Merhaba,
Hukuk bazı alanlarda tarafların iddia ve ispatları ile sınırlı kalır, mahkeme bir taraf lehine somut bir olgu görse bile ilgili tarafın talebi yoksa bu olguyu dikkate almadan karar verir. Örneğin ticari bir davada A tarafı lehine zamanaşımı varsa ve A tarafı bunu gündeme getirmiyorsa B tarafı lehine karar verebilir. Hukuk’ta “fair play “ olur mu ? yani spor da olduğu gibi lehine penaltı kararı verilen futbolcunun hakeme giderek bunun penaltı olmadığını kendisinin düştüğünü söylemesi gibi örnekler görebilir miyiz ? Bu tarz örnekler olmakla beraber maalesef her zaman böyle olmuyor. Niçin mahkeme her durumda doğrudan müdahil olmuyor derseniz bu çok uzun bir hukuk tarihi ve analizi olup bu platform bu konu için uygun değil. Evrensel hukuk kuralları -aynı havacılık gibi- yüzyıllardır tecrübeleri değerlendirerek belli kıstaslar oluşturmuştur diyerek konumuza dönelim.
**
Yazının girişinde belirttiğim şekilde sektörümüzde yaşanan bir örneği paylaşmak ve hassasiyetleri olduğuna inandığım Sayın Orhan Birdal’ın konuya dikkatini çekmek istiyorum. Her ne kadar konunun başlangıcı 1998 yılı olsa da uzun süren idari ve hukuki süreç bu günlerde sona yaklaştığı için güncel bir durum olarak görüyorum. Bahsettiğim süreç Genel Havacılık veya Batı 4 apronu olarak bilinen bölgede DHMİ tarafından kiralanan 1500 metrekarelik hangar yerleri ile ilgili. DHMİ 1998 yılı ekim ayında ihale yaparak 20 adet hangar yeri tahsisi yaptı. Bu hangar yerlerinden bazıları daha önceden hangar yeri olan firmalara ( yerleri DHMİ tarafından istimlak edilenler) müktesep hak kapsamında verildi. Diğerleri de kasım 1998 tarihinde yapılan kiralama sözleşmeleri ile 2.510.000 usd katılım payı karşılığı ( her yıl 251.000 usd taksitle ) 10 yıllığına kiralandı. İhale şartnamesine göre ;
-DHMİ kira sözleşmesinin imzalandığı günü takip eden 5 gün içinde hangar yerini ilgili firmaya teslim edecekti. Sözleşmeler 1998 kasım ayı ortalarında imzalandı, yani kasım 1998 sonuna kadar hangar yerinin teslim edilmesi gerekiyordu. Peki DHMİ hangar yerlerini ne zaman teslim etti ? 2000 YILI HAZİRAN AYINDA . 5 gün içinde teslim edilmesi gereken yerler tam 19 ay sonra teslim edildi hem de inşaat yapımına uygun olmayan zemin ile.
-DHMİ hangar yerlerini 5 gün içinde teslim etmenin dışında hangarların kullanımı için fiilen şart olan apron ve taksi yollarını da hangar inşaatı bitene kadar bitirmeyi taahhüt etmişti. Yani kasım 1998 yer teslimi bunun üstüne 10 ay hangar yapım süresi olduğu için en geç 1999 yılı ekim ayında apron ve taksi yolları yapılmalıydı. Peki DHMİ apron ve taksi yollarını ne zaman yaptı ? 2002 YILI SONLARINDA evet yanlış okumadınız arazi teslim sonrası 10 ay içinde yapılması gereken apron ve taksi yolları tam 3 yıl sonra yapıldı.
-DHMİ, İhale şartnamesine güvenerek yatırım yapan şirketlerden bu gecikmeler için müsaade istedi mi ? cevap : HAYIR , ceza ödedi mi ? cevap : HAYIR.
Yukarda yazanları tarihleri ile birlikte hem DHMİ hem sektörde ki ilgili herkes biliyor mu ? cevap : EVET.
**
Yukarda yazdıklarımızın ispatlarından biri ; 23.10.1998 tarihli,toplantı no 29, karar no 228 olan DHMİ yönetim kurulu kararı: “ …. İhale şartnamesinin 8.maddesinde yer tesliminin her ne kadar sözleşmenin akdedilmesini müteakip 5 gün içerisinde yapılacağı hükme bağlanmışsa da Yönetim Kurulunun 18.09.1998 tarih ve 196 sayılı kararıyla yapılacak uçak bakım hangarları için apron ve hangarın inşa edileceği sahanın betonlanması işinin 18/36 paralel pist ve apron bağlantı yolları işi bünyesinde yapılması kararlaştırıldığından yapılacak iş programı neticesinde belirlenecek tarihe göre firmalara yer teslimi yapılması,… “ bu arada bu kararlar gizli saklı değil ilgili herkese açık. 1998 yılı kasımında hangar yerini teslim alıp 10 aylık inşaat süresi sonunda 1999 yılı sonlarında hangarlarını kullanmayı planlayan firmaların hangarlarını kullanımı ancak 2002 sonları veya 2003 başında mümkün olabildi.
**
Bu süreç içinde hangar inşaatı için yüzbinlerce dolar masraf yapan ve kullanmadığı yer için yıllık 251.000 usd katılım payı ve ayrıca kira ödeyen firmalardan bazıları sözleşmeleri feshetti veya DHMİ tarafından feshedildi. Sonuç olarak ; DHMİ’nin ağır kusuru nedeniyle 1 gün bile kullanamadığı hangarı için toplamda milyon doların üzerinde masraf edip sözleşmeleri feshedilen firmalara DHMİ 1 dolar bile ödemediği gibi sanki bu firmalar hangarı kullanıyormuş gibi kalan katılım paylarını ödemeleri için firmalara dava açmış. Esas sorun da burada başlıyor, bu firmalardan biri olan X firma içinde bulunduğu şartlar nedeniyle kendini savunmuyor / savunamıyor ve sonuçta savunma olmayınca dava süreci hızlı ilerliyor ve dava DHMİ’nin taleplerine uygun şekilde sonuçlanıyor, bu karar Yargıtay tarafından da onanıyor.Sanki DHMİ tarafından iddia edilen her şey fiili gerçeklikmiş gibi Yargıtay kararı olarak onanıyor. Örneğin DHMİ’nin özel hangarlar bölgesinde apron ve taksi yollarını zamanında yaptığını iddiası doğru kabul ediliyor.Oysa bırakın ihale şartnamesini yer teslim tarihi olan 1 haziran 2000’i bile esas alsak ve 10 ay hangar yapım süresini eklesek nisan 2001’de genel havacılık apron ve taksi yolları hazır olmalıydı. DHMI meydan vaziyet planlarına baktığınızda nisan 2002’de bile genel havacılık apron ve taksi yolları bölgesi “ under construction” olarak gözüküyor.Bütün bu somut delillere rağmen Benzer durumda olan firmaların hukuki süreci, X firma aleyhine olan Yargıtay kararı nedeniyle diğer firmalar aleyhine çok güçlü bir delil haline geliyor. Bu kadar bilgi ve belgeye rağmen kanuni olan fakat meşru olmayan bir fiili durum oluşuyor.
**
Bu olayda akla şu soru gelebilir , niçin bütün firmalar bu sorunu yaşamıyor ? sorun niçin birkaç firma ile sınırlı kalıyor ? İhaleye katılan firmalardan sözleşmelerini devam ettirip sonuçta hangar sahibi olanların DHMİ ile fiili ilişkileri devam ettiği için bu firmalar farklı saiklerle hukuki ihtilafa girmek istemiyorlar diye düşünüyorum. DHMİ üst yönetiminin 16 yıl evvel başlayan sürecin detaylarını ve güncel durumunu takip etmesi çok mümkün değil haliyle kimseyi suçlamıyorum bununla birlikte açık bir haksızlığı gündeme getirmiş ve dikkatlerine sunmuş olduk. İhale şartnamesine aykırı ve tek taraflı kararı ile firmaları mağdur eden DHMİ , 1 gün bile kullanamadıkları hangar yerleri için yaptıkları yüklü masrafların üstüne firmalardan ilave taleplerde bulunarak haksızlığını katlamış olacak. Bu haksızlığa müdahil olup gereğini yapmak kendi takdirlerinde.
Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ
Yorumlar