Değerli okurlarım öyle bir zaman ki nereye gitseniz altında her türlü çapanoğlu aranıyor. Malum milletvekili olmak isteyenler için her türlü atraksiyonun meşru olduğu bir dönemdeyiz. Kendi alanımda yani havacılık üzerine yapılması gereken haberleri yapmak üzere dünyanın neresine olursa olsun gitmeye gayret ediyorum. Bu bağlamda AirportHaber’in köşe yazarlarından Doç.Dr. Korhan Oyman’ın Dekan Yardımcılığı görevini yaptığı dünyanın en önemli 4 havacılık üniversitesinden biri olan Florida Institute of Technology’i ziyaret ediyorum.
Bu muhteşem okul ile ilgili gözlemlerimi kısmet olursa Türkiye’ye döndüğümüzde tüm okurlarımızla paylaşacağım. Türk Hava Yolları’nın geleceği olan pilotların Florida Institute of Technology’de nasıl yetiştirildiğini tüm ayrıntıları ile yazıp, THY’nin pilotaj eğitiminde doğru tercih yaptığını kesin verilerle ortaya koyacağım.
Şimdi asıl konumuza dönecek olursak, geçen hafta “HAVACILIK SEKTÖRÜNDE MİLLETVEKİLİ TAHMİNLERİ” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Hayata sadece kendi pencerelerinden bakan empati yapma yetisinden mahrum olan çevrelerce linç edilircesine eleştirildim. Anladım ki; eleştiri yazıya değil. Eleştiri yapanların içgüdülerinde kıskançlık, hasetlik, kindarlık yatıyor. Kısacası aynı dili konuşabilecekleri birinin milletvekili olmasını istemiyorlar. Sanki yazımızda işaret ettiğimiz kişilerin Adalaet ve Kalkınma Partisi’den milletvekili olmasını istiyormuşuz havası yaratıp iktidar yalakalığı ile suçlanıp yerden yere vuruluyoruz. Oysa Türkiye’de yanlış hatırlamıyorsam Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamasına göre 27 parti seçime girebilecek. Havacılık sektöründe aday olması muhtemel milletvekili adayları bu partilerden birinden aday olabilirler. Dolayısıyla kafasını kuma gömmüş eleştiri manyakları bu gerçeği gözardı ediyorlar.
Gelelim geçen haftaki yazımızın devamına... Hatırlayacağınız gibi geçen hafta THY Genel Müdürü Temel Kotil ve Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arıduru’dan bahsetmiştim. Geçtiğimiz hafta Temel Kotil ile ilgili işaret olarak görebileceğimiz bir durum yaşandı. Belki bir çoğumuzun gözünden kaçmış olabilir ama THY Genel Müdürü Temel Kotil geçen hafta en cafcaflı açılışa katılmadı. Los Angeles hattının açılışından bahsediyorum. THY’nin reklam yıldızı Kobe’nin de hazır olduğu ve bir çok ünlü davetlinin geldiği bu açılışta THY Genel Müdürü Temel Kotil’in olmaması manidar değil midir?
Belli ki, Temel Kotil milletvekilliği çalışmalarına hız vermiş durumda. Açıkçası havacılık alanında kim aday olursa olsun biz destekliyoruz. Yeter ki aynı dili konuşabilelim.
Bu hafta da (yani 10 Mart tarihinde) istifa etmesi gerekecek olan bazı muhtemel adaylardan bahsetmek istiyorum. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal’ın da milletvekili olma durumu var. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım önderliğinde Orhan Birdal da bu sektöre hizmeti geçen bir bürokrat. Dolayısıyla milletvekili adayı olarak Erzincan’dan karşımıza çıkarsa hiç şaşmayalım. Nasıl olsa vekil olamasa bile aynı görevine dönme hakkı baki.
Şöyle bir de özel sektörümüze göz atalım.
Havacılık sektörünün özel sektör ayağında milletvekilliği için heves edeni pek göremezsiniz. Ama mutlaka içlerinde “Ah biz olsak havacılık adına şöyle yapardık, böyle yapardık” gibi iç geçirmeleri yapanlar vardır.
Ama benim gözlemlediğim örneğin bir Hamdi Akın, Sani Şener, Dalaman’dan Hamdi Güvenç, Ebru Özdemir, Serhat Çeçen gibi isimler değerlendirilebilir. Havayolu şirketlerinden Musa Alioğlu, Şahabettin Bolukçu, Ali Sabancı, Talha Görgülü gibi isimler milletvekilliğine yakışacak kişiler olarak orada duruyorlar.
Hamdi Akın, Sani Şener gibi isimlerin milletvekilliğine sıcak bakacaklarını düşünmüyorum. Ebru Özdemir, Serhat Çeçen de öyle. Ancak Hamdi Güvenç’in hayır diyeceğini düşünmüyorum. Zira zaten kendisi bir turizm bakanı gibi Dalaman için Muğla için nasıl çalıştığına bizzat şahidim.
Havayolu şirketlerinden de milletvekilliği şapkasını giyme arzusu olan bir kişiyi söyleyebilirim. Yukarıda saydığım tüm kişiler bu yüce göreve yakışacak kişiler ama bu konuda Musa Alioğlu gazetecilik geçmişinden gelen bir hitap gücüyle diğerlerinden daha şanslı olabilir. Mecliste iyi bir örneği de mevcut zaten. Samsun Milletvekili Suat Kılıç, gazeteci kimliği ile mecliste en çok konuşan vekiller arasında.
Unutmadan söylemekte fayda var. Sefa İnan gibi bir toplum lideri de milletvekili olabilir. İnan’ın da hitabet gücü oldukça iyi. O milletvekili olabilir ama, parti başkanları onu vekil yaparlar mı işte orası tartışılır. Zira Sefa İnan, günümüz koşullarının insanı değil. Kendi parti başkanına bile “hayır” diyebilecek statükocu bir yapıya haiz.
Hadi bu kişiler arasından birini meclise gönderelim. Geçen hafta yazdıklarımı da torbanın içine koyarak. Devlet tecrübesi olanların artılarını eksilerini düşünerek, özel sektördekileri de yaşadıkları tüm deneyimleri havacılık sektörüne adına mecliste haykıracak bir ses olarak meclise gönderelim.
Florida’dan hepinize sevgiler ve saygılar...
Yorumlar Tüm Yorumlar (21)