Bugünün şartlarına baktığımda, geçmişi gözümün önüne getiriyorum ve birçok şeyi anlamakta güçlük çekiyorum. Anlam veremiyorum. Saplantıları bol olan, koltuk sevdalılarının hallerine bakıyorum: acınacak hallerini görüyorum. İşte anlayamadıklarım ve anlayamayacaklarım...
Türk Hava Yolları'ndaki mevcut konumunu kullanıp, EASA'nın Türk Sivil Havacılığının elinden aldığı yetkiyi kendi çıkarları için kullanan zihniyeti anlayamıyorum. Sırf para kazanma amacı güderek çakma şirketlerle teknisyenlerin hayalleri ile oynayıp üç-beş kuruşa tamah edenleri anlayamıyorum.
Yunanlı paravan şirketlerle ortak olup, teknisyen adaylarının eurolarını cebine indiren Yavuz Güver'i anlamıyorum. Aynı yola tevessül edenleri anlayamıyorum. SHGM'nin bu lisansları verenleri incelememesini, çifte standardını anlamıyorum. EASA harekete geçmese sistemin aynen devam edeceğini göremeyen SHGM'nin hiçbir şeyden habersiz olacak olmasını anlayamıyorum.
EASA'nın uyarısı üzerine açıklama yapan SHGM'nin, lisansların iptal edildiği duyurusuna rağmen sessiz kalan Yavuz Güver'in "Paraları iade edeceğim" açıklaması yapmamasını anlayamıyorum. Buradan açıkça yazıyorum. Yavuz Güver bu konuda açıklama yap. Kanına girdiğin teknisyenlerin yüzüne bakacak gözün olsun.
Anlayamadıklarım o kadar çok ki!
Mesela havacılık sektörünün koltuk sevdalılarını anlayamıyorum.
Kamudan başlamak gerekirse. AK Parti döneminde milletvekilliği seçilme kriterinin üç dönem ile sınırlı olmasına rağmen, aynı kriterin bürokratlara uygulanmamasını anlayamıyorum. Yıllarca koltuklarda oturup şirketlerle içli-dışlı olup, dallanıp-budaklananları, havacılık sektörünün canının yakanları "ben ne dersem o" diyenleri anlayamıyorum.
Kendileri hakkında o kadar çok olumsuz düşünceler varken, koltuklarına zamk gibi yapışanları, gitmemek için her türlü takla atanları anlayamıyorum.
Makamlarının gücünü kullanarak çoluğuna, çocuğuna rant kapısı açanları, havalimanlarının her noktasında ticari alan sahibi yapmalarını anlayamıyorum.
Dünyaya kazık çakacaklarını sanıp, temelli aynı yerde kalmak isteyenleri, kendi kurumunun altına dinamit koyanları, çifte karakterli olanları anlayamıyorum.
İnsanların hayatları ile oynanmasını anlayamıyorum.
Atlasjet adına uçuş yaparken düşen World Focus Havayolları kazası ile ilgili verilen cezayı anlayamıyorum.
Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararları anlayamayacağım. Mahkemenin doğru karar vermeleri için simülatör yapılması önerisini reddetmesini veya Isparta'ya uçuş yapılması önerisini kabul etmemesini anlayamıyorum.
Uçakta "arıza yoktu" diye beyan verip sonra da "yalan beyanda bulundunuz" denilerek pilotlara verilen cezayı anlayamıyorum. Bu pilotlar yalan makinasına mı konuldu da yalan beyanda bulundukları kanaatine varıldı; anlayamıyorum.
İstanbul'dan kalkış yaptıktan sonra Atatürk Havalimanı kulesi ile konuşup iyi dileklerde bulunan pilotların, Ankara hava sahasında da Esenboğa Havalimanı kulesi ile konuşup Isparta yönüne gidip Antalya hava sahasında da Antalya Havalimanı kulesi ile görüşüp hiçbir sorun olmadığını belirten ve Isparta kule ile de "in-bound" olduk diyen pilotların Türbetepe'de ne işi vardı anlayamıyorum.
Diyarbakır'da, Adana'da, Van'da, Amsterdam'da düşen THY uçaklarının yöneticilerine dava açılmamasını anlayamıyorum.
Aynı davadan Ankara'da beraat edilen, Isparta'da ceza verilen bir davanın mantalitesini anlayamıyorum.
Yedi yıldır süren mahkemenin başkanı tüm kararlara muhalefet ederken, dosyaya sonradan sahip olan hakimlerin kısa sürede onlarca dosyayı nasıl okuyup karar verdiklerini anlayamıyorum.
Üç kez bilirkişi tayin edilip, üç ayrı rapor hazırlandıktan sonra verilen kararın hangi bilirkişi raporuna göre verildiğini anlayamıyorum.
Kısacası ben bu havacılığı anlayamıyorum.
Değerli okurlar; çokça söylenti var. Haziran ayında yapılacak olan mileltvekilliği seçimleri için havacılık bürokrasisinin istifaları gündemde. 9 Şubat son gün. İsimleri geçenleri biliyoruz. Ben bu isimler arasında Bilal Ekşi hariç hepsinin potansiyel aday olduğunu düşünüyorum. 9 Şubat'a ne kaldı ki? Hep beraber göreceğiz.
THY'den de aday olacakların isimleri malum. Ama zaman ne gösterir bilinmez. Meşhur söz; Siyasette 24 saatin çok önemi var. Bu yüzden Ankara siyasetinin havacılık sektörüne vereceği ışık herşeyi belirleyecektir.
Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)