Bir mahkeme kararı var elimde. Bundan öncekiler gibi işe iade edilmesine hükmetmiş mahkeme. Edilir mi? Edilmez. THY’nin katı kurallarından biri. Hatırı sayılır bakan, milletvekili, bürokrat araya girmediği sürece kimse mahkeme, kadı, savcı tanımaz. Verir sekiz maaşı “hadi güle güle” der.
Hatırlıyorsunuz değil mi meşhur 305 ve 211 olaylarını. 305'te sendikal 211'de de FETÖ bahanesiyle haksız yere işten atılanlar.
Birçoğu mahkeme kararı ile işe iade edildiler. Edildiler edilmesine de peki THY onları işe başlattı mı? Hayır başlatmadı. THY kapıyı bir kez kapattı mı onu açmanın yolu imkansıza yakın.
Hep bahsediyorum ya vebal almak çok ama çok yanlış diye. İşte öyle bir vak’a var karşımda. Her ne kadar ben inanmasam bile vak’a iki yıl öncesine dayanıyor. Birebir takip ettim. Çünkü iftiraya uğrayanı Onur Air’de çalıştığı dönemden tanırım. Mazbut bir ailenin masum bir çocuğu olarak tanıdık ve hep öyle gördük.
THY’de uçabilmek için en çetrefilli yollardan geçti. İngilizcesini geliştirmek için Amerikalara kadar gidip en zor işlerde çalışıp ideali doğrultusunda çile çekti.
Velhasıl THY’ye girdi ama sonrasında başına gelmedik pişmiş tavuğun başına dahi geldi.
Bir gün Sofya-İstanbul seferini yaparken ekipte yer alan bir kabin memuresinin siyasi sorularına maruz kaldı. Ülkede yaşamak istemediğini söyleyen kız daha önce Amerika’da bulunmuş kabin memuruna Amerika’daki yaşam şartlarını sordu. İftira kurbanı çocuk ülkesindeki siyasi iradeyi savundu.
Sonra çocuk tatil için Amerika’ya gitti. Arkasından gerçek ile yalan arasında gidip gelen bir iftira maratonu başladı. Amerika’da bulunan çocuk acilen şirkete çağrıldı.
Çocuk Amerika’dan geldi ama ayakları titriyordu. Şirkette iftira sözleri yüzüne söylendi. Çamur bu attığında izi kalır.
Şikayet vardı hakkında. Sofya-İstanbul hattında kabin memuru kıza cinsel tacizde bulunmuştu.
Mahkeme kuruldu; savcı, hakim, iftiraya uğrayan, iftira atan, şahitler hepsi toplandı. Celseler uzun sürdü. Taciz ile suçlanan kendini anlatamadı, utandı, sıkıldı, yüzü kızardı ve bocaladıkça savcı hakim huzurunda güvensiz hale düştü.
Sonunda üç oturum yapıldı. Karar açıklandığında dünyalar başına yıkıldı genç çocuğun. İşine son verilmişti. En çok sevdiği şey uçmaktı oysa. Yapmadığını kanıtlamak, anlatmak için her yolu denedi. Olmadı, olmadı, olmadı.
Mahkemeye gitti. Hem iftira eden hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu hem de işe iade davası açtı.
Savcı iftiracı kızın söylediklerini çürütecek, iddiaların tümden asılsız olduğuna dair kanıtlara ulaştı.
Sonuç olarak karar verildi ama bu sefer Türk yargısının kararı. İşe iade kararı veren mahkemenin bu kararı THY tarafından kabul görür mü dersiniz. Hiç sanmıyorum.
Dün olmadıysa bugün de olmaz.
THY işten attığını tekrar işe zor alıyor. İmkansıza yakın bir durum.
İftiradan işten atılan gencin hayallerini yıktınız ve iki yıldır işsiz geziyor.
Şimdi işe iade etmediğiniz bu çocuğun iki yıllık kaybını nasıl karşılayacaksınız? İftiracı kız işine devam edecek mi?
Yorumlar Tüm Yorumlar (52)