Türk sivil havacılığının gizli kalmış tüm bilgi ve belgeleri birer birer ortaya çıkıyor. Bu itiraflar havacılığımız adına yüz kızartıcı vesika olarak THY’nin üzerine yapışacak en ciddi belge olarak gözler önüne serilmiş oldu.
Geçen hafta Airport TV’de sunmuş olduğum Sorun Cevaplasın Programı’nın konuğu Türkiye’nin gözbebeği İstanbul Havayolları’nın eski Genel Müdürü Safi Ergin idi.
Safi Ergin’in yaptığı açıklamalar tüyler ürpertici cinsten idi. Bir çöküşün ayrıntılarını anlatan Safi Ergin ilk olarak Türk Havayolları’nın baskısı ile İstanbul Havayolları’nın yurtdışı uçuşlarındaki tarifeli seferlerinin iptal edildiğini söyledi. Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl vatanseverliktir anlamak mümkün değil.
İstanbul Havayolları’nın uğradığı haksızlık bununla da bitmiş değil. Türk Havayolları her köşe başında İstanbul Havayolları’nın önüne çıkmış.
İstanbul Havayolları kendi tekniğini yapabilmek için bugün MNG Tekniğin sahip olduğu binayı yapmak için DHMİ ile anlaşıyor. Milyon dolarlar yatırarak inşaata başlanıyor. Sonra yine THY baskıya başlıyor DHMİ kanalı ile yapılan sözleşme iptal ediliyor. Üstüne üstlük THY’nin güvenlik elemanları İstanbul Havayolları’nın teknik hangar yaptığı inşaat alanına çalışanları sokmamak için kaba kuvvet bile kullanmış. Tabi o zamanlar medya bu kadar gelişmiş değil. İnternet haberciliği hiç yok. İnsanlar olan bitenlerden bihaber.
Öteden beri söylüyoruz havacılık sektöründe şirketler birbirlerinin ayaklarına basmasınlar diye. Ama nafile.
Safi Ergin’in anlattıklarına göre resmi engellerin yanında sözlü ve resmen tehdit eden engellemelerde de bulunulmuş. Hem de THY’nin en tepesindeki yönetici. Tezcan Yaramancı. Safi Ergin ile Özcan Toplar’ın yüzüne, “Sizi şöyle yaparım, böyle yaparım” deme cüretini göstermiş.
Mantığa bakar mısınız? Türk şirketi bir başka Türk şirketine kafa tutuyor. Sektör böyle gelişir mi? Dün böyle idi tehditler. Ya bugün nasıl? Bugün medya çoğaldı. Her adım başı bir gazeteciye rastlayabilirsiniz? Yapılacak en küçük engelleme medyada yer alıyor. Ancak bu kez THY’nin savunması çok basit.
Eskiden ne yaparsa yapsın hesap sorulamıyordu THY’ye. Şimdi medya aracılığı ile yapılan haksızlıklar anında medyada yer alıyor. THY Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın iç hatları özel sektöre açtıktan sonra THY engellemeleri ticari olarak yapmaya başladı. Örneğin Pegasus Havayolları Sabiha Gökçen’den uçmaya başladı, THY önceden bataklık diye baktığı Gökçen’e uçak yağdırmaya başladı.
İzAir kuruldu, ardından THY’nin de ortağı olduğu Sun Express Havayolları İzmir’de base açarak İzAir’in ekmeğine ortak oldu. Yetmedi THY Pegasus’a daha fazla darbe vurmak için SunExpress’i Sabiha Gökçen’e konuşlandırdı. Bu durumdan da Sabiha Gökçen Havalimanı faydalanmış oldu.
THY özel sektörü hep baltalamış. Elbet şirketler zor durumda kalır. THY, Atlasın, Onurun, Pegasus’un iç hatlarda uçtuğu her noktaya ek seferler koydu. Bunlarda yetmezmiş gibi, özel sektörün yetiştirdiği pilotlara hosteslere kanca taktı.
Demek istediğim şu; THY özel sektöre geçmişte de bugünde zulüm yapıyor. Ama devlet eliyle ama kendi usulleri ile. Bana göre özel sektörü yaşatmanın yolu THY’nin rekabetiyle olmaz.
Safi Ergin'in anlattıklarından sonra İstanbul Havayollarına bir kez daha yazık oldu diyorum.
Umarım başka şirketimizin başına bu tür olaylar gelmez.
Haftaya görüşmek dileğiyle…
Yorumlar