İnternette birçok dosyada yer alıyor. Dünyada “üç” grup insan var; Bir şeyleri yapan ve yaratan “küçük” bir seçilmiş grup, Bir şeylerin yapılmasını izleyen “büyükçe” bir grup,
Ve ne olup bittiğini bilmeden yaşayan “muazzam” bir kalabalık.
Bu söz bana ne düşündürdü dersiniz? Dünyada işlerin neden iyi gitmediğini tabii ki.
Evet, işler neden iyi değil? Bir şeyler yapmak ve yaratmak isteyen ve bu sözde seçilmiş olarak anılan grup o kadar küçük ki.
Türkiye’mize bakınız. Şunu söyle yapsalar, ben olsan böyle yaparım, şu şöyle olsa daha iyi diyen ne çok insan var değil mi? Çoğunluğumuz böyle desem kızar mısınız? Bunun ötesinde yalnız olanı biteni gözlemleyen grubun büyüklüğü hiç dikkatinizi çekti mi? Ve bir kez daha bakınız etrafınıza. Ne olup bittiğini anlamayan veya anlamamış görünmekte fayda gören, uydu zihniyetli insanların çokluğuna bakın.
Tabi olmak üzere yaratılmış, fikri olmayan veya fikrini söylemeyen, söylese bile koruyamayan koca bir grup. Sözdeki ifade ile muazzam bir kalabalık. Bu sözdeki gruplandırma doğru maalesef.
Ülkemize bakarsanız doğru. Kurumlarımıza bakarsanız doğru. Etrafınıza bakarsanız yine doğru. Evet; bu gruplandırma doğru. Çok doğru. Onun için de işler iyi gitmiyor. Onun için dünya iyi gitmiyor.
Yapanlar, izleyenlerin, yapar görünenlerin ve de bir şey yapmayanların toplamının onda biri ise İşler nasıl iyi gitsin ki?
Evet, genel durum böyle. Tespiti yapanın yanılmadığı ortada. Ancak bizim için önemli olan hangi grupta bulunduğumuz. Şirketimizde işlerin iyi gitmesine / gitmemesine ne kadar katkı sağladığımız. Üretimci gruba geçebilmek için çalışıp çalışmayacağımız. Ve de bunun için kendimizi yetiştirip yetiştirmeyeceğimiz. İnsan olmak için geç kalmış değiliz. Biz bunun için caba sarf edersek, çocuklarımız da aynı yolda yürüyecektir.
HAVAYOLLARI TEPE YÖNETİCİLERİNİ POPÜLER KILIYOR. BAZILARINI HAK ETTİĞİNDEN FAZLA.
Sivil Havacılık iş konusu olarak medyatik. Çoğumuz farkındayızdır. Örneğin Türk Hava Yolları veya sistemin önde gelen başka bir havayoluna atanan bir tepe yönetici bu görevden önce çalıştığı kurumda ve kurumun ilişkili olduğu muhit tarafından tanınırken, Sivil Havacılıktaki görevine başladıktan kısa bir süre sonra kamuoyunca tanınmaya ve medyatik olmaya başlıyor. THY eski Genel Müdürü Yılmaz Oral paşa askerlerce tanınıyordu, Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane beyi Sabancı gurubu ve ilişkili kurumlar tanırdı. Geldiği yer belli, tabii gideceği yer de. İyi ki sektöre gelmiş. Nane bey şu anda oldukça popüler. Yılmaz Paşa ayrıldığı zaman kamuoyu onu artık iyi tanıyordu. İlker Aycı da keza. Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanlığı bünyesinde, ilişkili kurumlar ve mensubu olduğu siyasi parti çevresinde tanınan bir şahsiyetti. Ya şimdi? Herkes kendisini tanıyor. Örneklemeyi daha önceki yöneticilere kadar uzatırsak görünüm yine aynı. Kimse için bu tablo değişmiyor. Evet, Sivil Havacılık Şirketleri Tepe Yöneticisini Popüler Kılıyor. Bazılarını Hak ettiklerinden fazla.
Evet, Sivil Havacılığın önde gelen kurumları hayli popüler. Ve de tepe noktada çalışan yöneticisini de aynı şekilde popüler yaparak bir anlamda kuruma verdiği hizmetin karşılığını ödüyor. Hatta belki de bu görevden sonra yapacakları işin zeminini bile hazırlıyor. Son zamanlarda bu çerçevenin dışında kalan bir kişi gördüm. Oda ya zevahire dokundu ya da çukur aynaya baka baka kendini olduğundan da büyük gördü ve kiminle yarışacağını şaşırdı. Herhalde.
Bilirsiniz bazı insanlar için popüler ve medyatik olmak yaşam hedefidir. Buna ulaşmak için çok ciddi çaba sarf ederler. Bazılarına ise Allah yardım eder. Tabii ki bunun sürekliliği şahsın o görevdeki tutumuna göre de değişir. Hele Türkiye için geçerli olan itici dış ( politik destek vb.) etkenlere sahipseniz, süslü haberler ve söyleşilerle basınımızda sizi hedefe doğru arkanızdan itecektir. Değil popüler olmak pırıl pırıl parlatacaktır da. Bunu hak etsinler veya etmesinler.
AYCI: TURİZM SEZONUNA HAZIRIZ / HONEYWELL AEROSPACE ‘İN AĞZINDAN BAL AKIYOR.
Geçenlerde yapılan bir mülakatta Turist sayısının bu yıl ikiye (30 milyon) katlanmasının beklediğini ifade eden Aycı, "Tüm hazırlıkları yapıyoruz. İyi bir turizm sezonu geçireceğiz. Alman, İngiliz, Rus ve Ortadoğulu turistler gelecek. Yunanistan sadece aşı olanı alacağını duyurdu. İspanya'nın bu yıl turizmi açmama ihtimali var. İtalya'da da sıkıntı var. Bu durum Türkiye'ye olumlu yansıyacak" demişti. Ve de THY, mevcut durumda 102 ülkede 167 uluslararası, 41 yurtiçi noktaya uçuyor. Normalde 128 ülke ve 240 uluslararası, 45 yurtiçi noktaya uçuyorduk. Şirket, 2020'yi iç hatlarda yüzde 76, dış hatlarda yüzde 70 doluluk oranıyla tamamladı. Bir önceki yıla göre yaklaşık 10 puanlık düşüş söz konusu. Ortalaması yüzde 71. İlker Aycı, "Rakipler yüzde 50-60 dolulukla uçuyor" bilgisini paylaşmıştı.
Bu günkü ortamda, Pandemi’ nin bizlere ne hazırladığı tam belli olmadan bu tür tahminlerde bulunmak kanaatimce doğru sonuçlara ulaşılabilmesini sağlayacak bir yaklaşım değil. Ancak kurumlar bunu yapmaya mecbur, insanlar bunu bekliyor. Kısacası ileriye yönelik tahminlerde bulunmak tepe noktalarda görev yapan insanlar için şart. Belki de mecburiyet. Bir şey yapmadan sus pus oturmaktansa.
Honeywell tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, COVID-19’un hava yolu ulaşımına talebi azalttığı ifade ediliyor. Ancak, Türkiye’deki uçak yolcularının çoğu önümüzdeki 12 ay içinde yeniden uçmayı planladıklarını da belirtiliyor. Araştırma sonuçları Türklerin %78’i önümüzdeki 12 ay içinde tekrar uçmaya hazır olduğunu ortaya koymuş. 2020’de tüm dünyada seyahatlerde yaşanan duraksamaya rağmen Türkiye’den araştırmaya katılanların %35 gibi kayda değer bir oranı Pandemi sürecinde uçağa bindiğini belirtiyor. Bunlar genel araştırma sonucunu destekleyen bulgular değil.
Araştırma ayrıca, hava yolculuğuna olan güveni tekrar kazanmak için yolcuların talep ettiği en önemli unsurları da ortaya koyuyor ki muhatapların bu konuyu dikkate almaları şart.
Benim tuhafıma giden Honeywell ve Qualtriks gibi tanınan iki firmanın yılda 74.500 yolcu (2019 ) taşıyan bir havayolu için yalnız ve yalnız 541 denek üzerinden yaptığı araştırmadan elde ettiği sonucu genelleyerek ( Türklerin ifadesi deyimi ile ) ilan etmiş olması. Ben araştırmacı değilim ve de anlamam bu işten. Ancak denek sayısı bana çok az geldi.
Dikkate almak gerekir ki, 2021 yazında ülkemize beklenildiği miktarda yabancı misafir gelmesinde en önemli faktör halkımızın aşılanma yüzdesi olacaktır. Bu hususta dikkate alınacak olan tabii ki aşılanmanın 2. etabı sonunda ulaşılan yüzde olacaktır. Bunda da durumumuzun tatminkâr olmadığını görüyoruz. İnşallah telafi edilir.
Evet, Pandemi tüm dünyanın dengesini bozdu, maddi durumu çok iyi olan ülkelerin ekonomilerini de beklenilenden fazla sarstı. Bu durumda ülkelerin vatandaşlarının yapacakları tatil için kendi ülkelerinin dışında harcama yapmalarını istemeyecek ve bunun değişik kısıtlamalarla uygulamaya koyacaktır. Yakın bir gelecekte bunu göreceğimize eminim. Bunun tersinin eşyanın tabiatına aykırı olduğunu düşünüyorum.
Sn. Aycı bir açıklamasında THY’nin taşıdığı yolcunun % 83’ nün dış hat yolcusu yalnız % 17’ nin iç hat seferleri ile taşındığını söylemişti. % 17’ nin tümü tatil için seyahat etse bile bunun Turizm işletmelerini rahatlatmaktan uzak bir müşteri potansiyeli olacağı açık.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü 2021’ in iç turizm yılı olacağını düşünüyor. Bu da bize dış turizm’ den ümidin kesildiğini gösteriyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü de aynı çizgide. Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu ve şirketleri de iç hatlara odaklanırken önümüzdeki sezon için kısa vadeli rahatlama belirtilerinin az olduğunu ifade ediyor
UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili açıklanan verilerle ilgili yaptığı açıklamada “Dünya, geçmişte örneği olmayan bir sağlık ve ekonomik krizle karşı karşıya. Turizm, sert bir darbe aldı ve ekonominin en fazla iş gücü istihdam eden sektörlerinden birinde milyonlarca iş risk altında.” değerlendirmesinde bulundu.
BU KONUYU BİRKAÇ KEZ İŞLEDİK. SONUCUNUN NEREYE BAĞLANACAĞI ORTADA. HER NE KADAR HOŞA GİDECEK BİR KONU OLUŞMAYACAKSA DA BU TÜR ANLATIMLARIN SONUCU İLE İLGİLİ YAZIYI BİR SÜRE SONRA, GİDİŞATIN DAHA NET OLARAK ŞEKİLLENMESİNİ TAKİBEN SİZLERLE PAYLAŞACAĞIM.
Gerek İlker beyin tahmininin doğru çıkması ve gerekse bu araştırmada ulaşıldığı ifade edilen sonucun aynen gerçekleşmesi ile Türk Hava Yollarımızın yaptığı hazırlığın boşa çıkmaması her şeye rağmen tek temennimizdir.
Yorumlar