Yine yazacağım ve yine tepki alacağım. Ama ben çekinmedim, çekinmeyeceğim. Doğru bildiğimi yazmaya, söylemeye devam edeceğim. Konumuzun baş aktörü Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin olacak. “THY çalışanlarının haklarını koruyorum” diyen Ayçin neden bir anda parlayıp bir anda sönüveriyor.
Şimdi nedenlerini açmaya çalışacağım.
Önce birkaç örnek verelim. THY’nin bilet satış bürolarının kapatılacağını AirportHaber olarak neredeyse bir yıl önce yazmamıza rağmen Atilay Ayçin kılını kıpırdatmadı. Ne zamana kadar? THY’nin resmi açıklama yapmasına kadar.
Bir başka örnek verelim. THY’nin Call Center hizmetlerini özelleştireceğini yazdık. Atilay Ayçin yine oralı olmadı. Yazılanları görmedi, THY’de olan bitenleri sessizce kabullendi. Peki, her ay maaşından sendikaya para ödeyen çalışan ne yaptı? Kendisine sahip çıkacak birisini aradı.
THY yavaş yavaş tüm hizmetleri özelleştirip, hem çalışan sayısını azaltmayı planlıyor hem de tasarruf sağlıyor. Bu arada da sendikayı bugüne kadar dize getiremeyenlere nazire yaparcasına dize getiriyor.
Call Center hizmetleri bu ay sonu itibari ile özel şirket tarafından işletilecek. Call Center hizmetinin özel sektörden alınacağını açıklayan THY’nin ardından sendika başkanı Atilay Ayçin birden ortaya çıkıvermişti. Birkaç bağırıp çağırma ile konuyu kapatıverdi. Çünkü yapacağı bir şey yok. Ama Hava-İş Sendikası’nın Başkanı Atilay Ayçin bu olayda da kendisine yani sendikaya çıkar sağlamayı ihmal etmedi. Nasıl mı?
Call Center çalışanlarına destek için bir çalışma başlattı. TÜYAP’ta başlayan destek kampanyası aslında tam bir rezalet örneği. “Benim başaramadığımı siz başarın” anlamı taşıyan bu kampanyada Call Center’in kapatılmaması için çağrı merkezinin aranması istenmişti. Bir nevi cebinizden verdiğiniz para yetmiyor, birazda telefon faturanız kabarsın anlamı taşıyan bu kampanyada her kişiden günde 5 defa aranması da istenmişti.
Şimdi ben THY tarafından başlatılan yeni bir çalışmayı daha haber vermek istiyorum. THY en çok para basan Taksim Ofisi’ni de satmak için hazırlık yapıyor. Bu konuda ne yapacaksın merak ediyoruz? THY özel sektörden hizmet alma bahanesiyle parsel parsel satılıyor. Bu satışlar seni hiç rahatsız etmiyor mu Sayın Atilay Ayçin?
Call Center çalışanlarını çabuk unuttun. Ama Ankara’daki bir THY yöneticisi için aylarca kampanya yaptın. Bir kaptanın için ortalığı ayağa kaldırdın. Çalışanların özlük hakları ve diğer sosyal hakları sorunu olduğu zaman ortalarda görünmüyorsun. Kısacası sen kendinden olan ve kendinden olmayan olarak THY çalışanlarını iki ayrı grup olarak değerlendiriyorsun. Sendikacılık bu olsa gerek heralde.
Bence o koltuk size hiç yakışmadı. Yakışmayacakta. Bir an önce bırakın ve gidin. THY çalışanlarını kum tanesi kadar çıkar düşünmeden savunacak birine devret o makamı.
Ama edemezsin. Çünkü yapacak bir işin yok. Yakında Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başlar. Yine o zaman başlarsınız bağırıp çağırmaya.
Haklısınız. Sendikacılıkta o değil mi zaten? Para zamanı bağırıp çağırmak, “eylem yaparım, grev yaparım” tehditleri ile sonuca gitmek değil midir sendikacılık?
THY çalışanları her zaman ister işveren olsun ister sendika olsun her iki tarafında ezileni olmaktan asla kurtulamaz.
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar