AnadoluJet, Türk Hava Yolları’nın alt markası. Henüz resmi bir statüsü yok. Böyle ne kadar gider bilmiyoruz ama AnadoluJet markası sadece Anadolu’nun değil artık dünyanın belleğine yerleşmiş durumda. Satışa çıkartsanız hemen satılacak bir ticari değer haline geldi. Ticarette de bilinirliliğin önemi çok fazla olduğuna göre THY’nin markalaştırma stratejisinin doğru olduğunu söyleyebiliriz.
Her ne kadar popüler bir yapısı olmasa bile AnadoluJet’in marka değerinin yükselmesinde en büyük emek şüphesiz Türk Hava Yolları Bölgesel Uçuşlar Başkanı Sami Alan’a ait.
AnadoluJet’in kuruluş işaretlerini zamanın THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin 2008 yılının Ocak Ayı SKYLIFE Dergisi’ne yazdığı yazıda; Ankara merkezli bölgesel uçuşlar yapacak yeni bir oluşumun içinde olduklarını belirtmişti. Aslında o yazıda AnadoluJet adı da satır aralarında belirtilmişti. AnadoluJet’in Anadolu’yu bir kanaviçe gibi işleyeceğini söylemişti Candan Karlıtekin. Ama 2008 yılında yazılan ı yazının ötesine geçildi ve sadece Anadolu değil Avrupa ve Asya’ya da uçmaya başladı AnadoluJet.
AnadoluJet, ticari olarak zarar ediyor mu bilemeyiz ama bilinen şey AnadoluJet kurumsal bir marka haline dönüştü. Artık ticari bir unvana kavuşarak kendi muhasebesi olan kendi rekabet anlayışı olan bir işletme haline dönüştürülmeli. Tıpkı THY Teknik A.Ş gibi. Tıpkı TGS, THY Opet ortaklığı ve diğer THY ortaklığındaki şirketler gibi.
AnadoluJet’in kurumsallaşması halinde genel müdürlüğüne de Sami Alan getirilmeli.
Bardağın dolu tarafından bakarsak buraya kadar her şey güzel. THY’nin kabına sığmayan büyümesine paralel olarak idare etme ve kontrol altında tutma zorlukları ile gerçekleşen şirketleşmeler havacılığımızın geliştiğinin bir parçası olarak görülse bile sıkıntılı durumların yaşandığını görmezlikten gelmek adaletsizlik olur.
Evet; THY AnadoluJet, THY Teknik A.Ş, THY-Opet, THY-Pratt&Whitney, THY İkram gibi şirketlerle büyümeli. Ama kendisi büyürken başkalarının büyümesini engelleyecek tutum içinde olmamalı. Şu anda havacılık sektörünün özel sektör ayağı inanılmaz bir endişe içinde. Şirket sahipleri alenen dillendirmeseler bile THY’nin dairesel çapının genişlemesiyle köşeye sıkıştıklarının farkındalar. Özel sektör bir arayış içerisinde.
Büyümek mi küçülmek mi sorusu arasında sıkışıp kalmış durumdalar. Bu konuda en rahat şirket şimdilik Pegasus Havayolları. Pegasus’un avantajı da Sabiha Gökçen tercihidir.
Atatürk Havalimanı’ndan uçuş yapan Onur Havayolları, Atlasjet Havayolları, Freebird, Saga gibi şirketler stratejik kararlar almak zorundalar. Bunun işaretlerini de alıyoruz aslında. Mesela Onur Air yıllar önce yapabilecek gücü olmasına rağmen yapmayıp şimdilerde MRO işine giriyor. AtlasJet Havayolları yine aynı bağlamda çalışmalar yürütüyor. Hatta bir adım öteye giderek havacılık güvenliği eğitimi alanında da adımlar atıyor. Dolayısıyla havacılık şirketlerimiz THY’nin sıkıştırma politikasına alternatifler üreterek karşılık veriyor.
Bu böyle mi devam etmeli? Türk Hava Yolları büyüme stratejisini özel şirketleri küçültme politikası olarak görmemeli.
Dipnot : Birkaç hafta önce yazmış olduğum yazımda havalimanı muhabiri arkadaşlara uygulanan adaletsizlikten bahsetmiştim. Yazımda “Ankara gazetecilerinden neyimiz eksik” diye sormuştum. “Esenboğa Havalimanı’nda görev yapan gazetecilere apron dahil her yere girip çıkmak kolay. Neden bizim arkadaşlarımız giremiyor” serzenişinde bulunmuştum. Yazımız birilerine ilham kaynağı olmuş. Havalimanı Muhabirleri Derneği Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri ile görüşüp kolaylık sağlanmasını istemişler. Her ne kadar bizim açtığımız yolda böyle bir girişimde bulunulmuş olunsa bile yine çekememezlik içgüdüleri ile hareket edilmiş. Dernek üye olmayanları görmezlikten gelmiş ve sadece dernek üyelerinin listesini vermiş Mülki İdare Amirliği’ne. Olsun bu da bir gelişme. En azından işaretimize uyup hak aramaya başlamışlar.
Arkadaşların o davranışını şöyle tasvir ettim. Acaba sendikaya üye olmayanlara THY’de çalışmamalı mı? Veya teknisyenler derneğine üye olmayanlar teknisyenlik yapmamalı mı? Alemsiniz vallahi. Sadece gülüp geçiyorum. İleriyi göremeyenlere de acıyorum.
Yorumlar