17.2.2022 günü Sabah Gazetesinin sitesinde “ THY'den Emniyet Denetimlerinde Büyük Başarı” başlıklı bir haber yer alıyordu. Tabii ki çok sevindim. Okuduktan sonra sektörün eski bir adamı olmaktan ötürü hafiften bir rahatsızlık hissettimse de doğrusunu isterseniz üzerinde pek durmadım. Haberin üzerinden hayli zaman geçtiği için yazıma bazı bölümlerini alıp bağlantısını bilgilerinize sunmakla yetineceğim. Daha sonra 07 Nisan günü bizim sitede aynı haberi bu kez “ Bilal Ekşi: THY Eşittir Kalite Ve Emniyet” başlığı ile yayımlanmış olduğunu gördüm. Meğer Aırporthaber bu bilgiyi Sn. Ekşinin Twitter paylaşımından almış Genel Müdür bir buçuk ay önce haberi yayınlanan bu konuyu neden tekrarlamaya gerek görmüş? Bilmem ki? Arkadaşlarım ise bunu haber haline getirmişler. Twit’t kontrol ettim. Bire bir haberdeki bilgiler ile aynı. Okuyunca bu kez rahatsızlığıma şaşkınlık da eklendi. Açıklıkla ortada ki ( A ve B ) her iki haberde yer alan istatistikî ( ? ) bilgiler bir birini tutmuyordu. En önemlisi olan bulgusuzluk oranları bile. Özetle aynı konulu iki haberi yan yana koyunca ortaya çıkan tablo aşağıda yer aldığı şekilde.
HABER SABAH 17.2.2022: Türk Hava Yolları Avrupa'daki 57 meydanda 38 sivil havacılık otoritesi tarafından 74 denetim geçiren THY bu denetimlerde sıfıra yakın (0.054 bulgusuzluk) bir oran ile Avrupa'nın en başarılı havayolu şirketleri arasında yer aldı.( Aynı haberin bitiminde bulgusuzluk oranı 0,044 olarak belirtilmektedir. Büyük ihtimal ile gazetenin hatasıdır)
HABER APH 07.04. 2022: Türk Hava Yolları Avrupa'daki 54 havalimanında 36 sivil havacılık otoritesi tarafından 81 denetim geçiren THY bu denetimlerde sıfıra yakın (0.070 bulgusuzluk) bir oran ile Avrupa'nın en başarılı havayolu şirketleri arasında yer aldı. ( Evet, bu bilgiler Sn. Genel Müdürün Twit’nden alınmış.)
Bu konuda Sn. Genel Müdüre haddimi aşıp söyleyebileceğim iki husus var ki o da: KALİTE, BİR SOYUTLAMA DEĞİLDİR; ÖLÇÜLEBİLİR, YÖNETİLEBİLİR BİR İŞ KONUSUDUR. / GÜVENMEK İYİ BİR ŞEYDİR AMA KONTROL ETMEK EN İYİSİDİR.
Gelelim Sabah gazetesinin haberini okuduktan sonra hissettiğim rahtsızlığa: Malum ( Avrupa Birliği –AB- Ramp Kontrol Programı) üçüncü ülke operatörleri (SAFA) veya başka bir AB Üye Devletinin (SACA) düzenleyici gözetimi altındaki operatörler tarafından kullanılarak hava taşıtlarına yapılan ramp kontrollerinin performansına ilişkin bir Avrupa Programıdır. Ve de geçenlerde gazetelerde “ Misafirlerinin seyahat sağlığı ve güvenliğini en öncelikli konu olarak gören Türk Hava Yolları (THY), Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı'nın (EASA) uyguladığı Yabancı Hava Aracı Güvenlik Denetimleri (SAFA) programında 2021 yılını başarıyla tamamladığına ilişkin” bir haber yer aldı. (https://www.sabah.com.tr/gundem/2022/02/17/thyden-emniyet-denetimlerinde-buyuk-basari)
Haberde geçen “Türkiye'nin de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü öncülüğünde tam üye statüsünde olduğu, Avrupa Birliği ülkelerinde yabancı havayolu şirketlerinin denetlendiği program uçuş emniyetinin sürdürülebilirliğini ve ölçülerek izlenebilmesini amaçlıyor.” Cümlesinin doğrulanması gerekiyor. Doğrulama ötesinde bu cümlenin açıklanması gerek. Kavrayamamış olmamı anlayışla karşılayacağınızı umarım.
Sabah.com.tr’ de okuduğum bu haber beni tabii ki çok mutlu etti. Bu bilginin ilgili neşriyata THY Basın Müşavirliğince verildiği de haberde belirtiliyor. Eski bir sivil havacılık mensubu olarak üzerinde biraz düşündüm ve sordum. Yine de Türk Hava Yollarının elde ettiği bu sonucun, kontrollerde sağladığı başarının net bir göstergesi olduğuna inanıyorum.
Yukarıdaki haberi okuyanlar THY’ nin bu sonuca tüm Avrupa havayolları arasından sıyrılıp ulaştığını zannedebilir. Esasen haber özellikle o şekilde anlaşılsın diye kaleme alınmış. Oysa ki, kazın ayağı pek öyle değil. Neden böyle düşünmüşler anlayamadım. Zira bu önemli de değil. Mukayeseye gerek var mı? Bilemiyorum. Bana göre THY’ nin ferden aldığı sonucu bilmem kaç havayolunun aldığı SACA ortalaması ile kıyaslamak doğru ve mantıklı bir yaklaşım değil veya benim mantığıma ters geliyor.
Her ne kadar önemli değilse de, EASA’ nın SAFA değerlendirmesine hangi ülkelerin havayolları iştirak ediyor önce ona bir bakalım. Arnavutluk, Ermenistan, Avustralya, Azerbaycan, Bosna Hersek, İsrail, Monaco Karadağ, Fas, Norveç Katar, Sırbistan, Singapur, Kuzey Makedonya, Ukrayna, , Birleşik Arap Emirliği ve İngiltere Vb (.İngiltere’nin de SACA grubundan olduğu söylendi ama kayıt bulamadım)
Basın bildirisinde THY’ nin Avrupa'nın en başarılı hava yolu şirketleri arasında yer aldığı söyleniyor. İyi de Azerbaycan, Singapur, Ukrayna, Birleşik Arap Emirliği, İsrail, Katar ne zaman Avrupalı oldular?
Ayrıca, Avrupa’ nın gerisi nerede ki? Almanya’ nın Lufthansa’ sı, Finlandiya’nın Finar’i, İrlanda’nın Aerlingus’u, Fransa’nın Air France’ı İtalya’nın Alitalia’sı vb. Başka bir deyişle Avrupa Birliği üye devletlerinin havayolları nerede?
Evet, onlar aynı işlemi yine EASA’nın SACA programı kapsamında kendi uçaklarının ramp kontrollerini bizzat yaparak yürütüyorlar. Bu durumda THY’miz nasıl oluyor da Avrupa’nın en başarılı Hava Yolları arasında yer alıyor? Veya neden böyle söyleniyor? Ve veya buna neden gerek duyuluyor? Tek kelime ile cevap. Ben de yok. Erenler bunu bilir.
Basitinden bir örnek Bilmem yerine oturur mu? Evet, farz edin ki ben bir restoran işletiyorum. Fransa’da. Ve de mevzuat her iki ayda bir bu işyerinin ve üretiminin sağlığa uygunluk açısından kontrolünü ve de bu denetimin sonuçlarını müşterilere muntazaman duyurulmasını öngörüyor.
Müşterisiniz, geldiniz restoran’a şık bir panoda bir duyuru. Ve de aynı bilgi menü kartının en altında da zarif bir formatta yer almış olsun. Restaurantımız ve ürünlerimiz Sağlık Bakanlığının ve Paris Valiliğinin ilgili denetim grubunca (…) tarihinde denetime tabi tutulmuş olup gerek işletme ve gerekse ürün kalitesi ve üretim şartları açısından tüm sağlığa uygunluk kuralları ile uyum içinde olduğunu belirtir bu raporu bilgilerinize sunarız.”
Veya panoda başka bir duyuru olsun.
Restoranımız ve ürünlerimiz müessesemizin görevlendirdiği bir personelimiz tarafından (…)… Tarihinde denetime tabi tutulmuş olup gerek işletme ve gerekse ürün kalitesi ve üretim şartları açısında tüm sağlığa uygunluk kuralları ile uyum içerisinde olduğunu belirten iş bu raporu bilgilerinize sunarız.
Bay Fransız gittiği restoranda hangi bilgilendirmeyi okumayı tercih eder sizce?
Evet, Türk Hava Yolları sefer yaptığı yabancı ülkelerin havalimanlarında o ülkelerin Sivil Havacılık Otoriteleri tarafından EASA ölçütlerine göre ramp kontrollerinden geçerek bu güzel sonucu aldı. SAFA
Ölçümlemesinde THY’ nin elde ettiği başarı kendi başına zaten büyük. Ve de takdire şayan. 2021’ de 2020 senesinden daha iyi sonuç almış olması da ayrı bir konu. Başarıyı daha büyük göstermek için gayret sarf etmeğe, hatalı ifadeler kullanmaya ve konuyu daha büyük göstermek için gayret sarf etmeye gerek yok. Başarı zaten ziyadesi ile büyük.
Ben beş sene kadar THY’ de Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı yaptım. O zamanlarda da tabii ki THY’ nin
Faaliyetlerini bültenlerle basına duyururduk. Ancak belirli konularda haberin nüvesini, ilgili üniteye danışır ve onların desteği ile oluşturduğumuz metni süsler ve haber haline getirirdik. Tabii ki süslemeler yanlış bilgiler kullanmak sureti ile yapılmazdı. Sanki daha doğru bir yöntemdi. En azından haberde hatalı bilgiler, yanlış terim ve sözler kullanmamış olurduk. Bilmem anlatabiliyor muyum? Esas sorun burada diye düşünüyorum. Evet, yukarıda da ifade ettiği gibi, GÜVENMEK İYİ BİR ŞEYDİR AMA KONTROL ETMEK EN İYİSİDİR.
Kaldı ki, eğer bu konu THY ünitelerinin kalite Yönetim sistemleri ( örneğin: Teknik, Uçuş işletme) mühendislerine danışılsaydı, eminim ki basına daha hatasız, düzgün bir bülten yayınlamak mümkün olabilecekti. Bir mühendis personeliniz, kalite konusu ile ilgili olarak İMHAD İmam Hatipliler Gençlik ve Spor Kulübü mensuplarını yaptıkları konuşmalarla aydınlatmaya zaman ayırabildiklerine göre eminim ki bu görev konusu için de ayıracak zaman bulabileceklerdir.
Evet, bu sonucu yukarıda da ifade ettiğim gibi Avrupa’nın Majör Havayollarının arasından sıyrılarak almadık. Zaten, bu bir yarışma değil ki. Bu değerlendirmeğe tek başına THY olarak girseydik de başarıyı takdir ölçüm değişik olmazdı. Ancak 15 satırlık bir haber bülteninde bu kadar hata sizce de fazla değil mi?
Kısacası uçtuğumuz her ülkenin havayolu rakibimiz. Ve de THY rakiplerin Sivil Havacılık otoritelerinin denetlemesi sonucunda bu güzel sonucu aldı. Kutluyoruz. Bizlere bunu yaşatanların, tümünün eline sağlık diyelim. Sağ olsunlar. Emniyetli uçuşlar olsun.
NE KADAR EĞİTİRSEN EĞİT KEDİ, FARE GÖRÜNCE FABRİKA AYARLARINA DÖNER.
Şirketlerin birinde doğruluk ve dürüstlük timsali orta kademe bir yönetici varmış. Tüm çalışanlar ona büyük saygı gösterirlermiş. Çoğunluk takıldıkları akçeli konuları ona danışır ve yapacakları işlemde onun işaret ettiği yolu izlerlermiş. Yalnız çalışanlar değil tepe yöneticiler dâhil tüm kurum çalışanları bu konuda hem fikirmiş. Ve de BU YAŞAMDA HER İNSANIN ZAAFLARI İLE İMTİHAN EDİLECEĞİ GÜN MUTLAK GELİR derler. Bu sözün doğruluğu bir kez daha ortaya çıkmış. Ve de dürüst yöneticimiz meğer bu imtihana çok önceden girmiş ve kaybetmiş. Çok uzun süredir şirketi dolandırırmış. Çalışanların ne kadar üzüldüğü hatırlarım. Onların hayalleri yıkılmıştı sanki.
Bir yönetici atanır şirketinize, tanımak ister internette bakarsınız geçmişine. Çalıştığı yerleri görür, icraatını ve yaptıklarını anlarsınız. Zaman geçer sizin çalıştığınız şirkette de bir önceki işyerinde yaptıklarını tekrarladığını görürsünüz. Ne düşünürsünüz? Fabrikanın üretim bandında yapılan kontrollere rağmen imalatlarında da arızalı ürün çıkabileceğini. Böyle gelmiş, böyle gider.
Memleketin birinde kral vezirlerini toplayıp “Sizce eğitim mi önemli, yoksa cibilliyet mi?" Diye sormuş. Yardımcılar bu konuyu kendi aralarında bir müddet aralarında görüştükten sonra, "Tabi ki eğitim önemlidir Sn. Başkanım " Diye cevap vermişler.
Aldığı bu cevabın ardından Başkan şehrin dört bir yanına hayvan terbiyecilerine ve hayvanlarla ilgili çalışan her kuruluşa haber göndererek hepsini Kurumun merkez binasına davet etmiş. Ve Başkanın yardımcılarından biri
Başkanımız en iyi hayvan eğiticisine deniz kıyısında son yapılan inşaatımızdan büyük bir daire verecektir. " Bu çağrıyı duyan bölgedeki bütün hayvan eğiticileri, yanlarına hayvanlarını da alarak kurumun kapısına dayanmışlar. Kimi atıyla, kimi köpeğiyle, kimi ayısıyla Bir diğeri ise Tilki Kedisi ile. ile Kurum binasına gelen hayvan terbiyecisini
makamına alan Başkan sormuş: "Sen bu tilki- kediye, yanında konulacak olan tepside duran bir tavuğa dokunmamayı öğretebilir misin?"Adam, "Altı aylık süre verin, öğreteyim Başkanım." diyerek cevap vermiş.
Aradan altı ay geçmiş. Gün bu gündür diyen adam, süsleyip püslediği Tilki kediyi kaptığı gibi gitmiş Kurum merkezine. Zira eğitmiş, öğretmiş ve de Tilki- Kediyi istediği kıvama getirmiştir artık. Kurumun üst yönetimi tam kadro toplanmışlar. Gözler pür dikkat Tilki – Kedinin sahibinin üzerindeymiş. Üzerindeymiş. Bu konuşmanın üzerine sahibinden aldığı komutla üzerinde bir tabak et bulunan servis tepsisini konulmuş Tilki Kedinin önüne. Hayvan tabağı koklamış ve sonra sahibinin yüzüne bakarak biraz geri gitmiş. Toplantıya katılanlar “ işte bu adam daireyi kazandı “ derken Başkan cebinden çıkardığı fareyi yere bırakmış. Can havliyle kaçan fareyi gören Tilki Kedi, tepsi bardak dinler mi? Tepsi bir yana, bardak bir yana, kaldırıp atmış. Kaçan farenin peşinden sağa, sola koşuşturmaya başlamış, ardından da gözden kaybolmuş. Bunu gören Başkan yöneticilerine dönerek tekrar
sormuş: "Şimdi cevap verin bakalım, eğitim mi önemli, yoksa cibilliyet mi?" Heyet boyunlarını bükerek hep bir ağızdan "Anlaşıldı ki cibilliyet daha önemliymiş Başkanım, baksanıza Kedinin cibilliyeti galip geldi " diyerek cevap vermişler. Daha sonra o toplantıya iştirak eden üç kurum yöneticisi anlatımdan gerekli dersi çıkartıp kurumdan sessizce istifa etmişler.
Evet, ne kadar eğitirsen eğit, kedinizin sizden aldığı eğitiminin etkisi ilk fareyi gördüğü zaman kaybolacaktır. Bu gün yanlış işler yapan şahısların geçmişlerine bir bakın, bu günkü çirkinlik her ne ise
geçmişinde de benzeri bir oluşumun izlerine rastlayacaksınız. Bazı İnsanların asalete ve karaktere önem verir gibi görünerek bunu her fırsatta ortaya koymaları, gerçek yüzleri, önüne ilk avanta elde etme fırsatı ile ortaya çıkana kadar sürecektir. Etrafınıza bakın muhtemelen bunun örneklerini de görebilirsiniz. Malum çalma fırsatı bulamayan her hırsız kendisini namuslu zannedermiş. Ancak unutmamak gerekir ki bu yaşamda her kedinin fare ile imtihan edileceği gün mutlak gelir. Başka bir deyişle Bu yaşamda her insanın zaafları ile imtihan edileceği gün mutlak gelir. Ve de ender istisnalar dışında kişinin aslına rücu ettiğini görürüz.
( * ) Esinlenme Hakan Urgancı
Yorumlar Tüm Yorumlar (32)