MedAir’e ait bir helikopter, Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu Kahramanmaraş’tan Yozgat’a götürürken kaza yaptı. Kaza ile ilgili araştırmalar devam ederken medya şimşekleri Pegasus Havayollarına çevirdi. Bilindiği gibi MedAir tıpkı Pegasus Havayolları gibi Ali Sabancı’ya ait ESAS Holding bünyesinde bir şirket.
Ali Sabancı, Pegasus Havayolları’nı satın aldıktan sonra farklı uygulamaları ile dikkat çekti. Uçak içinde su gibi en temel ihtiyaçları bile para ile satarak Türkiye’de tam anlamıyla Low Cost (Düşük Maliyet) mantığında havayolu şirketi olduğunu gösterdi.
İşletmecilik anlamında başarılı bir sistem olan Low Cost havacılıkla birlikte dış hatlarda da tarifeli uçuşları ile dikkati çeken Pegasus Havayolları geçtiğimiz hafta ilk kez olumsuz haberlerle manşetlerde yer aldı.
Geçen hafta, Kahramanmaraş’ta hayatını kaybeden MedAir pilotunun cenazesinin İstanbul’a getirilişi sırasında cenazeyi karşılamadığı için Ali Sabancı’yı eleştirmiştim. Cenazeyi karşılamaya gelmeyen Ali Sabancı pilotun Bahçeşehir’deki cenazesine katıldı.
Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi ama Aydın Doğan’ın damadı olan Ali Sabancı’nın MedAir’i ile ilgili eleştirel haberlere yer vermedi. Hatta MedAir ismini kullanmamaya özen gösterdi. Oysa Word Focus Havayolları’nın Isparta’da yaşadığı haberlerde hem Sivil Havacılığa hem de adı geçen şirkete ağır ithamlarda bulunulmuştu.
Özellikle Uğur Dündar, Sivil Havacılığı ve Word Focus Havayolları’nı hedef alan haberlere sık sık yer verdi. Bu haberlerin arkasında Ali Sabancı’nın olduğu dilden dile dolaşmaya başlamıştı. Haberlerin arkasında Ali Sabancı’nın olduğunu iddia edenler dayanak olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Pegasus Havayolları’na ve İzAir’e kestiği cezaların intikamı olarak gösterdiler.
Pegasus Havayolları’na ve İzAir’e kesilen cezalar sadece AirportHaber’de yer bulmuştu. Ulusal medya bu haberlere kulak tıkamıştı. Oysa SHGM’nin kestiği cezalarda teknik eksiklikler ve bakım atlamaları etkili olmuştu.
Geçen hafta iktidar medyası olarak tabir edilen Sabah Gazetesi ve Star Gazetesi MedAir kazasının üzerine giderek Pegasus Havayolları’nın ve İzAir’in yaklaşık bir yıl önce SHGM tarafından cezalandırıldığını da gündeme getirdi. Sabah Gazetesi’nde manşetten verilen haberde “VAHİM KUŞKU” başlığı atılırken, Star Gazetesi de “ESAS SKANDAL” başlığı ile aynı haberi kopyalamış gibi yayınladı. Haber sanki tek elden çıkmış gibi aynı motiflerle donatılmıştı. Her iki haberde de Pegasus Havayolları’na kesilen cezalardan bahsedilmişti.
Her hafta havacılık sayfası yapan Uğur Cebeci de bu haberlere takmış olmalı ki, haberler karşısında canı acıyan Ali Sabancı’nın acısını hafifleten bir yazı yazdı. Uğur Cebeci’nin yazısında özellikle Sabah Gazetesi’nin yazısı eleştirilmiş. İçi boş haber olarak değerlendirilmiş. Kazadan sonra yapılan incelemelerin rutin bir şekilde devam ettiği ifade edilmiş. Oysa bu yazıyı yazan gazetenin diğer kazalarda da aynı hassasiyet içinde olmasını görmek isterdik. Her bulduğu belgeyi, her duyduğu sözü SKANDAL olarak manşetlere taşıyan Hürriyet Gazetesi ya da Doğan Grubu yayınlarının bu kazayı da enine boyuna tartışmasını isterdim. Başkasına iğne batıran kendisine mutlaka çuvaldızı batırmalıydı.
Sabah Gazetesi ve Star Gazetesi’nin Pegasus Havayolları ve Ali Sabancı ile ilgili haberleri manşetlerde yer almasının ardından kulislerde şu sözler yankılanmaya başladı: “Pegasus Havayolları bu iki gazeteye de reklâm vermiyor. Pegasus Havayolları ve Ali Sabancı aleyhine yazılan bu haberler reklâm verilmesi için yazılıyor” Bu dedikoduyu geçtiğimiz hafta dördüncü yılını kutlayan Pegasus Kargo’nun vermiş olduğu resepsiyonda Pegasus Havayolları Genel Müdürü Sertaç Haybat’a sordum. Haybat, her zaman olduğu gibi soğukkanlı davranışına devam ediyor. Sabah Gazetesi’nin reklâm fiyatlarının fazla olmasından dolayı reklâm vermediklerini ifade ediyor.
Açıkçası hiçbir gazeteci arkadaşımın reklâm için haber yaptıklarına inanmıyorum. Ancak gazetelerin sahiplerinin nasıl bir strateji içinde olduklarına kefil olamam.
Ali Sabancı’nın bundan sonraki stratejisi ne olur bilemem ama Doğan Grubu’ndan başka yayınlarda olduğunu görmesi gerekir. “Aydın Doğan medyası arkamda” deyip diğer gazeteci arkadaşlara uzak durmasının gereksiz olduğunu anlaması gerekir.
Haftaya görüşmek dileğiyle…
Yorumlar