Evet, örneğin KOD 25 a maddesine istinaden atılırsanız, anlayacağız ki işverenin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmişsiniz. KOD 225 c ile atılırsanız içki müptelası olmanız nedeni ile uzaklaştırılmışsınız işten. Vb. Bunun tek çözümü işveren sizi işten neden çıkartıyorsa onu belgelemesi. Tek çözüm bu. O maddelerin sonuna ispat mükellefiyeti ilave edildi mi? Baktım göremedim.
Hatırlarsınız, Pandemi’ nin başında Hükümetin hazırladığı 62 maddelik yeni torba yasa teklifi, "işten çıkarmalar yasaklanıyor" sloganı ile duyurulmuştu. Ne çok sevinmiştik. Hatta oturup bir yazı yazmış ve de teşekkürlerimi sunmuştum. Birkaç gün sonra gördük ki aynı mevzuat kapsamında çalışanların ücretsiz izne çıkarılmasının önü açılmış. Az veya çok tabii ki insanları tatmin etmedi ama Devlet ücretsiz izne çıkartılacak çalışanlara küçük de olsa bir ödeme de yapacaktı. Burulduk tabii. İnsanlar nasıl geçineceklerdi. Ama yine de işsiz kalmayacaklar diye şükrettik.
O ara Kod 29 ile tanıştık. Meğerse KOD 29 SGK’ nın değişen bu mevzuatla ilgili olarak ilgililere yayınladığı duyuruda, çalışanın ahlak ve iyi niyet kurallarına ve benzerlerine uymadığı takdirde yapılacak olan işleme esas teşkil edecek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 maddesine istinaden yapılacak olan işten çıkarma” maddesine verilen KOD numaraymış. Meşhur oldu. Kanunun ilgili maddesini unuttuk. Akılda KOD 29 kaldı. Uzun seneler unutulmayacağına eminim. KOD 29 kısa bir sürede işverenlerin işçileri işten çıkarmak için başvurduğu genel bir uygulama halini aldı. Ve de şurası açık ki; İşverenler bu istisnadan yararlanarak fesih yetkisini kötüye kullandılar.
Peki; bu madde neleri kapsıyordu? Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerlerini ( Benzerlerinin içine neler giriyor bu belli değil. İşverenin ferasetine bırakılmış. İşçinin Şeref ve Namusa Dokunacak Sözleri ve Davranışları, İşçinin başka bir çalışana cinsel tavizde bulunması, çalışanın yöneticilerine sataşmada bulunması ve sarhoşluğu, çalışanın uyuşturucu madde kullanması, personelin yönetime, yöneticilerine hakaretamiz sözler sarf etmesi vb.
Birbirinden farklı fesih nedenlerinin tamamının aynı kod (Kod-29) ile bildiriminin çalışma hayatında belirsizliklere yol açtığının görülmesi üzerine SGK genelgesinde yapılan değişiklik ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlendi. Bu iki gün önce yapıldı. Ne değişecek ki? Saygıdeğer işverenler bunun için de bir çözüm üreteceklerdir mutlak. Neticeten KOD 29 damgasını yiyince neden atıldığınız belli değil. Cinsel tacizde mi bulundunuz bir iş arkadaşınıza, sakın uyuşturucu madde kullanmış olmayasınız? Vb. Her ne ise. Yukarıda da ifade ettiğim üzere bunun çözümü işveren sizi işten neden çıkartıyorsa onun belgelemesi. Bu yapılmadıktan sonra?
Bir torba düşünün. Torbanın için de her zaman patates soğan olmaz ya. Bu torbanın için de İçinde 62 kanun, geçici maddeler, değişiklikler, maddelere ilave edilecek fıkralar, yetkilendirmeler vb. konular olsun. Ve de Meclisimizde bu 62 madde enine boyuna görüşülerek kabul edilsin. Her ne ise bu maddelerin en ince teferruata kadar incelendiğine inanmak benim açımdan mümkün değil. Bu torba kanun uygulamasının ne zaman hangi tarihte çıktığını bilmiyorum. Her ne ise, Meclisimizin daha verimli çalışabilmesi ve yasa tekliflerinin süratle kanunlaşması için uygulamaya konulduğuna inanmaya mecburuz. Bazen haberlerde izliyoruz ya. Son anda torbaya ilave edilen falan partinin önerisine göre vb. Kabul edenler, etmeyenler kabul edilmiştir. Temenni ederim ki bu hükumet veya 2003’ de seçimi kazanacak olan hükumet bu torba yasa uygulamasını kaldırır ve kanun teklifleri Genel Kurula gitmeden önce komisyonlarda yeterli süre incelenir.
SGK bildiriminde “Kod 29” işaretlediğinde işçiye mahkemeye gidip haksız yere işten çıkarıldığını kanıtlamak dışında başka bir hukuki yol yok. Bilindiği üzere söz konusu davalar ise uzun zaman sürmekte bu sürede işçi KOD 29 çıkışıyla işten çıkarıldığı için yeni iş bulması da hali ile zor oluyor, hatta imkânsız demek gerek.
4721 SAYILI MEDENİ KANUNUN 2 MADDESİ “ BİR HAKKIN AÇIKÇA KÖTÜYE KULLANILMASINI HUKUK DÜZENİ KORUMAZ.” DİYOR. 6701 SAYILI TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU KANUNUNUN 3 (1) MADDESİ İSE “HERKES, HUKUKEN TANINMIŞ HAKLARDAN YARARLANMADA EŞİTTİR” DERKEN KOD 29 İLE İŞTEN ATILAN
ÇALIŞANLAR İMKÂNSIZI BAŞARIP HAKLILIĞINI İSPATLASA BİLE, KANUNDA İŞVEREN İÇİN BİR MÜEYYİDE BELİRLENMEMİŞ. ÖYLE BİR MADDE YOK. HANİ BİR HAKKIN AÇIKÇA KÖTÜYE KULLANILMASINI HUKUK DÜZENİ KORUMAZDI? KANUN KORUMASI, EŞİTLİK NEREDE? LAFTA. VAH GİDENE.
BOEİNG 737 MAX TİPİ UÇAKLARDA SORUN BİTMİYOR.
Hani ilaç kutularının içinde kullanım talimatları var ya. Okumaya kalksak, anlamak hayli zor. Arkalı önlü küçük puntolarla yazılmıştır çoğu. Son zamanlarda hayli gelişti bu konu. Yakında ilaç kutularının içinden küçük kitapçıklar çıkarsa şaşırmayacağım. Yan etkileri okumaya meraklıysanız, o ilacı kullanmanız bayağı zor olacaktır. Üretici firma bu bilgi föyünün yan etkiler bölümüne sorumluluktan kurtulmak için ne varsa yazmıştır içine.
Bana reçete edilen bir ilacın kullanım talimatının yan etkiler başlığı altında ki uzun bilgilere ilaveten “ Ender de olsa insanda intihara meyillilik duygusu uyandırabilir” yazıyordu. Prospektüse yazdılar, duyurdular ya, ben intihar edersem sorumluluk onların değil anlamında. Yazdık ya okusaydın hesabı. Bu şaka değil. Hukuken geçerliliğini birileri anlatmıştı bana.
Bizim Boeing 737 Max tipi uçakların üretici firması da ilk arıza ve meydana gelen 2 kazayı takiben yaşanan maddi ve manevi mükellefiyetlerden sonra bu kez her hangi bir olumsuzluk yaşanması halinde bu sorumluluğun en azından maddi etkilerini biraz da olsa azaltma çarelerini arayacağı mutlak.
Evet; Boeing bir elektrik arızası bildirerek her uçuştan önce potansiyel sorunların kontrol edilmesi yönündeki talebini kullanıcı havayollarına iletti. Korkarım Boeing’in bu konudaki tutumu ilaç firmalarının kullanım talimatlarındaki yan etki yazılımına dönmesin.
Ben teknik konularda bilgiye sahip biri değilim. Evde ampul değiştirmek bile zor iştir benim için. Ama bu eksikliğim, konuyu düşünmeme engel değil. Potansiyel sorun ne demek? Uçak gibi devasa bir sistemin elektrik düzeneğinin potansiyel sorunlarının her uçuştan önce kontrol edilmesi ne demek? Nasıl bir ucu açık bir ifadedir bu. Ve de bu nasıl bir mükellefiyettir, kullanıcı havayollarına yüklenen?.
Türk Hava Yollarımız 2 senedir yerde yatan bu tip uçağı ile üretici firma tarafından önerilen ve FAA ve TC SHGM tarafından uygum mütalaa edilen tüm işlemleri yaptıktan sonra ilk deneme uçuşunu gerçekleştirdiğini okuduk ve sevindik. O gün bu arıza Boeing tarafından Havayollarımıza duyurulmuş muydu? Bilmiyorum. Boeing açıklamasında konu ile ilgili olarak FAA ile birlikte çalışıldığı belirtiliyor. FAA’ nin konu ile ilgili açıklamasında yaşanan sorunun yedek güç kontrol ünitesinin operasyonunu etkileyebileceğini belirtilirken, 737 MAX kullanıcılarına potansiyel elektrik sorununu ele almak için uçağı geçici süreliğine hizmetten almaları önerisinde bulunuldu.
Elektrik sistemindeki topraklama çalışmalarının Boeing’e 20 milyar dolara mal olduğu da belirtiliyordu haberde. Ancak, Boeing bu sorundan hangi havayollarının ve kaç uçağın etkilendiğini açıklamadığı da alınan bilgiler kapsamında. Bunu mutlak havayollarına bildireceklerdir / bildirmişlerdir.
İnsan hastalanınca tedavi süresince vuku bulan en küçük sağlık sorununu tedavisi devam eden rahatsızlıkla ilişkilendirir elinde olmadan. Yarın,. Maxlerin camı çatlasa gazetelere haber olacak ve insanların aklına Ekim 2018'de Endonezya'da ve Mart 2019'da Etiyopya'da meydana gelen uçak kazalarında toplam 346 kişinin hayatını kaybettiği gelecek. Buna ilaveten “ elektrik aksamında zaten arıza vardı” diye düşünecek insanlar.
Bu haberler uçak yolcularını gerer mi? Bana göre evet. Nitekim bu duyurunun ardından Southwest Airlines, 30 adet 737 Max uçağını uçuştan aldığı da haberde yer alıyor. Bu haberi okuyanlar bu tip uçakla yapılan bir seferde yolcu olmayı gönül rahatlığı ile kabul ederler mi acaba?
FAA, Boeing’in yapacağı düzeltmeler onaylansa bile Çin de dâhil olmak üzere diğer birçok ülke, uçakları yeniden uçurma konusunda halen kararsız olduklarını da okuduk. NTV haberlerine göre yapılan anketler Amerikalı yolcuların yüzde 57’sinin 737 Max tipi uçak ile seyahat etmeyeceğini gösteriyor.
Evet, bu yeni arızanın anlatımı ile birlikte Max ’in yaşadığı iki talihsiz kaza basında tabii ki yer aldı. Hafızalar tazelendi.
Bizim, Türk uçak yolcuları Amerikalıların canı can da ya bizimki diye düşünürlerse ki bu uzak ve küçük bir ihtimal değildir. Bu takdirde söz konusu uçaklar Türk Hava Yollarımız için de büyük bir sıkıntı kaynağı olacaktır. Biz yine de her şeyin düzgün gitmesini dilerken tüm kullanıcılara emniyetli uçuşlar temenni edelim Allah kazadan, beladan korusun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (25)