UÇUŞ FOBİSİ
Merhaba,
Uçuş fobisi, tahminlerin ötesinde ; çok sayıda insanı etkileyen ve doğrudan zararları yanı sıra dolaylı zararları ile ülke ekonomilerine de negatif etkisi olan bir fobi çeşidi.
THY’de , eğitim yöneticisi olarak çalıştığım dönemde; Teknik - Psikolojik konulu sınıf eğitimi, simülatörde sanal uçuş ve gerçek uçuş safhalarından oluşan ve halen ilk formatını koruyarak devam eden uçuş fobisi eğitimlerini başlatmamın temel nedeni ( ilk eğitim 2007 yılı aralık ayı ) : Uçuş fobisi nedeniyle uçmayan / az uçmak zorunda kalan işadamlarının uçuş fobilerini yenmelerini sağlayarak ülkemiz ekonomisine olan katma değerlerini artırmalarını temin etmekti.
Uçuş fobileri nedeniyle uçmayan veya çok az uçan işadamlarımız, katılmaları gereken fuarlara,toplantılara katılamadıkları için işlerini yeteri kadar büyütemiyorlar bu durum ülkemiz açısından istihdam,vergi ,ihracat kayıpları olarak ekonomiye olumsuz yansıyor.
Bu işadamlarının ,Uçuş fobisini yenmelerini saglamak en başta ülkeye hizmettir.
Fobi isminin kaynağı olarak yunan mitolojisinde korkuyu temsil eden “Phobos”gösterilmektedir.
Korku ile fobi arasında fark var mı diye baktığımızda bariz bir ayrışma görürüz , korku yaratılıştan gelen ve hayatımızı korumamız için bize verilmiş faydalı bir duygudur.
Eğer korku duygusu olmasaydı hayati tehlike oluşturan çok sayıda dış etkenden korkmayan pek çok insan hayatını kaybedecekti.Bu açıdan baktığımızda korku , insanların hayatlarını korumalarını sağlar.
Korkunun -havacılık tabiri ile – “go” hali iyi iken kötü olan “no go” hali ise korkusuzluk ve aşırı korku olarak ikiye ayrılır ; Bu yazının konusu olan fobi, bir çeşit aşırı korku / aşırı duyarlılık halidir.
Burada ki “korku” dan korkaklık anlaşılmamalıdır,çok cesur bir itfaiyeci gözünü kırpmadan yangının içine gidebilir fakat aynı cesur itfaiyecinin iğne fobisi olabilir.
Hemen hepimizde yılan korkusu olduğu halde ormana piknik yapmaya gideriz veya yılanlar ile ilgili belgeselleri seyredebiliriz.Oysa yılan fobisi olan biri bu tarz günlük aktivitelerden uzak durmaya çalışır.Fobik insanlar mecbur kalıp fobi kaynağı olan nesne ile yakınlaşırsa normal dışı tepkiler verebilir.Günlük hayatımızı etkileyecek seviyedeki korkularımız fobi olarak adlandırılabilir.
Genel olarak fobilerin ve özelde Uçuş fobisinin kaynağı ile ilgili farklı tıbbi görüşler bulunmaktadır. Bu yazının platformu ve hacmi bu tarza uygun olmadığından meraklıları aşağıdaki site veya başka kaynaklardan bu konuda bilgi edinebilir.
( http://www.anxieties.com/flying.php )
Uçuş fobisi yaşayan insanların ortak özellikleri bulunduğu gibi özgün nedenlerde bulunabilmektedir.
Ortak özellikler olarak ; aşırı kontrolcü kişilikler , stres altında olduğu dönemde kötü uçuş tecrübesi yaşayanlar, panik atak olanlar , vb sayılabilir.
Kötü uçuş tecrübesi içinde en büyük yüzdeyi türbülans tecrübesi oluşturmaktadır.
Uçak kazaları dışında diğer kazalarda kurtulanlar olmaktadır oysa uçak kazalarında genellikle kurtulan olmaması beynimizin çözüm üreten bölümünü çaresiz bırakmaktadır.
Bu çaresizlik tetikleyici olabilir; beyin , trafik kazası olsa bir şekilde kurtulurum, yanan bir araba varsa benim değildir, kötü şeyleri başkasına yakıştır, vb şeklinde düşünür uçak kazası olunca kurtuluş için çözüm üretmek veya kendini senaryonun dışında hayal etme imkanı bulamıyor ve sorun başlıyor.
Uçuş fobisi üzerinde etkisi olan konulardan biri de basının konuya bakışıdır ; basın, uçak kazalarını çok ön plana alarak çoğu zaman da abartarak, eskilerin tabiri ile “pehlivan tefrikası” gibi sunmaktadır.
Bu şekilde yapılan haberler insanlar üzerinde negatif etkili olmaktadır.
Newyork times ile ilgili yapılan bir araştırma da ilk sayfada yer alan uçak kazası haberlerinin sayı / konu olarak değerlendirildiğinde diğer kazalardan açık ara fazla olduğu görülmüştür.
Yolcular, uçuş ile ilgili sorun hissettiklerinde gözleri kabin ekibine kulakları anonsa kilitlenmektedir.
Kokpit ekibinin bilgilendirme bazlı rahatlatıcı bir anonsu ve kabin ekibinin konuya vakıf olarak ; kendinden emin, tedirginlik havasına girmeden rahat hareketleri ile bir çeşit “önleyici hekimlik” görevi yapabilmesi mümkün fakat –maalesef – bu konuda yeterli mesafe katettiğimiz söylenemez.
Bir başka ayrıntı ; uçak motoruna – mesala HPT diski – gösterilen özen, motor dış kaporta (nacelle ) üzerinde yer alan CFM-GE-IAE–RR-PW yazısı için- yarı silinmiş /hasarlı olması muhtemel-,baş üstü dolabı için ,koltuk için ,………., gösterilmemektedir/ gösterilememektedir.
Yolcu hiçbir zaman HPT diskini görmez fakat kaporta üzerinde yıpranmış CFM-GE-IAE–RR-PW yazısını uçağa binerken görür ve kıyas yapar : “ gördüğüm yerler bu kadar bakımsız ise görmediğim yerlerin vay haline..” der.Lokanta da masa tozlu ise siz istediğiniz kadar mutfak temiz deseniz de inandırıcı olmaz.
Uçuş fobisi olan yolcuların detaya dikkat eden , sorgulayan yapıları bu tip ayrıntıları hiç kaçırmaz ve çok etkilenir.
Sivil havacılık sektöründe yer alan tüm paydaşların konunun önemini kavrayıp ilgili personellerini eğitmeleri ve pozitif davranış değişikliğini gözlemeleri faydalı olacaktır.
Bir sonraki yazı da ( iş hukuku konuları ) görüşmek üzere,
Yorumlar