Şu benzetme ile yazıma başlayayım. Bir şirketin dinamikleri ile oynarsan domino taşı gibi devrilip gider. Bu iş bir ekip işidir. SAGA Havayolları’ndan Cemalettin Çelebi’yi ayırdılar, sonra “şirketi İranlılara satıyoruz” dediler sonuç ortada. Hiç unutmam “Cemalettin gitti SAGA bitti” şeklinde yazı yazmıştım. O dönem SAGA yöneticileri ateş püskürmüştü ama görünen köy de kılavuz istemiyor.
Şimdi aynı şeyi Şahabettin Bolukçu için söylüyorum. Bolukçu’yu bir gecede uzaklaştırdınız şirketten. Yılların çınarı Onur Air sendelemeye başladı.
Çok fazla deşmeyeceğim. Bildiklerimi de detaylı paylaşmayacağım. Bunu neden yapmayacağımı da şöyle izah edeyim; Onur Air’e çalışanlarına saygım var.
Ama şu bir gerçek ki; Onur Air bilançosu bir şekilde elime geçti. Durum içler acısı. Dışarıya yansıdığından daha kötü.
Bu durumdan kurtulmak Onur Air gibi köklü bir şirket için zor değil. Ancak, Mahdi Shams veya her kim olursa olsun şirkete acilen takviye yapması lazım. Onur Air uçakları yaz sezonunda harıl harıl çalışıyor. Bu değeri, bu güzide şirketi itibarsızlaştırmak kimsenin ne hakkıdır ne de haddidir.
Kaç şirket kaldı havacılığımızda?
Son 11 yıla bakın. Defalarca yazdık. Avrupa’ya, Amerika’ya gülerken kapımızın önünü göremedik. İranlılar, sanki Türk şirketlerini batırmak için girmiş içimize. İran’a bulaşan yanıyor. Sıcak para mı yoksa kara para mı belli değil? O yüzden Onur Air’i kimse çelik-çomak oyun alanı yapmasın kendisine.
Cankut Bagana, saygı duyduğumuz bir isim. Lakin Onur Air’e en büyük kötülüğü de kendisi yapacak gibi.
Sami Alan’ın elinde sihirli değnek yok. Gelir gelmez kucağında borç yumağı buldu.
Ama bu şirkete gelebilecek en küçük olumsuzluğun günahkârı Cankut Bagana olacaktır. Fazla yoruma gerek yok.
HAVA-İŞ SEÇİMLERİNDE SONA DOĞRU…
Hava-İş seçimlerine Ankara’dan uzanan oldu. Mevcut yönetimin kazanmaması için her türlü ayak oyunları sergilenmeye başladı. Ben şahsen adilane seçim olmasından yanayım. İpi kim göğüslerse onları demokrasi adına, centilmenlik adına gidip taktir ve tebrik edeceğim. Lakin çok fena duyumlar alıyoruz. Örneğin Reform Hareketi’nin Gökkuşağı’ndan kırk delegeyi saflarına kattığı bilgisi geliyor. Ama Reform Hareketi’nin henüz bir lideri yok. Ortaya çıksa da bir görsek diyorum.
Keza Hava-İş’in mevcut yönetimi de boş durmuyor.
Delege seçimlerinde birçok dedikodu dolaştı. Her ne oldu ise oldu artık genel kurulda sözü onlara bırakmak lazım. Kazanan THY çalışanları olsun. İş barışı olsun, huzurlu bir ortam tesis edilsin.
Grev devam ediyor, sendikaya güvenip greve çıkan personeli nasıl bir gelecek bekliyor? Geleceğe dair bazı izlenimlerim oldu ama şimdiden paylaşmak istemiyorum. Greve giden sendika, çalışanlara güvenmişti. Çalışanlar sendikanın arkasında durmadıysa bunu da her iki cephe açısından sorgulamak lazım.
Benim temennim Atilay Ayçin’in genel kurulda teşekkür konuşması yaparak ayrılması yönünde. Bu onun için en güzel gidiş olur. Yenilirse bu onuru yaşayamayacak.
Benden söylemesi…
Yorumlar Tüm Yorumlar (44)