütün şirketlerinin kullandığı gizli bir talimat gün yüzüne çıkmıştı. 1969’da Brown & Williamson tütün şirketinin kaleme aldığı Sigara ve Sağlık Önerileri başlıklı bu yazıda, sigara karşıtı kampanyaların üstesinden gelmek için büyük tütün şirketlerinin uyguladığı taktiklerden söz ediliyordu.
Eğitim dünyasında köklü bir değişimin öncesini yaşıyoruz. Gelenekselleşmiş eğitim metotlarının bir sonucu olan bugünkü yetişkinler, teknoloji çağını araladılar. Kendilerini yetiştiren sistemi kökten değiştirecek bir çözümü de onlar bulmaya çalışıyor.
Medrese sadece üretilmiş bilgiyi nakille yetinip yeni bilgi üretmezken, üniversitenin gerileme ve nihayetinde de yok olma nedeni, bilimle ilgilenmemek, bilimsel gelişmeleri izlememek ve sanki medrese imiş gibi çalışmaya devam etmek.
Hamdi Varoğlu’n un 1962 yılında ‘Fezaya doğru’ başlığı altında Cumhuriyet’te kaleme aldığı kısa ancak öz makalesi idealist gençlerin karşılaştıkları zorluklara ilişkin ipuçları verir.
Günümüzdeki eğitim sistemi, akademik yetenek üzerine kuruludur. Kamu yararı hiç düşünülmemiştir. Her şey, endüstrinin gereklerine bağlıdır. Bundan dolayı kamu eğitimi ikiye bölünmüş durumdadır.
Hava Kuvvetlerimizin doğal görevi Ulusal Savunmadır. Bu durum dünya politikalarının akışına ve dünya barışının teminatı anlayışlarının karşılıklı yardım ilkesine bağlı olarak kabul edilir.
Durağan bir şirket kültürü, teknik gelişime karşı duran en güçlü engeldir. Yüzyıllardır gelişen teknolojiye ayak uydurmaya çalışan şirketler, bu engeli aşmak için çabalamaktadırlar. Üretici ve gelişimcilerin ortaya koydukları ürün ve/ya da buluşlar, şirketlerdeki risk saplantısını ancak işletime uygunluk ile aşabilir ve doğa ile uyumlu kalabilirler.
“İNSANA ait bazı duyguları, bilincimizin derinliğinde yaşayan baskı altındaki tavırları ifade etmek açısından Almanca'dan uygun başka dil yokmuş gibi geliyor bana
Türkiye’nin uluslararası alanda yetiştirdiği en önemli ekonomistlerden biriydi. “Finans dehası” olarak tanınırdı. Dünya Bankası’na, Çin Merkez Bankası’na, Uluslararası Kalkınma Ajansı’na, ABD Dışişleri Bakanlığı’na danışmanlık yapardı. Öngörüleri paha biçilmezdi. ABD, Çin, İsviçre üniversitelerinde ders verirdi.
Beynin 3 katmanı var:
1. Katman: Reptilian sistem-Sürüngen beyin-İlkel beyin- R Kompleks:
En yaşlı beynimiz, sürüngen ve kertenkelelerde de mevcut. Öncelikli hedefi hayatta kalmak, ikinci hedefi soyunu çoğaltmak. Bizim beynimizin %10'unu sürüngenlerin beyninin tamamını kaplıyor. Düşünmez, içgüdüseldir. Yeni şeyler öğrenmeyi sevmez.
Özür dilemenin “öğrenmek” ile doğrudan olan ilişkisini hep reddederiz. Bilmiyor olmanın ortaya çıkardığı gerçekle yüzleşmekten korkarız.
Bilmediğimizin ortaya çıkma endişesi de bizleri “gibi” davranmaya zorlar. İstemeden yaptıklarımız ile düşünmeden yapılmış olanlar için kabahat/suç gibi geri dönüşleri karşılamaktan hep korkarız.
8 Mart1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamıştı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi.
7-13 Mart 2016 Dünya Havacı Kadınlar Haftası nedeniyle yazımı iki bölüm halinde yayınlayacağım. Sadece şunu hatırlatmak isterim. İngilizcede ki He-She; Arapçadaki Al-İl; İtalyancadaki İl-La; Fransızcadaki La-Le; İspanyolcadaki El-La ve Rusçadaki Он ve Она gibi betimleme, cinsiyet ayrımı, vs.. Rusya Federasyonu Anayasasında yoktur.
8 Mart 2014 tarihinde Malezya Havayollarına ait bir B-777’nin Kuala Lumpur- Beijing arası Çin Hava Trafik Kontrol Merkezi tarafından kayıp ilan edilmesi ile başlayan ve halen bulunamamış olan MH-370 sefer sayılı uçak nedeniyle ortaya çıkan bu yeni durum üzerine ICAO tarafından 12-13 Mayıs 2014 tarihinde başlatılan Multidisciplinary Meeting on Global Flight Tracking (MMGFT) Çok amaçlı özel “Küresel Uçak Takip” toplantısı yapılmıştır.
Ben de dahil tüm yazanlar hep bir eksiği dile getirmek, gelişim ve ilerleme için yazmakta. Yazanların çoğu yetki ve bilgi sahibi. Aralarında benim gibi 40 yıllık deneyimi olanlar var. Biz zaten çok severiz bu sözü; “40 yıldır havacıyım, böylesini görmedim
Fransa'da çok sıcak geçen yaz nedeniyle, Paris'te yalnız yaşayıp sıcaktan ölen yaşlıların tespiti ve toplanması sorun olmuştu. Ancak, çürüme kokusu duyulunca müdahale edilebiliyorlardı ki bu da en son istenendi. Yani tamamen sübjektif olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçekliğe gerek vardı.