Geçen hafta yazdığım yazı ile ilgili bir yorum bombardımanına tutuldum. Gün itibarı ile iyi veya kötü 183 yorum almış bu yazı. Bir önceki hafta yayımlanan yazım 19, 26 Aralık günü yayımlanan Ülkemiz İçin Durmak Yok, Yola Devam Derken THY Durağında Size Bir “Çay” İkram Etsek? Başlıklı yazımın ise aldığı yorum sayısı 26. Bu yazının ekranda yer aldığı 2 ci gün bir önceki yazımın bir haftada ulaştığı okur sayısını gördü. Gün itibarı ile bu yazımın bir öncekine oranla 6 misli daha fazla ulaşımı var. Yazının başında ne söylemiştik? “THY çalışanlarında bayağı bir değişiklilik var. Bu arada haliyle okuma alışkanlıkları da değişti. Bu değişikliği herkes bir şekilde ortaya koyuyor.” Demek ki yazılanlar doğruymuş.
Yazı başlığının devamı sizi iyice kızdırdı galiba. İyi de neden bana kızıyorsunuz? O başlık devamını atan sizlerden biri.” işimiz gücümüz para oldu prim ikramiye varsa mutluyuz yoksa gerisini seveyim gitsin. Bunu yazan, söyleyen içinizden biri. Ben o nezaketsizin söylediğini daha terbiyeli hale soktum o kadar. Bana kızacağınıza ona kızın. Bu arada hiçbiriniz bu ne biçim bir söz demedi.
Evet, şimdi de yazıda yer alan üç yoruma bir kez daha bakalım. Ümit ederim ki bu kez anlaşabiliriz.
YORUM 1: Evet kaptan olduğuna inanmadığımı söylediğim ve halen de aynı görüşte olduğum bir şirket mensubu kimi suçladığı, kime hitap ettiği belli olmayan bir yorum ile okurları ikaz etmiş.” Promosyon ve pazar paralarımızı gündem konusundan çıkarmaya çalışıyorlar. Lütfen unutturmayalım” Oysaki yazıda ne pilotların Pazar mesaileri ne de promosyon ödemeleri ile ilgili tek kelime bile geçmediği gibi bunları çağrıştıracak bir deyiş yoktu. Kaldı ki bu beyefendinin Promosyon konusunun TBMM’ kanun teklifi olarak beklemekte olduğunu ve de Pilotlarımızın Pazar mesailerinin ise Türk Hava Yollarınca İstinaf mahkemesine taşındığını biliyordur. Başka bir deyişle bir kaptanın bunu bilmesi gerekir. İşte bunun için uçak kullanmak zor iştir demişiz. Bu zorluğu başaran birinin bu tür boş bir söylemde bulunabilmesi bana şaşırtıcı gelmişti. Uçucu olduğunu söyleyen başka birinin ise “uçak kullanmak zor iş “diyerek ne demek istediğimi sorgulaması da bir o kadar şaşırtıcı. Bunu anlamalarını beklemek onlara canlarını teslim eden biri olarak benim hakkımdır. Herhalde sonuçta ben de bir VPN’ e üye olup bu türleri onlar gibi, hakaretlerle aynı tarzda kibarca (?) cevaplayacağım.
YORUM 2. Çetin Bey, ~ 6 gün önce Son zamanlarda o kadar para konuşuldu ki, başka hiçbir konu çalışanları ilgilendirmez oldu. Yorumlara bakın. İsterseniz yazıları renklendirmek için uğraşmayın. Bol bol para resmi kullanın. O bile daha fazla rağbet görür. Aslında bizim toplum ile ilgili güzel bir değerlendirme ve analiz konusudur.
THY çalışanlarının eğilimlerini yazı konularına gösterdikleri ilgi ve yorumlardan muntazaman takip edebiliyorum. Çalışanların ilgi odağı fazlası ile değişti. Maddi konulara olan duyarlılıklarının artmasını salt yaşam şartlarına bağlamak ne denli doğru olabilir bilmiyorum. Çalışanları Türk Hava Yolları yönetiminin doğru yaptığı işler nedeni ile bile sevinmiyorlar bile. THY Yöneticileri düşünmelidir. İnsanların maddiyata bu denli eğilmelerine neyin sebep olduğunu ve bu eğilimin artmasındaki rollerini düşünmelidirler.
YORUM 3. O kadar bıktık ki ~ 5 gün önce Artık öyle bezdik ki gündem çok hızlı değişiyor fıkralarda bile göremeyeceğimiz önceden güldüğümüz şeyler başımıza geliyor. Siyaset ayrışma bezdirdi İŞİMİZ GÜCÜMÜZ PARA OLDU PRİM İKRAMİYE VARSA MUTLUYUZ YOKSA GERİSİNİ SEVEYİM GİTSİN.
Bu okurda maddiyatın ne denli önde olduğunu vurguluyor. Fazladan da neyin kendilerini bezdirdiğini.de belirtmiş. Yorumunu ne kadar da anlamlı bir şekilde bitirmiş, gerisini sevmişim? Yakışmıyor.
THY: Yöneticileri, şirket çalışanlarının maddiyata bu denli eğilmelerine hangi davranışlarının sebep olduğunu ve bu eğilimin artmasındaki rollerini düşünmelidirler. Bu eğilim yalnız zorlaşan hayat şartlarına bağlı olarak mı artıyor? Peki maddeye karşı eğilim artarken çalışanlarda bir karakter zafiyetine neden olmuyor ve aidiyet duygusunu zedelemiyor mu? Bunu nasıl göze alabiliyorlar? Evet kimse bu oluşumda yönetimin katkılarının farkında değil. Bu konuda değil yazı, kitap yazılabilir. Tabii ki ne yazarsan yaz 77 pilotu için anlamsız olacaktır. Ben yaşlıyım. Bunak kelimesi yakıştırmak zor değil.
Evet, yazı bu kadar. Kuzum burada nerede hakkınızı aramayın deniyor. Hak aramanın yönetimini bilmediğiniz ortada. Daha doğrusu kendiniz ortaya koyuyorsunuz. Nasıl mı? İşte bir örnek daha. Bunak’ dan bir nasihat diye okusun kibar 77 kaptanı.
Evet dünya ülkelerindeki şartlar mutlak değişik. Daha fazla kazanıyorlar. Şunu unutmayın ki bu tür hak arayışlarında kamuoyunu arkanıza almanızda fayda var. Şımarık ve düşünceden ve terbiyeden yoksun birinin yorumunu utanarak naklediyorum. Kendisinin bunu yazması bir tarafa beğenenler de çıkmış. Bu daha çok düşündürücü.
YORUM: BEN SÖYLEYEYİM
22 YILLIK PURSER OLARAK BU AY İKRAMİYE DAHİL 85 BİN CİVARINDA BEKLİYORUM. SENİN 1 YILDAKİ KAZANCIN YANİ. ŞİMDİ SALYANI SİL VE GİT FAKİRHANENE. HA SON BİR ŞEY. BU ZAMSIZ MAAŞ.
Başka biri ise yorumunda pilot maaşlarını soruyor ve açıklayın diyor. Yazıda pilotlarla ilgili tek kelime yokken. Neden konuyu üstlendiler ve sahiplendiler bilemem. Durdukları yerde konuyu sahiplenirlerse de haddini bilmez bir çalışan da çıkar bunu sorar. Hayrettir ki bugün şirketin bir necip personeli bana telefon ile aynı suali yöneltti. Bilmiyorum şeklindeki cevabımı ise hazret korkaklık olarak yorumladı. İnternette THY ile ilgili yer alan çalışanları ilgilendirecek akçeli konularda beni imtihan etmeye kalktılar. Ben böyle gaza gelmem ama sizler dikkatli olun. İmkân vermeyin. Zira bunları soranlarda içinizden. Tıpkı kaş yapayım derken göz çıkartan ve bunun farkında olmayan 22 senelik Purser gibi. Bu cin gibi çalışan aklınca beni cevapladı. (?) Zekâ başka bir konu.
Gelen yorumlardan birini kaleme alan çalışan alığı maaşının kirasını karşılamadığını söylerken, Ülkenin maaşlı çalışanları geçinemediklerinden bahsedip, süt. peynir fiyatından dem vururken düşüncesiz bir THY çalışanının bu tür şımarıklıklar yapmasına müsaade etmeyin. Kimsenin gelirinizi bilmesi size fayda getirmez. Bana cevap vermek için bu tür saçmalıklar yapmanın adı hak aramak olamaz. Hak aramak bu değil. Bu tarz teşkilata ve insanlarına büyük ölçüde zarar verir.
Evet o yazıyı bir kere daha okuyun. Ve de Yöneticileri adına, şirket çalışanlarının maddiyata bu denli eğilmelerine hangi davranışlarının sebep olduğunu ve bu eğilimin artmasındaki rollerini onların yerine düşünün. Ve de isterseniz konuyu bir kez daha yorumlayın. Yazıda hedeflenen buydu.
ÇOĞUMUZ YENİ YILA YENİ KARARLAR ALARAK GİRERİZ.
Eğer siz de yeni yılda kendinizin daha iyi bir sürümünü ortaya çıkarmak istiyorsanız, aşağıdaki 7 maddeyi uygulayabilirsiniz
1. Hayatınızın Yöneticisi Olun Başarılı insanlar kendi hayatlarının iplerini ele alan insanlardır. İçinde bulunduğunuz ortam ve koşullar her istediğiniz değişikliği yapmanıza olanak vermeyebilir. Bu dünyada imkanlar ve fırsatlar herkese eşit dağıtılmıyor maalesef ama buna rağmen sizin kendi hayatınızda değiştirebileceğiniz ve değiştirdiğiniz takdirde olumlu sonuçlar alacağınız bazı davranışlarınız vardır.
Söyle düşünün: Siz, bu yıl başında sizin hayatınızı yönetmek üzere göreve başladınız. Dışarıdan kendi hayatınıza baktığınızda, neleri değiştirirdiniz?
Geçen yılki davranışları sergileyerek bu yıl farklı sonuçlar alamayacağınıza göre şimdi karar verin. Yeni yılda neleri yapmayı bırakacaksınız? Neleri yapmaya başlayacaksınız?
Karar alırken net olun. Mesela “Spor yapmaya başlayacağım” demeyin. “Cumartesi sabahları 40 dakika yürüyüş yapacağım” diye net kararlar alın. Eğer ifadeleriniz net olmazsa kararlarınız bir niyet olarak kalır ve bunları muhtemelen uygulayamazsınız.
2. Az mı Fazla mı? Şimdi de alışkanlıklarınızı düşünün. Taze bir gözle baktığınızda bunlardan hangileri size anlamlı geliyor? Hangilerini yapmak size enerji veriyor? Hangileri sizi tüketiyor?
Hayatınızda neler az, neler fazla? Sosyal medyada gereğinden fazla mı zaman harcıyorsunuz? Fazla kilolarınızdan kurtulmak mı istiyorsunuz? Sigarayı veya alkolü azaltmak ya da bırakmak mı istiyorsunuz?
Şimdi karar verin. Yeni yılda neyi daha az, neyi daha çok yapmak istiyorsunuz?
Nelere daha fazla zaman ayırmak, nelere daha az zaman harcamak istiyorsunuz?
Unutmayın karar alırken net olun. Genel ifadelerden kaçının.
3. Harekete Geçin: Başarılı insanlar başlarına bir şey gelmesini bekleyenler değil, karar alıp davranarak bir şeylerin olmasını sağlayanlardır.
Birisinin sizin istediğinizi yapmasını beklemeyin. Özür dilemek, birine “seni seviyorum” demek, birine iş teklif etmek veya her neyi yapmak istiyorsanız…
Bir başkasının ilk adımı atmasını beklemeyin. Bekleyerek bir yıl daha geçirmeyin.
Şimdi karar verin. Ne yapmak istiyorsanız davranın. İlk adımı atın.
4. Tohum Ekin: Başarılı insanlar hayata tohum ekenlerdir. Düşünün! Bugün kendi hayatınızda hangi tohumu ekerseniz gelecek yıl bunun faydasını görürsünüz.
Hangi yeni alışkanlıkları edinmek size daha iyi bir gelecek vaat eder? Yapacaklarınızı ertelemeyi bırakmak mı, bazı harcamalarınızı azaltmak mı, arkasında duramayacağınız sözleri vermemek mi?
Gelecek yıl sizi daha iyi bir konuma getirecek yeni alışkanlıkların tohumlarını bugün atın. Bu tohumların filizlenmesi için gayret gösterin.
5. İlişkilerinizde Seçici Olun: Başarılı insanlar kiminle zaman geçireceklerini seçebilen insanlardır.
İnsan kimlerle zaman geçirirse onların zihniyetlerini, onların hayata bakışlarını, onların davranışlarını benimser.
Sizi aşağıya çeken, sizin enerjinizi tüketen, sizin hayatınızı olumsuz etkileyen insanlarla daha az görüşün. Mümkünse bunları hayatınızdan çıkarın.
Sizin enerjinizi yükselten, sizin daha iyi bir insana dönüşmenizi sağlayan insanlarla daha çok görüşün.
Şimdi karar verin. Yeni yılda kimleri hayatınızdan çıkaracaksınız? Kimlerle daha çok görüşeceksiniz? Kimleri hayatınıza dahil edeceksiniz?
6. Hayatınızı Filme Çekin: Başarılı insanlar kendilerine hesap soran ve yaptıklarının hesabını veren insanlardır.
Şöyle düşünün. Bütün gün yaptıklarınız bir film ekibi tarafından sizin sosyal medya hesaplarınızdan naklen yayınlanıyor olsaydı neleri hiç yapmazdınız? Neleri daha az, neleri daha çok yapardınız?
Hangi davranışlarınızın hesabını vermekte zorlanırdınız? Hangi davranışlarınızla gurur duyardınız?
Şimdi karar verin. Başkalarının her an izlediği, tamamen şeffaf bir hayatınız olsaydı kendinizi ekranda nasıl görmek isterdiniz?
7. Hedef Koyun: Şimdi yukarıdaki maddeleri gözden geçirerek kendinize yeni yıl hedefleri koyun.
Yalnız çok büyük ve gerçekleşmesi zor hedefler koymayın. Eğer ulaşılmaz hedefler koyarsanız, bunları gerçekleştiremezsiniz. Kendinize saygınız azalır.
Çok fazla sayıda hedef de koymayın. Çok sayıda hedefi bir yıllık bir sürede hayata geçiremezsiniz. Bir insanın bir yıl içinde birkaç hedef koyması ve bunları gerçekleştirmesi, mutlu ve başarılı olması için yeter de artar bile. Bu yıl bu hedefleri gerçekleştirirseniz, izleyen yıllarda kendinize yeni hedefler koyarsınız.
Yeni yıl kararlarınızı cep telefonunuza kaydedin ve her ayın ilk günü bu listeye göz atın. Bu hedeflerden hangilerinde iyi yoldasınız? Hangilerinde eksikleriniz var? Kendinize verdiğiniz sözün arkasında durun.
Bilmek değil, yapmaktır hayatı değiştiren.
Ne kadar bilirseniz bilin, eğer bildiklerinizi uygulayamıyorsanız, bildiklerinizin bir önemi yoktur aslında.
Her yeni yılın başı, kendi hayatımızın iplerini elimize almak için bir fırsattır.
Sizin de bu fırsatı değerlendirmenizi dilerim.
Not: Bu yazıyı Temel Aksoy Shane Parrish’in Farnam Street sitesinde yayınladığı “Annual Report Framework” yazısını esas alarak yazdı. Yazıdaki 7 madde Shane Parrish’e aittir.
Yorumlar Tüm Yorumlar (36)