İstanbul Grand Airport ( IGA ). Havalimanı inşaatı bir süre sonra bitecek. Dünyanın en büyüğü denilen yapıya İsim halen konulmadı. İstanbul 3 . Havalimanı. ( İstanbul Grand Airport ) Tıpkı; Aşkale ( Erzurum) Grand Otel, Amelot ( Fransa ) Grand Hotel dendiği gibi. Sanki cami avlusuna bırakılıp çocuk koruma evine teslim edilen bir bebeğe isim koyamayıp ona “çocuk“ diye hitap edilmesi gibi bir şey. Her ne ise bu ara Atatürk açılımı var. Kim bilir belki en yakışanı yapıp İstanbul Grand Airport’un ( IGA ) adını Atatürk Havalimanı koyarlar. Bizler de alkışlarız.
İNGİLİZLER VE BİZ: Öncelikle İngilizlerle ilgili bir anlatımı tekrarlayalım. Avrupa’nın uçak ve yolcu sayısı olarak en büyük havalimanı Heathrow ‘a alternatif bir havalimanını Thames Deltası’na yapma fikrini 5-6 yıl tartışan İngilizler sonuçta bu öneriyi reddederek Heathrow’u büyütüp paralel pist yapma kararını parlamentodan geçirdiler. Parlamentodan yapılan açıklama şu şekildeydi. “Sir Howard Davies, "Havaalanının maliyeti 70 ila 90 milyar sterlin arasında olacaktı. Bu diğer seçeneklerden çok daha pahalı bir çözüm. Kapasitenin artırılması konusundaki ihtiyacımız açık. Ancak dengeli, bütçeye uygun çözümlere odaklanmalıyız" demişti. Herhalde bizim bütçe fazlası ile dengeli ki biz en pahalısını yapabiliyoruz.
NE KADAR İSTİHDAM GEREKİYOR. Ne kadar doğru bilemiyorum ama bu denli büyük bir havalimanında işletmeci şirketin 30 bin ve tüm fazların tamamlanmasını takiben 100 bin istihdam sağlayacağı söyleniyor. Ben kendimi bildim bileli Sivil Havacılıkta bu denli büyük bir istihdam aranmamıştı. Şu an için ne kadarını buldular bilmiyorum? İlk dönemlerde yaptıkları açıklamalarda; “ Havalimanı açılış döneminde işletme faaliyetindeki tüm uzmanlık gerektiren Prime Class ve CIP hizmetler, lojistik faaliyetler, mekanik bakım ve onarım birimleri, yangınla mücadele ekipleri, tüm Yer Hizmetleri, havalimanı terminal işletmecileri, apron görevlileri, bagaj taşıma sisteml görevlileri aranacak. Bunlara ilaveten; otopark ve vale birimleri, çevre ve doğa ekipleri, yiyecek içecek alanlarındaki tüm kadroların ihtiyaç listesinde yeriş mevcut. Ayrıca; güvenlik, temizlik ve idari işler gibi kadrolar başta olmak üzere, destek kadrolar olarak adlandırılan muhasebe, iş geliştirme, hukuk, bilişim teknolojileri, kurumsal iletişim, havacılık ve havacılık dışı pazarlama ve insan kaynakları gibi kadrolarda alım yapılacak” denmişti.Şu anda durum mutlak daha netleşmiştir ancak bu konuda yeni bir açıklama yok.
İST. GRAND AİRPORT ( İGA) SAYESİNDE SEKTÖR ÇALIŞANLARI 2018’ DE TATMİNKÂR BİR ZAM ALABİLİR Mİ? Sivil Havacılık sektöründeki şirketlerden yapılması muhtemel istihdamın tarafı olacak çalışanların o şirketlerin en iyileri olacağı açık. Şirketler ise haklı olarak söz konusu personelin bünyelerinden ayrılmalarını istemeyecek. Beyaz yakalılardan 200.000 müracaat aldık sözü IGA, IK sorumlusunundur. Abartı var mı bilemem. Peki; bu beyaz yakalılar sektör dışından mı? Bunların içinde THY’ dan, Çelebi’den, Pegassus’ tan ve diğer şirketlerden kimse yok mu? İnsanları elde tutmanın tek yolu var malum. O da şirketlerin elinde tutmak isteyecekleri çalışanlarını maddi bakımdan tatmin etmesi. Bu ne zaman yapılabilir? 2018 yılı başında tabii ki. Kısmen de olsa aynı durum mavi yakalılar için de geçerli? Şimdiden sabırsızlık gösterip çalıştıkları şirketlerinden şimdiden ayrılanlar olduğu görülüyor. IGA’ ya girenlerin bilgisi de ufak ufak geliyor. Tabii belirli iş grupları için küçümsenmesi mümkün olmayan maaş farkı var. Çalışanlarına üç kuruş zam yapmamak için her türlü atraksiyonu yapmayı meziyet addeden anlı şanlı şirketlerimizin büyük ve eşsiz yöneticileri şimdi oturup düşünmelidirler. Kendileri gitmeden havalimanı muhitine, Arnavutköy’ e şan ve şöhretleri ulaşmış. Aynen Safaköy, Yenibosna misali. Oralara gidip bir araştırsalar iyi olur. Parayı veren düdüğü çalar derler ya. Bazılarının düdüğü parayı verse de çalmayacak gibi. Sektör çalışanları arasında İstanbul 3.Havalimanının sektörü bu açıdan düzene sokacağı düşüncesi yaygın. Artık bizleri, çalışanları istismar edemeyecekler diyorlar. İnşallah diyelim. Seviniriz diyelim Ve de Sivil Havacılık çalışanlarını mutlu görmeyi dileyelim. Bunun içinde dua edelim de Atatürk havalimanı işletmesi 3 başarılı olsun.
YAKINDA OTURMAK TERCİH NEDENİ OLACAK. Türk Hava Yollarındaki son dönemlerimde “ Personel Servislerinin” işverenler için ne kadar büyük bir maliyet olduğunu görmüştüm. Son olarak ta Çelebi Holding’in Avrupa yakasından Anadolu yakasına Ümraniye’ ye taşınması esnasında bu gerçeği bir kez daha yaşamıştım.. Bu konudaki düşüncemi 100.000 istihdamı bünyesinde barındıracak İstanbul Grand Airport’a taşıyınca bu iş yeri için tercih edilecek olan çalışanların çok çok büyük bir kısmının işyerine en yakın yerleşimlerde oturanlardan seçileceğine mutlak gözü ile bakıyorum. Bu işyerine müracaat edecekler bunu mutlak dikkate almalıdırlar. Evet; civardakileri şayet aranan vasıflara da uygunlarsa büyük bir ihtimal ile havalimanı işletmesinin kadrolarına alınacaktır. Vasıfları eşit olan müracaat sahiplerinden yakın da oturanların tercih edileceği mutlak. Bu durumda Çelebi, Havaş vb. şirketlerin yakında ikamet eden çalışan bulmaları zorlaşır. Personel ulaşım gideri hayli fazla olacaktır bu durumda.
İST. GRAND AİRPORT MEKÂNLARI EL YAKAR. ŞİRKETLER MERKEZ ÜNİTELERİ İÇİN HAVALİMANI DIŞINI TERCİH EDECEKTİR. Havalimanında hizmet verecek olan kuruluşların teşkilatlarının tümünü Sivil Havacılığın merkezi olmasına / olacağına rağmen İst. Grand Airport’a taşımayacakları açık. Tabii ki konu işin maliyet ile ilgili. Eminim ki şirketler Genel Merkezlerini havalimanı dışındaki yakın bir mahalle taşımayı tercih edeceklerdir.
IST. GRAND AİRPORT ‘A TAŞINMANIN MALİYETİ BÜYÜK. Atatürk Hava Limanında operasyonun durdurulmasını takiben ( tabii ki daha önce ) İstanbul Grand Airport’a taşınacak olan kuruluşlar istihdam adetlerini de artırmak zorunda. Tabii ki apron teçhizatlarını da büyük ölçüde takviye etmelerinin gerekeceği açık.. Evet; havalimanı çok büyük, 76,5 milyon metrekare üzerine inşa ediliyor. Elimde apron yerleşim planı bulunmadığı için teçhizat ve uçağa hizmet götürecek olan sistemin yerleşimleri hakkında fikir yürütemiyorum. Yine de 3 cü Havalimanına taşınmak küçümsenmeyecek bir yatırım gerektirecek. Örneğin Yer Hizmeti Şirketlerinin bu günkü mevcutlarının üzerine ilave 500 personel gerekebileceğini söylemek abartı mı olur? Bilmiyorum. Atatürk Havalimanında işini 1200 kişi ile işini yürüten bir şirketin 3 Havalimanına taşındığı anda daha müşteri havayolları listesine + 1 yazmadan çalışanı 500 kişi artacak. Allah kuvvet versin. Fazla istihdama pek alışık değillerdir. Haydi, bu bir başlangıç diyelim. Ancak hep birlikte dua edelim de hesaplamalar doğru çıksın. Malum Havalimanı çok güzel ve büyük diye İstanbul’a gelecek yabancı ziyaretçi olacağına inanmıyorum. İnsanlar Türkiye’ye gelip gelmeyeceklerine karar verecektir.
İŞTE BUNA İNANAMADIM. BAGAJ DAĞILIM SİSTEMİ. Bilmiyordum. Daha doğrusu ihtimal vermezdim. Ama dün öğrendim ki, 3.havalimanımızda yolcu bagajlarının dağılımı aynen Atatürk Havalimanında yapıldığı üzere merkezden yapılmak üzere dizayn edilmiş. Kaldı ki, IGA ekibinin dünyadaki büyük havalimanlarını gezdiğini ve tetkik ettiklerini de biliyoruz. Büyük gövdeli uçakların park pozisyonlarına kadar uzanacak bir bagaj dağıtım sisteminin, böylesi geniş bir alana inşa edilmiş terminalde, yapılacak olan bagaj transferinde zaman kaybını minimuma indirmesi ve buna bağlı olarak da hareket halinde olması gereken araç sayısında da büyük bir azalma sağlaması bakımından son derece yararlı olacağı düşünülmeliydi. Eminim ki sistem çalışmaya başladıktan sonra bunun sakıncası görülecek ve bir şekilde düzeltilmesi yoluna gidilecektir.
GARANTİ EDİLEN YILLIK GELİR NE KADAR? 2016 yılında yapılan listelemeğe göre dünyanın en büyük havalimanlarının ve yolcu sayılarının sıralaması aşağıdaki gibi yapılmıştı.
Bu tablonun 2017’ de çok çok büyük bir değişikliğe uğramayacağını düşünüyorum. Sıralamada bir takım değişikliklerin oluşması mümkün tabii. Bu arada dünyada Havalimanları sık sık yapılmıyor. İleriye dönük kaç sene 3 havalimanında hizmet verilmesi planlandı ve ona göre 150 - 200 Milyon yolcu kapasitesi belirlendi bilemiyorum. Ancak bu hususun kapasite hesaplamasında göz önüne mutlak alınmıştır diye düşünüyorum. Ve de bunun lansman sırasında açıklanmamış olmasını da eksiklik olarak görüyorum.
HAVALİMANI GELİRİNİN KONULARA GÖRE DAĞILIMI: Aklımda yanlış kalmadıysa Antalya 2 Dış Hat Terminali için yapılan fizibilite çalışmasındaki kabuller ile işletim sürecinin sonlanmasını takiben elde edilen sonuçlar karşılaştırıldığında bir Havalimanının gelirlerinin toplam gelir içindeki yüzde oranının küçük farklarla aşağıdaki gibi şekillenmesi sanki mümkün görünüyor. Daha sonra aynı konuda başka bir havalimanı için yaptığım sorgulamada bu kabulde küçük farklılıklar görmüştüm. Her işletmenin özelliğine göre bu yüzdelerin değişebileceği açık. Aviatıon ( % 41 ) – Duty Free ( % 40-41 ) Food and Beverage ( % 6 ) Area Allocatıon (% 6 ) - Advertising ( % 2-3 ) - Carpark ( % 4). Tabii ki havacılık gelirleri de detaylandırılması da zor bir çalışma değil.
DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ HAYLİ TERLEYECEK.: DHMI ihalede 12 yıllık yolcu garantisi gelirlerinin toplam tutarını 6,3 milyar euro olarak belirlemiş. İlk sene için verilen garanti 315 Milyon Euro civarında gibiydi aklımda yanlış kalmadıysa. Yıllık gelir bu garantinin altında kalırsa fark işletmeciye ödenecek. İyimser bir yolcu sayısı tahminiyle ilk sene için 10- 13 Milyon dolar civarında bir ödemenin DHMI tarafından işletmeciye yapılacağı hesaplanabilir.. Tabii ki takip eden senelerde yolcu sayısındaki artış paralelinde bu rakam düşecektir. DHMI her yıl, işletmecinin gelirinin sözleşmede garanti edilen meblağın altında kalması durumunda farkın kendilerince ödeneceğinin garantisi olarak gelirlerini ipotek edildiği söyleminin doğruluk derecesini bilemiyorum. Havalimanını seçimden önce açma telaşı DHMI’ nin TAV’ a 2019 ve 2020 yılları için gelir kaybı ödemesine sebebiyet vereceğini de tahmin etmek zor olmasa gerek.
YOLCULARA VE PAYDAŞLARA YANSIYACAK + GİDER: Buna ilaveten Yeni Havalimanının yolculara da getireceği külfet de var. Şu an için Atatürk Hava Limanında Dış Hatlarda hizmet ücreti olarak 15 USD ödenirken, yeni Havalimanında bu hizmet ücreti 20 Euro yanı 23,2 Dolar olarak ödenecek. Bu bedel tabii ki yolculardan çıkacak
Şartnamede terminal iki pistin arasında ve ortasındaydı, öyle anlatılmıştı. Ancak şu anda resimlerde görünen o ki, iki pist grubu sol tarafta, terminal ise sağ tarafta konuşlanmış gibi. Sonuçta pist grubunun biri terminalden daha uzakta Yanılıyor muyum bilmiyorum ama görünüm bu. Bu durum ilk etap için taksi süresi ve yolların uzaması anlamına geliyor. Uçakların taxi sürelerinin uzaması tabii ki küçümsenmeyecek bir maliyet. Planlama aşamasında. Havayollarının genel anlamda olsa da görüşleri mutlak alınmıştır. Buna nasıl uygunluk verdiklerini düşünebilmek mümkün değil.
Hepinizin benden iyi bildiği üzere Atatürk Hava Limanında bazı saat gruplarında uçak hareketlerinin 80’ ne çıktığı görülüyor. Yeni terminalde ise tüm havayollarının beklentisi daha fazla kapasite ve istenen saatte slot alabilme imkânı. Türk Hava Yollarının filo büyütme niyeti açık. Ve de bildiğim kadarı ile belirli saat dilimlerinde 105 civarında hareket olmasının beklendiği bazı ilgililerce ifade ediliyor. Bu konuda yanılmış / yanlış bilgi almış olmayı yürekten diliyorum? Eğer durum böyle ise terminal istediği kadar büyük olsun. Ne fark eder ki?
1912 yılında askeri amaçla açılan ve 1953 yılında uluslar arası statüye kavuşan Yeşilköy Atatürk Havalimanı 106 yaşında. Ve de sorunsuz bir dönem yaşıyor. Tüm sektör ve paydaşların yeni yatırımları henüz amortisman faydalı ömürlerini tamamlamamış durumda. Bu durumda yeni havalimanı için sil baştan herkesin yeni capex ( * ) leri yüklenmek zorunda kalacağı açık. Çalışan, yolcu ve esnaf açısından konuya girdiğimizde kayıplar anlamında bu zinciri uzatmak mümkün. Bu hesapların karar aşaması öncesinde yapılmış olması gerek ki mutlak yapılmış veya göze alınmıştır.
İST GRAND AİRPORT 3 TÜM TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. Evet; Her şeye rağmen ülkemize ve sivil havacılığımıza bir değer katacak olan İst.Grand. Airport için yapım ve işletiminin başarılı olması için devletimiz elinden gelen her şeyi yaptı. Projeye kredi bulunması aşamasında bu konuya nasıl destek verildiği düşünüldüğü takdirde DHMI’ nin yaptığı fedakârlığın her türlü takdirin üzerinde olduğu ortada. Şimdi İşletmecilere düşen, nereden daha fazla gelir sağlanacağını çok doğru hesaplayarak buna uygun işletme projelerini hayata geçirecek konulara eğilmek. Özetle İşletmecilerden beklenen İstanbul 3 Havalimanı DHMI ve Türk Halkının omuzlarında zor taşınır bir yük teşkil etmemesini sağlamak..
Milyonluk kapasite, 76,5 Milyon Km2 üzerine kurulu, dünyanın en büyüğü veya büyüklerinden biri, Türkiye’mize yakışır bir Havalimanı. Hepsi güzel. Ancak bahsedilen kapasitenin hakikat olması için ülkemize o miktarda yabancı ziyaretçi gelmesi gerek. Bunu sağlamak ise yalnız Havalimanı yöneticilerinin işi değil. Ülkemizin Turizminin gelişmesi ile yakından ilgili. Son senelerde de yaşadığımız olaylardan da anlaşıldığı üzere Türkiye’mizin dış politikası başta olmak üzere birçok etkeni var bu konunun. Son aylarda MIPIM Türkiye’de yapılacak olan fuarı iptal etti. Gerekçesi Güvenlik. Sonuç olarak yabancılar Türkiye’mize gelme konusunda isteksiz. İnşallah sorunların hepsi ile baş edilir ve de sistem gerektiği gibi çalışır.
HADDİMİ AŞAR AMA YİNE DE BİR ÖNERİ: Lütfen; bir iki uzman personelinizi büyük uluslararası havalimanlarına gönderin ve yöneticileri / çalışanları ile görüşsünler. Ve de Havalimanlarında operasyonun başlangıcında yani İlk adımda ne tür aksaklıklar yaşadıklarını listelesinler. Göreceksiniz ki aksaklıklar birbirinden çok farklı değildir Ve de bu ve benzeri durumlarla İstanbul’da karşılaşılması halinde operasyonun bütünü ile etkilenmemesi için nasıl bir önlem alınması gerektiğini belirleyip bu konuları orta seviyedeki operasyonel yöneticilerle ile paylaşsınlar Geçmişte bunun küçük bir örnek çalışması yapıldı ve hayli başarılı oldu. İlk günlerdeki kötü izlenimi uzun süre silmek mümkün olmuyor Bu raporun kısa bir özetini. Antalya ICF-Airport Genel Müdüründen isteyebilirsiniz. Tabii ki Ist. Grand Airport’un bu çalışmayı genişletmesi ve detaylandırması gerekir. Hatta Sani Şener beyin bu konudaki görüşleri sizler açısından mutlak yönlendirici olacaktır.
( * ) Capex: capital expenditures-sermaye harcamaları) Şirkete değer katan tüm yatırımları içerir. Malzeme işçilik ya da yazılım olması farketmez.Teknoloji yenileme, kapasite - hacim artışı yeni malzeme alımı gibi yatırımların tümü capex olarak ifade edilir. ( Ek Bilgi: Alınan ürünler o sene içerisinde gider yazılmayabilir ve de yıllar itibariyle amortisman ayırarak gidere kaydedilmesi mümkündür).
Yorumlar Tüm Yorumlar (37)