PİLOTLARIN YATAK ODASI
Son günlerin iğrenç moda haberi Deniz Baykal'ın yatak odası görüntüleri. Yapmıştır yapmamıştır kendi bileceği bir iş. Benim şöyle bir görüşüm var. Artık insanoğlu açık cezaevinde yaşıyor. Dolayısıyla gizli denen özel hayat sizlere ömür. Binlerce pilotu ilgilendiren önemli bir karar alınma aşamasında.
11 Eylül 2001 tarihinde Amerika'da yaşanan uçakla intihar saldırısının ardından bir dizi emniyet tedbirleri alınmıştı. Bunların en başında kokpit kapısının sağlamlaştırılması ve bu sayede uçak kaçırma eylemlerinin önüne geçilmek istenmesi idi.
Şimdi daha da ileri gidilerek kokpite kamera yerleştirilmesi fikri tartışılıyor. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) kokpitin görüntülenmesi için kamera yerleştirilmesi konusunu ortaya attı.
Bu konuya pilotların şiddetle karşı çıkacaklarını düşünüyorum.
Pilotların konuşmaları zaten kayıt altında. Bu kayıtları görüntülü hale getirmek bir nevi "Sizi gözetliyoruz" anlamı taşır. Kokpite kamera yerleştirilmesi halinde bu görüntüler uydu aracılığıyla yer istasyonuna mı aktarılacak yoksa uçakta oluşturulacak bir başka kara kutu gibi sağlam cihazla kayıt altına mı alınacak orası meçhul.
Pilotlar gözetlenecek, söyledikleri her söz görüntülü kayıt altına alınacak.
Kamera kayıt sistemi yerleştirilmesi halinde pilotların kokpit yaşamları tam bir kabusa dönecek. Saatlerce uçuş yaparak okyanus aşan pilotlar çivi gibi yerine çakılı kalacak. Sigara içmelerinden tutunda gündelik yaşamda kullandıkları her türlü sözcükleri ağızlarından çıkarmak için bir kere değil bin kere düşünmek zorunda kalacaklar.
Çağın uçakları neredeyse tamamen elektronik cihazlarla uçuyor. Bu elektronik cihazlar pilotların acil durumlarda refleksini azalttığı gibi şimdi de kamera ile gözetlenecek olan kokpit, pilotların işkence odası haline gelecek.
Kokpite kamera yerleştirme düşüncesi pilotların görüşüne sunuldu. Edindiğimiz ilk bilgiler pilotların bu duruma şiddetle karşı çıktıkları yönünde.
ICAO ne düşünür, havayolu şirketleri ne düşünür bilinmez ama bilinen tek şey var bu konu pilotların kafasını çok meşgul edecek. Açıkçası bu durum elektronik cihazlar sayesinde refleks kaybına uğrayan pilotları iyice hareketsiz kılacak ve olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Bu kararı almak isteyenlerin iyi düşünmesi gerektiğini vurgulamak gerek.
Her ne kadar kokpit pilotların iş alanı olsa bile "gözetleniyoruz" duygusu pilotları huzursuz edecektir. Bu tür bir uygulamanın tek faydası kokpitte yaşandığı iddia edilen taciz olaylarının önüne geçebilir. Daha büyük olaylara sebep olabileceğini düşündüğüm bu düşüncenin doğmadan ölmesi en mantıklı yoldur.
Sonuçta pilotlarda birer insan. Hata yapabilirler, taciz olayları yaşanabilir. Ama koca camiaya mal edilmemesi gereken bu tür yaklaşımlar için kamera kontrol sistemi de abesle iştigaldir.
Kokpit pilotlar için hayatlarını geçirdikleri bir yaşam alanıdır. Bu açıdan bir kez daha düşünülmesi gerektiğine inanmaktayım. Hatta pilotları temsil eden tüm sivil toplum örgütlerinin bu düşünceye şiddetle karşı çıkmaları gerektiğini savunuyorum.
Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorumlar