İlk kez THY çalışanına doğrudan hitap etmek istiyorum. Çünkü amacımızı artık iyice anlamalarını istiyorum. Evet, biz yanlışları yazıyoruz, hata yapan personeli deşifre ediyoruz, hırsızları, arsızları kamuoyu önünde küçük düşürüyoruz, çoğu kez personelin yapmaması gereken davranışlar için uyarılarda bulunuyoruz. Bütün bunlar sizler için, bütün bunlar havacılık kültürünün oluşması için, bütün bunlar kurallar manzumesi havacılık sektörüne yeni kurallar yazdırmamak için harcadığımız enerjidir.
Neden böyle bir giriş yaptığımı anlatarak başlamak istiyorum. Geçen hafta Airporthaber sayesinde tüm THY çalışanlarının öğrendiği bir konu üzerine inşa etmek istiyorum bu yazıyı.
Hatırlarsanız eski Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin'i sendika başkanlığından uzaklaştıran iki eylem ve seviyesiz söylemleri olmuştu. Eylemlerden birisi 29 Mayıs 2012 eylemi ki bana göre Atilay Ayçin hatasıdır. Diğeri ise geçen yıl yapılan grev. Bu etkenlere kendimi de ekleyebilirim. Atilay Ayçin'in yanlışlarını sık sık kaleme alıp sizlerle paylaştım.
Ve sizlere bugün bir şeyi daha itiraf etmek istiyorum . O günlerde Airporthaber'i grev kırıcılığı ile suçlayanlar bugünleri göremediler. Oysa biz bugünü o gün görmüştük. Greve gidenlerin Toplu İş Sözleşmesi yapılsa dahi gelecekte sıkıntılı süreçler beklediğini izah etmeye çalışmıştık.
Ve bugün...
Yine Airporthaber sizlerin sesi oldu. Ve sizlerin yanında olmaya devam edecek. İş barışı için yapılan girişimleri, sendikanın bugünkü yönetiminin uhdesinde olan bir şey olarak görmeyin sakın. Çok fazla o durumlara girmeyeceğim lakin sendikanın bugünkü yönetimi kendi çemberinde olmayan işlerle uğraşmaktan sizlerin dertlerine, sorunlarına çare arama niyetinde olmadığı gün yüzüne çıktı.
Greve giden arkadaşlara gönderilen verimsizlik yazısı ve akabinde istenen savunma tam bir rezalettir. İkinci bir rezalet ise sendikanın bu gelişmeleri Airporthaber'den duymasıdır.
Ben şimdi soruyorum "Sen nasıl sendikasın, sen uyuyor musun, sen çalışanların sorunlarını medyadan duyacaksan hangi yüz ile çalışanların karşısına çıkacaksın".
Sevgili okurlar, değerli THY çalışanları. Sizin üzerinizde oynanan kirli oyunları biliyoruz. Elbet bunda sendikanın da parmağı var. Hatta birlikte iş pişirdikleri THY'deki yönetici ile ortak kurdukları platformu yine Airporthaber'de paylaşmıştık.
Bunlar sizlerin sorunları ile değil, onları eleştirenlerle uğraşma derdinde. Güç sizde değerli THY çalışanları. Elbette onların yalakaları, yağdanlıkları, asalakları bize saldıracaklar. Küfürlü yorumlar atacaklar kendilerini tatmin edecekler.
Biz en güçlüsüne yanlışına karşı dik durmuşuz, ne iktidarı tanımışız ne de muhalefeti. Biz kamu adına görev yaparken gücümüzü sadece kamudan alırız. Haksızlık karşısında ne iktidar tanırız ne de muhalefet. Olması gerekeni savunuruz.
305 kişiyi işe alıp iş barışı sağladık görüntüsü verenlerin yeni çığlıklar, yeni can acıtmalar yaşatmasına izin verilmemesi gerektiği görüşündeyim.
Gerilmiş bir toplumun, kutuplaşmış çalışanlar zümresinin ne ülkeye ne de THY'ye faydası olacaktır. Kutuplaşmaların, küfürleşmelerin balon gibi şiştiği bir konjonktürel dönemden geçiyoruz. O yüzden kutuplaşma değil kucaklaşma zamanıdır diyorum.
Sendikanızın uyuduğunu, sizleri temsil edemediğini gelenin gideni arattığına da şahit olduğunuzun farkındayım. Atilay Ayçin gibi kurt bir sendikacıyı gömen zihniyet, bunlar gibi yönetim işbirlikçisi sendikacıların biletini çok kısa sürede keser.
Değerli okurlar, sevgili THY çalışanları emin olun sizin sesiniz sadece ve sadece Airporthaber'dir. Türlü çıkar ilişkileri ile mantarlaşmış bulvar yayıncıları, sahiplerinin sesidir. Biz yeri geldiğinde yönetimin doğru ve güzel çalışmalarını sayfalarımıza taşırken, çalışanlara yapılacak zulmün de çelik gibi karşısında durmasını biliriz.
Haftanız güzel olsun ve emin olun havacılık adına çok kısa sürede önemli kararlar alınacak. Erken duyurular yaptım. Lakin gidecek olanların yerine geleceklerin, tıpkı Hava İş Sendikası'nda olduğu gibi gideni aratmamak için ince eleyip sık dokunuyor.
Yorumlar Tüm Yorumlar (19)