17 Mart 2008, Pazartesi
Ali KIDIK
Ali KIDIK [email protected]

Meydan Canavarlara kaldı

Bu hafta sizlere havalimanı taksicileri ile ilgili kendi düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Aslında uzun süredir bu yazıyı yazmak için gözlem yapıyordum.

Geçtiğimiz hafta HAVAŞ otobüslerine getirilen şehir içi yasaktan sonra tamda zamanı dedim kendi kendime.

Havalimanları özel yerlerdir. Öyle her istediğini uygulatamazsın. Ama görünen o ki, HAVAŞ’ın yolcu taşıması engellenecek. İstanbul Belediyesi’nin bu tutumunu anlamış değilim.

İnsanlara seçim hakkı tanımamak demokrasiyi savunanlar adına utanç vesikası olarak kalacaktır. Atatürk Havalimanına İETT otobüsleri ve metro geliyor. İnsanlar bu iki toplu taşıma aracı yerine HAVAŞ’ı ve havalimanı taksilerini de terci ediyorlar. Tıpkı gökyüzünde THY’nin yanında, AtlasJet’i, Onur Air, Pegasus’u, SunExpress’i veya diğerlerini tercih ettikleri gibi.

Şimdi siz HAVAŞ’ı engelleyerek, “ya bizi yada taksiye bineceksiniz” dayatması yapmış olmuyor musunuz? Neden insanların seçme özgürlüğünü engelliyorsunuz? Anlamak mümkün değil.

Burada HAVAŞ’ın avukatlığını yapacak değilim. Bana ne HAVAŞ’tan. Ama HAVAŞ’ı tercih etmek isteyenlere engel olmamalısınız. Parası çok olan HAVAŞ’a biner, daha da çok olan taksiye biner. Daha doğrusu taksi demekte mümkün değil. Ben onları trafik canavarı olarak görüyorum.

Neden öyle gördüğümü de izah etmeye çalışacağım.

Ama ondan önce insanların seçme hakkının elinden alınmasının yanlış olduğunu ifade etmek isterim.

Şimdi gelelim taksicilere.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yasakla insanları taksicilerin kucağına atmış durumda. Taksicilerin Atatürk Havalimanındaki mafyavari davranışlarından kim memnun acaba merak ediyorum. Hangi yanından tutsanız sevimsiz bir tarafını mutlaka görürsünüz.

Şöyle sıralamam gerekirse, Atatürk Havalimanı sınırlarına girmeden önce polis noktasının önündeki ışıklarda nasıl birbirleriyle yarıştıklarını, trafikte kendilerinden başka kimse yokmuş gibi davrandıklarını, ışıkları altüst ettiklerini görmemek için kör olmak gerekir diye düşünüyorum.

Çıkın oradan gelin iç hatlar terminalinin önüne. Kendilerine ayrılan bölüme. Yolcuların ve çalışanların geçiş yaptığı yerde insanların üzerine üzerine araç kullandıklarını her gün görmekten midem bulanıyor. Bunlara dur diyende yok. Disiplinsizlik diz boyu.

Ben kendi adıma bir kez olsun havalimanı taksilerine binmiyorum. Binmek isteyenlere de tavsiye etmiyorum.

Türkiye’nin dünyaya açılan en büyük kapısı olan Atatürk Havalimanında çalışan taksicilerin imajının bu olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Atatürk Havalimanına yolcu getiren şehir taksilerini nasıl kovaladıklarına defalarca şahit oldum. Elinde telsiz olan bir şahısın havalimanına gelen şehir taksilerinin yolcu almasını engellemeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin HAVAŞ’ı engellemesi gibi. Orada trafiği düzenlemekle görevli trafik polisleri de “Kardeşim sen ne yapıyorsun. Buranın trafik sorumlusu benim” diyemiyor.

Şehir içi taksicilerin Atatürk Havalimanından yolcu almasına izin verme otoritesini havalimanı taksicilerinin inisiyatifine bırakmışlar. Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Ulutaş’ın bu duruma el atması gerekir.

Şimdi İstanbul Belediyesi’nin HAVAŞ’ı engellemesi nasıl yanlış ise, şehir içi taksicilerinin yolcu getirdikten sonra oradan yolcu almasının engellenmesi de o kadar yanlış bir şey.

Bana göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi büyük bir hata işleyerek, havalimanına gidecek olanları trafik canavarlarının eline bırakmıştır.

Bakalım bundan sonra ne olacak?

Meydan Canavarlara kaldı

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000