THY ÇALIŞANLARI YÖNETİM KURULU YENİ BAŞKANI PROF.DR. AHMET BOLAT’TAN NE BEKLİYOR? İyi de sen bunları nereden biliyorsun, sana söyledik mi (?) diye soracak olursanız, Airporthaber’ e 29 Nisan 2013’ den bugüne kadar THY ile ilgili tam 174 adet yazı yazmışım. Airporthaber için kaleme aldığım toplam yazıların ¼ 37’ si. Ban daha fazla olduğunu düşünüyordum ama değilmiş. Evet, bu yazıda ifade ettiğim “Beklentiler” diye isimlendirdiğim hususlar THY ile ilgili yazılarıma gelen yorumlardan çıkarımların kendi tarzımla şekillendirilmesinden oluşuyor. Bu çıkarımlar şirketin eski bir çalışanı olarak ben olsam ne beklerdim’ in cevapları ile büyük ölçü de çakışıyorlar esasen.
Yukarıdaki görselde yer alan hususları lütfen dikkatle okuyun. Bu maddeler THY’ de bu konuda yapılan bir anketin (mülakat diye not almışım, nedenini hatırlayamadım) sonucunun robotlara uyarlanmış bir hali. Herhalde ben uyarlamış olmalıyım. Nereden baksanız 6-7 seneye yakın bir süre önce yapılan düzenlemedir zannediyorum. Dikkat edilmesi gereken bu konuların bu günkü beklentiler den farklı olmamasıdır. Arpa boyu yol alamamış olmak herhalde bu olsa gerek.
THY ÇALIŞANLARININ (BİR BÖLÜMÜ) GÜVENİLİR. ADİL VE DÜRÜST BİR LİDERİ ÖZLEDİLER. Çalışanlılara öncelikle güven vermek gerek. Güvenilir ve tutarlı olmak çalışanların bu konuda duydukları özlemleri giderecektir. THY mensuplarının tepe yöneticilerinin tutarlı ve dürüst olduğunu yapılan uygulamalarda görebildikleri takdirde makamın prestij ve mevcut saygınlığını artacaktır. Veya bu duyguyu yeniden uyandıracaktır ki bu sanki daha doğru bir ifade oldu.
ÇALIŞANLARIN HAKKA HUKUKA SAYGI GÖSTEREN BİR LİDERE SARILACAKLARI MUTLAK. Hele uzun süredir bu duyguları hissetmedilerse, bu duyguları kendilerine yaşatacak olan yöneticiyi bir lider, baş tacı olarak kucaklayacakları mutlak. Hakka, hukuka saygılı adil bir yöneticinin yapacağı tüm tayin ve terfilerin hakkaniyetli olacağı mutlak. Bu konuda tersi bir işlemin yapılmasının en büyük engeli yöneticinin bu vasıfları olacaktır. Esasen çalışanların en büyük sıkıntıları bu madde de belirtilen hususların eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu konuda bir iki örnek vermek gerekirse Türk Hava Yolları ile mahkemelik olup tüm davaları (Yargıtay dahil) kazanan ve işverenin suçlamalarından arınmış 211 çalışanın işe iadelerinin yapılmaması ve de Türk Hava Yollarına karşı Hukuki mücadeleyi kazanmış eski çalışanlara emekli kimlik kartlarının bile verilmesinin çok görülmesi ile pass bilet haklarının açıklıkla gasp edilmesini saymak mümkün. Esasen bu örnekler tabii ki çoğaltılabilir. Keyfi uygulamalar ve dediğim dedik tarzının göstergesi bunlar.
Bu konuda iki satır kendi görüşümü de yazmak isterim. Türk Hava Yolları Hukuk Ünitesinin çalışanların iş akitlerinin feshi konusunda son 10 senede şirketi temsilen girmiş oldukları dava sayısına bir bakın. Personel hakkında iş akdinin feshi kararı veren şirket bu davalardan kaç adedini kaybetmiş, kaçını kazanmıştır? Yanlış anlaşılmasına üzülürüm. Hukukçularınızı tanımam. Onlar için iyi veya kötü diye fikir de zikredemem. Beni aşar. Ama biliyorum ki bu tür işlemler yapılırken şirketin hukukçularının fikri alınmış olsa sonuç bu denli başarısız olmazdı. Bilmem birisi zahmete girip böyle bir çalışma yaptırır mı? Acaba 211 çalışanın şirketten uzaklaştırılma kararının GSM ile tebliği ve de aynı gün basına yapılan duyuru bu ünitenin süzgecinden geçti mi Hiç zannetmem.? Bu denli ipsiz sapsız suçlamalar yapan şirkettir ve mahkemeleri kaybeden, hukukçular değil. İnsan Kaynaklarının tepesinde oturup bu düzenlemeleri yapan veya tepeden inen bu tür işlemleri itiraz etmeden uygulayanlardır. Hukuk Müşavirliği bu tür konularda istişare ünitesi olarak neden kullanılmaz?
ESASEN ÇALIŞANLARIN TÜM BEKLENTİLERİ YUKARIDAKİ İKİ PARARAFIN KAPSAMINA GİRİYOR. Evet bu beklentiler yazının girişinde yer alan görselin altındaki iki paragrafa sığıyor. 1. THY çalışanları güvenilir, adil bir lideri özlediler. 2 bir kısım çalışanların hakka hukuka saygı gösteren bir lidere sarılacakları mutlak. Başlıklar budur. Güvenilir, adil, hukuka ve insan haklarına saygılı bir kişi neyi yapar, neyi yapmaz / yapamaz. Aslında tüm beklentiler bundan ibaret. Yine de konuları hafiften açmakta fayda var.
THY ÇALIŞANLARININ BİR BÖLÜMÜ EKİBİ SİZDEN, BİZDEN DİYE AYRIŞTIRAN VE TARAFGİR TERCİHLERİ İLE ONLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN EDEN YÖNETİCİLERİ SEVMİYOR VE SAYMIYOR: Bu olguyu düzeltmek hayli zor. Bu şirkete tepe yönetici olanlar siyasi inanışlarının simgesi olan rozetlerini çıkartıp gelmiyorlar / gelemiyorlar ki bunları yapabilsinler. Hatırlarmısınız eskiden Cumhurbaşkanları seçilince mensubu olduğu siyasi partinin rozetini çıkartır ve yakasına ay yıldızlı bir rozet takardı. Her yönetimin olduğu gibi bu yönetiminde belirli konularda nasıl bir baskı altında olabileceğini tahmin etmek zor değil. Hangi siyasi teşekkülün sempatizanı olursa olsun o grubun mevcudunun en iyisinin tayin ve terfilerde tercih edilmesine kimsenin itirazı olmayacaktır. Eşitler arasındaki tercihin rahatsızlık vermeyeceği açık. Ancak çalışanların alışageldiği bu bile değil. Duydukları özlem ise tüm çalışanların eşit olarak değerlendirilmesi. Bir kısım personelin hatta üst yöneticilerin yok farz edildiği uygulamalar çok yaşandı bu şirkette. Zor ama bu günkü yönetimden beklenen bu. En tepenin örnek teşkil etmesinin gerektiği ise kaçınılmaz. Zira etrafınızdakilerden kuvvetli olanlar, hoşlanmadığım tabirle sizden olanlar diğerlerine anlaşılmaz şekilde üstünlük tasladı bugüne kadar. Buna izin verenler ise maalesef Genel Müdür Yardımcılarınız dahil tepedekiler. Ve de en tepedeki. THY doğru olmayı benimsese bile sisteme senelerdir alışkın olanlar düzeni bozmaya hazırlar. Son kabin memuru istihdamı konusunda siyasi bir teşekkülün yan kuruluşlarından birinin yaptığı meydanda. Şimdi THY anlatsın ki bunda bizim hatamız yok., Ne konuştuk ne bilgimiz var. Sizce buna inanılır mı? Evet bu olguyu düzeltmek hayli zor. Kişisel kişisel kanaatim bu hırslı insanları alt etmek mümkün değil. Allah kuvvet versin. Tabii niyetliyseniz ve de deneyecekseniz. Neden bir bölümü dediğim umarım anlaşılıyordur.
YÖNETİM TAKIMININ VE ORGANİZASYONUN YAPILANDIRILMASI: Tabii ki ilk maddeden beri sayılan özelliklerin salt en tepedekinde bulunması her şeyi halletmiyor. Takımın yapılandırılması esnasındaki seçimlerinde bu duygulara sahip ve bunlara yatkın çalışanlardan oluşması beklenir ki iş kolay yürüsün. Tabii ki güven duymak tek taraflı bir olgu değil. Tepedeki yöneticinin birlikte yakın çalışılacağı insanlara da güvenmesi de bir o kadar önemli. Bunun lider pozisyonundaki insan için de bir konfor olacağı açık. Özellikle atamalar konusunda çalışanlarla yetki kullanan arasında bir görüş farkı mutlak olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Düşüncem odur ki, Tutarlı ve adil ve dürüst bir liderleri olduğuna inanan çalışanlar yapılan tercihi benimsemeseler bile bu değerlendirmeyi bir iç huzursuzluk kaynağı yapmayacaklardır.
Zira başta güvendikleri bir takım kaptanı bir lider mevcuttur. Yine de unutmamak gerek ki, çalışanlar tepedekinden ziyade orta kademe yöneticilere muhatap oluyorlar. (Şahsi notum: Geçen yazımda Hazine Müdürlerini anlatmıştım. Bu tür kadro ihdası ile makamların saygınlığı kalmadı. Şu anda organizasyonun sadeleştirilmesi çalışmalarına başlanmış olduğunu okumaktayız. Bu nedenle GÖK KUBBE isimli arkadaşımızın kapsamlı ve örnekli mesaj bilgisini konuyu olduğundan da fazla uzatmamak için yazıya alamıyorum. Özürlerimle) Muhtemelen ibret verici ayrı bir yazı konusu olur. Temennim buna gerek kalmasın.
ÇALIŞANLARI İŞE ALMAK KADAR ONLARI İŞTEN ÇIKARTMAKTA PROFESYONELLİK İSTER. Türk Hava Yollarında her nedense işten atılanların çok büyük bir kısmı işten uzaklaştırılma nedenini açık seçik bilmez. (İstisna olarak ben THY’ den neden dışlandığımı biliyorum) Tabii benim gibi başka istisnalarda vardır. Ama tablo maalesef yukarıda söylendiği gibi. Bu konuda münferit uygulamaları bilemiyorum ama verebileceğim son örnek 211’ ler olarak anılan bir grubun işten çıkartılma şeklidir. Kaldı ki mevzuat iş akdi feshedilecek olan personele uygulamanın nedeninin açıklıkla ve yazılı olarak bildirilmesini öngörür.
ÇALIŞANLARIN EŞİTLİĞE İNANMALARI ŞART. VE BUNUN İÇİN UYGULAMALARI GÖRMELERİ GEREK. Her kurumda olduğu gibi Türk Hava Yollarında da işe alınmış düşük vasıflı çalışanlar mevcut.. Bunlar kendilerini şirkete kabul eden kişi / kişilere borçlu oldukları düşüncesindeler. Bu normal. Ancak borçlarını çalışarak ödemek yerine parti komiseri gibi hareket etmeyi yeğliyor ve trolvari söylemler ve VPN kullanılarak yazılan mesajlar ile yapılarını ve karakterlerini ortaya koyuyorlar. Bu türün böyle hareket etme cesaretini kimden / kimlerden aldıklarını belirlemek çok zor değil. Bu çalışanlara Türk Hava Yollarının ayrıcalıklı personeli olmadıklarının hatırlatılması gerek. Çalışanlar arasında daha şimdiden bunun yapılmasına mevcut sistemin müsaade etmeyeceğini ifade edenler var. Yanıldıklarını görmeliler.
Bu konuda okurlara söyleyeceğim bir tek husus var. Bu iktidarın THY YK Başkanlığı görevine kendilerinden olmayan birinin atanmasını mı bekliyor muydunuz? Tabii ki hayır. Bu durumda dua edelim ki Bay Bolat gideni aratmasın ve THY YK Başkanlığı dışında taşıdığı Prof. Dr. unvanına yakışır bir çalışma sergilesinler. İnşallah yanılmayız. Bu sözü yazarken içim buruluyor. Korkuyorum Zira Bay Aycı için de aynı şeyi söylemiştim. Sonuç malum.
Evet, bu arada son yazıma gelen iki yorumu ve onlara verdiğim cevabı da bu satırlarda tekrarlıyorum. Sn. Okurlar emin olmalıdırlar ki bu kez yoğurdu üfleyerek yiyorum. Şartlar ne kadar kötü görünse de hiçbir zaman ümidin kaybedilmemesinin gerektiğine inanıyorum.
YORUM- PERFORMANS: Yeni YKB ile başlayan atama-değiştirme rüzgârı çok basit anlamda yapılan bir şeydir. Birçok arkadaş işinin ehlidir ve şirket içinde doğru yere gelmiştir. Fakat yeni YKB nin gerçek anlamda değişim için işi zor. Çünkü THY’ deki hiçbir yönetici gerçek anlamda iyileştirici çözümün lideri olacak cesaret ve erke sahip değildir, bundan sonra da olması beklenemez. Yeni YKB bir süre sonra geçmişi tekrar edecektir çünkü sistemin var olan yöneticileri kurumsal ve kişisel körlük ile baş başadır. Doğal olarak bu değişim gibi görünen atamalar yaraya merhem olmayacaktır. Gelen gideni aratacaktır.
CVP PERFORMANS: Kadrolar iptal ediliyor, Müdürlükler şefliğe indiriliyor basit anlamda dediğiniz şeyler bunlar mı? Üç ay önce THY’ de belirli unvanların gereksiz miktarda olduğunu söyleyen / yazan bizlerdik galiba. Değişim gibi görünen atamalar ne demek. Mazur görün anlayamadım. Normal şartlarda yöneticiler cesareti üstlerinden alır. Yöneticilerde körlük varsa yapılacak iş bellidir. Gelen gideni aratacaktır” sözünü erken söylediğinize inanıyorum. İnşallah yanılırsınız. Yanılmanız THY ve siz çalışanlar için iyi olacaktır.
YORUM- GÖSTERGE: (Burada 4 yöneticinin isim ve soyadlarının baş harfleri var) şirketi arka planda yönetenlerdir. Sorumluluk, risk almazlar ama şirketin ihalelerini eşe dosta, kartallılara vermeğe çalışırlar. 6 ay Bolat’a şirin gözükecekler ama sonra dişlerini gösterip yönetimi kötülemeye başlarlar. Neden mi? Bolat’ı kendilerinden görmüyorlar da ondan. Fırıncı ve Showman’i yediler, Stanford’ lu Bolat’ı da yerler. Stanford mu büyük, KİHL mi, tabii ki Kartallı Atamalardan belli olmuyor mu? Yurtdışı atamaların eli kulağında deniliyor. Bu atamalar yeni yönetim için vitrin olacak.
CVP GÖSTERGE: Birtakım insanların Bay BOLAT ’ı kendilerinden görmemelerine sevindim. İçinizde olmadığım için tahmine dayalı diğer yazdığınız konular hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Ben THY’ de çok uzun senelerce çalıştım. Son dört senesinde Genel Müdür Yardımcısıydım. Ancak dayanabildim. Şirkette on sene bu makamda dayanabilmek her bakımdan dayanıklı, güçlü olmayı gerektirir. Bu tür insanlarla bahşetmek için de aynı vasıflara sahip olmak şart. Atamaları herkesin tasvip etmesi mümkün değil. Aslında onay makamlarını anlıyorum. Bana göre atanan mevcudun en iyisi olsun. Sizce bu yeterli değil mi? İster İstanbul Erkek Liseli olsun ister Kartallı. Aksini düşünürsek senelerce karşı çıktığımız zihniyetten ne farkımız kalır ki? Eğer Bay Bolat bu davranışlarda olmaz ve hepimizi (çalışanları kastediyorum) hüsrana uğratırsa onu görevden alamayız ama ona da İlker Aycı Beye yaptığımız gibi (nezaketen çoğul ifade ediyorum) karşı çıkarız.
Yorumlar Tüm Yorumlar (54)