Bu kadar pilot ihtiyacı varken işsiz pilot nasıl olur ? sorusunun cevabı için –istisnaları ayrı tutalım- işsiz pilotlarımızın özelliklerine bakmak gerekiyor. Çözüm: bende bu var yerine siz ne istiyorsunuz?
Sadece bir havayolu olsa bir şekilde izah etmeye çalışabiliriz fakat bu kadar farklı özellikte havayollarımız varken böyle bir sorun varsa bakış açımızı değiştirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Geçtiğimiz haftalarda yapılan pilotlar çalıştayı süresinde ve sonrasında hem bu konu hem de başka konular gündeme geldi.
Öncelikle sağlık… Pilotların çalışma şartları gerçekten zor hem çok sağlam bir fizyoloji hem de çok sağlam psikolojik yapıya sahip olmak gerekiyor.Bu manada mesleğe girişte sağlık kontrolünün yeterli seviyede olmadığını düşünüyorum.PPL başvurum sırasında bu süreci bizzat yaşadım (başvurum ppl olmasına rağmen atpl seviyesi sağlık muayenesi talep etmiştim) Hem psikiyatri hem diğer bölümlerin daha detaylı ve özenli olması gerekir. Çalıştay sürecinde konuya ilişkin yapılan açıklamalarından bazı satır başları ;
-Pilotlar sosyal hayatını feda ediyor.
-Aile bağları zayıflayan pilotların sağlığını kaybeden bir meslek grubuna dönüştü.
-Uzun uçuş süreleri, dinlenme sürelerinin yavaş yavaş azaltılması, niteliğinin ve kalitenin deforme edilmesi, uçuş programlarındaki değişiklikler nedeniyle artık değil aylık, günlük dahi yapılamaz hale gelen özel hayat planlamaları, pilotun sadece fiziksel dengesine etki etmekle kalmamakta, ruhsal dünyasında da onarılmaz yaralar açmaktadır.
-Kozmik radyasyona ve uçuş aletlerinden yayılan elektromanyetik dalgalara, jet yakıtı buharına, ultraviyole ışınlarına maruz kalan pilotların en sık yakalandığı hastalığın kanser olduğunu neredeyse her hafta kaybettiğimiz meslektaşlarımızın acı haberleriyle öğrenmek bizleri derinden yaralamaktadır.
- Ülkemizde uçan yabancı pilotların Türkçe öğrenmesi faydalı olacaktır.
-192’si İşkur’a kayıtlı 500 civarında ATPL (Havayolu Nakliye Pilotu Lisansı) sahibi pilotumuz çalışma olanağı bulamamaktadır.
**
Rahatsızlıklar akut (geçici) ve kronik (sürekli ) olarak ikiye ayrılıyor, hemen hepimiz iş ve sosyal yaşantımızda stres yaşarız hatta stresin belli seviyede faydalı olduğu biliniyor bu tarz geçici stres sorun olmazken işinizin kendisi bizatihi stresli ise o zaman kalıcı etkiler oluşabiliyor.Pilotaj gibi sürekli stres yaşanan mesleklerde bunu görmek mümkün.Sadece stres değil aynı zamanda çalışma şartlarının fizyolojik olarak da yıpratıcı olduğu kesin.
Havacılık tıbbı ile ilgili kişiler bile teknik konularda yanlışlıklar yapabiliyor örneğin pilotların sürekli kabindeki havayı soluduğu için sorun olduğu yazılıyor-söyleniyor.İşin aslı kokpitte kabin havası olmaz kabinden farklı olarak kokpit havası sirkülasyona tabii değildir sol pack’ten alınan özel bir hat ile doğrudan ve sürekli temiz hava verilir.
Kozmik radyasyon ve kokpitin radyasyon etkisi midir yoksa weather radar etkisi midir tıbben izah edilmiş ve ispatlanmış bir konu değil fakat hayatın bir gerçeği pilotların çocukları büyük oranda kız çocukları olmaktadır.
Sadece pilot değil faal uçak üzerinde çalışan hat bakım teknisyenlerinin ve radarlarda görev yapanların da çocukları çoğunlukla kız olmaktadır.Yanılmıyorsam 99 yılı idi hat bakım c ekibinde çalışıyordum o yıl ekipte çalışanların toplam 11 çocuğu olmuştu 10’u kız 1’i erkek çocuktu.
**
Çalıştay sürecinde ki bir başka gündem yabancı pilotların Türkçe öğrenmesi konusu..
20 şubat 2012 tarihli yazımdan alıntı yapayım : “… Aynı zamanda yabancı pilotlarımız için kurumsal aidiyet sağlanması, crm için pozitif katkısı olması vb nedenlerle Türkçe kurslar gerçekleştirdik. evet yanlış okumadınız. Yabancı pilotlara TÖMER’den Türkçe uzaktan eğitim temin ettik. Sadece yabancı pilot değil çok sayıda yurt dışı yabancı mahalli personelimiz ( 1000 civarında idi) için de Türkçe eğitim düşünmüştük fakat başlatmak kısmet olmamıştı. Düşünsenize yurt dışında bankoya gelen yolcumuza Türkçe “ hoş geldiniz” diyen yabancı personel güzel olmaz mı? 25 yıl maaş verdiğiniz personeliniz emekli olurken bir kelime Türkçe bilmiyor. İngilizce bilmeyen Türk yolcumuza yardımcı olamıyor, umarım bu personeller için Türkçe eğitimler başlatılır…”
**
Pilotaj eğitiminin herhangi bir safhasında başarısız olanları eğitimden ayırmak yerine kendilerinin ayrılmalarına izin veriliyor haliyle kişilerin pilotaj geçmişi ve ne tip hatalar ile devam ettikleri kayıt altında olmuyor. SHGM’nin bu konuya ve devamında bu kişilerin nerede nasıl uçtuğuna iyi bakması lazım.İnsanız başarısız olan biri daha sonra hatalarını giderip çok iyi bir pilot olabilir fakat sürecin kayıt altında olması ve izlenmesi gerekir.Sektörün isim bazında bildiği ve hayretle nasıl pilot oldu dediği kişiler var.
**
Geçen hafta sektörün çok hareketli bir dönemi idi şirketlerde çok sayıda yeni atama , görev değişikliği,iş kazaları ,değişik gelişmeler oldu bunları zaten airporthaber’den detaylı okudunuz. İki konuda kısaca yazmak istiyorum; çok yakınen bildiğim bir konuda neredeyse tüm basın yanlış haber yaptı.HABOM personeli iş kazasında Y.E’nin aracı kullanması asla söz konusu değil.Detaylı bilgi dosya da var.Sonuçlandığında herkes görmüş olur.Lütfen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım.Diğer konu ise beni çok sevindiren ve ülkemizin istikbali adına çok önemli gördüğüm konu , Kale havacılığın Boeing’ten aldığı mükemmellik ödülü.Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ
Yorumlar Tüm Yorumlar (34)