Merhaba, Futbol ile ilgilenenlerin hemen hatırlayacağı bir isim ;Lefter Küçükandonyadis, hatta futbol ile hiç ilgisi olmayanların çoğu da Lefter ismini anımsayacaktır.
“Ordinaryüs” lakabı ile yıllarca Fenerbahçe’de futbol oynamış hatta futbol milli takımımızın kaptanlığını yapmıştır. Milli takım forması ile aralarında Yunanistan’nın da bulunduğu çok sayıda ülkeye goller atmıştır. Bu kadar başarılı bir futbolcu olan Lefter’in bir başka özelliği ise Rum asıllı olmasıdır.
Havacılık haber sitesinde futbol yazısı yazacak değilim, zaten futbol yazısı yazacak kadar futbol bilgim de yok. Geçen hafta gündeme gelen THY ‘nin Rum pilot çalıştırması konusu ile ilgili yazmak istedim ve yabancı pilot istihdamı tartışmaları içinde yer alan pek çok doğrunun yanında işi sadece milliyet boyutuna indirgeyen yanlışa dikkat çekmek için Lefter’i hatırlatmak istedim.
**
Rum pilotların bile iş için başvurduğu bir ülke haline nasıl geldik ?
Önce konu hakkında kısa bilgi yazalım; Rum pilotun THY’de göreve başlaması söz konusu değil. İş başvurusu yapan pilot bu süreçte belli bir noktaya kadar gelmiş daha sonra bir iddiaya göre doğrudan THY tarafından bir iddiaya göre de basın tarafından yazıldıktan sonra süreç bitirilmiş. Burada yanlış olan bir Rum’un ülkemizde çalışması değil ülkemiz tarafından tanınmayan Kıbrıs Rum kesimi vatandaşının istihdam sürecinin başlangıcında elenmemesi. Yabancı personel çalıştırma ile ilgili kurallar ve ülkemizin dış işleri ile ilgili mevzuat nedeniyle daha başvuru safhasında görülmesi gerekenlerin daha sonra fark edildiği anlaşıyor. Bu tartışmanın mecrasından saptırılarak sadece Rum düşmanlığı haline getirilmesi yanlış olur. Bu durumda Yunan milli takımına gol atan Türk milli takım kaptanı Lefter’e ayıp olmaz mı ?
**
Bizler gibi yerli malı yurdun malı herkes yerli malı kullanmalı diyerek büyüyen bir neslin yabancı pilotlara sıcak bakmasını kimse beklemiyor hele birde işsiz pilotlardan biriyseniz.
Ülkemizin sivil havacılık alanında hızlı mesafe almasının temel nedeni ülke ekonomisinin büyümesi. Bu ekonomik büyümenin getirmiş olduğu kişi başı milli gelir artışı, kişisel konfora yansırken uçak ile ulaşımın bundan etkilenmemesi mümkün değildi. Yine bu ivmenin sağladığı ihracat ve ithalat artışı da hem yolcu hem kargo trafiğine doğrudan ve dolaylı olarak yansıdı. Havacılıkta yaşanan pozitif gelişmelerin bir veya birkaç kişinin başarısı olmadığını her ne kadar kişisel gayret ve başarıların etkisi olsa da asıl etkenin ülkenin genel durumu ile daha çok ilgili olduğunu düşünüyorum. Sonuç için gerekli çok sayıda etkeni göz ardı edip başarıyı sadece kendi yaptıklarına bağlayanların, Rigas Doganis ve Olympic Airways örneğine bakmalarında fayda var. Ülkeniz batıyorsa siz istediğiniz kadar başarılı yönetim sergileyin sonuç “Olympic” olabilir. Kaptanın yelkeni doğru yönlendirmesi tabii ki çok önemlidir fakat rüzgarı da ben estirdim yaklaşımları yanlıştır. Ali Sabancı, bir röpörtajında Pegasus’tan önce birkaç iş batırdığını yazmıştı. Başarı sadece kişi ile ilgili olsa PGS’nin de batması ya da daha önceki işlerin de iyi olması gerekirdi. Sadece havayolu değil genel manada salt sonuç odaklı olmanın yanlış olduğunu düşünürüm.
**
Havacılıkta hızlı büyümenin para ile uçak alma kısmını hallettik fakat kalifiye personel temini kısmı için aynı şeyi söylemek zor. Özellikle pilot yetiştirme konusunda geçmiş yılların yanlışlarının faturası bugünlerde ödeniyor.
Ülkede daha önce kullanılmayan yeni tip uçak alımlarında first officer olmasa da kaptan temini konusunda sorun yaşanabiliyor. Örneğin 777 uçurmak istediğinizde daha önce ülkemizde bu tip uçak olmadığı için uçuş saati vb sorunlar nedeniyle belli bir dönem yabancı kaptan istihdamı olabilir. Bunun dışında yabancı pilot istihdamı bir yerlerde hata yaptığımızı gösteriyor. Topu sadece SHGM’ye atmak doğru değil.Yıllar içinde pilot temini için asker emeklisi pilotlar dışında ciddi bir kaynak oluşmaması / oluşturulmaması ile ilgili uzun süreli eksiklerin günümüze yansıması söz konusu. Hem bu kadar işsiz pilot var hem de pilot arayan havayollarımız yabancı pilot çalıştırıyor bu nasıl iş diyenlere daha önce Airporthaber’de yazdığım ; “YERLİ PİLOTA İŞ YABANCI PİLOTA LEVEL 4“ yazısını tavsiye edebilirim.
**
Geçtiğimiz hafta sessiz sedasız iki toplu iş sözleşmesi anlaşmayla sonuçlandı.
Hava İş sendikası ve Turkish Engine Center ve THY Teknik A.Ş arasında devam eden görüşmeler anlaşma ile sonuçlandı. Darısı, THY Anonim Ortaklığı ile Hava İş arasındaki TİS’e diyelim.
Bir başka gelişme de 27-28 eylül tarihlerinde ülkemizde ilk defa düzenlenen IFTE 2013 ( İstanbul Uçuş Eğitim Fuarı ) idi. Yerli –Yabancı çok sayıda katılımcıya ev sahipliği yapan fuar genel itibariyle başarılı idi emeği geçenlere teşekkürler.
Beyrut’ta kaçırılan iki pilotumuz halen özgürlüğüne kavuşamadı, ilgililerin gayretinden şüphem yok fakat daha fazlası lütfen demekten de kendinizi alamıyorsunuz.
Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ
Yorumlar