Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, obezite ve şeker hastalığına sebep olan geni buldu.
Goethe Üniversitesi cerrahlarından Prof. Dr. Tayfun Aybek, kalp krizini önceden haber veren 'çip' geliştirdi.
Gaziantep Üniversitesi Plastik Cerrahi Başkanı Doç. Mehmet Mutaf'ın dudak yarığı konusunda geliştirdiği ameliyat tekniği, Fransa'da ‘en başarılı teknik’ kabul edildi.
Finlandiya Kuopio Üniversitesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, böbrek taşlarına 'nanobakteri' adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığını kanıtladı.
Arkansas Üniversitesi Çocuk Elektrofizyolojisi Bölümü Başkanı Doç. Volkan Tuzcu, çocukların kalp ritim bozukluğunu ışın kullanmadan tedavi eden yöntem geliştirdi.
Amerikan Nature Dergisi, Türk doktoru Murat Digiçaylıoğlu'nun 'beyin kanamasından sonra hücrelerin ölmesini önleyen buluşunu duyurdu.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmalarını sürdüren Dr.Hande Özdinler, bugüne kadar işlevi bilinmeyen Prion isimli proteinin beyin hücrelerinin yenilenmesi açısından önemini ortaya koydu.
Houston Methodist Hastanesi Sindirim Hastalıkları Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Atilla Ertan, 'ABD'nin en seçkin 10 hekimi' arasına girdi.
Memphis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semahat Demir, ABD'de Bilim-Sağlık Ödülü'ne layık görüldü.
Cornell Üniversitesi Kısırlık Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutluk Oktay, kadınların menopozdan sonra da çocuk sahibi olabilmesini sağlayan bir yöntem geliştirdi.
Columbia Üniversitesi Kardiyoloji Direktörü Prof. Dr. Mehmet Öz'ün yazdığı 'You: The Owners Manuel' isimli kitap, ABD'de piyasaya çıktığı gün Harry Potter ve Da Vinci Şifresi'ni geride bırakarak, 350 bin adet sattı.
Bu arada da;
Türkiye Cumhuriyeti'nin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokulmasını önerdi.
Bu hatırlatmalar için Gülnaz Kaplan 'a teşekkürler ederiz. Halbuki burada sormamız gereken tek ve önemli bir soru var;
“İstanbul 70'inci Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi cerrahlarından Dr. Cengiz Türkmen, ameliyat sonrasında kırılmayı ve ağrıyı önleyen 'omurlar arası sabitleyici' geliştirdi.” haberi neden tek ve yukarıda verilen 11 örneğin hepsi de yabancılar tarafından haber olarak verilmiş.
Tam 40 yıl önce zakkum üzerine çalışmalar yaparak elde ettiği bulguları açıklayan ve bir anda tüm tıp dünyasının eleştiri oklarına hedef olup “ZAKKUMCU doktor” olarak bilinen ve bir dönem “şarlatan” denilerek suçlanan Genel Cerrah, Operatör Doktor Ziya Özel, FDA tarafından yapılan Faz 1 deneme çalışmasının başarıyla sonuçlandığını açıkladı. (06-07-2011)
Yengeç Sepeti Sendromu dene bir illet bu. Filipinliler arasında popüler olan kavram, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılıyor. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” anlayışını ifade eder. Bazı insanlar, bencilce davranarak hırslarını ön plana alarak başarmanın yolunun başkalarını geride tutmak olduğunu düşünürler. Kendileri ulaşamıyorsa, sizin de hayalleriniz, hedefleriniz uzak olmalıdır. İstekleri budur. Rekabetçi duygularla, hasetlik ve kıskançlıkla çabalarınızı sabote etmeye çalışırlar.
Yengeç Sepeti Sendromu, her alanda yaşanabilir. Örneğin, kurumsal hayattaki tam zamanlı işinizden ayrılıp yolunuza girişimci olarak devam etmek istiyorsunuz. İş çıkışlarında kendinizi geliştirecek kurslara katılmayı planlıyorsunuz. Kilo vermeyi düşünüyorsunuz. Daha farklı, daha iyi şartlara yöneldiğinizde, değişim yapmaya henüz hazır olmayan, korkan kişilerin eleştirilerine maruz kalabilirsiniz. Kendi başarısızlık korkularıyla, sizin başarılarınıza, gelişim olanaklarınıza ket vurmaya çalışanlar; yeni bir şey denemek istediğinizde baltalamaya, caydırmaya niyetlenenler olabilir. “Ne gerek var?”, “Boş ver”, “Zaten beceremezsin, hiç uğraşma”, “Bu saatten sonra meslek değiştirilir mi?” sözlerini duyabilirsiniz. Ofis tavsiyesi kisvesi altında size kendinizden şüphelendirecek önerilerde bulunabilirler, iş stresini artırabilirler.
Yengeç zihniyetine sahip kişiler, gruplarında diğerlerini aşarak başarılı üyelerin önemini azaltmayı hedeflerler. Onlar başarısızken başkalarının başarısını izlemek yerine, çökmelerini beklerler. Mutlu anlarda bile eleştirecek noktalar bulabilirler, ama eleştiri duymak istemezler. Empati ve merhametten yoksundurlar. Başkasına yardımcı olmak, kendimize yardımcı olmaktır aslında. Kurbana dönüşmemek için:
Zamanınızın çoğunu birlikte geçirdiğiniz insanlara dikkat edin!
Bizde; Ortalama hane gelirinin,
– Gıda, kira, ulaşım ve ev giderlerine harcanan bütçe yüzdesi 69,
– Restoran ve hazır yemeğe harcanan bütçe yüzdesi 6.
– Alkol ve sigaraya harcanan bütçe yüzdesi 4.
– Kültüre harcanan bütçe yüzdesi 3,
– Eğitime harcanan bütçe yüzdesi 2.
“Piyanisti ben yetiştiririm, siz bana konser dinleyicisi yetiştirebiliyor musunuz?”
İdil biret
Demek ki konu sadece müzik, kültür ve sanat ile sınırlı değilmiş.
Bilimsel düşünebilen zihinlere gerek varmış. Yaratıcı düşünce için de kültür ve sanata.
“Komşunu kendin gibi sev.” sözü aklınızda bulunsun. Çünkü paylaştıkça çoğalır insan. Spor da bunlardan biridir. İster bireysel ister takım sporları olsun, “sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözü yadsınamaz bir gerçektir. Aynen “birlikten kuvvet doğar” Atasözümüz gibi.
Aslında önce karnını doyuracaksın, komşunla paylaşacaksın ve şunu hep bileceksin;
Huzursuz bir ortamda, sen huzurlu olamazsın!
Eğitimsiz bir ortamda, kendini kurtaracak örnek ve olanak bulamazsın!
Ahlaksız bir ortamda ise ahlak ancak senin görüp öğrendiğindir.
Bu nedenle bulunduğun ortamın (köyün) dışına çıkın. Sonra ikinci halkayı (bucak) keşfedin. İlçe üçüncü halkadır, dördüncü halka ise ildir. Beşinci halka ise illerden oluşan coğrafi bölgelerdir.
Bu beş halka, size bir şeyler öğretir ama dış halkalar, sizi önce kendinize tanıtır, sonra da insanları tanımaya başlarsınız. İlk dış halka komşu ülkelerdir. Çoğumuzun komşu köyden kız almaları gibi sınır illerimizdeki halkımızda, sınır komşularımızdan kız alıp vermişlerdir.
Düşünsenize 7 komşu ülkenin 7’sinde de başka bir alfabe, başka bir dil kullanılmakta, aynı tanrıya tapmakla birlikte başka başka yollardan ona ulaşmaya çalışmaktayız. Bu kadar muhteşem bir çeşitlilik dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaz. Bu şans, anlayabilen ve bu çeşitlilikten yararlanabilen halk içindir. İkinci dış halka ise kıta ülkelerinden oluşur. Coğrafi ve iklimsel çeşitlilik, o yöre insanları için tahmin edemeyeceğiniz farklılıkları yaratmıştır. Keşfetmeniz için sizleri beklemekte. Üçüncü halka ise işte tüm bu halkalardan bilezik yapıp bileğinize geçirdiğinizde oluşacak olan “benlik” halkasıdır. Sadece doktorlarımız değil, her çeşit sahada meşhur olmuş Türk insanı, işte bu halkalara sahip oldukları için dünyayı imrendiren isimlere sahiptirler. Tek farkları ise, eğitimsiz ve cahil bırakılmış insanımız arasından başlarını kaldırıp etrafı tanıma ve öğrenme isteğiyle yola çıkmış olmalarıdır. Uğur Şahin ve Özlem Türeci üstelik evlidirler ama kendi soyadlarını kullanmaktadırlar hala ve bunun bilimle, parayla ilişkisi yoktur. Bu birey olmak ile ilgilidir. Ülkemizde meşhur değil yurt dışında başarılı olmuş iseler bunun nedeni, yengeç sepetinden kurtulduklarından dolayı bilgi, yetenek ve zekalarını sergileyecek ortamları bulmuş olmaları olabilir. Denemekten korkmayınız.
Ignoranti quem portum petat, nullus suus ventus est.
Hangi limana gittiğini bilmeyen birisi için, hiçbir rüzgar elverişli değildir.
Seneka
Yorumlar