Herkes ama herkes Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil'in gideceğini düşünüyordu. Buna ben de dahilim. Hatta O'nun için THY'de çok etkili konumdaki bir yöneticiye "Giderse arkasından konuşmayacağım, kalırsa kutlayacağım" demiştim. Kutluyorum. Kendisi kaldı, Hamdi Topçu'nun gidişine zemin hazırladı.
Evet; bu hafta, geçen haftanın "şok" istifa haberi üzerine şekillendireceğim yazımı .
6 Nisan 2015, Ankara'da bir oteldeyim. Bazı dostlarımın milletvekili adaylığı için onlara en azından manevi destek veriyorum.
Gözüm kulağım İstanbul'da. Her türlü iletişim aracını kullanarak THY Genel Kurulu hakkında bilgi alıyorum. Herkes salonda, sadece O yok. Ve genel kurul rutin bir şekilde başlıyor. Genel Kurul salonundaki bir dostum "Hamdi Bey yok" mesajı gönderiyor. Ve ben anlıyorum ki Hamdi Bey istifa edecek.
Aynı anda Hamdi Topçu'ya mesaj atıyorum. Mesajın cevabı "Az bekle" oluyor ve 30 saniye geçmeden "istifa ettim" haberini gönderiyor.
Şimdi dönelim başa.
Ben bu sütunlarda Hamdi Topçu'yu çok eleştirdim. Bazen nasıl bir düşünce içinde olduğunu bilmeyip çok bilmişlik taslayarak ve bazende bilerek en acımasız şekilde eleştirdim. Örneğin, pilot-hostes seçimlerinde komisyon üyesi olmasını çok eleştirmiştim. Her taşın altından çıkmasını çok eleştirmiştim.
Ve şimdi anlıyorum ki; O aslında kimsenin işine karışmak için değil, THY'deki işleyişi anlamak için bütün bu eleştiri konularımın içinde gözlemler yapıyordu. Yani önce sahrada işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya çalışıyordu.
Şöyle düşünün. Nasıl bir öğrenci okuduğu okuldaki müfredata uygun dersleri geçmeden okulu bitiremiyorsa; o da THY denilen okulun her dersini öğrenmek istiyordu.
Hamdi Topçu, çoğu insana göre acımasız ve bir o kadar da uzlaşılamaz bir kişilik idi. Eksi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın kulaklarımda çınlayan bir sözü var. "Beni ikna edenin her dediğini yaparım. Ama ikna edemeyen benim söylediklerimi yapmak zorunda" ve Hamdi Topçu'nun da buna benzer sözleri yankılanıyor kulağımda. O da "Yönetici dediğin sorun getirdiği vakit yanında çözümünü de getirecek. Çözüm getirmeyen yönetici ile çalışmam"demişti.
Her iki söz de güçlü irade sözüdür.
Gidenin arkasından atıp-tutmak kolaydır. Ve eminim ki atıp-tutan çok olacaktır. Meydan geniş, atış serbest.
Türk Hava Yolları bugün geldiği noktada alkışlanıyor ise, bu alkışın en büyüğünün altında Hamdi Topçu imzası var.
Hamdi Topçu ile aramızda hilesiz-hurdasız bir güven var idi. Bugüne kadar kendim için de hiçbir isteğim olmamıştır. Malum gazeteciler gibi çıkar hesaplarına dayalı bir iletişimimiz yoktu. İşte bu karşılıksız iletişim ve güvene dayalı görüşmelerde en hayati konuları paylaşmaktan çekinmez ve bende sır kalacağına emin olduğu için en mahrem konuları konuşabilirdik.
Bu konuşmalar bende sır kalacak.
Hamdi Topçu'nun yöneticiliği siyah ya da beyaz idi. Gri olarak göremezsiniz.
THY, bugün 300'e yakın uçağa ulaşmış ise bu baş döndürücü gelişimde yine en büyük pay ona aittir.
Bütün eleştirileri bir paratöner gibi absorbe ederek göğüsledi, çalışma arkadaşlarına rahat bir çalışma ortamı sağlaması başarı getirten en büyük özelliği idi.
Vakur, sakin çok ama çok sabırlı bir kişilik idi. Sabırlı olması ona en az hata yaptıran özelliği oldu. Türkiye'nin ve değerli makamında olmasına rağmen mütevazi olmaya gayret gösterdi. Dik duruşu THY adına idi. Bu yüzden birçok siyasetçi ve bürokrattan gelen taleplere "Hayır" deme cesaretini göstermeyi bildi. Kendisi kötü adam olmayı seçti ama THY bu sayede kazandı. Bugün muhalefet liderinin bile THY'yi başarılı görmesi Hamdi Topçu'nun eseridir. Kemal Derviş gibi dünyaca ünlü bir ekonomistin THY'yi başarılı bulması Hamdi Topçu eseridir.
Hamdi Topçu, THY'nin en başarılı döneminde görevini devretti. Yani herkese nasip olmayan bir şekilde görevini zirvede bırakarak THY tarihine imza atmış oldu. Son açıklamasında 2023 yılına kadar uçak alımlarının planlandığını söyledi. Bundan sonra İlker Aycı'nın işi daha kolay. Lakin alt yöneticilerin defanslarına dikkat etmesi gerekir.
İlker Aycı, Hamdi Topçu kadar sabırlı olabilir mi bilemem ama yaşadıkça ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Fazla gülene değil fazla iş yapana itibar etmesini öneririm. Yağcılık yapanlara değil, THY için ter dökene güvenmesi gerektiğini hatırlatmak isterim.
Biz izlemeye devam ediyoruz. THY'de şovmenliğe değil, projelerin devamlılığına ihtiyaç var.
Yorumlar Tüm Yorumlar (38)