Değerli okurlarım, geçen hafta yazmış olduğum "havacılıkta mafyavari olaylar" başlıklı yazım oldukça ses getirdi. Öyle bir yaraya parmak basmışız ki çok sayıda telefon ve mail tebrikleri aldım. Tabi bunun yanında olayların bu kadarla sınırlı olmadığı da ortaya çıktı.
Bundan sonrası SHGM'nin ve hukukun görevi diyorum. Biz yolu açtık. Yolda yürümek, iddiaların derinlemesine soruşturulmasının yükümlülüğü yetkililere ait. Havacılık sektörüne bir korku imparatorluğu kurmak isteyenlerin hevesleri kursağında kaldı diye düşünüyorum. Bu konuda bir dipnot daha düşmek istiyorum. Bu olayların içinde sektörün çok yakından tanıdığı bir kişi var ki o kişi temsi gözetim firmalarımızın birinden aldığı parayı bile vermedi. 90 bin dolar civarında olduğu söylenen parayı "Ben öyle aldım senden geri vermeyeceğim" deme cüretini bile gösterdi ve bu para geri ödenmedi. İnsanlar korkuyor konuşmaya. Bir temsilcinin kontuarı basıldı, müşterisi elinden alındı. Bütün bunlar olurken kimse "Ne yapıyorsunuz" diye soramadı. Bu konunun üzerinde fazla durmak istemiyorum.
Bu konuya burada nokta koyarak THY hakkında bazı endişeleri paylaşmak istiyorum.
2011 THY'NİN EN ZOR YILI...
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile Selanik uçuşunda birlikte idik. Biliyorsunuz THY inanılmaz bir şekilde büyüyor. Korkutucu bir büyüme. THY sadece uçak filosu açısından yüzde 200'den fazla büyümüş. 65 olan uçak sayısı bugün 166. Verilen siparişlerle bu sayı daha ne kadar artacak, kira süreleri biten uçaklar yeniden kiralanıp devam edilecek mi bilinmiyor. Türkiye'nin dünyaya açılan en büyük kapısı olan Atatürk Havalimanı patlamak üzere.
THY'nin diğer havayolu şirketlerine "pılınızı pırtınızı alın Sabiha Gökçen'e gidin" dediğini biliyoruz. Buna rağmen slot yok denilen Atatürk Havalimanı'nda sıkıntı yaşanmaması yüzleri güldürüyor.
Ortada bir karmaşa var. Ben bu karmaşanın seçimlerden sonra kontrol altına alınacağını düşünüyorum.
THY'nin çöküş dönemine girdiğini iddia edenler var. THY'nin zarar açıklamasını da bu iddiaya dayanak olarak gösteriyorlar. Bu durumu Hamdi Topçu'ya sordum. Kendisi aynen şunu söyledi "THY 2011 yılından durağan bir yıl geçirecek. Ama 2012 yılı patlama yılımız olacak"
THY'nin 2011 yılında durağan bir yıl geçireceğini hafif tasarruf tedbirlerinden anlamak mümkün. Bazı kalemlerde kısıtlamaya gidildiğini biliyorum.
SİVİL HAVACILIK AKADEMİSİ VE SHGM ZİYARETİ...
Adım gibi eminim ki mutluluktan uçuyorlar. İlk defa devletle muhatap olmanın hazzını yaşıyorlar. Randevulu davete gidenler arasında Bahadır Altan yok. Bu akademi dedikleri sanal oluşum için Sefa İnan'a teşekkür etsinler. Sizi temin ederim ki bu randevu Sefa İnan'ın popülaritesi ve Bilal Ekşi ile şahsi tanışıklığı sayesinde alınmıştır.
Başka türlü bu randevu verilmezdi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden emekli olan Ümit Çendek bu iddiama dahildir. Bu arada Ümit Çendek'i yakinen tanırım. Bilal Ekşi için methiyeler düzmesini anlayamadım. Bir görüşte insan sarrafı olduğunu yeni fark ettim. Ümit Bey zamanında Sermet Ünel için, Serdar Cebeci için, Topa Bilgetin Toker için, Dr. Ali Arıduru için de aynı methiyeleri düzmüştü. O yüzden bu methiyenin benim için kıymeti yoktur. Günün koşullarına göre yazılmış nezaket yazısı olarak düşünüyorum.
Normal olan bir nezaket görüşmesini haber yapmadık diye alınanlar, alınganlık gösterenler oldu. Bunların başını da pilot Engin Aksüt çekiyor. Hatta sosyal paylaşım sitesi facebook'ta kınamış bizi. "Muhatapsızlığın Hüznü" yazımı baz alarak kendince caka satmış. Söylenecek fazla söz yok. Cevabını da verdim zaten orada.
Uzaktan Türkiye'ye düzen vermek isteyen Engin Bey'in mesleğine saygı duyarken şunu hatırlatmak isterim. Yabancı bir ülkede çalışıp Türkiye için ahkam kesmek mantıklı olmasa gerek. Cesaretin varsa gel burada çalış ve sistemin düzelmesi için çaba sarfet.
Sefa İnan'ı tebrik ediyorum bu akademi üyelerini SHGM'ye götürdüğü için. Başka türlü de o kapıdan giremezlerdi...
Hoşçakalın...
Yorumlar Tüm Yorumlar (17)