Zaman zaman kendi kendinize “Gel de söyleme, gel de yazma” diye içten içe konuşursunuz. Bazen söylemek istediğinizi söyleyemezsiniz. “Her doğru her zaman her yerde konuşulmamalı” dersiniz. Bir başka deyişle “Dilimin ucuna kadar geldi ama söyleyemedim” dersiniz kendi kendinize. Ama dayanılacak gibi değil. Söylemem lazım, konuşmam lazım.
Aksi taktirde beni ben yapan anlayışımı kaybetmiş olurum. Kendime saygım biter. Benim arkadaşlarımla paylaştığım bir husus var. Her zaman “Tartışalım, eleştirelim birbirimizi” derim. Öyle de yaparız.
Aslında bugüne kadar tarafsızlığına inandığım THY Basın Müşaviri Ali Genç ile ilgili şüpheye düştüm geçen hafta yaşadığımız bazı olaylardan sonra.
Kısaca bahsetmek isterim beni bu şüpheye düşüren gelişmeyi.
Hepiniz biliyorsun THY muhteşem bir uçak getirdi Türkiye’ye. İlk altı ayı Wet-lease olarak kiralanan Boeing 777, Türk Hava Yolları’nın dünya markası olduğunu pekiştirecek bir uçak. Uçağın Türkiye’ye gelişi sırasında THY tarafından organize edilen bir karşılama töreni gerçekleştirildi.
Bu tören uçağın park pozisyonunda THY Genel Müdürü Temel Kotil’in karşılanmasından öteye gitmedi. Yani bir nevi Temel Kotil reklamı olarak geçiştirildi. Kendini gazeteci olarak gören herkes bu uçağın içini merak ediyor olmalı ve bu uçağı her gazeteciden önce görüntüleme dürtüsünü yaşamalı. Gazeteciliğin en temel içgüdülerinden birisi de kimsenin yapamadığını yapmak, kimsenin göremediğini görmektir.
Benim AirportHaber’deki ve Airport TV’deki gazetecilik ruhunu derinden hisseden arkadaşlarım bu anlayışla THY’nin bu uçağını herkesten önce görüntülemeyi başardılar. Yapmaları gereken de buydu. Ben onların bu başarısını alkışlıyorum ve onları bu çalışmalarından dolayı kutluyorum. İşte bizi biz yapan da bu anlayıştır. Boşuna seçmedik “Haberin Tek Kaynağı” sloganını. Elbette biz ilk yazacağız, elbette her yerde ilk biz olacağız. Daha çok emek harcıyoruz, daha çok çalışıyoruz. Bu emeğin, bu çalışmanın semeresini de haber olarak göreceğiz. Biz haberle besleniyoruz.
Arkadaşlarımı bir kez daha kutluyorum.
Şimdi gelelim THY Basın Müşaviri Sayın Dr. Ali Genç’in bu başarı karşısındaki tavrına. Ali Genç’e göre biz bu haberi yapmayacakmışız. Hatta bu uçağı görüntülemek haber bile değilmiş. Haber değil ise “Neden basın mensuplarının görmesi için tören yaptınız” demek yanlış olmaz herhalde.
Neyse sözü fazla uzatmak istemiyorum. AirportHaber ve Airport TV’nin bu başarısı bazı çevreleri rahatsız etmiş olmalı ki Ali Genç’i de rahatsız etmişler. Ne demek istediğimi açıkça söyleyeyim.
AirportHaber’de THY ile ilgili her haberden sonra Ali Genç’in telefonu biraz daha sık çalar. Sorular hep aynıdır. “Neden bizim haberimiz yok, neden bize bildirmediniz” gibi sorulara muhatap olur. Mail kutusu da serzeniş mailleri ile dolup taşar. Hatta şöyle diyenleri de duyar gibiyim. “Bak AirportHaber, Airport TV sizinle ilgili kötü haber yapıyor biz kötü haber yapmıyoruz” şeklinde. Oysa bu tür insanlardan her zaman korkarım ben. Senin yanlışını görüp uyarmayan anlayış riyakârdır, hasettir. Oysa senin yanlışını gören ve seni eleştiren gerçektir, hata yapmanı istemeyendir. Seni uyarmayan senle çıkar ilişkisine girmiş demektir. Senden mutlaka kendisi için bir şeyler isteyecektir. İstemediklerini bilmiyorum mu sanıyorsunuz. En basitini söyleyeyim isterseniz. Hani bu ekonomi bileti alıp daha sonra bu bileti Business olarak değiştirmek isteyenlerden bahsediyorum. Yine bazılarının tepkisini çekeceğim ama önemli değil alıştık artık.
Böyle durumlarda Ali Genç’in AirportHaber’e veya Airport TV’ye karşı bir tavır almasını değil, dik durmasını isterdim. Haberi yapan arkadaşlarımızın emeğine saygılı olmasını isterdim.
Bu arada Ali Genç’in “Uçağın içinin görüntülenmesinin haber değeri yok” demesine şöyle cevap vermek istiyorum. O halde neden ayrıca basına göstermek için tören yaptınız.
Yazılacak çok şey var ama yine Ali Genç’in çevresel baskılardan etkilendiğini düşünerek susuyorum.
2009 yılının tüm havacılık sektörüne, turizm sektörüne ve AirportHaber ile Airport TV’nin başarısı için çalışan bütün arkadaşlarıma mutluluk, sağlık ve huzur getirmesini diliyorum.
Sağlıcakla kalın…
NOT: Değerli okurlarım, yazımı yayınladıktan sonra Sayın Ali Genç'ten şöyle bir açıklama geldi. Bu açıklamayı da aynen yayınlıyorum.
Sevgili Ali Kıdık
Okurlarının yorumlarından önce bir konuyu bilmeleri gerekir. Ben hiç kimseye bu konunun haber değeri yok demedim. Hatta “siz gazetecilik olarak güzel bir iş yaptınız dedim. Ancak bu çalışmanız bize haber vermeden apronda park halinde duran bir uçağa girerek çekim yapmaya değecek bir iş değildi. Çünkü biz fotoğraf zaten dağıtmıştık” ifadesini kullandım.
Sevgiler
Dr. Ali Genç
Yorumlar