Merhaba, Kesin hüküm belirtmek için erken olmakla beraber güçlü tahminler gösteriyor ki corona virüs salgını ( covid 19 ) sonrası havayolu seyahati de dahil çok şey değişecek. Bazı sektörler çok büyük bazıları ise daha küçük değişiklikler yaşayacak. Havacılık sektörü büyük değişiklikler olacak sektörlerden biri olarak kabul ediliyor.
Havacılık özelinde bakacak olursak neler değişebilir? Bu sorunun cevabı için öncelikle salgın ne kadar sürecek sorusunun cevabını bilmemiz gerekiyor. Salgının ne kadar süreceği ile ilgili somut bir süre verilemiyor en pozitif görüşler bile aylarca süreceği şeklinde. Konunun uzmanlarının belirttiğine göre eğer somut bir tedavi yöntemi ve aşı bulunamaz ise salgın yıllarca dünya da dolaşarak devam edebilir. Virüsün çoğu taşıyıcı hasta da semptom (belirti) göstermemesi maalesef bu salgının uzun süreli olma ihtimalini güçlendiriyor.
Corona Virüs salgını ülkelerin resmi beyanlarına göre 2019 yılı aralık ayında bir kişi ile başladı. Dünya sağlık örgütü ( WHO) 7 ocak 2020 tarihinde yeni tip corona virüsü dünyaya duyurdu. Çin, ilk ölümü 11 ocak tarihinde açıkladı. 15 ocak tarihinde ise Tayland ve Japonya kendi ülkelerinde yeni tip corona virüs vakası tespit edildiğini açıkladı. Geçtiğimiz 4 ayda virüsün bulaştığı tespit edilen kişi sayısı dünya çapında 1 milyonu aştı. Tahminler test yapılmayan ve taşıyıcı olanların sayısının çok daha fazla olduğu şeklinde.
4 ay önce öldürücü ve bulaşıcı olduğu WHO tarafından açıklanan virüs için o günlerde maske ve solunum cihazı üretimi artırılsa bugün dünya ülkeleri birbirinden maske kapma yarışında olmaz idi. Devasa şavaş bütçelerinin küçük bir kısmı bile bu işlere ayrılsa dünya devleri ülkeler, normal mikroskop ile görülemeyen ancak elektron mikroskobunda görülebilen bu virüs karşısında nakavt olmazdı. Ayrıca 100 yıl sonrasını planlamaya çalışıp ta 50 gün sonrasını görememek te ayrıca düşündürücü. Yazının konusu bu olmadığı için bu kadarı yeterli.
Yeryüzünde 1 kişi bile bu virüsü taşıyor olsa salgın riski sürüyor olacak. Tıp alanında ulaşılan günümüz teknoloji ve bilgi seviyesi insanları umutlandırmakla birlikte ; herpes , sars , mers virüsü gibi virüsler için aşı olmaması , grip aşısının sadece bir yıl koruma sağlayabilmesi ve her yıl grip hastası olsak bile ( influenza) grip virüsü için kalıcı bağışıklık kazanılmaması, benzer bir durumun covid 19 için de mümkün olabileceği gibi hususlar da umutların negatif etkilenmesine sebep oluyor. Maske takılıp takılmamasından tutun, virüs laboratuvar ürünü mü değil mi ve bulaşma şekline kadar çoğu konuda tıp uzmanlarının farklı söylemlerinin olması insanların tereddütüne sebep oldu.
Tıp konusunu değerli tıp uzmanlarına bırakalım, biz kendi alanımıza havacılık tarafına bakalım, bu vesile tüm sağlık çalışanlarının fedakar çalışmaları için teşekkür ediyoruz ve minnettarız.
(konu dışı-parantez içi : Şahsi fikrim, mutasyon özelliği de dahil Allah tarafından yaratılmış bir virüs olduğu şeklinde, laboratuvar da üretilmesi mümkün değil görüşüne katılıyorum. Vahşi hayvanların muftak kültüründe yer alması devam ederse insanlık covid 29’ u da görür )
Eğer salgın aylar içinde net bir şekilde biterse tüm sektörlerin hızlıca toparlanacağına inanıyorum. Bununla birlikte pozitif ve negatif görüşlerin ortalamasını esas alırsak o zaman durum pek iç acıcı olmayacak maalesef. Bu seçenek üzerinden değerlendirme yaparsak havacılık sektöründe olabilecek bazı değişiklikler; Herşeyden önce insanların iş yapma, tatil tercihleri ile birlikte yolculuk tercihleri ve ülkelerin seyahat kısıtlamalarında ciddi farklar olacaktır. Uçak imalat safhasında pnömatik ve a/c sistem yenilikleri, uçak leasing finans değişiklikleri, Uçak turn around süresinin uzaması, pre flight check revizeler , on board sonrası kabin içi teknik arızaların bakımı , ikram formatı , uçak kabin hijyen, yolcu uçağı- kargo uçağı dönüşümler, , koltuk konfigirasyonu ile yolcu azaltılması buna bağlı olarak bilet fiyatlarının artışı, uçak altı kargo artışı, kabin ekip sayısı etkilenmesi , eğitimler , sınavlar , istihdam politikaları, özel jet uçuşu talebinde artış, ………………. gibi hemen her konuda yenilikler / değişiklikler görmemiz mümkün olacaktır.
Tüm havacılık sektörü olası değişikliklerini bir yazıda değerlendirmek mümkün olmadığından bu yazıda sadece uçak kabin konfigirasyonu ile ilgili değişiklik beklentilerimi ve uçakların kabin basınçlandırma / havalandırma sistemleri ile ilgili kısa notlar yazacağım.
Salgın sonrası dönemde, Uçak yolculuklarında business class yolcu sayısının artacağını tahmin ediyorum. Bu artışın temel nedeni ise insanların zenginleşmesi veya konfor talebinden ziyade sağlık ile ilgili olarak corona virüs bulaşması ihtimali kaynaklı olacağını düşünüyorum. Business class koltukları arasındaki mesafenin ekonomi sınıfına göre daha fazla olması nedeniyle ekonomi sınıfına göre virüs bulaşması açısından daha güvenli olması BC için talep artışına sebep olacaktır. Eğer bu salgın süresi çok uzarsa o zaman etkisi daha büyük olacağından havayollarının BC yanısıra bir çeşit konfor class uygulamaları ile ekonomi sınıfında ki koltuk araları mesafeleri uzatacağı ve / veya bir sıra koltuk boş bırakarak hatta uçuş sırasında gereksiz ağırlık olmaması için koltuk konfigirasyonunu değiştirip boş uçacak koltukların söküldüğünü de görebiliriz. Standart bir B 738 uçağında ki yolcu sayısı (max) 189 iken çoğunlukla tarifeli uçan havayolları 165 yolcu ile uçacak şekilde daha konforlu bir kabin konfigirasyonunu kullanmaktaydı. 189 standart veya 165 konfor sayıları yerine 120 yolcu olacak şekilde revizesi şaşırtıcı olmayacaktır. Koltuk sayısı azaltılması olursa bu değişikliğin uçak bilet fiyatlarının artışı, uçak içi kabin ekibi sayısı azaltılması , ikram şekli , uçak yakıt miktarı , uçak altı kargo artışı gibi pek çok türevlerini de görebiliriz. EASA’nın uçak içi yolcu sayısı azaltılması ve recirculation fanlar ile ilgili 2 nisan 2020 tarihli tavsiye kararı da bu tezimi güçlendiriyor.
Salgın sonrası dönemde A380 uçakları için bir dönüm noktası yaşanabilir, Airbus tarafından üretiminin durdurulacağı ilan edilen ve havayolları tarafından filolardan çıkarılmaya başlanan A380’ler büyük yolcu kapasitesi nedeniyle kapasite düşürme şartı olursa düşük kapasitede bile yüksek sayıda yolcu taşıyabileceği için corona virüs salgını sonrası tercih edilecek bir model olarak bir müddet daha gökyüzünde olabilir.
Bu yazı da üzerinde duracağım bir diğer konu virüs bulaşması ile ilgili olarak uçakların kabin basınçlandırma / havalandırma sistemi olacak. Uçaklar bir çeşit hava akvaryumudur. Uçaklar için özgün bir tabir olarak kullandığım “hava akvaryumu “ kavramını detaylandırarak uçak yolculuğu ile virüs ilişkisini de izah etmeye çalışacağım.
Havayolu yolcu uçaklarının normal koşullarda uçtuğu yükseklik ortalama olarak yerden ( deniz seviyesi) 35.000 feet ( 11.4 km ) yukarısıdır. Bu yükseklikte insanların yaşaması için gerekli olan atmosfer şartları uygun değildir. Örneğin sıcaklık – 50 Santigrat, hava basıncı nefes alamayacak kadar düşük ve oksijen miktarı hayati seviyenin altındadır. Bu nedenlerle uçaklar kabin içinde insanların yaşaması için gerekli olan hava sıcaklığı, hava basıncı , nem gibi şartları suni olarak sağlayan bir çeşit hava akvaryumu olarak tasarlanmıştır. ( benzer bir durum denizaltı için de geçerlidir, denizaltı, denizin derinliklerinde mürettebatı hayatta tutmak için için basıncı, sıcaklığı vb ayarlanmış hava dolu bir akvaryum gibi yaşam alanı sunar )
Uçak içinde yaşamamızı sürdürmemizi saglayan şartlandırılmış bu havanın kaynağı eski tip uçaklarda motor kompresör kademelerinden alınan basınçlı hava yeni nesil uçaklarda ise ( B787 , A350 gibi ) elektrikle çalışan hava jenaratörleridir. Bu basınçlı hava uçak kabinine gönderilmeden önce sıcaklık, basınç , nem vb açıdan uygun koşullara getirilerek kabine gönderilir. Uçak kabini için gerekli havanın sürekli bu şekilde sağlanması uçak motorlarının yakıt tüketimini artıracağı için çözüm olarak kabine gönderilen havanın yaklaşık olarak yarısı motor kompresör kademelerinden alınan temiz hava yarısı da yolcu kabininden fanlar ile çekilen havanın filtre edilerek tekrar yolcu kabinine gönderilmesi ile olur.
(Pilotların bulunduğu kokpit bölümü yolcu kabininden izole olarak tamamen sürekli temiz hava ile beslenir )
Eğer bazı doktorların iddia ettiği gibi virüsler havadan da bulaşabiliyorsa o zaman yolcu kabininden fanlar tarafından çekilen hava içinde virüs varsa bu hava filtre edilse bile tekrar kabine gönderildiği için virüs bulaşmasına sebep olabilir mi?
Teknik olarak uçak havalandırma sistemlerinde kullanılan HEPA filtreler düzenli olarak bakım ve kontrolleri yapılmak kaydıyla güvenlidir.
Dünya Sağlık Örgütü-WHO ( World Health Organization ) uçak yolculuğunun virüs bulaşması açısından çok düşük bir risk taşıdığını belirtiyor. Örnek olarak , 2003 yılında ki SARS virüsünü gösteriyor ne yazık ki ihtimal yok demiyor ihtimalin çok düşük olduğunu belirtiyor. Metnin orjinal halini ve linkini paylaşmak istiyorum “…..During the outbreak of severe acute respiratory syndrome (SARS) in 2003, the risk of transmission of the disease in aircraft was found to be very low.... “
https://www.who.int/ith/mode_of_travel/tcd_aircraft/en/
EASA’nın 2 nisan 2020 tarihli tavsiye yazısında uçak recirculation fanlarının belli peryotlar ile çalıştırılmamasının tavsiye edilmesi de bu tereddütü artırıyor.
https://ad.easa.europa.eu/ad/2020-02R3
EASA’ nın bu tavsiyesi hızlı ve mecburi bir uyarı olabilir daha esaslı çözüm uçak recirculation fanlarının çalıştırılmaması değil tam aksine bu fanlar tam kapasite çalıştırılmalı ve kabin havası özellikle zemin de ki halıların üzerinden çekilmeli ki havadan ağır olan zemine inen virüsler bulaşmayı artırmasın. Fanlar tarafından çekilen bu hava tekrar uçak kabinine verilmeden uçak dışına gönderilmeli. Böylece kabin havası içinde olabilecek ve zemine çöken virüsler kısmen de olsa temizleneceği için virüslerin bulaşma ihtimali azalır. ( İşin bu tarafı teknik olarak zor değil sadece uçak sistemlerinde basit bir kaç tasarım değişikliği gerektiriyor)
Umarım ve dilerim ki çok kısa sürede bu salgının tedavisi için ilaç ve hastalığı önlemek için aşı bulunur. Eğer ilaç ve aşı bulunması uzun sürerse o zaman maalesef ilaç ve aşı bulunsa bile “Bad' el Harab-ül Basra (Dünya) “ olabilir.
Saygılarımla
Erdal Gülmez
Yorumlar Tüm Yorumlar (12)