Geçen hafta tam da olması gereken gibi bir bürokratla karşılaştık. Adım adım gezdiği, satır satır yazdığı, ilmek ilmek dokuduğu gibi yaptı. DHMİ’nin yeni genel müdüründen bahsediyorum. Yapmış olduğu atamalarla DHMİ’de süregelen kokuşmuşluğu ortadan kaldırdı. Umarım devamı gelir.
Hüseyin Keskin göreve geldiği vakit kendisine “Cemil Acar adında bir bürokrat var ona dikkat et. Duyduğum kadarıyla etrafında dolanıyormuş. Bende birçok kanıtı ve itirafları var. Uzak tut kurumdan” demiştim. Hüseyin Keskin bana “Belge gönder” demişti.
Bana inanmayana belge göndersem ne olur? Hüseyin Keskin’in başını da yedi, kendi başını da yedi ve DHMİ’de bir saltanat kurdu ama fena tosladı. Allah’ın sopası yok ama adaletli birisi çıktı da apar topar kaçıverdi kurumdan. Emekli olmuş zat-ı muhterem.
Bir de aynı ekipten Teftiş Kurulu Başkanlığı yapmış Erdinç Kahraman var. O da aynı ekibin parçası ve çok sayıda şikayet vardı hakkında. Yanlı ve yanlış raporlar düzenliyor şeklinde.
Hatta bir defasında kendisi hakkında yazmış olduğumuz bir haber dolayısıyla soluğu ofisimde almış ve resmen ayaklarıma kapanmıştı. DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Selay Mürey ile gelmişti yanıma. Hatta daha da öteye giderek siyasileri devreye sokarak yardım etmelerini istemişti. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Poyraz’a giderek, o zamanlar siyaset yaptığım partinin üzerinden bana baskı yaptırmak istedi de yemedi tabi bu hamleler.
Bir de Turan Ayanlar diye bir adam vardı. Bu adam da inanılmaz bir yalakalıkla yükseldikçe yükseldi. ARFF Derneği Başkanı idi. Sonra bir anda Ağrı Meydan Müdürü ardından Çanakkale Meydan Müdürü ve son olarak da Havacılık Eğitim Daire Başkan Yardımcısı oldu. Dernek başkanlığı döneminde de “Ali bizim haberleri yayınla, bizim havacılık tazminatı konusunda yanımızda ol” minvalinde sözlerle haber yaptırmaya çalışırdı.
Sonra biz yanlışları yazdıkça yanlış yapanların yanında yer aldı.
Neyse ki bir yiğit çıktı. Anadolu’yu gezerdi. Onu kendi sosyal medya hesabından izlerdim. Çoğu zaman “bu adam şov yapıyor” demiştim kendi kendime. Oysa o geleceğin DHMİ’si için güvenlikçiden tüm üst kademeye kadar görüşüp sorunları dinleyerek, çözüm üretmenin çalışmasıymış.
Enes Çakmak, umarım bu doğru yolda devam edersin. Nezaketin makamın yükseldikçe artmaya devam eder.
Aslında Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun senin gibi bir adama ihtiyacı vardı. Bakanı gölge gibi takip edip her hareketini bazı milletvekillerine uçuran bir ekipten kurtardığın için ihtiyacı var.
Bazı duyumlar alıyorum.
Örneğin Ankara’nın görevden alınan başmüdürü, kendi arkadaşlarına mesaj atarak “Arkadaşlar iki ay sonra buradayım” diyerek mahkeme yolu ile geri döneceğini ima etmiş. Böyle bir yol var mı var.
Benim tavsiyem olacak elbette. Cemil Acar’ın tüm mal varlığı araştırılmalı. Sektörden aldıklarını ben biliyorum. Son dönemde bir firmanın ruhsatının iptal edilmesinin arka planında da onun olduğu söyleniyor. Dolayısıyla ruhsat sorunu nasıl çözüldü bir düşünün. Nasıl bir anlaşma yapıldı, Ankara’da neler konuşuldu onu da bilenler, şahit olanlar var.
Yine Erdinç Kahraman’ın da mal varlığı araştırılmalı. Onunla ilgili duyduklarımız var. Bizzat kulaklarımla duyduğum DHMİ’nin en üst eski bürokratlarından.
Türkiye’ye şerefli bürokratlar lazım. Bunu bilir bunu söylerim. Enes bey yolunuz açık olsun. Lakin bu dikenli yolda önünüze çokça dikenli yollar çıkacak. Sağlam çalışma arkadaşları ile DHMİ eski saygınlığına kavuşabilir.
Elif Güveyler size yakışmadı…
Sosyal medya fenomeni pilot Elif Güveyler, 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü dolayısıyla Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde bir program düzenlendi. Muhteşem ötesi bir organizasyon idi. Elif hanım geçen yıl söz vermiş gelmemiş. Bu yıl da söz vermiş ve hatta “size mahcubum geçen yıl gelemedim bu yıl mutlaka geleceğim” demiş.
Son üç gün telefonlara hiç cevap vermemiş, mesajlara dönmemiş. Anlaşılan çocukların hayalleri ile oynamak sosyal medyada paylaşım yapmak gibi bir olay diye düşündü. Ama sektörel güvenirlilik çok önemli.
Güveniniz bitti Elif hanım. Sizin adınıza ben üzüldüm.
Yorumlar Tüm Yorumlar (38)