Merhaba,
İstanbul 3.havalimanı projesi nihayet ete kemiğe bürünecek gibi gözüküyor. 3 mayıs tarihinde Ankara’da yapılan ihale ile önemli bir eşik aşılmış oldu.
(Kamu’nun klasik anlayışı, 1 yetkiliyi İstanbul’a göndermek yerine 100 kişiyi Ankara’ya çağırır)
AHL sempatizanı olarak yazımın başında belirtmeliyim ki , 3.havalimanı projesi , yeni İstanbul projesini başlatsaydı yani eski evlerin tek tek kentsel dönüşümünü yapamıyoruz bu nedenle kademeli olarak komple şehri kuzeye taşıyacağız dense ve buna uygun yapılanma olsaydı o zaman yeni havalimanına EVET derdim maalesef böyle olmayacağı belli olduğundan projeye mesafeli duruşum devam ediyor (AHL bitişiğinde yer alan Şükrü Balcı Polis Okulu arazisini alan TOKİ’nin bölgeye konut yapacağı söyleniyor bu durumda bölgenin geleceği bu yönde ilerleyecek demektir)
**
İhale ve katılan / katılmayan gruplar hakkında ilginç tespitler var öncelikle -bu tespitlerin çok az bir kısmına yer verebilecek olsam da -bunlar ile başlayalım;
-Dünyanın gözü bu ihalede deniyordu .Ya bu bilgi hatalı ya da dünya devleri çok iyi gözlem yaptı ve doğrudan hiç biri katılmadı. IC grup ve TAV yabancı ortakları ile katıldı.
- TAV’ın durumu benim için sürpriz olmadı daha önceki yazılarımı okursanız yabancı ortak sorununa değinmiştim.LİMAK tarafından ihale sonrası yapılan açıklamalarda projenin ilerleyen safhalarında da yabancı işbirliği olmayacağının belirtilmesi yabancı istenmiyor tezini iyice güçlendirdi. ATLAS’ın İtalyan ortağı ile birlikte teklif vermekten vazgeçmesinin sebebi gidişatı erken görmüş olması diye düşünüyorum.
- LİMAK , SAW’da gösterdiği ticari cesarete oranla bu ihalede daha az risk gördü gibime geldi. Çünkü ihale rakamı nereye çıksa devam edeceklerdi sanırım. Kamu’da ihalenin milli bir grupta kalması isteği olduğu söyleniyordu bu nedenle işi alalım büyüklerimiz bizi mağdur etmez inancında olduklarını düşünüyorum.
-LİMAK ve ortaklarının yurt içi-dışı yaptığı işlere baktığımızda milli politikalara uygun hareket eden firmalar olduklarını görüyoruz.
-MNG Teknik şirketinin THY’na satışı sonrası MNG grubunun bir şekilde güzel işler alacağı tezini savunanların eli güçlendi.
-SAW’ı işleten LİMAK grubunun AHL kapandığında şehrin iki havalimanını da işletecek olması LİMAK’ın kar zarar hesabı yaparken rekabet hukukuna takılmayacak şekilde SAW’ın tarifelerinde artışlar yapabileceğini düşündürüyor. Bunun da en kolay yolu henüz AHL açık iken tarifeleri kademeli artırarak 3.havalimanı devreye girdiğinde taban fiyatları yüksek tutabilmek.
-AHL’nin sadece iş jetleri için açık tutulacağını düşünmüyorum. Bölgede mevcut imar izni 76 metre rakımı ile sınırlı. Bir kaç iş jeti için bu sınıra mahkum olmak yerine 6 pisti olan yeni meydana tüm uçuşları alıp 76 metreyi yaparsınız 176 o zaman görün bakın bölgenin rantını. Ayrıca bu çapta bir havalimanı yapacaksınız sonra işadamını yeşilköy’den Karadeniz kıyısına nasıl ve niye taşıyacaksınız doğrudan yeni limanı kullanmak dururken.
-Hali hazırda bölgede yeni yapılan binaların istatistik hesapları mevcut katlarına göre değil çok daha yüksek binalara göre hazırlanıyor yani bir süre sonra mania tahdidi kalktığında katlar yükselecek.
**
Şimdi gelelim ihale ile ilgili bazı çekincelere;
- AHL için yaptırılan 3.pist ihale keşif ücreti ile hakediş ücreti çok farklı olmuştu. İhalede öngörülmeyen sorunlar çıktığı söylenmiş ve bütçe çok artırılmıştı. AHL gibi metre metre bilinen dümdüz bir yerde ve sadece bir pist yapmak için bu kadar sapma oluyorsa 3.havalimanı arazisi için mevcut öngörüler ne kadar sapacak hep birlikte göreceğiz. DHMİ, 3.pist ihalesini 29 Aralık 1997 tarihinde 2.5 trilyon keşif bedeli ile yapmış olmasına rağmen maliyeti 15 trilyonu bulan 3.pist ile ilgili raporda ödeneğin 2.5 trilyon olması nedeniyle keşfin bu rakama uygun tutulduğu iddiaları yer almıştı.
- 3.havalimanı için 1 milyar – 3 milyar metreküp arası hafriyattan bahsediliyor. Bu şekilde olursa 10 -30 milyar usd hafriyat maliyeti demektir oysa inşaat için öngörülen toplam rakam 10 milyar euro civarında. Burada da yukarda bahsettiğim sorunları yaşamayız umarım. Bu sefer sapma olursa rakamlar çok büyük olduğundan telafisi kolay olmaz.
- DHMİ , 19 ekim 1998 tarihinde AHL özel hangarları için ihale yapmış ve sözleşme sonrasında 5 gün içinde hangar arazisini kiralayan firmaya teslim edeceğini , 10 ay içinde de apron ve taksi yollarını bitireceğini taahhüt etmişti. Sonuçta araziyi 543 gün gecikmeli teslim etmiş , apron ve taksi yollarını ise 3 yıl sonra bitirebilmişti. (mutlaka gerekçeleri vardır fakat sonuç bu şekilde oldu)
- Süre ile ilgili çekinceler , coğrafi konumumuz büyük avantaj fakat bugün Dubai gibi suni bir şehir bile şu an en büyük hub olabiliyorsa coğrafya avantajı da bir yere kadar. Lufthansa’nın finans sorunlarının temel sebebi uzun hatlarda zayıf olması. Bu nedenle uzun hatlara iştahı biliniyor bunu Frankfurt veya Münih üzerinden veya Condor üzerinden yapamaz, alternatifler için boş durmadıkları da kesin. Kıbrıs Rum kesimi ile işbirliği ile kıbrısı HUB yapması bizim için ciddi risk. Ayrıca DOHA gibi 2. bir Dubai riski de var. Bu şartlar altında yeni havalimanı için 4 yıl bile uzun bir süre hele birde bu süre uzarsa…
- Çevre… Bkz.ÇED raporu ( bu konuya girersem yazı çok uzar )
- Finans , bu konuda sorun olacağını düşünmüyorum. 5’li grubun her biri ; dünya’da bu kadar yatırımcı fon ve ucuz kredi varken üstüne düşeni rahatlıkla yapacaktır. Ülkemizin uzun vadeli kredi notunun BB + ‘ya yükseltildiğini de göz önünde bulundurmakta fayda var.
**
Bu arada benim 3.havalimanı ile ilgili düşüncelerim belli ,daha önceden yazmıştım,özetle; İhale edildiği şekliyle Karadeniz kıyısına değil Küçükçekmece gölünün uzun tarafını temizleyip tertemiz gerçek bir göl olarak muhafaza etmek, kısa tarafını doldurup arka tarafındaki boş firuzköy arazisi ile birleştirip AHL’nin 4 katı yer elde ederek havalimanı yapmak. Bu havalimanı ile AHL’yi havaray ile birleştirmek ve terminal 1-2 olarak kullanmak.
Avantajları; AHL devam eder israf olmaz, yeni havalimanı çok kısa sürede faal olur, göl temizlenir ve seaport olarak kullanılır, Marmara bağlantısı olduğu için liman ve marina yapılır, tren istasyonu bağlantısı var, E5 ve TEM arasında böylece deniz,demiryolu ve karayolu havalimanına doğrudan komşu olur alın size müthiş bir Lojistik merkez.
Şehrin kuzey kıyılarının temiz kalması, durusu gölünün temiz kalması , kesilmeyecek ağaçlar vb pek çok ekolojik faydası yanısıra AHL’nin bilinen rüzgar rejimleri ve lokasyonunun uçuş ekiplerince alışmış olmasından dolayı uçuş emniyeti daha iyi olacaktır.
Yazının tamamı için : İSTANBUL 3. HAVALİMANI İÇİN ÇILGIN PROJE
**
Yazıyı çılgın bir tahmin ile bitireyim : Sanıyorum çılgın projeler birleşecek , kanal İstanbul durusu gölü ile yeni havalimanı arasından başlayacak ; Sazlıdere barajı – Küçükçekmece gölü güzergahı ile Marmara denizine ulaşacak.
Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ
NOT: Bu hafta değerli bir meslektaşımızı trafik kazasında kaybettik, hazırlık sınıfından arkadaşımız olan THY 777 kaptanlarından Hasan AKTAŞ. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Allah (cc) rahmet eylesin.
Yorumlar