Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tanıtarak ve yerli uçak olarak lanse ettiği Dornier 328 uçağı, okuduğum havacılık tarihi karşısında yüzümü kızarttı. Havacılık konusunda geçmişi altın sayfalarla dolu Türkiye'nin; Dornier adından montajlayacağı uçağa ne yerli diyebilirim ne de milli.
Bana göre ha Ford montajlamışsın, ha Hyundai, ha Renault. Bir anlamı yok. "Üretmiyorum" dediği anda bitmişdir.
Zamanında "F16 üretiyoruz" sözlerini de çok duyduk. Ama montajdan öteye gidemedik. Ne bir yazılım yapabiliyoruz ne de bir parça. Yaptığımız tek şey başkasının çöplüğünde gezinmekten başka bir şey değil.
Oysa ben, Lagari Hasan Çelebi isterim. Türk düşüncesiyle ta 1600'lü yıllarda roketimsi icat ile uçmayı başarmıştı. Ben başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan bir "Lagari Hasan Çelebi çıkarttık" demesini beklerdim.
Oysa ben, Vecihi Hürkuş isterim. Vecihi adını verip, yaptığı uçaklarla Türk Havacılık tarihine altın harflerle yazılan Vecihi Hürkuş, bugün batık Dornier firmasının satın alınmış haklarının yeniden canlandırıldığını görmedi ama eminim ki kemikleri sızladı.
Oysa ben Nuri Demirağ isterdim. NUD kodu vererek yaptığı uçakların kıymetini bilemedik. Şimdi Almanların çöpe attığını biz metan gazı olarak dışarı çıkartıyoruz.
Yusuf Kahvecioğlu bile Samsun'da evinin balkonunda uçak yaparken, kendi dinamiklerimizi hayata geçirememenin ezikliğini yaşıyorum ben.
Demek istediğim nedir biliyor musunuz?
Bizim onlarca uçak mühendisimiz var. Kim bilir yurt dışında kaç uçak mühendisimiz var? Ve kim bilir bu mühendislerimizin ne kadar uçak projesi var. Eminim ki bu mühendislerimizin bir çoğu bu projeleri devletimizin büyüklerine sunmuştur. Lakin "Türk" olduğu için itibar görmemiştir.
Bir örnek vermek istiyorum. İsmini asla zikretmeyeceğim. Bir girişimcimiz havacılık sektöründe çok ihtiyaç duyulan bir cihaz üretiyor. Demosunu yapıyor. Sonra bir bakanlığa gidip arge desteği istiyor. Sonuç ne biliyor musunuz? %10 komisyon isteniyor girişimcimizden. Bu arkadaş reddediyor ve kapıyı vurup dışarı çıkıyor. Ve bu girişimcimiz maalesef halen o işi yapmak için direniyor. "Ben ülkemin parasının yurtdışına gitmesine izin vermeyeceğim" diyerek direniyor.
İşte bu yüzden biz kendimiz yapamayız. "Türk" olunca yapamaz.
Milli duygularımın ifadesidir buraya kadar yazdığım.
Gelelim mantığımın dediklerine.
Evet, adı her ne kadar Dornier olsa bile Türkiye'de üretilecek olması heyecan verici. Yukarıda bahsettiğim ve fakat bir türlü şans verilmeyen mühendislerimiz aynı çatı altında buluşup çalışabilecekler.
TRJ628 İnşallah sadece siyasi reklamda kalmaz. İnşallah lanse edenlerin mahçup olmayacağı bir girişim olur.
Üretim tesisi falan kurmaya da gerek yok. Eski HABOM yeni THY Teknik bu uçağın üretim tesisi olarak biçilmiş kaftan gibi. O yüzden bir de üretim tesisi kurmak için para harcamanın zaman harcamakla eş değer olduğunu bilmek gerek.
Fransa Toulouse'deki ATR tesislerini gördük. Dökük bir üretim hattı var. Bizde en modern şekilde yapılmış tesisler var. Buraları kullanırsak zamanı kazanır, yapmak istediğimizi de yaparız.
Karşı değilim. Lakin "ah keşke bizim, her şeyi ile bizim olaydı" dememe de kimse bir laf edemez.
İşte bu yüzden yukarıda isimlerini saydığım ölümsüz havacılarımızın "kemikleri sızlıyor" diyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (33)