Bu hafta şov haftası. Havacılığın güzelliği bir araya gelecek. İrili ufaklı demirkuşları göreceğiz yine. Başka şeyler de göreceğiz.Mesela törene katılacak olan Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan'a altı ay da olsa yaranmak isteyen yalakaların nasıl ezilip-büzüldüğünü göreceğiz.
Eski adı ile Airex, yeni adı ile İstanbul Air Show. Müthiş bir emeğin ve mücadelenin ürünüdür İstanbul Air Show. Ne kadar para kazanırsanız kazanın sevgi ve inanmışlık olmadan bu ülkeye birşeyler verme gayretinin ruhunu taşımadan, bu organizasyonu uçurmak her babayiğidin harcı değildir.
Müşfik Işık ile Feyzan Erel'in emeklerine şahşım adına teşekkür ediyorum. Hem bize böyle bir şov yaptıkları hem de ülke gençliği ile çocuklarına demir kuşlara dokunma imkanı tanıdıkları için.
Her defasında DHMİ'nin ne kadar zorluk çıkardığını bilirim. Bu fuarın çok daha etkili ve dünya havacılığında ses getirebileceğine inanmakla birlikte buna izin verilmediği, bir nevi defans olunduğunu düşünüyorum. Eğer Airex için fiziki imkanlar olsa idi çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Havacılık adına ne yapılıyorsa mutlaka güzel olsun diye destek olmak gerekir.
Tabi bir de bu tür organizasyonlarda çıkar peşinde olanlar da var. Başımdan geçen bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
2000 yılında Airex askeri alanın orada idi. Sağolsunlar ben talep etmeden bana da stand yeri verdiler. O zamanlar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne resmi bir dergi yapıyorum. Civil Aviation Authority adındaki bu dergi için verilen stand yerine uzman havacılık yazarı! Uğur Cebeci karşı çıkmış. Fuar yöneticilerinden son gün gelen ve özürlerle dolu telefonla iptal ettik. Fuar organizasyonu zararımı karşıladı ama söylemek istediğim o zaman ki mantalite halen devam ediyor. Türkiye'de değişim varken insanların halen gözlerinin belli noktaları para ile görmelerine anlam veremiyorum.
Fuar yöneticilerinin, bir başka gazetecinin kendilerini reklam vermezlerse kötü yazılarla eleştireceği tehdidinde bulunduğunu söylemeleri de beni çok üzmüştü.
Airex (İstanbul Air Show) Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan için de ayrı bir deneyim olacak. İlk kez bu tür bir şenliği görme fırsatı bulacak. Yanından hiç ayrılmayacak yöneticiyi iyi izleyin. Bu yönetici şöyle söylüyor etrafındakilere; "Bakana bazı konularda bilgi vermek istiyorum, o beni müsteşara yönlendiriyor. Benimle görüşmeyeceksen görüşme. Müsteşara da yollama. Görevden alabiliyorsan al". İşte böyle yöneticiler bakanın etrafında pervane olup onu serinletecek.
İstanbul Air Show'un bazı olumsuzlukları mevcut. Bana gelen birkaç maili paylaşıyorum:
"Abi günaydınlar size minik bir sorum olacaktı. Malum fuar geldi ama sanırım sadece Pazar genel ziyarete açık, ancak benim şahsen çok merak ettiğim A350 ve B747 bu uçaklarda sanırım daha önce geliyor, buraya girmenin başka bir yolu var mı abi sizce, bir sormak istedim, kolaylıklar dilerim, hayırlı günler abi".
Bir diğeri de şöyle;
"Merhaba Ali bey,Umarimim iyisinizdir,
2010-12 Airexlere katilmis, THY yetisitirilmek üzere pilot alimlarina basvurup DLR 1 yetenek testleri gecip, DLR 2 ile elenmis bir havacilik sevdalisi olarak MINT organizasyon ile yaptigim görüşmede fuara sadece Pazar günü girebileceğimizi, varsa davetiye ile 4 gün girebilecegimizi söylediler.
Düşünün ilgili gençler olarak B747-8, Airbus A350 bile görmeye fırsatımız zar zor oluyor. O ortamı o uçakların bulunduğu atmosferi solumak tutkusunu bile yaşayamıyoruz.
Yaptırım gücü olmayan bizleri neden bu şekilde "giremezsiniz" lafları ile durduruyolar.
Umarim benim bilmedigim bir mantıklı sebebi vardır..
Sizden yardım ve destek ricasında bulunuyorum, Perşembe, Cuma katılmak istiyorum fuara? Ayrıca belirttiklerine göre de kendi sitelerinden de önceden başvurmak gerekiyormuş ama başvurular kapatılmış.
Bitmeyen bir davetiye çilesi var bu ülkede her alanda, ve sevdalılar olarak FlyInn balkondan başka bir yerimiz yok. Çok üzücü..
Teşekkürler ilginize, sevgilerimle"
Çok haklılar. Bu ülkenin havacılığı gençlerle büyüyecek. Dokunmaları gerekir. Hiç olmazsa yakından görmeleri gerekir. Bu yazı yayınlandığında geç olmuş olmayacak. Gençlerin havacılık fuarını doyasıya yaşamalarını sağlamak gerekir. Sadece "protokol" deyip veya "business" deyip çocukların heveslerini kırmayalım. Bu ülke bugüne kadar zaten protokol zırvalarından çok çekmiş. Hiç olmazsa havacılıkta protokol yerine gençler diyelim.
Başarılı bir havacılık şovu diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (19)