Paralel yapı demek istemiyorum ama, güdümlü medyanın, çıkar medyasının bilmeden, araştımadan saçma sapan bilgiler ile yazdığı haberlere itibar edenleri anlamakta güçlük çekiyorum. Hele ki, bu saçmalıkların peşine düşenleri de, karın ağrısından kaynaklanan hazımsızlık olarak değerlendiriyorum.
Bavul ticareti yaparak çakma belgelerle yaptığı haberlerden tanıdığımız Taraf Gazetesi'nin başbakanlık emrine, daha doğrusu devleti idare edenlerin emrine alınan uçakla ilgili yapmış olduğu haberden bahsediyorum.
Taraf Gazetesi, devleti idare edenler için alınan uçağın parasını THY'nin ödediğini yazmış. Evet doğru. Ama gerisini yazmamış. Kim alacaktı uçağı? Başbakan mı Cumhurbaşkanı mı? Bu uçağın alınması için ne cumhurbaşkanlığının ne de başbakanlığın elinde ekip yok. Keza ekip olsa bile THY'nin yüzlerce uçak aldığı düşünülürse nasıl pazarlık yapılacağını, teknik kontrolleri, modifikasyon çalışmalarını THY ekiplerinden daha iyi bilebilecek birilerinin olduğunu düşünmek aptallıkla izah edilebilir.
Bu uçağın alış bedelinin THY tarafından ödendiğini ve bunu bir kusur olarak görenlere şu kapağı bilgisayarlarının üzerine yapıştırmalarını öneririm. Uçağa THY tarafından ödenen para, THY tarafından uçağın devri sırasında başbakanlıktan alınmıştır.
İsterseniz başka bir açıdan da izah edeyim. Unutulmamalı ki; THY'nin yüzde 49'u halen devletin. Kim alacaktı devleti idare edenlerin kullanacağı uçağı? Pegasus mu, Atlasjet mi, Onur Air mi yoksa muz cumhuriyeti havayolları mı?
Atarken destekli atılmalı, yazarken belge ve bilgiye dayalı yazıp doğru bilgilendirilmeli kamuoyu. Bu uçağın teknik bakımları nerede yapılacak? Elbette THY'de. Bütün bunlar bilinirken sırf muhalefet olsun, sırf "vurayım da nasıl olursa olsun" mantığı ile yazılmaz.
"İnsanlar giyimleri ile karşılanır konuşmaları ile uğurlanır" atasözünü hatırlatarak şunu belirtmek isterim. "Belirleyici devletim, büyük devletim, söz sahibi devletim" diyorsanız bu tür şeyleri eleştiri malzemesi yapmamak lazım. Elbette uçağı, elbette helikopteri olacak bu memleketin.
Eleştirecek bir noktanız var ise eleştirebiliriz. Örneğin, uçak pahalı alındı ise eleştirelim, içindeki modifikasyonlar gereğinden fazla ise eleştirelim, hatta kullanılan bardak-çanak, çatal-bıçak yabancı marka ise eleştirelim. Ama körü körüne eleştirmek boş sözlerle evreni kirletmekten öteye gitmez.
Başbakanlığa ait diğer uçaklar nasıl alındı? TC-ANA, TC-ATA, TC-GAP. Hepsi aynı yöntemlerle alındı. Şimdi sormak isterim, özellikle Zaman Gazetesi'ne; O zaman bu yazıları neden yazmıyordunuz veya yazdırmıyordunuz?
Benim de eleştirdiğim noktalar var. Ama sizler gibi değil. Örneğin uçak hazırken neden Cumhurbaşkanlığı seçimleri bitene kadar getirilmedi? Aylarca THY teknisyenleri, pilotları Amerika'da bekledi? Ben bunların cevabını ararım.
Bırakın bu iktidarı. Şurada 6-7 ay sonra seçim var. Farzedin ki iktidar değişti. Binmeyecekler mi bu uçağa?
Kemal, Devlet, Demirtaş ve bilcümle parti başkanları iktidar olsalar at arabası ile mi seyahat edecekler?
Değerli okurlar,
Tartışacaksak uçak gerekli mi gereksiz mi onu tartışmalıyız. Yoksa boş sözlerle kendimizi kandırmaya gerek yok. Bana göre gerekli olan size göre gereksiz olabilir. Yukarıda da bahsettiğim gibi ülkenin imajı açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. Zamanlama açısından gerekli mi orası tartışılır.
Sözün özü şu: Çıkarlar ters düştüğü vakit, her türlü pisliğin atılabileceği bir ülkede yaşıyoruz. O yüzden mantıklı düşünerek gerçeğe yakın karar verebiliriz. Bu ister bu iktidar olsun, ister gelecek iktidarlar olsun yazacak olduklarımızın gerçekle bağdaşması gerekir.
İyi haftalar diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (49)