BOŞUNA TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKME
Her şey senin başının altından çıktı. Şimdi çıkıp İzmirlilerin karşısında günah çıkartmaya kalkışma. Bugüne gelişi, Ali Sabancı ile iki gün otel odalarına kapanıp İzAir’i pazarlarken düşünecektin. Kızını 12 milyar maaşla hiç havacılıktan anlamadığı halde İzAir’in başına genel koordinatör yaparken düşünecektin. Şimdi ağlama zamanı değil. Kendin ektin kendin biçtin ey Ekrem Demirtaş. İzAir’i Ali Sabancı kadar sen de bitirdin.
İzAir 15 trilyon sermaye ile kurulup çok geçmeden bu sermayeyi 22 trilyona yükseltip havacılık camiasına adım atan bir şirketti. Kimler yoktu ki şirketin içinde. 114 gönüllü İzmirli işadamı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın süslü sözlerine inanıp paralarını İzair’in kuruluşu için harcamışlardı.
Bu güzel projeye binlerce pilotun üye olduğu Türkiye Pilotlar Vakfı da 1.5 trilyonla iştirak etmiş ve hiç anlamadıkları ticaret hayatına girmişlerdi. Pilot uçak uçurmayı bilir ama ticaret yapmayı nereden bilecek?
Bu girişime iyi niyet deyip iyi bir girişim diye bakalım.
Asıl konuşulması gereken Ekrem Demirtaş’ın İzAir’i nasıl peşkeş çektiğine dair ayrıntılar.
Ortaklardan biri ile konuştum. "Hem param battı hem emeğim battı" dedi.
Ne acı bir durum.
Ali Sabancı, Ekrem Demirtaş görüşmesine gidelim isterseniz. Bugün İzmir kamuoyunun karşısına çıkıp "yok mahkemeye gideceğim, yok AİHM’e giderim" gibi laflarla kimseyi kandırmanın alemi yok.
Şimdi gerçekleri duymaya hazır mısınız?
Ekrem Demirtaş ile Ali Sabancı’nın İzmir’de iki gün boyunca baş başa otelden çıkmayarak pazarlık yaptıklarını biliyor muydunuz?
Bu görüşmeye diğer ortaklardan hiç birinin katılmadığından haberiniz var mıydı?
Peki, Ali Sabancı için yüzde 20’lik ortaklık karşılığında C tipi hisse çıkartıldığını ve bu hisselerin A ve B tipi hisselere oranla daha avantajlı olduğunu inanabilir misiniz? İnanmanız gerek. Neden mi? Ali Sabancı için çıkartılan C tipi hisselerin A ve B tipi hisseleri resmen bloke ediyor? Çünkü Ali Sabancı C hisselerin her birinin değerinin 5 A, 5 B hissesi değerinde olduğunu kabul ettirmiş Ekrem Demirtaş’a. Bu ne demek? Yönetim tamamen bende demek. Yani Ekrem Demirtaş ve diğer ortaklar İzAir’i daha ilk başta Ali Sabancı’ya kaptırmış.
Tabi ticaret yapan tacir oyunu kurallarına göre oynayacaksa ve ileride ortak olduğu bir şirketle ilgili düşünceleri var ise ona göre kural koyucu kendisi olmalı.
Her şeyini kaybeden ortağın anlattığına göre, Ali Sabancı uçakların bakım yetkisini kendi elinde bulundurarak değirmenin suyunu kendine çevirmiş oldu. Yine o ortağın anlattığına göre uçakların bakımı fahiş fiyatlarla İzAir’e fatura edildi ve şirket borçlandırıldı. Böylelikle sermaye artırımında borçlu olan İzAir ve dolayısıyla ortaklar borcun altında eziliverdi.
Ali Sabancı öyle uyanık ki bilet satışlarını da kendi sistemi üzerinden yaptırdı ve böylelikle düşündüklerini adı adım uyguladı.
Bu etikliği tartışılacak ticarette en çok tartışılması gereken Pilotlar Vakfı’nın 1 milyon dolarının iç edilmesi oldu. Ali Sabancı’nın ticarette ne gibi etik değerleri var bilinmez ama Pilotlar Vakfı’nın parasının iç edilmesinde bir nebze olsun vicdani davranabilirdi.
Geçtiğimiz haftalarda "Pilotlar Vakfı’nın 1 milyon doları ne oldu" diye sormuştum. Cevabı geldi. 20 bin TL’ye inmiş.
Hangi vicdan sahibi bir vakfın parasını böyle iç etme cihetine gidebilir ki? Üstelik o pilotlardan bazıları sizinle çalışıyorsa. Ali Sabancı 1 milyon dolara nasıl tamah etti ki?
Ali Sabancı’nın vebali var mıdır yok mudur bilemiyoruz. Bunun kararını okuyucuya bırakıyoruz ama Ekrem Demirtaş’ın hatasının olduğu mutlak.
İzAir bugün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya ise bunun tek sorumlusu Ekrem Demirtaş’tır.
'İzAir’e Ali Sabancı Darbesi' başlıklı yazımla ters düşen bir yazı oldu ama Ali Sabancı tüccar, Ekrem Demirtaş’ta bir tüccar. Ama Cin Ali’nin tüccarlığı daha üstün geldi.
Geçmiş olsun.
Yorumlar