Havacılık tazminatı hem Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın hem de DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal’ın en büyük sıkıntısı. Havacılık tazminatının ilk dağıtımı sırasında da çok büyük gürültü kopmuştu. Dağdaki VOR cihazını bekleyen güvenlikçiden aprondaki görev yapan personele, hava trafik kontrolöründen itfaiyecisine kadar hiç kimseyi memnun etmek mümkün olmamıştı.
Yeniden yapılan düzenleme ile havacılık tazminatı yine gündeme geldi. Ancak düzenlemenin üzerinden neredeyse iki seneye yakın bir süre geçti ama henüz hiçbir şey netlik kazanmış değil.
Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalacak hassas bir konu bu. 7-8 bin DHMİ çalışanını yakından ilgilendiren bir konu Havacılık Tazminatı.
Gerek Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve gerekse DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal’ın samimiyetlerinin asla sorgulanamayacağını söyleyebilirim. Hava Trafik Kontrolörlüğü yaparak DHMİ Genel Müdürlüğü’ne kadar yükselen Orhan Birdal, tazminatın bir an önce neticelenip yaz sezonunda olası iş yavaşlatmanın önüne geçmeyi arzuladığı bir gerçektir.
Her ne kadar inkar edilse bile hava trafik kontrolörlerinin içten içe eylem yapma eğilimi gün geçtikçe artıyor. Aslına bakarsanız buna eylem deme yerine prosedürleri uygulama da diyebilirsiniz. Yani kontrolörler inisiyatif alma yerine kuralları aynen uygulayarak trafiğin aksamasına yol açabilirler. Nitekim öyle de oldu.
İş yavaşlatmanın hava trafik kontrolörleri açısından hukuki bir sorun ortaya koymayacağı açık. Kuralları uygulamak onları suçlu haline getirmez.
Ancak böyle bir durumda hem turizmimiz hem de havayolu şirketlerimiz büyük zararlar görecek. Havada bir tur atmanın maliyetini en iyi havayolu şirketleri bilir. Şirketler bir yandan tasarruf etmek için kılı kırk yararken diğer yandan hava trafik kontrolörlerinin tazminat bahanesi ile ülkeye vereceği zarar çok daha büyük olacak. Tonlarca yakıt havada buhar olup gidecek. Havalimanlarında insanlar kriz geçirecek. Apronda uçak kuyrukları çoğalacak.
Twitter hesabımda da yazmıştım. Havacılık tazminatı üç gruba göre dağıtılacak. Birinci grup seyrüseferciler. İkinci grup seyrüsefere ve diğer gruba hizmet edenler. Üçüncü grup ise beyaz yakalılar. İşte en büyük sorun beyaz yakalılarda yaşanıyor. Birinci grubun tazminatını Eurocontrol karşılayacak. İkinci grubun yarısını Eurocontrol yarısını ise hazine karşılayacak. Üçüncü grubun tazminatları ise doğrudan hazineden ödenecek. İşte bu yüzden hazine üçüncü grubun tazminat oranlarını düşük tutuyor.
Bu durum Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın hoşuna gitmiyor. Aradaki dengesizliğin çözümü için imzalanmak üzere önüne gelen belge bu yüzden imzalanmayıp yedinden düzenlensin diye hazineye iade ediliyor.
Şimdi hazineden gelecek yanıt beklenirken yaz sezonu arifesinde hava trafik kontrolörlerinden gelen tepkiler çığ gibi büyümeye başladı.
Tazminat konusu çok hassas. Bu yüzden bir kez daha belirtmek gerekir ki kontrolörler bakanlığın samimi çalışmalarını dikkate almaları gerekiyor. Yanlış anlaşılmasın hak arayışından vazgeçin demiyorum. Ülke havacılığını ve ekonomisini düşünmek gerekir diyorum.
Şöyle bir dipnot ile bitirelim yazımızı. Çok sayıda mail ve twit alıyorum. Tazminat alacağız diyerek kredi çeken kontrolör veya DHMİ çalışanı olduğunu söyleyenler var. Bütün bu durumlar göz önüne alınarak tazminatın bir an önce hallolması gerekiyor.
Sevgili AirportHaber okurları.
Bu hafta yeniliklerle karşınızda olduk. Airporthaber’in sayfaları yenilendi. Bu yenilikleri beğeneceğinizi umuyoruz. Görüş ve önerilerinizi her zaman bizimle paylaşabilirsiniz. Sektörün nabzını tutan Airporthaber, yeniliklerin de öncüsü olmaya devam edecek.
Hep birlikte daha güzel bir havacılık için çalışmaya devam.
Yorumlar Tüm Yorumlar (74)