Merhabalar Sn. Okurlar. İyi haftalar olsun. Yazıya başlamadan önce yukarıdaki görselde yer alan “BİRLİKTE SEYAHATİMİZ ÇOK KISA” başlıklı seslenişi okumanızı rica ediyorum. Kim okur, kimleri etkiler bilmiyorum ama keşke hepimiz uygulayabilsek.
Evet, aşağıda usul hakkında anlatılanlar bugüne kadar işten atılmış olanları kapsadığı gibi bundan sonra da atılacaklarında dikkat etmeleri, bilmeleri gereken bir konu. Geçerli olmayan nedenlerle işten atılan / atılacak çalışanların bu konuyu bir kenara yazmalarında fayda var. Çok uğraştınız, sıkıldınız ama yine hukuka başvurmanız gerekebilir. Kim bilir?
Evet, tazminatlarınız da ödenmişti. Öküz öldü ortaklık bozuldu. Öküz ölmesine öldü ama ortaklığın bozulması için tarafların (Bu aralar moda olan sözcük ile) en azından borç /alacak konusunda olan birbirine helal etmesi gerekir. Evet, Türk Hava Yolları sizlere nakledeceğim bu konuyu bilinçli yapmamıştır. + bir şey ödenmesi gerekiyorsa sn. yöneticiler bunu kendi ceplerinden vermeyecek. Bilseler dert etmezler, sizlerin sesini bir daha duymamak için öderlerdi. Devletin malı deniz mi? Öyle bir söz vardı hani. Yüzlerce beki de binlerce kişiyi haksız nedenlerle işten attığı mahkeme kararları ile sabit olan çalışanları haklarında verilen işe iade kararını uygulamayıp onlara milyonlarca TL ödeme yapan aynı şirketin yöneticileri değil mi? Bu süreçte Türk Hava Yolları bugüne kadar yurt içinde bir şahsa ödediği en yüksek manevi tazminatla karşı karşıya kaldı. Bu emsal kararın THY Tepe Yönetiminin 211 personelin iş akdinin beceriksiz bir şekilde feshi konusunda yapmış oldukları uygulamadan kaynaklanması dikkat çekiciydi. Evet, Bolat beyin defalarca yapılan müracaatlara rağmen tekrar işe almadığı (Pardon kendilerinden olan ve 2016 yılında koruyamadıkları iki kişiyi hemen aldı) grubun bir ferdiydi bu. Bu ödemenin yapıldığı eski çalışana dönemin THY Yönetimi, tazminat miktarının büyüklüğünü görünce sizi geri alalım demişti ama teklifleri eski personel tarafından kabul edilmemişti. İşte böyle yönetildiniz. Her ne ise gelelim konumuza.
Bir arkadaşımın mahkemede olan bir konusu ile ilgili olarak mahkeme heyeti dava dosyası hakkında bilirkişi incelemesi istemiş ve konu değerlendirmeleri alınmak üzere esasen hukukçu olan bir bilirkişiye verilmişti. Bilirkişinin mahkemeye sunduğu notta belirtilen bir cümle dikkatimizi çekti.
4857 sayılı iş kanunumuzun 21 maddesine göre yargı organı tarafından feshin geçersizliğine karar verildiğinde çalışanı bir ay içinde işe başlatmayan işveren çalışanın iş sözleşmesini feshetmiş sayılır. İş sözleşmesi de bir aylık işe başlama süresinin dolması tarihinde veya bu süre içinde işverenin işçiyi işe başlatmamaya yönelik irade açıklaması ile feshedilmiş olacaktır.
BAKKAL USULÜ HESAPLAMA
Benim hesap kitapla aram pek iyi değildir. Bu hesaplamanın yapılma yöntemini bilmiyorum ama aklın yolu bir. Ancak İfadesi değişik olabilir. Dolayısı ile konuya Bakkal Usulü ile yaklaşabiliyorum. Örnek: 2016 yılının mart ayında İşverenin iş akdinizi feshettiğini ve takip eden on beş gün için de de tazminatlarınızı ödediğini düşünelim. Mahkemeler uzun sürmüş olsun ve 2018 yılı aralık ayında Yargıtayın hakkınızda işe iade kararı verdiğini farz edelim. THY’ nin de işe iade kararını uygulamayacağının (Aralık 2018) de kesinleştiğini kabul edelim. Hesaplama ve ödemelerin iş akdinin feshinin kesinleştiği 2018 Aralık ayı değerleri üzerinden yapılması gerektiğine göre, yapılacak olan işlem işe girişinizden 2018 Aralık ayına kadar hak ettiğiniz tazminatın, 2018 yılı değerleri ile yeniden hesaplanarak bu meblağdan 2016 yılı mart ayında size yapılmış olan ödeme meblağının düşülüp farkın size ödenmesidir. Özet olarak ödemenin ana kısmını kıdem tazminatı ücreti farkının çalışılan yıl ile çarpılması oluşturacaktır. (Tabii ki şayet mevcutsa kişinin uçuş, dil vb. diğer tazminatları farkları da aynı şekilde hesaplanarak hak edişe ilave edilecektir) Kısacası çalışana 2016’ da ödenen meblağ tüm detayları ile 2018 değerleri dikkate alınarak güncelleştirilecek ve yapılan 2016 mart ayında tarafınıza yapılmış olan ilk ödeme (2016 mart) tutarı bu meblağdan düşülecektir. Sonuçta ciddiye alınacak bir rakam çıkacağını zannediyor ve temenni ediyorum.
Bu arada bazı mahkemelerin yapılan ödemelerde hesaplamaların hangi tarihlere istinaden yapıldığının tespitini istemesi doğal karşılamak gerekecektir. Her ne kadar bu bilgiler işverenden talep edilecekse de umarım ki elinizde bu konulara ilişkin belge vb. detaylar mevcuttur. Avukatlarınızın bu konuda size yardımcı olacaklarına eminim. BU KONUDA AÇILMIŞ OLAN BİRKAÇ DAVANIN İLGİLİ MAHKEME TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞ OLMASI BİLE SİZLERİ CESARETLENDİRMELİDİR. Her ne kadar THY Yönetiminin emsal kararları dikkate alma alışkanlığı yoksa da bu davalardan birinin davacı lehine sonlanması halinde konunun çözümlenmesinin daha kolaylaşabileceği tabiidir. BUNUN İÇİN SİYASİ İNANIŞI NE OLURSA OLSUN HUKUKA SAYGILI BİR YÖNETİMİN İŞ BAŞINA GELMESİ YETERLİ OLACAKTIR.
Yaşadıklarınızdan sonra bu paralarım büyük meblağ olmadığını düşünebilirsiniz. Konu salt para değildir. Aslolan sizleri bu denli üzen, her konunuzu havada bırakarak insanlık dışı eziyet eden haklarınızı gasp eden yöneticilerden mümkün olan her türlü hakkınızı zorlaya zorlaya almanızdır.
HAKKIN GASPI DEYİNCE AKLIMIZA GELDİ. PASS BİLET KONUSUNU VE DİĞER HUSUSLARI DA HATIRLATALIM.
PASS BİLET: Gerek iş sözleşmesinin feshi ve gerekse mahkemenin işe iade kadarına rağmen iş başı verilmemesi konularında çalışanların bir iradesinin bulunmadığı açıktır. Bu konuların hiçbirinde iradesi bulunmayan bir çalışanın yapılan bu işlemlerin olumsuz sonuçlarına katlanmasının ve emekli olması halinde hak kazanacağı sosyal haklardan mahrum bırakılmasının eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğu kabulü zorunlu olan bir gerçektir ki bu husus işe iade kararı uygulanmayan çalışanların talepkâr oldukları pass bilet haklarının verilmesi konusuna ışık tutar mahiyette olduğu açıktır. BU HAKKIN YARGITAYIN EMSAL KARARINA RAĞMEN THY YÖNETİMİNCE MAĞDURLARA TESLİM EDİLMEMESİNİ ANCAK” VİCDANİ KÖRLÜKLE” İFADE EDEBİLİYORUM.
CED BİLET: Pass bilet haklarına ilaveten mahkemelerde işe İade kararı verilen ve iş başı yaptırılmayan eski çalışanlara Türk Hava Yollarının uyguladığı indirimli bilet alma hakkının da verilmemesi dikkat çekicidir. Oysaki CED biletlerde sadece biletin vergisini değil bilet ücretinin THY tarafından öngörülen bir kısmı da ödenmektedir.
ZED BİLET: Bu personelin ZED bilet hakkından da mahrum bırakılmasını Bolat Beyin ve özellikle önde gelen şürekasının bu zümreye karşı düşmanlığının net bir göstergesi olarak yorumluyorum. Malum ZED biletler bir yılını dolduran çalışanlarına veya emekli olan personele sadece vergileri ödemeleri sureti ile eşleri ve çocuklarıyla birlikte anlaşmalı hava yolu firmalarıyla seyahat edebilme imkânı tanıyor. Kısacası bu biletle seyahat eden çalışanın veya eski çalışanın Türk Hava Yollarına hiçbir maddi yükü bulunmuyor. Bu düşmanca duygular beslemek değilse nedir?
SAĞLIK SİGORTASI: Ayrıca şirketten atılan söz konusu personeli THY süratle (ertesi gün) özel sağlık sigortası havuzundan çıkararak çok daha yüksek primlerle satın alınan poliçe ödemeleri ile baş başa bırakıyor. Esasen normal emekli ettikleri kişiler ise bu sağlık sigorta havuzunda kalmaya devam ettikleri için mahkemenin işe iade kararına rağmen iş başı yaptırılmayan eski çalışanlarına göre bu poliçelere çok daha düşük primlerle ulaşıyorlar
EMEKLİ PERSONEL TANITMA KARTI: Türk Hava Yolları Mahkeme kararlarına rağmen iş başı yaptırmadığı personele emekli personel kartı vermekten bile imtina ediyor. Bari kendisine İşten çıkış tarihi “10 Nisan 2023” olan emeklilik kartını biz verelim dedik. Böylece dileğimizi de kartın çıkış tarihi bölümüne not etmiş olduk. Bir aralar bir kendini bilmez bunların hepsinin maliyeti var demişti. Hatırlıyor musunuz?
BAY BOLAT VE ŞÜREKASI HANGİ ÜLKENİN HANGİ MAHKEMESİNİN KARARINA SAYGI GÖSTERECEKLERSE ORADA DAVA AÇALIM.
Evet, aşağıda kırmızı ile belirginleştirilmiş satırlar bir Türk Mahkemesinin kararının bir bölümü. Bu karar Bir Genel Kurul toplantısı sonrası odasında kendisine de sunuldu. Bir faydası oldu mu? Tabii ki hayır “ …..İş akdinin geçerli nedene dayanmayan feshi nedeni ile özlük haklarından emekli olmuş personel ile aynı haklara sahip olduğunun tespitine karar verilmiştir” Bu kararda söylenileni anlayamamak mümkün mü? Gördük ki herkes anlayamıyor, beki de anlamak istemiyor.
Arkadaşlar, bu haklarınızın size teslim edileceğinden hiç şüphe duymuyorum. Bunun için seçimde iktidarın değişmesi falan şart değil. Türk Hava Yollarına hangi partiden olursa olsun atanacak tepe yönetim takımı “hukuka, insan haklarına saygılı olsunlar, kötü niyetli olmasınlar ve empati kurma kabiliyetine sahip olsunlar “yeterli. Bolat beyin bu konulardaki tutumunun iktidar partisinden kaynaklandığına inanmıyorum.
Evet yazının başında da ifade ettiğim üzere bu bilgi şirketten geçersiz nedenlerle atılmış olanlar ve atılacak olanlar içinde geçerlidir. Türk Hava Yollarını, şirketimizi, çalışanlarını bu duruma düşüren yöneticiler dışında herkese kolaylıklar diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (111)