Amipler, Pasaportlar ve Hatırlanması Gerekenler

Yaz geldi, havalar ısındı… Ama bazıları hâlâ soğukta. Hani derler ya, kiminin uçağı var, kiminin pasaportu bile yok. Türkiye semalarında işler kaynıyor, ama yer gök hâlâ adaletsizlikle dolu.

Bakın şimdi…

Corendon adeta şov yapıyor. Sosyal sorumluluk desen var, spor desen var. IFTE havacılığa damgasını vurmuş, takdir etmek lazım.

Bu ülkede her şey kötü gitmiyor, bazıları gerçekten çalışıyor.

Ama amipler… Evet evet, amipler kol geziyor. Uyumayanlar çalışıyor, ama bazı “birşeye yaramaz”lar da tepeleri takip ediyor, ne koparırız telaşındalar. Ne için? Uydu gibi… Ne yapsan çekiyorsun peşinden.

Olur olmadık adamlar olur olmadık tiplerin peşinde…

Ve İFTE’de önemli bir yıldız daha vardı: TGS. Alkışlamak gerekir. Hem bilgilendirdiler, hem gençlerin en büyük kabusu olan “staj” konusunda somut adım attılar. Bakın bu önemli. Çünkü bu ülkede genç olmak zaten başlı başına staj…

Tebrikler senin TGS…

Ama başka neler oluyor? Bakın biraz doğuya… Pakistan ile Hindistan arasında yaşanan gerginlik sonrası THY ekipleri mahsur kaldı. Şimdi bir millet merak ediyor: “Ne oldu?” diye. Ama THY Basın Müşaviri hâlâ uykuda. Neyin uykusu bu? Derin uyku mu, seçici sessizlik mi? Pilotlar mahsur kalmış, insanlar endişeli. Bilgi yok, açıklama yok. Bizi bilgiyle değil, sessizlikle yönetiyorlar. E tabii, bilgi verirsen hesap da verirsin.

Senin görevin bilgi vermek! Her türlü bilgiyi… Ama aman haa… Bilgiyi de kendi şahsi sosyal medya hesabından verme. O koltuğa yapışacak halin yok! Azıcık profesyonellik?

PEGASUS

Öte yanda Pegasus, stratejik aklıyla yeni hatlar açıyor. Bakın bu önemli. Ülkenin ikinci büyük havayolu olmak kolay değil. Şapka çıkarılır. Hatta o şapkayı yere bırakır, önünde eğilirsin. Çünkü iş üretene saygı şart.

Ve bir başka güzel haber: Hava-Sen. Boş durmuyor. Anadolu Sigorta ile yaptığı anlaşma, lisans kaybı yaşayan pilotlara umut oldu. Yaşasın örgütlü bilinç! Yaşasın kolektif hak arama mücadelesi!

Ama şimdi gelelim en can alıcı meseleye…

Pilotlar yeşil pasaport istiyor. Herkese değil. Yirmi yıl gökyüzünü sırtında taşıyanlara belki. Peki ne oluyor? Cevap yok. Sessizlik yine sahnede. Yıllardır! Bu bir talep değil artık, bir hak. Göklerde ülkesini temsil eden adama, pasaportu bile çok gören bir zihniyetin neresinden tutarsın?

Ve… Şimdi bir parantez açalım. Ama bu öyle basit bir parantez değil. Üçgen parantez, çünkü içinde ayrımcılık var. Türk Hava Yolları, AJet, Aselsan… Birlik, bütünlük dersi vermesi gereken kurumlar, ayrıştırıyor. İnsanları sınıflara ayırıyor. “Sen bizdensin, sen değilsin” deniyor. Bu kin niye? Bu nefretin kaynağı nedir?

Soruyorum…. Cevap verir misiniz? Yoksa günler geçince aynaya mı bakarsınız?

Dostlar, bu ülkede doğruları söylemek zordur. Ama bir gün herkesin uçağı yere iner. Ve o gün, doğru sözlüler ayakta kalır.

Gökyüzü adaleti unutmaz. Ve amipler, sonunda mikroskop altına düşer.

Sevgiyle…

Serdar BAŞAĞAOĞLU

[email protected]